Katalog

[ongrelerden Çocuğunuzun baş ağrısından haberdar mısınız? 7 ek çoğumuz çocuklarımızın başının ağrımadığını yada alnızca ateşli hastalıklara, sıklıkla kullanılan bir ifade ile fe sinüzite bağlı olarak ağrıdığını diişünüriiz. Gerçekte Joğru olan nedir? slında bu yalnızca bize özgü bir yanılgı değil. Dünya üzerinde yapılan pek çok çalışnıada başının ağrıdığı\ söyleyen bir okul çocuğunun durumuın sıklıkla ailesi tarafından okuldan ıçmak üzere uydurulmuş bir yalan olak algılandığını, bu nedenle de çocuklaı baş ağrısı ııedeniyle sıklıkla doktora itürülmediği gösterilmiş. Bu durumda aileler sıklıkla iki lemli nokta arasında çelişki yaşarlar; ıcuklarının her yakınmasını ciddiye alak onları sık sık doktora taşıyan bir aile mak veya onların yakınnıalarının geçici acağını düşünerek dikkate almamak, ıcak bilinçaltında olası bir problem açııdan sıkıntı yaşamak. Gerçekte doğru olan nedır? Bu soı bilim adamlarını son yıllarda giderek tan oranda rahatsız etmeye başladı. jnkü bu konuda daha bilinçli olan bazı ızey ülkelerinin dışında konunun pek • ülkede gö'z ardı edildiği fark edildi. k :k çok hekim, hatta baş ağrısı uzmanlaıın çocukluk çağmda rastlanan başağrırı hakkında yeterince deneyimli ve billi olmadığı fark edilince dünya baş ağ;ı cemiyeti şemsiyesinde her iki yılda r Çocukluk Çağı Baş ağrıları ile ilgili el kongreler yapılmaya başlandı. limsel komitesine dahil edilmiş olan Doç. Dr. Aynur Özge'nin Mersin'de 5777 okul çocuğu üzerinde halk sağlığı anabilim dalı işbirliği ile yaptığı çalışmaya dayanan "Çocukluk çağı baş ağrısı tanısında uluslararası baş ağrısı cemiyetinin koyduğu ilkeler pratikte ne kadar geçerlidir?" konulu konuşması olumlu tepkiler aldı. Toplantıda Prof. Dr. Çiçek Wober Bingöl'ün çocuk baş ağrısı polikliniğine ait uzun yıllara dayanan deneyimleri ilgıyle izlendi. Keza çocukluk çağı baş ağ dığının aksine migren, bir zengin grup hastalığı değil, tam tersine düşük sosyoekonomik grupta ve özellikle de gelir düzeyi ne olursa olsun aile içi geçimsizliğin olduğu ciddi sosyal problemlerde daha da renkli bir tabloyla dikkati çeken bir hastalıktır. Bu durumda yalnızca migrenin değil "gerilim tipi baş ağrısı denen" gerek ruhsal durumun, gerekse kaslarm gerildiği baş ağrısı türü özellikle de ergenlikle birlikte anlamlı bir şekilde artıyor. Tüm bunların yanı sıra en çok korkulan başağrısı nedenleri olarak bilinen bir beyin tümörü yada yapısal bir hastalık olasılığı 1000'de 2 ile 100'de 2 arasında son derece seyrek bir oran. Bu durumda toplumsal eğitimin önemi ortaya çıkıyor. Kongrede bu önemli konu Avrupa lan bir çalışmanın sonuçları" isimli kapaIı oylamada bilimsel komiteden en çok oyu almıştı. Bu durum tüm katılımcıların Türkiye'ye ilgisini daha da artırdı. Yapılan oturumlarda migren başta olmak üzere baş ağrısının çocukların fiziksel ve ruhsal gelişimleri üzerine olumsuz etkileri tartışıldı. Keza baş ağrısının tahmin edilemeyecek ölçüde bellek ve davranışsal problemlere yol açtığı anlatıldı. Baş ağrısının ilaç ve ilaç dışı tedavı yöntemleri detaylı şekilde çalıştaylarla desteklenerek tartışıldı. Onemli bir detay ortaya çıktı ki, baş ağrısı yalnızca çocukların okul hayatları ve sosyal hayatlarını etkilemekle kalmıyor, anne babaların gerek ruhsal açıdan yüklenmeleri, gerekse çocuklarının bakım ve tedavisi nedeniyle işlerinden kal AŞ AĞRISI KONGRESt Ûlkemiz açısından olumlu bir gelişe geçtığımiz günlerde yaşandı. Çocukk çağı baş ağrıları 2125 Nisan tarıhlerı asında Viyana'da yapılan "VI. Dünya >cuk ve Ergen Baş ağrısı Kongresi"nde yana Üniversitesi Çocuk Nöropsikiyat;ı Kürsüsü II. Başkanı olan ve Çocuk ış ağrıları konusunda dünyada sayılı mlerden biri olan Sayın Prof. Dr. Çiçek öber Bingöl'üıı başkanlığında detaylı r şekilde tartışıldı. Kongre programı çocukluk çağı ş ağrılarının sanılanın aksine sık rastlam bir durum olduğu, bu yaş grubunda rek başağrısı kliniği, gerekse tedavisin erişkinlerden farklı olduğu bilgisine yanarak çok disiplinli ve hekimler araışbirliğinin yanı sıra hekimhasta ve hem hasta yakını ışbirlığı de dikkate alı>rak hazırlanmışü. llk gün yapılan konuşmalarda ço kluk çağı baş ağrılarının nedenleri, menizmaları ve tanı kriterleri yeniden tarıldı. Bu bölümde Mersin Üniversitesi p Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı oğtim üyesi ve aynı zamanda kongre bi nları içinde toplum genelinde bilindiğinden daha sık görülen gerilim tipi baş ağrılarının özellikleri ve ailelerin korkulu rüyası olan baş ağrısı beyırı tümörü veya mikrobik bir hastahğm veya vücut genelindcki başka bir hastalığın habercisi ıııidir sorusu detaylı bir şekilde açıklandı. Konuşmalardan çıkarılabilecek pratik sonuç şöyle özetlenebilır: PERÎYODİK AĞRI VARSA "Eğer sizin veya eşinizin migren benzeri periyodik ortaya çıkan, şiddetli baş ağrıiarınız varsa, veya olmaksızın çocuğunuzda periyodik olarak ortaya çıkan bulantı, kusma, karın ağrısı, ıslıal, davranış bozukluğu, ışığa, sese hassasiyet, baş veya vücutta zorlu kıvrılma hareketleri mevcutsa tüm bunlar bir migren eşlikçi belırtı veya migren haber agrıya karşı gtiç birliği anlamına gelen ğrubun (EFIC) temsilcisi olan İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi'nden Sayın Prof. Dr. Serdar Erdine tarafından aktarıldı. Her türlü kitle iletişim aracı kullanılarak insanların ağrı konusunda bilinçlendirılmesi, ağrının bjr kader olmadığı ve her yaşta insanın başında veya vücudunun başka bir bölgesinde süreğen ağrılar olabileceği, tüm bunların bir çözümü olduğu aktarıldı. BİLDİRİ ÖDÜLÛ TÜRKDOĞAN'A Brezilya'dan Japonya'ya pek çok ülkeden katılımın olduğu kongrede sunulan bildirilere Türkiye'den yoğun katılım vardı. Türkiye'de Çocuk Nörolojisi'nin kurucularından biri olan Sayın Prof. Dr. Hıfzı Özcan'da poster başkanlarından biri idi. Sonuçlar açıklandığında Türk ekibi herkesten daha mutlu idi. Çünkü; kongre bildiri ödülünü Marmara Üniversitesi Nörolojik Bilimler Ensitüsü'nden Doç. Dr. Dilşad Turkdoğan'ın sunduğu "Migren ve epizodik gerilim tipi baş ağrısının çakışan bulguları: Okul çocuklarında yapı15 Mayıs 2004 maları nedeniyle de anlamlı bir toplumsal yük oluşturuyor. Türkiye'de migreni olan çocukların %80'i, gerilim tipi baş ağrısı olan çocukların %73'ü ve diğer başağrısı nedenlerıne bağlı olarak mazur kalan çocukların yalnızca %60'ının annebabasının durumdan haberdar olduğu dikkate alınırsa, Türk Bilim Dünyası'nın uluslararası platformda kaydettiği bu başarmın toplum geneline yayılabilmesi ve hedef kitlelere ulaşabilmesi açısından herkesin, üzerine düşeni yapması gereken bir noktada olduğumuz söylenebilir. Türkiye'ninher alanda önüne konan engeller dikkate alınırsa, birbirimize daha yakın olmak ve çok çalışmak için artık bir nedenimiz daha var... Doç. Dr. Aynur Özge Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Anahilim Dalı aozf>eC4>mcrsin.i'Ju.tr cısi olabilir. Konuyu daha da basıte indirgersek sizin başınız periyodik olarak ağrıyorsa çocuğunuzu taşıt tutması bile anlamlı bir belirti olarak kabul edilmelıdir ve bu durumun üstüne gitmelis>iniz". İlginç bir bilği olarak eskiden sanıl895/17 Bilgi için; www.akhwien.ac.at/ichca2004 www.efic.org www.tnd.web.tr Oliver Sacks "Migren", İletişim Yayınları, 20()2,İstanbul