Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Bilim ve Aydınlanma ilişkisi üzerine Bilim aklın ürünüdür. Yaratılan büyük bilimsel gelişmeler, insan aklına güvenin temelini oluşturmuştur. Eğer insan aklı bu ürünleri geliştirmiş ve erginliğini isbat etmiş olmasaydı, aydınlanma hareketinin doğması ve gelişmesi de imkânsız olurdu... Osman Bahadır bahadirosman@hotmail.com B ilim ve aydınlanma kavramları birçok durumda doğru olarak kullanılmıyor. Bilim, doğa yasalarının anlaşılması ve formüle edilmesidir. Gerçek olarak nitelendirdiğimiz olgular, doğa yasaları çerçevesinde oluştuğu ve süregeldiği için bilimi ve bilimsel faaliyeti, gerçeğin anlaşılması ve ifade edilmesi olarak da tanımlayabiliriz. Aydınlanma ise, insanın aklın gücüne inanması ve maddi ve sosyal yaşamını aklının eleştirel gücünü kullanarak dogmalardan uzak biçimde ve eşitlik ve özgürlük temelinde düzenlemesidir. Özgül bir hareket olarak Aydınlanma ise, insan aklının gücüne ve politik, dini ve eğitimsel doktrinlerde yenileşmeye olan inançla nitelenen ve 17. ve 18. yüzyıllarda İngiltere, Fransa ve Almanya’da ortaya çıkmış olan felsefi ve siyasi bir harekettir. Diderot HANGİ İSİMLER 18. asrı karakterize eden Aydınlanma düşüncesi, esas olarak İngiltere ve Fransa’da ortaya çıktı. Ansiklopedi’nin 1751 yılında yayınlanan ilk baskısının ünlü ve muhteşem önsözünde d’Alambert, Francis Bacon’ı (15611626) ustaları olarak kabul ettiklerini belirtmektedir. D’Alambert, Avrupa aydınlanmasının en önemli araçlarından ve sembollerinden biri olan Ansiklopedi’nin varlığını borçlu olduğu diğer başlıca bilim insanları ve filozoflar olarak da, Descartes (15961650), Galileo (15641642), Kepler (15711630), Huygens (16291695), Newton (16421727), Locke (16321704), Pascal (16231662), Kant (17241804) gibi isimleri saymaktadır. Ansiklopedi’nin hazırlanmasına katılan d’Alambert (17171783), Montesquieu (16891755), Rousseau (17121778), Voltaire (16941778) ve daha başka Fransız düşünürleri ise, özgürlük ve eşitlik ideallerinin Avrupa’da yayılmasına katkıda bulundular. Bu ideallerin yayılışı, 1789 Fransız devriminin motoru oldu. Fakat vatandaşlık hakları konusunda İngiltere’nin başı çektiğini unutmamak gerekir. Örneğin Locke’un politik eserleri, 1776 Amerikan Anayasası’nı kuvvetli biçimde etkilemiştir. 1776 Amerikan Anayasası’ndaki sosyal sözleşme ve tolerans fikirlerinin kaynağı, Locke’un eserleridir. Montesquieu, Rousseau ve Voltaire tarafından bu konular daha sonra tekrar ele alınacaktır. Öte yandan ilk defa olarak bu Amerikan Anayasası ile, zaman aşımına uğramayan ve gaspedilemeyen doğal hakların varlığı onaylanmıştır. aynı şekilde aydınlanma düşüncesinin oluşmasında önemli bir rol oynamışlardır. Ve Kant, doktrinini ancak asrın sonuna doğru (17811790) hazırlamış olsa bile, aydınlanma hareketinin temsilcilerinden biridir. Aydınlanma Nedir Sorusuna Cevap (1784) adlı eserinde Kant, "Aydınlanma, insanlığın kendine özgü eksikliğiyle yaşadığı ergin olmama halinden çıkışı olarak belirlenir" demektedir. Bu erginliğin aracına gelince, bu ona göre hiç şüphesiz düşünce özgürlüğüdür. Kant, "Bu aydınlanmayı yaymak için, tüm alanlarda aklın yaygın bir kullanma özgürlüğünden başka hiçbir şeye gerek yoktur" der ve şunu da ekler; "Kendini kendi aklının hizmetine sokma cesaretine sahip ol!". Aydınlanma çağını karakterize eden şey, doğal olarak geleneklere ve dogmalara karşı duyulan güvensizliktir. 18. asrın filozofları, neye inanmaları gerektiği konusundaki herhangi bir dikteyi kabul etmezler. Bunu tüm inanç biçimlerini reddettiklerinden dolayı yapıyor değillerdir. (Çünkü çoğu tanrıya inanmaktadır). Örneğin kiliseyi suçlamalarının nedeni, kilisenin, iktidarını sağlama almak amacıyla batıl inançları ve boş inançları cesaretlendiriyor olmasıdır. Diderot, Felsefi Düşünceler (1746) adlı eserinde, "Batıl inançlar tanrıyı ateizmden daha fazla aşağılar" demektedir. liğini onayladılar ve halkın yönetilmesinde tüm kötüye kullanmaları önleme yeteneğine sahip bir "kuvvetler ayrılığı ilkesi"ni (Montesquieu) açıkladılar. Özgürlük bir üst değer olarak selâmlandı. Diderot, Ansiklopedi’nin "Politik Otorite" başlıklı bölümünde, "Aynı uzayda yer alan her birey, akla sahip olur olmaz ondan yararlanma hakkına sahiptir" diyordu. Aydınlanma düşüncesinin en önemli öğelerinden biri de, ilerleme fikrine olan inançtır. Rousseau hariç, tüm aydınlanma düşünürleri, insanlığın varlık koşullarını daima iyileştireceğine ve doğa hakkındaki bilgisini sürekli olarak mükemmelleştireceğine inanıyorlardı. Bilimsel ve teknolojik alanlardaki keşiflerin ve icatların çoğalmasıyla doğrulanan bu inanç, aynı zamanda ahlakı ve politikayı da kapsamaya başladı. İnsanın yetkinleşebilirliğinin bu doğrulanışı, aydınlanma düşünürlerinin metinlerinde yer almaktadır. Önyargıları yıkmak, aklın ışığını her yerde yaymak, insanların özgür ve mutlu olacakları bir geleceği kurmak, bütün bunlar, zamanlarının sosyal ve politik değişimlerine sıkıca bağlanmış olan aydınlanma düşünürlerinin büyük tutkuları olmuştur. BÜYÜK BİLİMSEL KEŞİFLER Aydınlanma düşüncesinin ve felsefi hareketinin, 17. ve 18. yüzyıl Avrupa’sında ortaya çıkmış olması bir tesadüf değildir. Ansiklopedistlerin de be J. J. Rousseaou lirttikleri gibi, bu düşünüşün temelinde büyük bilim insanlarının art arda gerçekleştirdikleri büyük bilimsel keşifler yatmaktadır. Bilim aklın ürünüdür. Yaratılan bu büyük bilimsel gelişmeler, insan aklına güvenmenin temelini oluşturmuştur. Eğer insan aklı bu ürünleri geliştirmiş ve erginliğini isbat etmiş olmasaydı, 17. ve 18. yüzyıl aydınlanma hare Locke ketinin doğması ve gelişmesi de imkansız olurdu. Aydınlanma düşünürleri, doğayı anlamada başarı gösteren insan aklının, insanın kendi özgürlük, eşitlik ve mutluluğunun sosyal bakımdan inşasına da yetenekli olduğunu anlamışlar ve başkalarına da bunu göstermeye çalışmışlardır. Günümüzde de bilim ile aydınlanma arasındaki ilişki bu özelliğini tümüyle korumaktadır. Ancak bilime ve bilimsel düşünceye dayanarak insanlık kendi özgür, mutlu ve müreffeh geleceğini kurmayı başarabilecektir. CBT1021/15 13 Ekim 2006 İLERLEME DÜŞÜNCESİ Aydınlanma düşünürlerinin eleştirileri, aynı zamanda politik mutlakiyeti ve kutsal nitelikler atfedilen hukuğa dayalı monarşiyi hedeflemektedir. İngilizler tarafından 1688 devrimiyle açılan yoldan ilerleyerek Ansiklopedistler, halk egemen Yararlanılan Kaynaklar 1 Huisman, D. Verger, A.(ed.); Histoire des Philosophes, Nathan, Paris, 1996 2 Lecourt, Dominique (ed); Dictionnaire d’histoire et philosophie des sciences, PUF, Paris, 2003. 3 DiderotD’Alambert; Ansiklopedi (çeviren: Selahattin Hilav), Cogito, Yapı Kredi Yayınları673, İstanbul, 2005. 4 Webster’s Encyclopedic Unabridged Dictionary of the English Language, Portland House, New York, 1989. ALMANYA’DA AYDINLANMA Almanlar da (Lessing, Mendelsshon, Wolff) BİLİM TARİHİ