Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Hayvanlar Dünyası Orangutan nüfusu azalıyor Orangutan nüfusunun en yoğun bulunduğu bö'lgelerin başında gelen Malezya'nın eyaletlerinde, biri olan Sabah'ı havadan inceleyen I>;|;~ 1 Kinabatangan Orangutan Koruma Projesi'nde çalışan Marc Ancrenaz'ın tahminlerine göne bölgede yaklaşık 11.000 orangutan yaşıyor. Bunların yüzde 6O'ı koruma altındaki bölgenin dışında yaşamını sürdürüyor. Orangutan nüfusunun azalmasına yol açan etmenlerin başında, yaşam alanlarının tarım ve ormancılık faaliyetlerine bağlı olarak azalması geliyor. Diğer bir etmen de doğumlar arasındaki uzun süre. Hollanda 'dakı Utrecht Üniversitesi'nden Serge Wichin gerçekleştirdiği bir çalışmaya göre orangutanlar ortalama olarak her 9.3 yılda bir yavru doğuruyorlar. Bu süre diğer maymunlardan daha uzun. Suaygırları ve balinalar akraba Sualtında yaşayan iri cüsseli, tiiysüz bir memeli olmanın dışında suaygırları ve balinaların ortak bir özelliğinin olmadığı sanılıyordu. Ancak son yapılan bir araştırma, bu ikisinin aynı koldan evrimleştiğini gösteriyor. M oleküler çalışmalar, aralarında balinalar, yunuslar ve su kaplıımbağalarmm da bulunduğu memeli deniz hayvanlarının suaygırlarıyla yakın akraha olduğunu gosleriyordu. Ancak son yapılan morfolojik incelemeler başka bir senaryoyıı daha ışaret edıyor. Bu çalışmaya gore balinalar, yaşamakta olan artiodaktil soyuna (suaygırları, develer ve domuzların dahıl oldıığu) değil, daha çok soyu tükenmış toynaklı Mesonychidae grubıına dahıl. Statesboro'daki Georgia Southern University'den Jonathan Geisler ve Michigan'dakı Cranbrook Bılim Knstitüsü'nden Mark Uhen, yaşamakta olan ve soyu tü'.enmiş 69 memeli gruhunun arasındakı evrimsel bağlantıları araştırdı. Bu araştırmanm .sonucunda ortaya çıkan aıle ağacına göre memeli denız hayvanları artiodaktil sınıfına girıyor Geisler ve Uhen bundan şu sonucu çı'... vL'ar: Suaygırları ve balinaların ortak atası yarı stıda yanı karada yaşayan, tüysüz otçuldur. Aynı soydan olmak için birbirine benzemek şart değii Kuşlar üzerinde yapılan genetik bir çalışma, bazı kuşların birbirine benzemekle birlikte aynı soydan gelmediklerini ortaya çıkarttı. etafıbrinojen" isimli kuş genini inceleyen bilim adamları, mo' dern kuş türlerini kapsayan Neoave grubunuu başlıca Metave ve Coronave adlı iki kola ayrıldığını ortaya çıkarttılar. Dobyısıyla bu iki farklı soydan gelen kuşlar bivbirine benzese dahi, farklı bir genetik yapıya sahipler. Sözgelimi flamingo ve kaşıkçının, pembe, uzun bacakları, benzer kafa şekilleri ve tüylerı nedeniyle aynı aileJen geldiği düşünülüyordu. Ancak flamingolarm Metave'lere, kaşıkçıların Coror.ave'lere ait oldukları anlaşılı>or. ( "B: Las Cruces'teki New Mexico Statt University'den Matthew Fain ve Peter houde, 150 kuş ailesının betafıbrııiojenlcri üzerinde bulunan farklı nukleotıd'lerı ıncelediler. Bilim adamları bu verılerden ,ararlanarak kuşlar icin yr ' u ' oy agacı geliştırdiler. Houde bu ^cnjme ile ılgıli şöyle konuşuyor: "İnsanlar yüzlerce yıldır kuşları dış görunuşlerine bakıp sınıflıyordu. Bu yaklaşım çok değerli bilgilere erişmemizi sağladı. Ancak farklılaşmanın ayrıntılarına indiğiniz zanıan duvara çarpmış gibi oluyorsunuz." 9Ü//2425 Valık2004