Katalog

AylakBii Libido Astronomi Ceylan W»•** « tt\ <»'•» V ^ ' » ' ' Boğarsan enerji elde eoersın. Kondi halinde akan ırmağı bir boğazda boğup, barıj kunrsan elektrik *•* * el( e ec ersm ^ * Yürüyen gençleri ön kcvp boğazlarsan ls an Y başlatırsın. Bir toplumu yasaklaid.. iğarsan devrime zemin hazırlarsın. Bir çocuğu en iyn,' olsun diye titizlenip kurallarla sararsan, sonunda bir çılgın yaratırsın. Bir kadını eve kapatırsan, yalnızca kadını değil namusunu da kaybedersin ve bir deprem bekledikçe beklerse bakarsın ki sonunda bir şehir yıkılmış ve sen bakakalmışsın. Hz. isa Gethsemani bahçelerinde tutuklanıp çarmıha gerilmese ve Tann kızıp o saat bir deprem yaratmasaydı, Hıristiyanlık da bu kadar belki yayılmazdı. Yani boğmak enerji yaratır... Bazen usturuplu, bazen çılgın, bazen de yaygın. Cinsellik hayvanlarda tam serbest olsa da insanda yasaklıdır. Dişiler bu dünyada en bol şeylerden birisidir. Ama gel gör ki bu kadar bol şey erkekler için bu kadar yasaktır. Kadın erkeğe adet döneminde yasaktır, hamileyken yasaktır, "arkadaşımın aşkısın" diye yasaktır, akrabadır yasaktır; anası şehevi, babası "tatlı su Frengi" olduğundan yasaktır, sonuçta öyle ya da böyle yasaktır. Bu kadar bolluk içindeyokluk erkek için boğucudur. Boğulan erkek enerjiyi adeta fışkırtır; kavga eder, savaşır, durmadan çalışır, para biriktirir, statü ister. Durum kadınlar tarafından bakıldığında da farklı değildir. Onlara da erkek yasaktır Evlidir yasaktır, kendinden gençtir yasaktır, ayrı dindendir yasaktır, parasızdır yasaktır, huysuzdur yasaktır, çulsuzdur yasaktır; yasaktır ve yasaktır. Boğulan kadın enerjiyi saçar adeta: boyanır, soyunur, estetik ameliyat olur, gençliği gidince de kendine dönmüş suskun bir namlu gibi dururl Bir zamanlar Onassis demişti: Dünyadan kaldırın kadınlan anında paranın anlamı kaybolur, diye. Para altın rezervlerine göre basılırsa da, kadın isteklerine göre değeralır! Az bulunan bir şeyin yasaklanması sakıncalı değildir, örneğin altını yasaklarsanız cıngar kopmaz, ama buğdayı yasaklarsanız işte o zaman kopar. Bugün dişiler ve erkekler birbirleri için çokturlar, ama birbirlerine çoğu kez yasaktırlar; buradan insanın içinde libidinal bir enerji birikir de birikir. Çeşit çeşit nezaket ve ahlak kuralları, insan olmanın yuceliği gibi tanımlamalar, hatta hukuk vb.gibi üstyapı kurumlarının tümü bu libidinal enerjiyi hem yaratan hem de tahripkar olmadan biryöne doğru sevk eden düzeneklerdir. Büyuk hedefpeşinde koşan erkeklerin çoğunun anne problemi vardır. Ya baba ölmüştür ve çocuk annesinin dizinde büyümüştür. Ya annesi ondan çok diğer kardeşini sevmiştir. Ya da baba tarafından itilip kakılmış, anne tarafından korunmuş, belki de babadan dayakyiyen anneyle kader birliği etmiştir, Yani çocuk on yıllar içinde sürekli boşalmayan libido biriktirmiştir ve bunu sıradan bir olayla boşaltamayacağına karar verip kendini buluş yapmak, zengin olmak, devlet başkanlığı yapmak gibi ulaşılması güç noktalara yönlendirir. Bu uzun soluklu işlerin sonunda da enerjisini tüketir ve sessizce bir köşeye çekilir. Hepimizdekanser var, ama bizim kanserimiz bizde değil de sanki başka vücutta. öyle davranırız, deriz ki mesela filanca tecavüz etmiş, falancanın empotansı, filancanın kıskançlığı var. Tecavüzü aklından geçirmemiş, empotansı ve kıskançlığı yaşamamış adam olarak bir biz dikilip kalmışız gibi yeryuzünde dedikodu ederiz. Biz gelişmişlik psikozu yaşıyoruz. Çok gelişmişiz ya aklımız sıra kendi canlılığımız üzerinde her türlü tasarrufu uygulayabilirmişiz gibi geliyor bize. Hemen söyleyeyim ki gelişme öyle pek de matah bir şey değildir. örneğin periophtalmus balığına guvatr hormonu verdiğinizde birden karada yaşamaya başlar ve balıkken kurbağa olur çıkar. Yani milyon yıllık gelişmeyi birgünde atlar, hem de hastalıklı bir hormon sayesinde; gelişme dediğimiz şey bir hastalık da olabilir pekala. Onun için gelişkiniz deyip canlılığımız üzerinde kısıtlılıklar koymaya pek hevesli olmayalım. Bir toplumda bu kadar cinsel baskı, libido birikimi üzerinden modernite çılgınlığına yol açabilmektedir. Modernite gelişme değildir, mağara balığının gözünü kaybetmesi, sürunen yılanın ayağından olması "reevolution" yani geriye evrimse, insanın modemleşmesi de bir cins "reevolution'dur. insan önceden bağırsak köreltip körbağırsak sahibi olmuştur, şimdi de cinsel baskıyla körbeyin sahibi olmaktadır! Mayıs gökyüzü kaçmaz! neş'le birlikte sabah 05:37'de doğup ak * Bir ayda iki yeni kuyruklu yıldız: şatn 20:5 l'de batüğından artık gece görül C/2OO1 Q7 (neat) ve C/2002 17 (linear) mez. İlk dördün evresine ise 27'sinde ula 1 şır ve gece yarısı sonrasma kadar gorulur 4 Mayısta tam Ay tutulması Ay dolunayda yaklaşık 12.7 kadir parlak * 6 Mayısta göktaşı yağmuru lığı ile tüm gece boyunca herzamankinden daha fazlası Ay ışığı ile Yer'i aydınlatmak 17'sinde AyMerkür buluşması tadır. Takipli teleskop veya durbıınü olan * 1930 Mayıs MarsSatürn bir arada okuyucuların en yakın gökcısmi konumundaki Ay'ı gözü kamaştırmadan ralıal * 21 'inde Ay, Venüs'ü örtecek gözlemleyebileceği tarih aralıkları da şöy* 22'sinde AyMarsSatürn bir arada le: 1016 ve 2228 Mayıs. 24'ünde SatürnMars buluşması NEAT KUYRUKLU YILDIZI 27'sinde AyJüpiter buluşması Turkiye gıbı kuzey yarıküre ülkelerHasan H. Esenoğlu(*) KADINA DA YASAK üneş, gökyüzünde günlük yaklaşık 1 derecelik bilinen hareketiyle ilerleyerek 19 Nisan13 Mayıs 2004 tarihleri arasında 25 gun boyunca Koç (Aries) takım yıldızında, 14 Mayıs20 Haziran 2004 tarihleri arasında da 38 gün boyunca Boğa (Taurus) takım yıldızında kalıyor. Güneş olaylarına ilişkin resimliayrıntılı süreli ve güncel bilgilere http://www.koeri.boun.edu.tr/astronomy/sola ractivity.html, http://www.sunspotcycle.com ve http://science.msfc.nasa.gov/ssl/pad/solar/default.htm adreblerinden ulaşılabilir. G AY 4 Mayısta tam Ay tutulması olacak ve Türkiye'den gözlenecek. Mayıs ayı boyunca Ay'ın evrelerı resımde görülmekte. Buna göre, tam dolunay evresine 4'ünde girer, Ay akşam 18:3l'de doğup sabah ta 05:38'de battığından tüm gece görülür. Son dördün evresine 11'inde ulaşır ve gece yansından sonra sabah saatlerine kadar görülür. Yenıay evresine de 19'unda girer, Ay yaklaşık Gü GELİŞMİŞLİKPSİKOZU : den çıplak gözle kolay gözlenebilecek konumuna Mayıs ayında gelecek olan C/2001 Q4 (NEAT) isimli kuyruklu yıldız 5 Mayıs'tan itıbaren ay sonuna kadar izlenebilir... Bu misafir kuyruklu yıldızı görmek için ne tarafa ve hangi saatlerde bakmalıyız? 5 Mayıs ve sonrası günlerde Büyük Köpek (Canıs Major) takım yıldızının bulunduğu güneybatı tarafına ufuktan en fazla 8 derece yüksekliğe akşam saat 21 civarında bakılmalı. Bununla birlikte kuyruklu yıldız ilk günler ancak 10 dakika gibi kısa sürelı ğine görülebilir. Fakat 15 Mayıs ve onu izleyen günlerde ise kuyruklu yıldız, batı tarafta Yengeç (Cancer) takım yıldızında ufuktan 48 derece yükseklikte akşam saat 21'den ıtibaren gece yarısma kadar yaklaşık 2.5 saat süreliğine izlenebilir. 31 Mayıs'ta da yine akşam saat 21'den itibaren gece yarısı sonrasına kadar yaklaşık 6 saat süreliğine batı tarafta Rüyük Köpek takım yıldızında ufuktan en fazla 58 derece yüksekte görülecek. 7 Mayıs 2004 tarihinde NEAT kuyruklu yıldızı Yer'e en yakın konumunda yaklaşık 48 milyon kilometre uzaklıkta olacak. Güneş'e en yakın konumundan geçecek olmasından dolayı da Mayıs ayının ilk iki haftası kuyrukluyıldızın en parlak görüleceği günler olacağı söylenebilir. Güneş'e doğru yaklaşmaya devam etmekte olan NEAT kuyrukluyıldızının 2004 yılmda bu kadar yüksekte ve uzun süreli gökyüzünde kalmasıyla (Haziran ayında da gözlenecek olmasıyla) sağlanan uygun gözlem şartları kuy 893/8 1 Mayıs 2004