14 Haziran 2024 Cuma English
İzmir Ekonomi Üniversitesi

Katalog

WOLKOW’un elektron mikroskobunun körlenen ucu, tungsten atomu kümelerinin oluşturduğu çıkıntılarla kaplanmış. Atomik kalemtıraş Bazı durumlarda kazalar yeni buluşların yolunu açar. Kanada’daki Ulusal Nanoteknoloji Enstitüsü’nden fizikçi Bob Wolkow ve meslektaşları, çözünürlüğünü artırmak için elektron mikroskoplarının ucunu inceltmeye uğraşırken mikroskobun vakum bölmesindeki küçük fakat önemli bir sızıntıyı fark etmediler. Gizli sızıntı, nitrojenin makinenin içine kaçmasına ve kalınlaşmış uçta toplanmış olan atomların yontulmasına yol açtı. Bunun sonucunda ortaya dünyanın en ince ucu çıktı. "Bu sonuç mucize gibiydi" diye konuşan Wolkow, "Bir atom genişliğindeki uç –bir topluiğnenin kafa genişliğinin beş milyonda bir – hücre gibi olağanüstü küçük nesneleri daha iyi görmemize yardımcı olacak" diyor. Elektron mikroskopları çok büyütülmüş 3 boyutlu görüntüler yaratır. Bunu başarmak için mikroskop, ultraince ucundan elektronlar fışkırtır. Uç ne kadar inceyse, görüntü o kadar nettir. Bilim adamları şimdi bu uçları yontmak için çeşitli yollar deniyor. Bunlardan biri, ucu ısıtmak. Ancak bu yolların hiçbiri Wolkow’un "mucizevi" nitrojeni kadar etkili olamadı. Wolkow bu gazın, uç çevresindeki tungsten atomlarına bağlandığını keşfetti. Elektrik alanı ile temas ettiği zaman, birbirine bağlanmış olan bu kümeler, kalemtraş ile yontulan kalemde olduğu gibi düşüp gidiyor. Wolkow bu tekniği kullanarak, tungsteni tek bir atoma ininceye kadar bileyebildi ve elektron mikroskobunun çözünürlüğünü 20 kez artırmayı başardı. yapıları daha önce de geliştirmekle birlikte, bunları spesifik amaçlar için ve istenilen anda üretemiyorlardı. "Hidrojeni depolamanın yolunu bulmak hepimizin düşlediği bir şeydi" diye konuşan South Florida Üniversitesi’nden profesör Mike Zaworitko, "Yaghi bu düşü gerçeğe dönüştürdü" diyor. Bu çatıyı kurmak için Yaghi minik metal desteklerden yararlandı. Bunların sabit eklemler oluşturması, herhangi bir şekle dönüşmelerini kolaylaştırıyordu. Yaghi’nin sıkıca dokunmuş bal peteği malzemeleri, gazları depolama konusunda çok büyük kolaylık sağlıyor. Gaz molekülleri çapraz bağlara bağlandıkça, birbirlerine daha fazla yaklaşıyor. Böylece yüksek basınç veya düşük sıcaklıklara maruz kalmadan, gazları sıkıştırmak mümkün olabiliyor. Yaghi, birkaç yıl içinde laboratuarda ürettiği nano iskele veya nano çerçevelerin gerçek yaşamda kullanılabilir bir şekle dönüştürüleceğine inanıyor. Bunlar bacalardan çıkan karbon dioksit emisyonlarını filtre edebilecek. en fazla darbeye maruz kaldığı ya da sürtündüğü noktalarda kullanılıyor. Böylece yaralanmaların önüne geçilmeye çalışılıyor. Şu anda piyasada bu kumaşla üretilmiş pantolon, mont ve ceketler bulunuyor. Pamuklu ve diğer iplik türlerinden üretilen kumaşların içinde başarıyla kullanılabildiği gibi nefes alma özelliğine de sahip. Yüksek saflıkta karbon nanotüpler Yüksek kaliteli karbon nanotüpler (KNT), hiç olmadığı kadar düşük maliyetlerle endüstriyel ölçekte üretilebilecek. Bayer MaterialScience AG, Baytube adı altında nano boyuttaki malzemeleri dünyanın dört bir yanında pazarlamayı planlıyor. Baytube’lerin üretiminde kullanılacak yeni teknoloji Bayer Technology Services GmbH isimli Bayer Group’un hizmet birimi ile üretim teknolojilerindeki büyük knowhow birikiminin işbirliği ile geliştirildi. Bugüne dek kilogramı 1.000 avroya kadar çıkan yüksek fiyatları ve ürün kalitesindeki dalgalanmalar, nanotüplerin yaygın biçimde kullanılmasının önündeki en büyük engeldi. "İlk kez yüzde 99’lara varan tutarlı bir malzeme saflığı elde edeceğiz ve üretim maliyetlerini önemli ölçüde düşüreceğiz" diye konuşan Bayer Material Science’daki Karbon Nanotüp projesi başkanı Martin Schmid, "Bir arabanın plastik çamurluğuna az miktarda Baytube ilave ettiğiniz zaman, çamurluk elektriksel olarak o kadar iletken bir hale gelir ki, bir ön işleme tabi tutulmadan çevre dostu toz boyalarla kaplanabilir. Benzer şekilde antistatik paketleme malzemeleri için kaplamalar üretebileceğiz. Başka bir kullanım alanı da bilgisayar kutularındaki ve cep telefonu kılıflarındaki elektromanyetik enterferans kalkanlarıdır . Gelecekte KNT’ler türbinlerin seramik parçalarının termal iletkenliğini artıracak" diyor. Reyhan Oksay Motosiklet sürücülerine özel giysi Motosiklet sürücülerinin kaportası vücutlarıdır: Ama bazı motosiklet kıyafetleri sürücülerin hareket yeteneklerini kısıtlıyor ve yeterince korumuyor. Kumaş üreticileri bu konuda da çalışmalar yapıyor. Kevlar adı verilen kumaş Draggin Jean markası altında üretilen giysiler ilk defa 1998 yılında Avustralya’da satışa sunuldu. Türkiye’de de geçen yıl satışa çıkan ürünler, cildi rahatsız etmeyen, yumuşak, sıcağa, soğuğa dayanıklı bir malzeme. Birebir çelikten beş kat daha sağlam, darbeleri emme özelliğine sahip Kevlar kumaş, düşme sırasında insan vücudunun Hidrojenin depolanmasında nano fakat dev adım Omar Yaghi, Los Angeles’teki Kaliforniya Üniversitesi’nde yürüttüğü çalışmalarda hidrojen gazının depolanmasında kullanılabilecek çok önemli bir malzeme geliştirdi. Bu malzeme bebek pudrası görünümünde bir toz. Bir kavanoz dolusu toz, boş bir odanın içindekinden daha fazla doğal gazı içinde barındırıyor. Pek çok kimyacı Yaghi’nin bu buluşunun hidrojeni depolayacak şekilde geliştirildiği takdirde, hidrojen ile çalışan otomobillerin yakıt tankının üretiminde kullanılabileceğine inanıyor. Yaghi’nin geliştirdiği toz bir milyar kez büyütüldüğünde, devasa bir iskeleye benziyor. Malzeme mühendisleri buna benzer Nanoteknolojinin ahlaki ve politik boyutları UNESCO son günlerde yayımladığı bir rapor ile nanoteknolojinin etik, yasal ve politik yönlerini değerlendirdi. Raporda, nanoteknolojinin gerçekçi potansiyeli ile hayal gücüne dayalı, sansasyon yaratma güdümlü çabalar arasında bir ayırım yapılması gerekliliği üzerinde duruluyor. Raporda ayrıca nanoteknolojinin tanımı bir kez daha yapıldıktan sonra gelecekte uluslararası toplumun bu konuda karşılaşacağı sorunlara dikkat çekiliyor. Rapor, şu anda nanoteknoloji ile ilgili en önemli konunun insan ve çevrenin zehirli maddelere maruz kalma riski olduğunu ileri sürüyor. Bu da, yeni tehlike ve risk şekillerinin ortaya çıkmasına bağlı olarak etik sorunlar yaratıyor. Söz konusu risklerle baş etme konusunda, halihazırdaki yöntemler bu risklere kimlerin maruz kaldığı, hangi kurumların bu sorunların üzerine gitmesi gerektiği gibi konuları kapsıyor. Bilimsel açıdan nanoteknoloji alanındaki buluşların hükümetler ve kurumlar tarafından kötüye kullanılmasının önüne geçilmesi yönünde de etik kuralların oluşturulmasının aciliyetine dikkat çekiliyor. Rapor, ayrıca, siyasetçilerin, seçilmiş ve atanmış yetkililerin, sivil toplum örgütlerinin, nanoteknoloji ile ilgili potansiyel tehlikelere, tüketici bilincine, kullanım kurallarına, patent haklarına, gizliliğe, uluslararası bilimsel araştırmaların güvenilirlik ve yasal özelliklerine odaklanmaları gerekliliğine ve bu konularda işbirliği yapmalarının önemine değiniyor. CBT 1024/ 7 3 Kasım 2006
İzmir Ekonomi Üniversitesi
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle