Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
gencbilimci@hotmail.com Bu sefer hiç acımadı! Düştüğümüzde, ayağımız burkulduğunda ya da elimizi kestiğimizde canımız acır. Can acısını hissetmemizi ise hücrelerimizin beynimize yolladığı sinyaller sağlar. Oysa, kimi zaman çok yanar canımızın, kimi zaman daha az. Aslında acıyı ve ağrıyı kontrol edebiliriz. Neden, niçin, nasıl? YAĞLI GÖKKUŞAĞI Geçen hafta sudan yansıyan gün ışığı aracılığıyla bir gökkuşağı oluşturmuştuk. Bu sefer ise, sıvı yağ ile bir gökkuşağı daha yapacağız. GEREKEN MALZEME: Damlalık Tava Çiçek yağı Su Tavayı su ile doldurun ve aydınlık bir pencerenin önüne yerleştirin. Doğrudan güneş ışığı vurmamasına dikkat edin. Suya damlalıkla bir damla yağ damlatın, gözleyin. İlk damlanın yakınlarına bir kaç damla daha ekleyerek gözlemeye devam edin. A cıyı sinir hücrelerimiz tanımlar ve beynimize yolladığı sinyallerle onu tanımamızı ve gerektiğinde hatırlamamızı sağlar. Bedenimiz bize zarar verecek her türlü dış etkiye karşı muhteşem bir erken uyarı sistemiyle donatılmıştır. Bu sistem, acıyı hissetmemize neden olur. Ağrı ve acı duygusu bedenimizde bir arıza olduğunu, işlerin pek de yolunda gitmediğini haber veren sinyal sisteminin zilleridir. Acı hissini kimi zaman batma duygusu olarak hissederiz, kimi zaman yanma, kimi zaman da ağrı olarak. Beynimize en hızla iletilebilen batma duygusudur. Çünkü batmayı algılayan alıcılarımız derimizin en dış katmanında bulunur. Mesela, bir arı tarafından sokulursak önce bir batma duygusu hissederiz. Bu arının iğnesini hissettiğimiz andır. Ardından yavaş yavaş artan bir ağrı ile arının soktuğu yerdeki acı yayılarak yoğunlaşır. “ELİM KESİLDİ AMA HİÇ ACIMADI” Yaralanma ya da darbenin ilk anında neredeyse hiç acı hissetmezsiniz. Ani acının ardından, zedelenen bölgenin ağrıması için biraz zaman geçer. Çünkü, bu hissi beynimize ileten sinir hücreleri, ağrı ve acıyı yok eden endorfin maddesi içerirler. Endorfin, vücudu rahatlatan, beynimiz tarafından üretilen bir tür ağrı kesicidir. O ilk an, hücreler endorfin salgılar. Bu da ilk an acının hissedilmemesini ya da daha az hissedilmesini sağlar. Böylece ciddi yaralanmalarda belirli bir süre ağrı hissedilmez. Ağrı kesici ilaçlar tamamen doğal olan bu işleyiş biçiminden faydalanarak üretilmiştir. Dolayısıyla, ağrı kesiciler tedavi edici değil, sadece ağrıyı en aza indiren bazı kimsayal maddeler içerirler. Bu da, bir doktora gideceğimiz zamana kadar geçecek süreyi daha az ağrıyla geçirmemizi sağlarlar. ACILAR UNUTULMAZ Ağrıya ve acıya verilen tepkiler kişiden kişiye değişir. Kimimiz en ufak bir darbede çok canımızın yandığını iddia ederiz, kimimiz en zorlu acılara bile “gık” demeden dayanırız. Nörologlar, ağrı ve acının hafızamıza kaydedilerek yaşamın çok farklı evrelerinde ortaya çıktığını saptadılar. Elimiz kesildiği takdirde, canımızın acıyacağına dair bir bilgiye sahip olmamız, elimiz kesilir kesilmez acı duygusu üstünde yoğunlaşmamıza neden olur. Bu da, beynimize giden sinyallerde bir bombardıman yaratır ve acı hissimiz artar. Uzmanlar acı ve ağrılarımızı, sadece ilaçlarla değil, çok daha farklı yollardan yok etmek için çalışmaktadırlar. Bu ağrı tedavisi, yaklaşık 6 aylık programlardan oluşur. Bilim insanları, ağrının hafızadan silinebilmesi için en az 6 ay gerektiğini söylemektedirler. NELER OLUYOR? Suya ilk damlayı damlattığınızda göreceğiniz gökkuşağı renkleri, ikinci ve daha çok yağ damlatıldığında değişecektir. Işık, yağın içinde yavaşlayarak renklerine ayrılmıştır. Yağın akış yönleri değiştikçe ışığın kırılma noktaları da değişecek ve renkler yer değiştirecektir. DüşünEğlen 2. Hangi ağaç yılboyu yapraklarını dökmez? a. Vişne ağacı b. Elma ağacı c. Zeytin ağacı 4. değerli taşları ölçmekte kullanılır? a. Kilogram b. Karat c. Ayar GEÇEN SAYININ ÇÖZÜMÜ: 1b, 2b, 3a 4c 1. Hastalık sebebi olabilir a. Toksin b. Mukus c. Antikor 3. Artık gezegen olmadığı ilan edilen gök cismi hangisidir? a. Venüs b. Satürn c. Pluton Biliyor musunuz? SAATLERİN DÖNÜŞ YÖNÜ İlk kullanılan saatlerden en yaygın olanı güneş saatleridir. Bu düzenekte, bir kol sabit durur ve güneşin geliş yönüne göre kolun gölgesi takip edilir. Güneşin doğudan doğup, batıdan battığı Kuzey Yarı Küre’deki güneş saatlerinin gölgesi bugün “yelkovan yönü” denilen yönde hareket eder. Mekanik saatlerin üretimine Kuzey Yarı Küre’de başlandığından, burada güneş saatine alışık insanlara kolaylık olsun diye yelkovanın hareket yönü güneş saatinin gölgesi yönünde yapılmıştır. Eğer ilk mekanik saatler Güney Yarı Küre’de üretilseydi, yelkovanın yönü tam tersine olacaktı. CBT 1024/22 3 Kasım 2006