Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Farmakoloji çünkü sevgilisinden kırmızı kart görse dahi insanların aşık olma halinin umutsuzca devam ettiği anlaşılıyor. Aşkta reddedilmek bir insanın yaşamak zorunda kaldığı en acı tecrübelerden biri olduğu için bilinı adamları beynin başka bölgelerinin de işiıı içinde olnıasmdaıı kuşkulanıyor. Bu hölgelerin neler oldugu konusunda kesin bilgiler henıiz alınmadıysa da, aşkta reddedilmenin biyolojisi. reddedilmenin spesifik yararları olaıı evrim geçirmiş bir tepki olduğunıı ğösteriyor. Psikiyatristler reddedilıneyi iki evreye ayınyor. Bu evrelerden biri karşı çıkma (protcsto), diğeri ise baş egme/ümitsizliktir. Karşı çıkma evresinde terkedilen aşık, sabit fikir halinde aşık olduğu kişiyi geri kazanmaya çalışır. Nclerin yanlış gittiği konusunda kafalarında türlii senaryolar ğeliştirirler ve aşk ateşini yeniden tutuşturnıak için her türlii yolıı denerler. Aşıklarmııı 6nünJe küçük düşmeyi göze alıp, karşı larafı taciz derecesinde rahatsız ederler. Yalvarma, yakarnıa, telıdit gibi yöntemlere başvururlar. Telefon ederler. mektup yazarlar, eposta gönderirler. Ortak arkadaşlardan aralarını yapmaları için yardıın isterler. Aşk ateşi sönmeye yüz tutarken. reddedilen aşığııı aşkı abartılı bir şekle biirünür. sistemidir. Terk edilen taraf ödülün bir daha elde edilemeyeceğine kaııaat getirirse. dopamin üreten hücreler faaliyetlerini azaltır. Dopamin düzeyi azahnca uyuşukluk, umutsuzluk ve depresyon ortaya çıkar. Stres sistemi de bu evrede etkilidir. Terkedilmenin getirdiği stres yavaş yavaş tüm vücudu etkisi altına alırken. dopaminin faaliyeti baskılanır. Bu da depresyonu tetikleyen bir etki yaratır. Depresyonun evrimsel yararları Terk edilme öfkesi gibi umutsuzluk tepkisi de zararlıdır. Zaman ve enerji niçin boşa harcaıın? Bilinı adamları buğün depresyonun nıilyonlarca yıl önce uyumu kolaşlaştıran bir tepki olduğuna inanıyor. Bu konuda çok sayıda kuram geliştirildi. Berlin'deki Humboldt liniversitesi'nden antropolog Edvvard Hagen, New Mexico Üniversitesi'nden biyoloğ Paul Watson ve Paul Andresvs. Virginia Üniversitesi'nden psikiyatrist Andy Thomson tarafından önerilen kurama göre depresyonun yüksek sosyal ve nıetabolik maliyeti aynı zamanı depresyonun yararıdır. Depresyon. bir şeylerin ters gittiğine ilişkin digerlerine verilen bir işarettir. Depresyon, aslında bir yardım çığlığıdır. Taş Devrinde yaşayan bir kadının eşinin başka bir kadınla açıkça ilişki kurduğuııu varsayın. (Jncelikle kadııı olayı protesto eder. öfkelenir ve eşini geri dönmeye ikna etnıeye çalışır, Bunu başaramayınca bunalııııa girer. Kadının aile üyeleri kadının üzüntüsünü hafifletmek için sadakatsiz kocayı ailenin dışına iter ve yaşam sevincini yeniden kazanıncaya dek kadına destek sağlar. Zaman içinde kadııı yeni bir eş bulur ve kabilenin ekonomik faaliyetlerine katkılarını sürdürür. Depresyonun başka bir evrimsel yararı daha vardır. İnsanlara kendilerini tanıınaları için olanak sağlar. Depresyonda olaıı insanlar kendileri ve digerleri hakkındaki gerçekleri daha açık yüreklilikle kabul ederler. Şiddetli depresyon kişiyi kabul edilmesi çok zor gerçeklerle yüzleşmesini ve zor kararlar alınasını sağlar. Dolayısıyla bu yetenek hayatta kalma ve üreme şansını artırır. mantik aşka ozgıı davranışlarııı başında geleıı odaklanmış dikkat ve motivasyon ile yakından ilgilidir. Endişe, öfke ve nefret Burada bir çelişki dikkati çekiyor. Sevılen kişi kaçıp giderken, aşka özgü duygu ve davranışları yaratan beyin bağlantıları ve salgıları faaliyetlerini artırır. Reddedilıııt'iıin protesto evresi, beynin panik sistemini de tetikler. Ohio'daki Bovvling (îreen State Universityden sinirhilici Jaak Panksepp. panik sisteminin, annekri taral'ından terk edilen memeli hayvanlarda "ayrılık endişesi" tepkisini doğurduğuna iııanıyor. Aııneleri taralındaıı terk edileıı yavrular çok zorlanır. Sıkıntılarını kalp çarpıntısı. nıcnıe emıne dürtüsıi ve yardım çağırma tepkileriyle belli ederler. Sevgilinin terk etmesi bir başka beyin sistemini daha harekete geçirir. Bu öfkedir. Homantik bir ilişkide terk eden taraf, dürüstlük ve şefkat sınırları dahilinde hareket etse dahi, terk edilen taraf elinde olmadan hayal kırıklığı ve öfke arasında gidip gelir. San Diego'daki Kaliforniya liniversitesi'nden psikolog Reid Meloy. bu tepkiyi "terk edilme öfkesi" olarak isiınlendiriyor. Nefret ve öfke. aşk arenasından kaçaıı sevgiliyi geri getirmediği haldc aşk niçjn nefrete dönüşüyor? Bilinı adamları ilk başta nefretin aşkın zıddı oldugunu düşünüyorlardı. AJIcak böyle olmadığını gördüler. Aşkın zıddı ilgisizlik ve aldırmazlıktır. Aşk ve öfke beyinde birbirleriyle bağlantılı bölgelerde etkindir. Temel öfke bağlantı ağı, "prefrontal koıteks'teki ödül bölgelerine bağ tultuğu zaman. beyin tutkuyıı öfkeye dönüştürür. Atalarımızm beyni, reddedilen aşkı öfkeye dönüştürme bağlantılarını ııiçin geliştirmiştir? Öfke sağlığımız açısından zararlıdır. Tansiyonu yükseltir. kalbin üzerinde stres yaratır ve bağışıklık sistemini baskılar. Dolayısıyla aşknefretı üreme ile ilgili önemli bir soruııu çözmek için evrim geçirmiş olabilir. Gerekçelerdeıı biri. terkedilen aşığın. çıkıııaz sokağa dönüşen bir ilişkiden kendisini kurtarıp. sıfırdan başlamasına yardımcı olmasıdır. Terk edilme öfkesinin bir vararı da çocukların iyiliği için mücadele gücünii artırmasıdır. Bu durum özellikle hoşannıa sonrası süreçte büyük yarar saglar. Üzücü olan, terk edilme öfkesinin her zaman aşk ateşini söndürmemesidir. Yeni Zelanda'daki Canterbury Üniversitesi'nden psikolog Bruce Ellis'in flört eden 124 çift üzerinde sürdürdüğü bir deneyde, romantik aşk ve öfke duygusunun birbirinden bağımsız olarak hareket ettiği ve aynı aııda faal duruma geçebilecegi ortaya çıktı. Dolayısıyla büyük öfke duydugıınuz bir kişiye aynı anda aşık da olabilirsiniz. "Seni eskisinden çok seviyorum!" Bu tuhaf davranışlarııı altında hangi beyin sistemi yatıyor? San Francisco'daki Kalitorniya lİniversitesi'nden psikiyatrist Thomas Lewis. Fari Amini ve Richard Lannon. herhangi bir sosyal bağın kopması duruınuııda rnemelilerin en temel tepkilerinden birinin protesto olduğunu belirtiyor. Bilinı adamları bu tepkinin dopamin ve norepinefrin denilen nörotransmiterler ile yakından ilgili olduğunu düşünüyor. Memeli hayvanlarda bu iki kinıyasal maddeııin kaıı seviyelerinin yükselmesi durumunda. terkedilen hayvan önce korkuya kapılır, sonra yardım çağırır ve kendisini terkedeni genellikle bu annedir aramaya başlar. Dopamin düzeyinin yükselmesi terkedilene karşı duyulan isteğin artmasını açıklar. Bu konudaki araştırmalarda görüldüğü iizere dopamin sistemi aşkın ilk evrelerinde faal duruma geçer. Bu nedenle protesto dönenıinde dopamin faaliyetinin artması terkedilen aşığın tutkusunu daha da yüksek bir düzeye çıkartır. Bu aradaa protesto dö'neminde devreye gireıı bir diğer beyin sistemi tutkuyıı biraz daha körükler. Bu stres sistemidir. Kısa vadede stres. dopamin ve norepinefrin üretimini tetikler, ancak serotoniıı faaliyetini bastırır. Ancak reddedilen aşığın aşkınııı artması, başka beyin faaliyetlerinden de etkilenir. Boyun eğme ve ümitsizlik Zaman içinde terk edilen aşık mücadeleden vazgeçer. Bu aşamada yeni bir işkence şekliyle baş etmek zorunda kalır. Bu, boyun eğme ve ümitsizliktir. Kederli aşık ağlar, günlerce yataktan çıkamaz, gözlerini boşluğa dikip saatlerce hiçbir şey yapmadan oturur, inzivaya çekilir, kendini içkiye verir veya saatlerce televizyon izler. İsyan ve öfke duyguları arada sırada su yüzüne çıksa da çoğunlukla üzüntü ve mutsuzluk baskındır. Bilim adamları bu üzüntünün aşırıya vardırılması durumunda intihar eğiliminin, kalp krizi veya inme riskinin arttığına dikkat çekiyor. Boyun eğme ve umutsuzluk diğer memelilerde de görülür. Anneleri tarafıııdan terk edilen yavru memeli hayvanlar önce baş kaldırır, sonra paniğe kapılır. Bir sonraki aşamada psikologların "umutsuzluk tepkisi" dedikleri duygudurumunun etkisi altına girerler. Umutsuzluk, beyinde farklı bağlantı ağlarıyla ilişkilidir. Bunlardan hiri ödül Aşk acısının derecesi Herkes aynı dereccde acı çekmez. Ancak insanoğlu sevdiği tarafından terk edilince acı çekmeye kurguludur. çünkü bunuıı çok sayıda evrimsel yararları vardır. Romantik aşk üç temel çiftleşme dürtüsünden biridir. Seks dürtüsü atalarımızm uzakta da olsa uygun bir eş bulup çiftleşmelerini sağlar. Romantik a$k ise atalarımızm ilgilerini tercih edilen bir eş üzerinde yoğunlaştırmalarına zemin hazırlar. Böylece değerli çiftleşme zamanı ve enerjisinin boşa harcanması engellenir. Ve uzun vadeli ilişki, eşlerin doğan çocukları sosyal bir topluluk ruhu içinde büyütmelerini sağlar. Dolayısıyla aşık olmak insanoğlunun yaptığı en önemli ve yararlı işlerden biridir; genetik ve sosyal geleceğimizi garanti altına alır. Çeviri: Reyhan Oksay New Saentıst. 11 Sııbat 2004 lıdır. Gerçekte. hayvanlar üzerinde yapılan araştırmalarda bu ödül ve nefret devrcleri arasında yakııı ilişki oldugu anlaşıldı. Sözgelinıi bir kedinin ödül devrelerini uyardığınız zaman hayvanın zevkten mest oldugunu izlersiniz. Bu uyarıyı ortadan kaldırın kedi sizi ısırır. Benzer şekilde karşılıksız kalan beklentiler kaışısındaki tepkiler "bunaltıöll<e varsayımı" olarak biliııir. Üolayısıyla romaııtik aşk ve nefretin beyinde yakın ilişkide olduğu anlaşılıyor. Ve aşık olma dürtüsü sönmeye yüz Beklenen ödül gelmeyince İsviçre'deki Friboıırg Ünıversitesi'nden sinirbilimci VVolfram Schultz'un yürüttüğü bir araştırmada, aşk gibi beklenilen bir odül gelmediği zaman "ödülbekleyen ' nöronlar taaliyetlerini geciktirir. Bu nöronlar dopamin üretmez veya dağıtmaz, ancak beynin ödül sisteminin en önemli unsurlarıdır. Bu sistem, ro 885/11 6 Mart 2004