13 Haziran 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

TartışmaEditöre Mektup Bilim milim, milim milim bilim Yenilikçilik sıralamasında Türkiye grupların hiçbirinde değil. Türkiyenin yeri, innovasyonla ilgisi olmayan solalt köşede tek başına. Bizde sanayi, yeniliğe ihtiyaç duymaz, transfer teknolojiyi yeterli bulur ve ARGE’ye katkıda bulunmazsa işte böyle olur Resim 1Başbakanlı toplantı dolu şekilde engellemektedir. İşte bilim yapamayan %80‘in etkin olduğu üniversitelerimizde iyi bilim yapmak mümkün olamıyor. NE YAPMALI? Peki ne yapalım; yollardan biri, iyi bilim yapabilmeyi öğretmek için bilim insanlarımızı kısa sürelerle gelişmiş ülkelerdeki üniversitelere göndermek. Fakat asıl çözüm oralardaki bilimsel atmosferi ülkemiz üniversitelerinde de kurabilmektir. Bunun için üniversitelerimizde bilim üretecek insan sayısının %20’lerin çok üzerine çıkması gerekiyor. AB uyum çalışmaları, 2010 yılına kadar ARGE’de çalışan yetişmiş insan gücünün de 27.000’den 40.000’e çıkarılmasını öngörüyor. Bu sayı Japonya’da bizim 10 katımız, ABD’de 9 katımız, AB’de ise 6 katımız. Özellikle de AB’ye gireceksek ARGE de çalışan yetişmiş insan gücünün 27.000’ den 180.000’lere artması gerekmektedir. Bu nasıl olacak henüz bilmiyoruz. Konunun paydaşları olan Milli Eğitim Bakanlığı, YÖK ve TÜBİTAK sürekli çekişme içindeler ve henüz bu temel sorunla ilgili plan, program ve strateji yoktur. 2010’a kadar yetişmiş insan gücünü bir şekilde yeterince arttırsak bile eğer bu elemanlar aynı ortamlarda yetişecekse %20 yi değil %80‘i arttırmış oluruz. Yani 2010 da iyi bilim yapamayan bir sürü yetişmiş elemanımız olur! 20’sinin yapabildiği bilimsel yayınla ülkeler sıralamasında 2005’te 17300 yayınla 19.’luğa indik. Bu, Türkiye için önemli bir başarı. %80 de bu işi yapabilse ne iyi olurdu. Herhalde çok daha ön sıralarda olurduk ama bu yayınlar gelişmişliğimizi ne kadar etkilerdi derseniz, bunun yanıtı yayınların kalitesiyle ilgilidir. Yayınların kalitesi (bilim insanlarının kalitesiyle orantılı) o yayınların kaç kişinin işine yaradığı ile yani atıf sayısı ile ölçülmektedir. Türkiye, atıflara göre ülkeler sıralamasında çok gerilerde, Avrupa ülkelerinin en gerisindeyiz. Yani bilimsel yayınlarımız fazla işe yaramıyor. Teknolojiye dönüşüp toplumu etkileyecek düzeyde yayın yapamıyoruz. Klasik konularda bildiğimizi okuyoruz, innovasyon içermeyen yayınlar yapıyoruz. Ocak ayı içinde AB yaratıcılık (innovasyon) gösterge sonuçları yayınlandı. ‘World Innovation Foundation’ın üyesi olduğum için ilgilendim. 4 GRUP ÜLKE Yayın, yaratıcılık açısından Avrupa ülkelerini 4 gruba ayırmış: (i) öncü ülkeler: İsviçre, Finlandiya, İsveç, Danimarka ve Almanya, (ii) orta performans gösteren ülkeler: Fransa, Lüksemburg, İrlanda, İngiltere, Hollanda, Belçika, Avusturya, Norveç, İtalya ve İzlanda, (iii) orta grubu yakalama durumunda olan ülkeler: Slovenya, Macaristan, Portekiz, Çek Cumhuriyeti, Litvanya, Latviya, Yunanistan, Kıbrıs ve Malta, (iv) kaybeden ülkeler: Estonya, İspanya, Bulgaristan, Polonya, Slovakya ve Romanya. Türkiye bu grupların hiçbirinde değil. Türkiye’nin yeri tüm gruplardan ayrılmış, yenilikle, innovasyonla ilgisi olmayan solalt köşede tek başına. Bizde sanayi, yeniliğe ihtiyaç duymaz, transfer teknolojiyi yeterli bulur ve ARGE’ye katkıda bulunmazsa işte böyle olur. Ülkemizde sanayide ve teknolojide yaratıcılık gereksinimi olmaz, bu yönde ARGE yatırımı yapılmazsa, bilimsel araştırma da yönlendirilmemiş olur ve kalite aranmaz. Bilimsel araştırmada yenilikten ve kaliteden uzak olduğumuz kesin. Niye bizde NOBEL ödülü alınmıyor sorusunun yanıtı da burada. Niye alınsın ki? Hiç NOBEL ödüllü bilim insanı bulunmuş mu Türkiye’de? NOBEL ödüllü bilim insanlarının yetiştirdiği kaç bilim insanı var ki Türkiye’de? Bilimsel araştırmada kaç tane cazibe merkezimiz var? Bu merkezlere kaç NOBEL ödüllü bilim insanı gelip araştırmalara katılıyor. NOBEL ödülü alacak düzeyden çok uzakta olan bilim insanları NOBEL ödülü alabilecek düzeyde eleman yetiştirebilir mi? Ne yazık ki bu soruların yanıtları hep olumsuz. Bu nedenle her alanda olduğu gibi bilimsel araştırma alanında da kaliteyi yakalamak için daha çok yolumuz var. Osman Demircan Çanakkale Üniversitesi Gözlemevi [email protected] Y ılbaşı öncesinde TÜBİTAK bilim, bilim teşvik ve hizmet ödülleri töreni yapıldı Ankara’da. Bilmem farkındamısınız sessiz sedasız sanki gizliymiş gibi oldu bitti bu tören. Bildiğim kadarıyla davetiyeleri bile dağıtılmadı, epostayla duyuruldu törenin yapılacağı. Bu toplantıyı sabote eder gibi, aynı gün aynı saatlerde Ankara Dedeman Otelinde AB Eğitim ve Gençlik Programları Merkezi Başkanlığı tarafından ‘Avrupa ve Hareketlilik Bilinci Toplantısı’ düzenlenmişti. İki toplantıya da katıldım. Dedeman’daki toplantı solunu tıklım tıklım doluydu. (Bkz. Foto 1) Başbakanın üniversiteleri suçlayan konuşmasından sonra toplantıya on dakika ara verildi; başbakan ve korumaları gidince salon bir anda boşalmış oldu... TUBİTAK’taki toplantıya gittim. Bilim ödülü alanların konuşmaları yeni başlamıştı. Yıllarını bilime adamış ve başarılı olmuş 20 bilim insanı ödül almıştı. Bilim ödülü alan dört bilim insanı tecrübelerini anlatacaktı. Fakat ilginç olan şey salonun boş olmasıydı. Bu toplantının açılışını Milli Eğitim Bakanı yapmış, bilim insanlarının konuşmalarını dinlemeden çıkınca salonu dolduran siyasiler ve korumalar da salonu boşaltmıştı. Salonda kalanlar, çoğunluğu önceki yıllarda ve bu yıl ödül almış olan sadece 2030 kişiydi, ve kendi kendilerine konuşup dinliyorlardı. Bir de boş salonun fotoğrafını çektim. (Bkz. Foto 2). Ödülleri vermesi için bakan çağrılıyor. Basın, kürsünün önünde yığılmış; bakanın fotoğrafını çekiyor. Ödül alacak olanlar salonun öbür köşesinde mahsun bir şekilde kenarda bekliyor; onlarla ilgilenen yok. TÜBİTAK’ın kurulduğu ilk yıllarda ödül alanlardan dinledim; o zaman ödülleri Cumhurbaşkanı verir ve ödül konuşmalarını da sonuna kadar dinlerlermiş. Anlaşılan o ki artık Cumhurbaşkanları ve Başbakanlar ödüllü bilim insanlarını dinleme ye zaman ayıramayacak kadar çok meşguldü. Fakat ilginç olan, ödül konuşmaları sırasında bile salon boş olduğuna göre bilim insanları da bu konuşmaları dinlemeye zaman ayıramıyordu. SADECE YÜZDE 80’İ Ödül alanların ortak yanı, gelişmiş ülkelerde yetişmiş olmaları. Özgeçmişlerine göre ödül alanların hepsi en az bir yıl yurt dışında iyi bir üniversitede doktora veya doktora sonrası çalışma yapmışlar. İyi bilim insanı olabilmek için yurt dışında KALİTE MESELESİ iyi üniversitelerle bağlantılı çalışma gereÖnce kalite diyeceksek, eleman yeği görülüyor. tiştirmede birtakım kriterler gerekli. EleFakat biliyoruz ki oralarda başarılı man yetiştirilecek ortam bilim konuşulabiolan hatta ödül alan birçok Türk bilim inlen ortam olmalı. Her bilim insanı tez dasanı Türkiye’ye döndüğünde engelleyici koşullar nedeniyle birkaç yıl için Resim 2 Bilim ödülleri toplantısı boş de ortama uyuyor ve iyi bilim yapamaz duruma düşüyor. Bilim konuşulmayan, bilime yeterince zaman ayrılamayan ortamda doğal olarak iyi bilim de yapılamıyor. İyi bilim yapmak bir yana, bugün bi nışmanı olamamalı. Yardımcı tez danışlim insanlarımızın %80’i atıf indekslerine manlığı uygulanmalı. Hem öğrenciler, giren dergilerde yayın yapamıyor. İstatis hem öğretim üyeleri için AB’nin ‘mobitiklere göre bu oran % 68, ancak biliyoruz lity’, ve ‘Mary Cury’ programlarından yaki birçok bilim insanı, yardımcı doçent, rarlanılmalı. Türkiye’ye iyi yabancı bilim doçent veya profesör olabilmek için çok insanları getirilebilmeli. Olumsuz bilim oryazarlı makalelere eşdost işi adını yazar tamı iyi bilim insanlarının varlığıyla iyileşolarak koydurabilmekte ve yayın yapıyor tirilebilir. TÜBİTAK ve TÜBA benzer programların yurt içinde yaygın uygulagörünmektedir. Bu, bilim yapamayan %80, 95 mesa ması için olanak sağlamalı. Hatta TÜBİisine bile uyamayıp bilim dışında herşeyle TAK, TÜBA ve YÖK işbirliği içinde belli uğraşmakta, en üst akademik kariyerlere merkezlerde düzenleyecekleri lisansüstü yükselebilmekte, hatta asıl kötüsü, fırsat yoğun yaz sömestreleriyle eleman yetiştirbulduklarında yönetimde yer alarak baş meye doğrudan katkıda bulunmalı. Türkiye’de bilim insanlarının % kalarının da bilim yapmasını o ya da bu 989/21 4 Mart 2006
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle