01 Haziran 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

bilim dünyasından Kısa Haberler model oluşturdukları gibi sinirbilimleri ve davranış araştırmalarında da denek olarak kullanılmakta. ta. Ay’ın içindeki muazzam kayma, dıştaki soğuk ve sert kabuğu kırarak, o zamanlar henüz sıvı olan kayacı, mantodan dışarı taşırmıştı. Elektronlar radar tuzağında Bilim adamları ilk kez kristal içindeki elektron akımının hızını ölçtüler. Aydedenin sırrı çözüldü Ay’ın üzerinde insan yüzünü andıran, kayalık formasyonu bir asteroit çarpışmasıyla ön yüzünde değil, arka yüzünde oluşmuş. Bu tahmin, Ay’ın yapısını daha yakından inceleyen Amerikalı bilim adamlarına ait. Buna göre yaklaşık olarak 4 milyar yıl önce Ay’ın içinden dev bir basınç dalgası geçmişti. Sıvı kayaç Ay’ın ön yüzünden dışarı taşarak çukurda kalan bölgeleri doldurmuş. Rhesus maymunun kalıtımı tamam Şempanzeden sonra Rhesus maymununun da kalıtımı çözüldü. Rhesus maymunun evrimine yeni bir bakış açısı sunan çalışma, veri bankalarında dünyadaki tüm bilim adamları için ulaşılabilir durumda. Rhesus maymunun kalıtımı insan genomuyla %9295, şempanze kalıtımıyla ise %98 oranında örtüşmekte. Rhesus maymunları, köpeksi maymunlar (Cercopithecidae) familyasından olmalarına rağmen, insanlara genetik açıdan olduğu kadar fizyolojik ve metobolik açıdan da çok yakındırlar. Bilim adamları deneylerinde bu nedenle daha çok bu maymun cinsinden yararlanırlar. Rhesus maymunun kanında ilk olarak kan yuvarlarının kalıtsal bir özelliği saptanmıştı (Rhesus faktörü). SI (Simian Immunodeficiency) virüsüne, insanın HI virüsüne karşı gösterdiği reaksiyona benzer bir tepki gösterdiği için de AIDS araştırmalarında büyük bir önem taşımakta. SI virüsü, HIV’in maymunlarda görülen versiyonu ve genetik olarak da benzeri.. Yeni çalışma sayesinde bilim adamları Rhesus maymunun genlerini insan ve şempanzeyle karşılaştırma olanağına sahip oldular. Bu bilgiler sayesinde virüs enfeksiyonlarına karşı bağışıklık yanıtını ayarlayan genlerin rolünü açıklayabilecekler. Rhesus maymunları öte yandan enfeksiyon hastalıkları ve aşı maddeleri araştırmaları için iyi bir İsrailli ve Alman bilim adamları, önce iletken bir kristalde heterojen bir manyetik alan yaratmışlar. Daha sonra kısa bir mikrodalga tepisiyle spinler, kristalin içindeki iletken elektronlarla manyetik alanın etrafındaki çizgilerini ayarlayacak şekilde uyarılmış. Bu şekilde manyetik moment, dönen dairelerden bilinen hareket sürecini meydana geti rince, elektronlar radyo dalgaları yayacak şekilde uyarılmış. Fakat kristalin farklı yerlerindeki elektronlar farklı kuvvette manyetik alan algıladıkları için kristaldeki elektron spinlerinin hareketleri çok kısa bir an içinde düzensizleşerek, radyo dalgalarını sadece farklı frekanslarda yaymaya başlamışlar. Ancak çok iyi ayarlanmış bir mikro dalga tepisiyle elektronların yeniden düzenli bir şekilde hareket etmeleri sağlanmış. Bununla birlikte elektronlardan yayılan radyo dalgalarının senkronizasyonu, kristalde ayrıca bir de elektrik gerilimi bulunması halinde yerine gelmiyor. Bu durumda elektronlar kristalden akarken, iki mikrodalga tepisi sırasında eşit kuvvette manyetik alan algılanmadıkları için pozisyonlarını değiştirmişler. Böylece araştırmacılar radyo dalgalarının frekans spektrum analizi sayesinde elektronların hızını saptayabilmişler. Sonuçlar, bir iletkendeki akımın ve gerilimin orantılı olduğuna dayanan Ohm yasasıyla örtüşmekte. ce bağırsakta bakteri üremesini engelliyor. Bunun ne şekilde işlediğini bulan Amerikalı bilim adamları, safra salgısının önemli bir içeriği olan safra asitlerinin, bağırsak hücrelerindeki bir proteine yapıştığını saptadılar. Bu şekilde etkinleşen protein, bakterilerin bağırsak cidarlarına zarar vermelerini ve enfeksiyonları tetiklemelerini önleyen çeşitli genleri çalıştırıyor. Proceedings of the National Academy of Sciences dergisinde yayımlanan araştırmaya göre safra asitlerinin bu etkisini taklit eden ilaçlarla çeşitli bağırsak hastalıkları tedavi edilebilecek. Bilim adamları, ince bağırsaktaki bakteri sayısını Karaciğer Safra suyu kanalı Safra kesesi Safra asidi bağırsakları da koruyor Safra asidi yağların sindirimini kolaylaştırmanın dışında bağırsak mukozasını da koruyarak in Bu şekilde ortaya çıkan koyu bölgeler çıplak gözle bile görünmekte. Ohio Eyalet Üniversitesi’nden Ralph von Frese ’nin teorisi NASA’nın Ay’ın kütle çekim alanını belirleyen Clementine ve Lunar Prospector uydularının verilerine dayanıyor. Kütle çekimi verilerine göre bilim adamları gökcisminin içindeki kütle dağılımı hakkında bilgi edinebiliyorlar. Bu çalışmalar sırasında Ralph von Frese ile çalışan araştırmacılar dikkat çekici bir anomali saptamışlar. Ay’ın arka tarafında, yüzey kabuğundan mantoya ve çekirdeğe kadar uzanan bir çarpışmanın izi bulunuyordu. Çarpışma yerinin altında yaklaşık 1.100 km. derinlikte, mantonun bir parçası kavisli bir biçimde çekirdeğe girmekte. Basınç dalgası Ay’ın diğer yüzüne kadar yayılacak kadar etkili olmuş olmalı. Çünkü diğer tarafta da çekirdeğin bir parçası mantoya doğru sivrilmekte. Böyle bir çarpışmanın çekirdeğe kadar ulaşabileceğini kimsenin tahmin etmediğini söyleyen Freze’ye göre bulgu, sıvı magma kayacının dört milyar yıl önce Ay’ın yüzeyine nasıl geldiğini açıklamak düşük tutarak diğer organlara yayılmasını önleyen bir mekanizma bulduklarını söylüyorlar. Bu konuda, safra kanalından ince bağırsağa geçen, safranın rolü büyük. Bu kanal hastalık yüzünden tıkandığı takdirde, bağırsak cidarında bakterileri davet eden bozukluklar oluşmakta. Safra sıvısının koruyucu etkisi, safra asitlerinin bağır Spermler nasıl hareket ediyor? Amerikalı bilim adamları ilk kez sperma hücresindeki elektrik akımını ölçerek, kuyruktaki hareket mekanizmasının ne şekilde işlediğini saptadılar. Spermler yumurta hücresine ulaşabilmek için kuyruklarını sallayarak "yüzerler". Bilim adamları hiper etkinleştirme olarak bilinen bu hareketlerin sperma hücresinin diğer bölgesinden gelen kalsiyuma uzandığını tahmin ediyorlardı. HowardHughes Tıp Enstitüsü’nden David Clapham, şimdi bu hiper etkinleştirmede "CatSper" olarak adlandırılan proteinin ne gibi rolü olduğunu açıkladı. Clapham ve ekibi araştırma sırasında CatSper proteinini taşıyan ve taşımayan farelerle deneyler yapmış. Bu amaçta hiper etkinleşme sırasında kuyruğa akan yüklü kalsiyum parçacıklarındaki elektrik akımını ölçmüşler. Fakat bu ölçüm sadece CatSper taşıyan farelerde mümkün olmuş, çünkü CatSper proteini taşımayan farelerde, kalsiyum iyon akımı saptayamamış bilim adamları. İşte bu sonuç CatSper proteinlerinin, khiper etkinlik sırasında kuyruğa akan kalsiyum iyonları için anahtar rolü oynadığını göstermekte. Bilim adamları ayrıca spermlerdeki sıvı yoğunluğunun da CatSper kanallarından akacak kalsiyum oranı üzerinde etkili olduğunu bulmuşlar. Bundan sonra sperma sıvısındaki yoğunluğun ne şekilde ayarlandığı araştırılacak. Clapham’in tahminine göre spermler yumurta hücresinin sinyallerine reaksiyon göstermekte. CatSper proteiniyle ilgili son bulguların, erkeklere yönelik doğum kontrol yöntemlerinin geliştirilmesinde yararlı olabileceği sanılmakta. 989/4 4 Mart 2006
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle