Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
TIP ARAŞTIRMALARI GÖNÜLDEN BİLİME Ahmet İnam Erkeklerde boşalma sürecini uzatan bir ilaç tasarlandı Çok az erkek "erken boşalma" sözünü ağzına almaya cesaret edebilir. Bütün eleştirilere rağmen, yapılan klinik deneylerin sonucunda erken boşalmayı engelleyen bir ilaç tasarlandı. Fakat uyarı da var: ilaca bağımlı olmayın! İnsan salt güç kavgası, inanç kavgası içinde olan bir varlık değil, değerle yaşayan, değer yaşayan önemli bir yeteneği de var. Bilgi, Yaşam, Özgürlük Özgürlükle bilgi ilişkisinde, bu iki kavramı da alışılagelen, basmakalıp anlamlarıyla ele almamak gerek. Özgürlük, Kantçı bir gözlükle görüldüğünde, yalnızca ahlâk alanına sıkıştırılıyor. İnsan aklının ya da isteme (wille)sinin bir özelliği olarak anlaşılıyor. Bilgi, Platon’un Theaitetos diyaloğunda temelini bulan "haklı kılınmış, doğru kanı" anlayışı içinde daraltılmış bir açıyla görülmemeli. Neden? Özgürlükle bilgi ilişkisi, insanın bu gezegendeki varlığının anlamının çağımız açısından yorumunu gerektiriyor. Bu iki kavramın anlamlarına ilişkin görüş getirmeden, örneğin şöyle bir savla ortaya çıkmak çok aydınlatıcı gelmiyor: "Özgürlük, bilgiyle kazanılır; bilgisiz insanlar özgür olamazlar. Özgürlük bir bilgi, bilinç işidir; bilgimiz arttıkça, özgürlüğümüzün sınırları genişler." Bilgi (Enformasyon) çağının bir övgü denemesi olabilir, böyle bir atılım: Bilgilenmek olumlu bir şeydir, bilgi her şeydir, bilgi mutluluk, bilgi özgürlük getirir. Bilginin ardına düşmeli: Bilgisizlik, hareket alanımızı kısıtlar, özgürlüğümüzü elimizden alır. Özgürlük, insanı insan kılar; bilgi de insanın insan olarak gelişiminde kaçınılmaz bir önem taşır. Özgürlük bilgiyle, bilgi özgürlükle elde edilirse insan yaşamı daha yaşamaya değer olur. Şimdi, böyle bir savla dile getirilen görüş, bilgi ile özgürlük arasındaki ilişkiyi anlatmada yeterli mi? Sorunun yanıtı, bu yazının sınırları içinde kısa kavram betimlemeleriyle verilmeye çalışılacak. Önce, özgürlük ve bilgi arasındaki bağın çağımız yaşayışındaki önemi üzerinde durayım. Çağımız devinen bilgiler çağı. Geçmişten devralınan, aktarılan, onlara dayanarak, onlara karşı üretilen bilgilerle dünyayı yönetmek, siyasal gücü elde tutmak, toplumsalekonomik düzeni ele geçirmek amacıyla ardından koşulan bilgiler çağı. Bilimsel araştırmalar, teknolojik üretim süreçleri üzerinde yapılan çalışmalar sonucunda ulaşılan bilgilerle donanmış bir çağ. Sanat ürünleri, etkinlikleri, inanç düzenleriyle gelenekten gelenler üzerine geliştirilen bilgilerle medyayla aktarılan, eğitim kurumlarından edinilmiş, günlük yaşamın deneyimleriyle devşirilen bilgilerle kaynayan bir çağ. Bunca bilgiyle, deyim yerindeyse bilgiler okyanusunda yaşayan insan, bilgisiyle nasıl yaşayacağı bilgisine sahip mi? Bilgimle nasıl yaşayacağım sorusu, "genellikle, para kazanmak, güç elde etmek, toplumsal ekonomik konumumu yükseltmek için ne gerekiyorsa öyle yaşıyorum" diye yanıtlanıyor. "Mutlu olmak, sevgi saygı görmek için ne gerekiyorsa öyle." Bilgi ile uğraşanlar, "bilgi" bankaları kuruyorlar. Modern Çağın Bacon’cu tutumunu sürdürerek "bilgi güçtür" ilkesiyle yaşıyorlar. Bilgiyi akademik alanda işlemek, geliştirmek, tartışmak, eleştirmekle yükümlü kişilerin büyük bir öbeği "memur"ca bir yaklaşımla, bilgi memurluğu bilgi teknisyenliği yapıyor. "Bilgimle nasıl yaşayacağım?", "Ne verecek bunca bilgi bana?", "Niçin ardındayım bilginin?" sorularının pek sorulmadığı, bir bilgi okyanusunda yaşamanın anlamı nedir? "İnsan, doğası gereği bilmek ister" diyordu, Aristoteles. Bir açıdan, bu gezegende yurt tutmak isteyen insan için "bilgi", onun yaşamda kalma çabasında en büyük yardımcısı. Bilgi yaşamak için gerekiyor. Burada yaşamak, öncelikle, yaşamını sürdürme, en temel gereksinimlerini karşılayarak varlığının ortadan kalkmasını engellemek anlamında. Bilgi geliştikçe, insanın yaşam deneyimleri arttıkça, bilgi gereksinimi de değişikliğe uğruyor. Bilgi, bir yandan, yönetme, savaşma, ekonomik etkinlikte bulunma, hastalıklara çâre bulma, teknolojik gereksinimleri karşılama bilgisi olurken, diğer yandan sanat, bilim, felsefe, inanç düzenleri tarafından üretilen bilgi özelliği kazanıyor. İnsan salt güç kavgası, inanç kavgası içinde olan bir varlık değil, değerle yaşayan, değer yaşayan önemli bir yeteneği de var. Bilgisiyle, edindiği yaşam bilgisi üstüne düşünmeye başlıyor. Bilgisiyle, farklı alanlarda edindiği bilgisi üzerine kafa yoruyor. Bilgisiyle kendini tanıyor, tanımaya çalışıyor; bilgisinin sınırlarını arıyor. Kendisini belirleyen, sınırlayan güçleri tanımaya çalışıyor. Doğanın, toplumun, varsa tarihin yasalarını, belirlenimlerini (determinations) bilgi dağarcığına katıyor. Bilgisinin alanı genişledikçe sınırlarını tanıyor, aşmaya çabalıyor. Bilgisinin yaşamını sürdürmeye yardımcı olan boyutlarının yanında, bilgeliğe dönüşebilen, kendini ve diğer insanları tanımaya, değerlendirmeye yarayan boyutları da var. M inneapolis’te bulunan Minnesota Üniversitesi araştırmacılarından Jon Pryor ve arkadaşları SSRI (selective serotonin reuptake inhibitor) adı verilen seçici serotonin (damarları büzücü bir bileşim) önleyicisinin etkisini test ettiler. Uzmanların dapoksetin olarak nitelendirdiği SSRI, orta ve ciddi derecede erken boşalma yaşayan 2000’e yakın erkekte denendi. Deney öncesi bu kişiler, ilişkiye girdikleri andan itibaren 1 dakikadan daha az bir sürede boşaldılar. 12 haftalık bir tedavi uygulandıktan sonra, ilaç verilen bu kişiler ortalama 1.8 dakika sonra boşalmaya başladı. Aynı erkekler, 30 miligramlık dapoksetin verildiğinde 2.8 dakika, 60 miligramlık dapoksetin verildiğinde ise 3.3 dakika sonra boşalmayı gerçekleştirdi. İlaçlar, cinsel ilişkiye girmeden 1 ile 3 saat öncesinden veriliyor. Pryor, dapoksetin sayesinde hastaların boşalmayı fark ettiğini ve bu durumu kontrol edebildiğini, cinsel ilişki sonrası tatmin olabildiklerini söylüyor ve partnerlerin karşılıklı olarak cinsel ilişkiden haz aldıklarını belirtiyor. TÜRK ERKEKLERİ Buna rağmen, Hollanda’da bulunan Leyenburg Hastanesi nörologlarından Marcel Waldinger, diğer SSRI’lerin daha önce de denendiğini ve bunların dapoksetinden daha etkili olduğunu belirtiyor. Waldinger, deneyde uygulanan tedavi yönteminin ilaç firmalarının eseri olduğunu ve firmaların erkeklerdeki bu durumu kullanarak onları ilaca alıştırma çabası içinde olduklarını söylüyor. Waldinger, Hollanda’daki, İngiltere’deki, ABD’deki ve Türkiye’deki erkeklerin boşalma sürelerini karşılaştırır. Erkeklerin geneli en çok 3.7’inci dakikada boşalırken, Türk erkeklerinin en çok 5.7’inci dakikada boşaldığını görür. Waldinger, doktorları ve araştırmacıları, bazen erken boşalma yaşayan ama normal bir seks performansına sahip olan erkekleri ilaç kullanmaya iten firmalar konusunda dikkatli olmaya çağırıyor. Pryor erken boşalmayı, hayatlarının bazı dönemlerinde erkeklerin yüzde 21 ile yüzde 33’nün yaşadığı cinsel bir sorun olarak nitelendiriyor. Waldinger ise, ömür boyu erken boşalmanın çok nadir olarak karşımıza çıktığını, bu durumun erkelerin sadece yüzde 1’ile 5’i arası görülebileceğini belirtiyor. ABD Besin ve İlaç Yönetimi, erken boşalmayı önleyen dapoksetin içeren ilaçlara ruhsat verilmesine bir sınırlandırma getirdi. Ama bunun için bir neden göstermedi. Pryor, ilacın bazı kullanıcılarda mide bulantısı, baş dönmesi, ishal ve baş ağrısı gibi yan etkiler görülmesine rağmen erken boşalmanın önlenmesi için etkili ve güvenli bir yol olduğunu savunuyor. Dapoksetin, Amerika’da Johnson&Johnson şirketine bağlı olan ALZA firması tarafından üretiliyor. 16 Eylül 2006/NewScientist Çeviren: Sezen Burcu Er CBT 1021/11 13 Ekim 2006