13 Haziran 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

İlaçSağlıkToplum BİR KAMPANYANIN SEYRI Nisan 2000 Bevery Hills'teki bir andropoz konferansında bir araya gelen 13 araştırmacı testosteron seviyesi 10,4nmol/Fün altında bulunanlarda hormon yetersizliği bulundugunu açıkladı. Konferansın sponsorluğunu testosteron firması (Inimed/Solvay üstlendi. 13 doktordan 9'unun Unimed firmasıyla mali ilişkisi bulunuyordu. Aralık 2000 On iki tıp profesörü ilk kez yaşlanmakta olan erkek sendromunu tanımlayarak testosteron seviyesi içiıi 12nmol/l'lük bir limitte karar kıldı. Böylece 60 yaşmdaki erkeklerin %20'si bir gecede hasta ilan edildi. ,ı'l Aâustos2002 ; t Dr.Kade/Besins firmasının "Androtop Gel" testosteron ilacının strateji toplantısı yapıldı. İlacın, talebin teşvik edilmesiyle başarılı olacağı konusunda görüş birliğine ulaşıldı. Ekim 2002 Schuster Public Relations & Media Consultingfirmasıtestosleron bozukluğunun yaşlı erkeklerde değişim yılları rahatsızlıklarına yol açabileceğini açıkladı. Toplantının sponsorluğunu Dr.Kade/Besins üstlendi. Pflzer firmasmın sağlık olobüsü En sık görülenler yeni teşhis edilen hastalıklar gösteren tek bir araştırma bile gösterilseydi mutlu olurduk, diyor. Hatta kolesterin seviyesinin düşürülmesinden sonra ölüm oranlarının arttığını gösteren en az on araştırma bulmak bile çok daha kolay. Amerikan Stres Rnstitusü ve New York Tıp Koleji profesörü Paul Rosch'a göre kamuoyunda beyin yıkama çabası o kadar başarılı oldu ki birçok kişi kolesterin seviyesi ne kadar duşükse o kadar sağlıklı olduğıınu ve çok daha uzun yaşayacağına manır oldu. Fakat bu büyük bir yanılgıdan başka bir şey değil, diyor Rosch. Kötü kolesterinlc ilgili iddialar gerçekten de kanıtlardan çok sonuçlara dayanmakta ve bunların çoğu ıspatlanamadı. Mesela Mınııesota Üniversitesi araştırmacılarından Ancel Keys, 1953 yılında kolesterin teorisinin ana mitosu haline gelmesi beklenen bir makale yayımlamıştı. Keys, çalışmasında altı ulkede yağ tüketımı ve koroner kalp hastalıkları arasındakı ilişkiyi kesin bir şekilde kanıtlayan bir çizelge sunduğunu söylüyordu. ki daha yüksektir. Kolesterin damar sertliği ilişkisi? Fakat bu hastalıgın gerçek damar sertlığiyle karşılaştırılabılirliğı kuşkuludur. Kalıtımsal olarak kanlarında yüksek oranda kolesterin bulunanlarda yapılan otopsi sonucunda, kolesterinin sadece damarlarda değil bedenin her yerinde biriktiği anlaşılmış çiinkü. Organların birçoğunda kolesterin birikımi söz konusu. Bu nedenle de normal kolesterin seviyesine sahip kişilerde kolesterin ve damar sertliği arasındaki ilişki buyük bir yanılgıdır, diyor Ravnskov. Hatta bir doktor "risk altında hulunan" yaşlı hastalara dıışuk kolesterinlı bir diyet onerdığinde, yaşlıları daha çok tehlikeye atmış olur. "Yaşlılar zaten en başta diş protezi, hazımsızlık ve iştahsızlık yüzünden yeterince beslenemiyorlar" diye uyarıyor Amerıkalı doktor Bernard Lown. Kalp uznıanı ve yazar, kolesterin ve kan şekeri seviyesini düşürmeye çalışan yaşlı bir kadının birden bire zayıtladığını ve halsiz duştügünü gordukten sonra hastaya tum doktor onerılerinden vazgeçmesini ve hoşuna giden her şeyi yemesini önermiş. Ve hasta bu şekilde altı ay sonra normal kilosuna ve eski sağlığına kavuşmıış. Ilkbahar 2003 Firma bir sağlık broşüründe testosteron merhemini yaşlılığa karşı bir panzehir olarak tanıttı. Ve doktorlara yönelik bir broşürde ise testosteron merheminin, hormon seviyesi normal olan erkeklere de yazılması öneriliyor. Hasta bu durumda ilacı kendi cebinden ödeyecek. üst baldır kemiği kırığı vakası meydana gelmiş. Bu yaş grubunda %1,2'lik bir orana eşit olan bu rakam diğer endüstrı ülkeleriyle karşılaştırıldığında çok onemsızdi. Dolayısıyla da yaygın bir hastalık olarak gösterilmesi için osteoporozun yeniden keşfedilmesi gerekiyordu. Rorer Vakfı, Sandoz Pharmaceuticals ve SmithKline Beecham işte tam da bu amaçta Dünya Sağlık Organızasyonu'nun (WHO) bir konferansının sponsorluğunu üstlendi. Konferansta açıklanan bilgiye göre, yaşlılıkta kemik yoğunluğunun biraz azalması bile osteoporoz hastalığına işarettı. Ve ilaç endüstrisı o tarihten bu yana 40 yaşın uzerındekı insanların ?450'sini ilaçla tedavi etme olanağını yakaladı. Yeni yaratılan hastalıgın teşhis edılmesı ıçın kemik yoğunluğunun olçülmesi sırasında ılgınç bir taktıkten yararlanılmakta. Buna göre kemik yoğunluğu ne kadar yuksekse röntgen ışınlarıııı o deıılı zayıflatmakta. %31'inin osteoporoz hastası olduğu ortaya kondu. Hatta yaşamları boyunca hiçbir yerlerini kırmamalarına rağmen 80 yaşını aşkın kadınların %36'sıda osteoporoz hastası olarak kabul edildi. V H limiti ilaç fırmalarına milyarlık bir V O kazanç kapısı açtı. İnsanlar ilaç bağımlısı yapılıyor Pekı yeni hastalar veya hastalıklar yaratma çabası ne şekılde doğdu? On beş filozof, doktor ve bilim adamlarından oluşan saygın Nuffıeld Council on Bioethics Birliği insanların ilaç bağımlısı haline getırılmesınin yeni bir megatrend olarak gelıştığırıe dıkkat çekerek şu şekilde uyarmıştı: En onemli problemlerden biri, yeni hastalık tanılarının yaygınlaşmasına veyahut da rahatsızlıkların iyıce dıdıklenerek daha genış bir kitleye nıal edılmesıne dayanıyor. Tıptaki gelişmeleri teşvik eden yalnızca piyasa kuralları da değil. Gelişmeler, tıpta on yıllardan bu yana çığır açacak bir bulguya ulaşılmaması nedeniyle de hızla ılerlemekte. Ve kanser gibi hastalıkların tedavisi başarısız olunca, tum araştırma çabaları boşa gidince (günde yaklaşık olarak 5500 tıp makalesi yayımlanıyor) doktorlar ve ilaç firmaları ister istemez sağlıklı insanlara yöneldiler. Geçtiğimiz yıllarda yaşamını yıtıren tıp tarihçisi Roy Porter, bu gelışınenin batıdaki toplumlarda tıbbı olanakların en temel hak olarak sunulması nedeniyle sağlık sıstemlerınin ve toplumların yapısal bir problemi haline ğeldiğini soylemişti. Ve bu şekilde doktorlar, ilaç ticareti, medya ve durmadan reklam yapan ilaç firmaları sayesinde tedavi edilebilir hastalık yaratma konusunda müthiş bir baskı oluştu, korkular ve girişimler büyük bir hızla arttı. Sonuçta gerek doktorlar gerekse tüketicılerde "her insanda bir hastalıgın bulunduğu ve hepsinin tedavi edilebilir" olduğu inancı yerleşti. Nilgün özbaşaran Dede KAYNAK: Der Spieffel 33 2003 Çalışmada eksiklik "Sonuç, besınlerdeki yağ oram ve koroner kalp hastalığı riski araMiıdaki ilişki konusunda lııçbir kuşkuya yer bırakmıyor" diye yazmıştı Lancet dergisi de. Ne var ki çalışmanın önemli bir kusurıı vardı. Toplam 22 ülkenın verileri ortadayken, Keys, sadece altı ülkenin verilerini değerleııdirmekte yetinmişti. Eğer Keys tünı ülkelerin verilerini hesaba katsaydı bu tablo ortaya çıkmazdı diyor İsveçli doktor Uffe Ravnskov. Amerika ve Norveç'tekı yağ tuketim oranı aynı olmasına karşın, Amerikalıların koroner kalp hastalıklarından ölme riski üç kat fazlaydı. Bununla birlikte Ravnskov gibi eleştirmenler kandakı yağ oranı ve koroner kalp hastalıkları arasındakı ilişkiyi asla inkar etmiyorlar. Örneğin toplumuıı yaklaşık %0,2'sinde kalıtımsal hiperkolesterinami bulunmakta. Bu kalı tımsal hastalığa sahip kişilerde çok az sayıda sağlıklı veyahut da tümüyle hasarlı kolesterin reseptörlerı vardır. Kolesterin bu yüzden kandan beden hücrelerine aktarılamadığından kolesterin seviyesi yükselir ve desilitrede 3501000mg arasında değişir. Hastalarda sık sık damar sertliği (arteryoskleroz) görüldüğü içın de (daha erken bir yaşta) kalp enfarktüsüne bağlı ölüm ris Hatalı tanı: Osteoporoz Avusturyalı Karl Kraus ise. hatalı tanı konusunda osteopoıozu (kemik erimesı) örnek gösterıyor. Almanya'daki istatistiklere göre 1995 yılında 74 yaş üzerindeki kişilerde toplam 74 803 Dünya Sağlık Örgütü limiti Soz konusu yontem neredeyse tum hastaların kemik yoğunluğunu düşuk go.stermekte sonuçta kemik yoğunluğu kaybı üpkı ciltteki kırışıklıklar gibi yaşlılığın bir neticesidir. VVHO, patolojik bir süreçten söz edebılmesı ıçın bellı bir lımıt koydu. Buna göre eğer kemik yoğunluğu normal değerden %2035 oranında duşükse o kişi osteoporoz hastası demek. VVHO'nun limitine göre 1993 yılında neredeyse toplumun tümü hasta ılan edildi. Ve bunun uzerıne İsveç'te yapılan bir araştırmayla da yaşları 7079 arasında değişen kadınların Sisi Sendromu na göre ruhsal çöküntü içindeki sözüe hastaların mutlaka ilaçla tedavisi gerekiyor. "Haslalık" Alman basınında 885/15 6 Mart 2004
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle