25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

HukukToplum AylakBilgi Piyano Yargı, tüm alanlarda "doğru ve güvenli (adil) yargılama yapma yetenek, becerisini ve olanaklannı büyük ölçüde yitirmiş durumdadır. Bireyler, azımsanmayacak bir oranda, hak aramanın son kapısında hukuk dışı güvenceler arama gereğini duymakta ve güvenlerini yitirmekte. zenlemelerle, Adalet Bakanlığı yar gıç ve savcıların denetımı dahıl tum ozluk ışlemlerınde genış yetkılere sahıptır Sıyasal guç bu yetkılerını bır yandan yargı ıçınde kendı van daşlarıyla kadrolaşmada kullanırken dığer yandan aba altından sopa gosterırcesıne manevı bır baskı aracı olarak da kullanmaktadır Ancak çoğunlukla savunulduğu gıbı yargı bağımsızlıgı uzerınde tek engel sıyasal guç değıldır, yargı bağımsızlıgı, sıyasal guç dışında ıkı onemlı tehlıke ıle de karşı karşıyadır Insanı yargılamak Tanrısal bır ıştır, ancak yargıçlar da ınsandır Bu nedenle yargı lama türdeşını yargılayacak yargıçlann ust duzeyde bılgı ve kulturle donatılmış ol maları gerekır Oysa ulkemızde hukuk fakültelerı sorgulayan, araştıran ve hukukçu gıbı duşunebılen hu kukçu yetıştırememektedır Kendı yetenek ve çabalarıyla yetışenler ayrıktır Yargıç egıtımı ıse, bu gune kadar ortaya çıkan gorunumuyle, çok yetersızdır Bu nedenle bılımsellıkten uzak ve usta çırak ılışkısı ıçınde elde edılen çogu yanlış saçak bılgılerle yargıçlık yapılmakta dır Yargıya yapılan ağır suçlamaların temelınde bılgı ve kultur eksıklıgı onemlı bır unsur olduğu bılınme TahırM Ceylan Van olayı ve yargı bağımsızlığ Çeün Aşçıoğlu* V an Yuzuncu Yıl Unıversıtesı Rektoru Prof Yücel Aşkın'ın "suç ışlemek amauy la orgut kurma zanlısı olarak" tu tuklanması ve gereksız onur kırıcı davranışlarla karşılaşması, ço ğunluğun adalet duyguları ve yargı bağımsızlıgı ınançları uzerınde olumsuz etkıler yarattı Nı tekım 9 Cumhurbaşkanı Sayın Demırel "hıt kımse Turkıye'de bır rektorden boyle bır şey beklemez, tutuklama olayı pek çok kışıye oldugu gıbı benı de rahatsız etmıştır» açıklamasında bulunma gereğini duydu (1) Van olayının altında cumhurıyetın temel ılkele rını ve çağdaş toplum duzenını benımsemeyen koktendıncılerın ve onlara şu ya bu nedenle yakınlık duyanların etkınlığının bu lundugu yolundakı savlar goz ardı edılemez Ancak yargıç kımlığını taşımak tan onur duyan bır kışı ola rak, tutuklanma olayının su yuzune çıkardıgı kro nıkleşmış yargı bağımsızlı ğı" sorunu uzerıne duşun celerımı açıklamak gereğı nı duymaktayım Apsıstekı buyuk haçlı mozaığın altında Steinway'ın ozel ormanından çıkmış ıkı piyano kuyruklarından sarılmış, ıkı kadının dort zarıf elıyle Bemstein'ın "Batı Yakasının Hıkâyesı"nı çalıyor, ana mekâna serılı ıkı bın ınsan başı dort bın kulakla, tuşlardan ahenk tahtasına yansıyıp buyuyen sesı dınlıyordu Katia ve Marielle Leb6que, bır gıtanst gıbı tuşlara abanıyor, yanısıra pedala basıp keçeyı telden ayırıyor, tellerı çıplak çekıçle vınlatıyor, bu halde ınsan, solıstlenn onarparmaklı ıkı ahtapot olduğu yanılsamasına kapılıyordu 0 sıra gozumuzden bır tarıh geçıyor, bır coğrafya sılınıyor, butun salon oksuzler yığını gıbı ıç çekıyordu New York Fılarmonı'nın 1943'dekı CHall konserını hastalanan Bruno Walter yonetemeyecek olunca, bırkaç saatte koca orkestrayı muaızam bır uyumla hazırlayarak unlenen Bemstein'ın besteledığı Batı Yakası'nı HıkSyesı, modern bır Romeo Julıet hıkayesıdır ve fılmı Ben Hur Tıtanıc ve Yuzuklerın Efendısı'nden sonra en çok Oscaralan dorduncu tılmdır Ayasofya'dan sonra en buyuk Istanbul Kılısesı olan Aya Irını'de yorgun bır çarşamba akşamında pıyanonun tuşlarından çıkan ışte bu muzığın tempoları, sekansları ve notalarıydı Piyano olağanustu bırseslı sandıktı, tellere vurulan keçelı çekıçlerle ses çıkardı Atası, bır kuıu melemesını andıran ve Bach'ın telkınlerı doğrultusunda Silberman'ca klavyenın tum ses genışlığınde bır otum elde ederek gelıştırılen klavsendı Fransız ıhtılalıne kadar pıyanoların pedalı yoktu, onur) yerıne dızlıkler vardı ve onlar aracılığıyla bıraz daha ınce ve hafıfkalın seslere ulaşılırdı Ilk pıyanonun gelışmış bır versıyonu 1709'da Floransa 'da yapılışının uzerınden seksen yıl geçmıştı kı Augsburg 'ta org yapımcılığından gelen Steın dızlıklerın yerıne pedal koydu ve onun yeğenının torunu Stereicher, Beethoven'ın ısteğıyle, ıkıncı bır otum kapağı ekleyerek, pıyanodan gagalanmış horoz gıbı dolgun bır ses elde etmeyı başardı Yanı Bach ve Beethoven pıyanoyu yalnızca çalmamış, onu yapıp çatmışlardı da Çok yukselmışsen, yukseldığın şeyın ontojenezıne de mudahale ederdın Aynen askerlıkte yukselen Napolyon'un, kendını var eden Fransa'nın cumhurıyetını ortadan kaldırması, 1912'de Stockholm olımpıyatlarında butun madalyaları toplayan Jim Thorpe'ın "sen dunyanın en buyuk atletısın" dıyen Isveç Kralı'na "sağol kral" demesı gıbıi Bonapartçılığın cumhurıyetı kaldırıp plesıbıtle sağlanan otorıter demokrasıyı getırmesı gıbı, piyano yapımcıları kuyruklu, kanatlı pıyanoyu kaldırıp, ınatla duz ve dortgen pıyanolar yapmıştı Almanya'da kuyruklu pıyanonun duzpıyanoya ustunluğu, Fransa'da 1789'da halkın krala karşı zaferıyle eşzamanlı gelır 1822 de Erard'ın ıkılı ıtme dıllerı ve Pape'ın çapraz tel ve keçelı çekıç keşıflerı piyano yapımında onemlı bır devrım yarattı Bu dıller, teller ve çekıçler sayesınde, piyano edebıyatı değıştı, vırtuozler dopıng yemış atletler gıbı hızlandı Işte o hızlı piyano ıle Bernsteın, 1957'de New York'un batı yakasındakı ıkı çete arasında geçen savaşı ve ıkı çete uyesının aşkını anlatırken, Katıa ve Marıele ondan yarım asır sonra ve sekız bın mıl uzakta bır Bızans tapınağında bır davuldan çıkan rıtmı alıp ıncelıklı bır kadansla doruğa ulaştırıyor ve sonra gızemlı bır sessızlığe doğru bolumu, çıplak çekıçlerın tellere yavaş yavaş dokunarak çıkarttığı ıç tıtreten tınılarla bıtınyordu Geçen donemde pıyanonun keşfının 300 cu yılı kutlandı ve Aya Irını'nın muhteşem solıstlerı LebĞque'ler o kutlamada tum dunyaya TV'den canlı bır konser verdı Şımdı yıne bır konser, yıne Lebeaue'ler ve yıne canlılık Aya Irını'nın bınbeşyuz yıl once mezhep çatışmalarından ıkıyuz ınsanın kendını dırı dırıyaktığı ve tuğlalarında hala ıs ızlerı olan duvarlarını, bırbırı ardına akan adagıo ve sctıerzolar temız bır bez gıbı sılıyor, tek vuruş nota bıçımınde duran gozlerıyle ınsanlar, tuşların uzerınde yapışkan bır tıayvan dılı gıbı gezınen ınce kemıklı ellere bakıyordu YiğitOkur'un "Piyano" romanında mırasyedı Cevat, Atına'dan Galata rıhtımına kanatlı piyano ındıren soprano Evıra'nın peşınde tukenmez mırasını yıyıp bıtırmıştı, piyano boyleydı, o yaşamın her konçertosunu başlatıp bıtırebılen uhrevı bır dıldı Aya Irını'den sankı dunyanın en yavaş atletı, en son ınsanı olarak çıktım, gokte kavun dılımı gıbı ayyuzuyor, tuşlardakı eller, marula dadanmış suluk gıbı beynımı emıyordu tmceylan@superonline.com •SAĞOL.KRAU' Oncelıkle belırtmelı yım kı, yargı sorununu Van olayına ındırgemek bı zı tek tek ağaçlara bak maktan ormanı gorememenın yanılgısına goturur Soyu tukenme duzeyıne gelen yargıç kımlığını kazanmış yar gıçları ve azınlıkta kalan yargısal ışlemlen ayrık tutarsak, yargı, tum alanlarda "dogru ve guvenlı (adıl)» yargılama yapma yetenek, becerisini ve olanaklarını buyuk olçude yıtırmış durumdadır Bu nedenle, bireyler, azımsanmaya cak bır oranda, hak aramanın son kapısında hukuk dışı güvenceler arama gereğini duymakta ve guvenlerını yıtırmektedırler Anayasa (m 138), "hâkımler gorevlerınde bagımMzdırlar, Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak vıcda nı kanaatlarına gore karar verırler» buyruğunu onermektedır Oysa uygulamaya bakıldığında, çağdaş huku kun ılkelerıne uygun bağımsız bır yargının koşullarının ulkemızde olmadığını gormekteyız Bu çelışkının nedenı yargı bağımsızlıgı kavramının ozunun bılınmemesı ya da goz ardı edılmesıdır lıdır Dıger yandan Turk yargıcı çağdaş yargı duzenı kurmuş ulkelerın yargıçlarının sahıp oldukları guvence ve haklardan da yoksundur yıne o ulkelerde oldugu gı bı sorumlukları da agırlaştırılmamıştır BAĞIMSIZ YARGI, NEREDE? Işte tum bu koşullar altında yargı bağımsızlıgm dan soz etmek olanaksızdır Yargı bağımsız olmayınca da yargıç kımlığının oluşması, korunması ve gelıştırılmesı çok zordur ve ışı şansa bırakmak gıbıdır Bu durumda gı derek yaygınlaşan memurlaşmış bır yargıç tıpı yargıya egemen olur Bu nedenlerle Rektor Aşkın'ın tutuklanmasını yargının ıçınde bulundugu bu koşullara gore değerlendır mek gerekır Bılındığı gıbı sıyasal ıktıdar bılım yuvaları olan unıversıtelerle barışık değıldır, kendı polıtık ve dınsel ınançları ve saplantılarının buralarda da egemen olması nı ıstemektedır Bu bağlamda sıyasal guçle aynı ınançla rı paylaşanların, cumhurıyetın temel ılkelerını koruma doğrultusunda gorev ustelenen Ataturkçu Rektor Prof Yucel Aşkın'a karşı bır karalama kampanyasına gırıştıklerı de yaygın bır duşuncedır Yargının, gerek soruşturma sırasmda ve gerekse tutuklama kararının alınmasında, sıyasal gucun etkısınde kaldığı kesın olarak soylenemez Ancak sıyasal gucun yargı bağımsızlığıyla bagdaşmayan yetkılerı, tersıne yorumların yapılmasına çanak tutar ve kolaylaştırır Bu nedenle olayda polıtık etkılerın oldugunu ılerı suren goruş UHR&İDİL İKİ ÖNEMLİ TEHLİKE Yargı bağımsızlığının amacı "bıreylerı doğru ve guvenlı yargılayacak yargıç kımlığını oluşturmak"tır Bu nedenle yargıç kımlığı oncelıkle hak arayanların olmazsa olmaz guvencesı, yargıçlann ıse onur sorunudur Yargı bağımsızlığının bu amacının gerçekleşmesı, yargıçlara ay rıcalıklı olanak ve guvencelerın saglanmasına bağlıdır Bu bağlamda ılk guvence, kuvvetler ayrılığının gereğı olarak, sıyasal gucün yargı ve yargıçlar uzerınde yetkı ve etkınlık sağlayacak duzenleme ve gırışımlerden kaçınmaktır Oysa ulkemızde ozunü Anayasa'dan alan yasal du Yazının devamı arka sayfada 976/173 Aralık 2005
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle