Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
gencbilimci@hotmail.com Neden, niçin, nasıl? SUDAKİ GÖKKUŞAĞI GEREKEN MALZEME: Su bardağı (Desensiz ve renksiz olmalı) Su Beyaz bir karton Güneşli bir pencere önü NELER OLUYOR? Bardağınızı suyla doldurun. Güneş çıktığında bardağı pencerenizin önüne yerleştirin. Güneş ışınlarının bardağa vurması önemlidir. Ardından, bardaktan yansıyan ışığın vurduğu yere beyaz karton parçanızı yerleştirin. Kağıdın üzerinde bir gökkuşağının belirdiğini göreceksiniz. Biri bizi gözetliyor Görüntü teknolojileri günümüzde öylesine gelişti ki, uzaydan çekilmiş fotoğraflar sayesinde dünyada olup bitenleri görmek mümkün. Artık, sadece yaşadığımız mahalleyi değil, sokağımızı bile görebiliyoruz. erküremizin uzaydan nasıl göründüğünü ilk 1960’lı yıllarda öğrenY dik. Uzayın büyük boşluğu içinde mavi ve küçük bir küreydi gördüğümüz. 1974 yılında fırlatılan ilk Landstad Uydusu’nun görevi dünyadaki değişimleri incelemek ve kaydetmekti. Ardından birçok uydu yollandı uzaya. Böylece kentler, ormanlık alanlar ve denizlerdeki değişimler günü gününe izlenebilir oldu. Belki de çok yakın bir gelecekte, evimizden kilometrelerce uzakta, pencere içlerine koyduğumuz menekşelerimizin suya ihtiyacı olup olmadığını bile öğrenebileceğiz. UYDULAR Uydular, yerküremizde ve yerküremizin yakın çevresindeki her türlü değişimi ve gelişebilecek tehlikeleri haber veren gözlerimizdir. Onlar sayesinde sadece kentsel ve askeri alanları değil, yerkürenin doğal yapısında meydana gelen değişiklikleri de takip edilebiliyoruz. Her geçen gün gelişen bu teknoloji, ilk zamanlar sadece askeri amaçlar için kullanılmaktaydı. Ama gelişmeler öylesine hızlı ilerledi ki, artık internet ortamında, dünyanın istediğiniz bölgesine uzaydan bakma olanağına sahipsiniz. Bir süredir, bazı politikacılar ve askeri yetkililer güvenlik açısından bunun çok da doğru olmadığını iddia etse de, uzaydan yerküreyi izlememizi sağlayan görüntülere ilgi giderek artmaktadır. HABERLEŞME TEKNOLOJİLERİ VE METEOROLOJİ Uydulardan yararlanan bir diğer güncel sistem ise haberleşme teknolojileridir. Hava durumu raporlarında “Uydudan alınan görüntüler” sözcüklerini sıklıkla duyarız. Hava durumu verilerini toplayan uydular, bulutların hareketlerini ve rüzgarların yönlerine dair bilgileri uzmanların değerlendirmesine sunar. Mesela kasırgalar uydular aracılığıyla çok açıkça izlenebilir. Uydular gözümüz ve kulağımızdır. Dünyanın hangi köşesinde her ne olursa olsun, çok kısa bir sürede bundan haberdar olabilmemizi uzay çalışmalarına ve uydu teknolojilerine borçluyuz. NEDEN? Işığı oluşturan renkler birbirlerinden farklı hızlarda yol alırlar. Ve suyun içine giren ışık tıpkı çıkarken olduğu gibi bükülür. Bugünkü deneyimizde, suyun içinden geçen ve sonra suyun dışına çıkan ışığın renkleri de birbilerinden farklı açılarla büküldü. Böylece, ışığın yedi rengini ayrı ayrı görme fırsatını bulduk. DüşünEğlen 1. Metallerin en yumuşak olanı hangisidir? a. Demir b. Kurşun c. Bakır 2. Dünyadaki en büyük yağmur ormanları? a. Landes Ormanları b. Amazon Ormanları c. Sibirya Ormanları 3. Çiçeğin polen üreten bölümüdür? a. Ercik b. Pistil c. Taç yaprak 4. Bugüne kadar Ay’a kaç astronot yolculuk yaptı? a. 102 b. 4 c. 26 GEÇEN SAYININ ÇÖZÜMÜ: 1c, 2b, 3c, 4b Biliyor musunuz? FORMİKA VE ISIRGAN OTU Isırgan otu kırlarda sık sık karşılaştığımız, değdiği her yeri yakan bir ottur. Bir yandan canımızı yakarken diğer yandan da her derde devadır. Bu yanmayı yaratan ısırganın içindeki bir asittir. Isırgan otundaki formik asiti, zehirli karıncaların zehirinde de bulunur. Formik sözcüğü, Latince’de karınca anlamına gelen “formika” sözcüğünden gelmektedir. CBT 1023 /22 27 Ekim 2006