24 Aralık 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Beyin ve Öğrenme Beyne dayalı öğrenmeyi yönlendiren Eğitimde mükemmelliğe, öğrencileri lu'lanna göre sıralamak ve etiketlemekle ulaşmak miimkün değil. Mükemmellik, insanların yeteneklerinin farklılıkları ve insan beyninin inanılmaz gücii ve beyne dayalı anlamsal öğrenmenin etkilîliği anlaşıldıkça gelişecek. Öğrenilen şeylerin anlamlandırılması sağlanmazsa bunlar kopuk bilgiler halinde bir an beyne girecek, ancak bağlantılar sağlanmayıp bir süre sonra yok olacakdır. Filiz Eyuboğlu (*) ool (1997) beynedayalı öğrenme konusıındaki araşlırmalarının bulgularını 12 ılkede loplamıştır: 1 Beyin bir paralel işlemcidir; aynı anda pek çok etkinlik yapar. 2 Öğrenme tüm fizyolojiyi meşgul eder ("engages the whole physiology") 3 Anlam aratna doğuştandır. 4 Anlam arama (anlamlandırma) örüntüler oluşturmakla olur; örüntüler oluşturmakla sonuca varır. 5 Örüntüleri oluşturmada, dikkati toplamada, anlam vermede duygular önemlidir. 6 Her beyin aynı anda hem parçaları hem de bütünü proses eder (algılar ve oluşturur). 7 Öğrenme, hem odaklanmış dikkat hem de çevresel algıyı ("peripheral perception") içerir. 8 Öğrenme bilinçli ve bilinç dışı süreçleri içerir. 9 İki çeşit bellek vardır: Uzamsal ve mekanik. 10 Gerçekler uzamsal belleğe yerleştiğinde en iyi anlarız. 11 Öğrenme tneydan okumayla artırılır/gelişir; tehlike ve tehditle engellenir, 12 Her bir beyin benzersizdir. Bunlara ek diğer ilkeler (Spears ve Wilson) 13 Bilgi tek bir yerde saklanmaz ve saklandığı değişik yerlerden değişik yollar vasıtasıyla çıkarılır. 14 Beyin, sosyaldir; diğer beyinlerle uyum içinde olunca daha iyi gelişir. 15 Öğrenme gelişim ile ilgilidir. (Caine) berleme yapılabilir; ezberleme geleneksel öğretmeyle uyumludur; ancak gerçek öğrenmeler bağlantıları oluşturmak, üst düzey düşünme, yaratıcılık bu urtamla uyumlu değildir." Beyne dayalı öğrenme'nin öğrenme ile ilgili koşulları (öğretim tekniklerı de denilebilir) şunlardır: 1 "Orchestrated immersion" lir. 2 "Relaxed alertness" Tüm sinir sisteminin gevşemiş olduğu rahat ve endişesiz bir ortamda anlamlı bir zorlayıcılığın getirdiği içsel motivasyon ile en üst performans düzeyinde olmak. "Az tehdit, çok zorlayıcılık" (Renate Caine, 1997). Kişiye anlam ifade edecek bir zorlayıcılık ("challenge") olmalıdır. Ancak, öğrencilerin eleştirel düşünmeleri isteniyorsa öğrenciler kendilerini güvende hissetmelidirler. Oğretmen doğru yanıtta ısrar ediyorsa ve buna göre değerlendirmek yapacaksa öğrenciler öğretmenin islediği yanıtı vereceklerdir. Oysa bağlantıları kurabilmek, anlamlı öğrenebilmek için sakin ve güvenli bir ortam gereklidir. Gevşemeyi sağlamak için klasik müzik, parlak ışıklarm kısılması, vanilyalı mumlar, nane kokusu ve uzama/gevşeme hareketlerinden yararlanılabilir. 3 Öğrenme Sürecine Etkin Katıhm ("active processing"): Yeni konuya başlanmadan önce ön P gun tasarlamak için "sanatçı" olmak durumundadırlar. • Sadece sağ beyninin veya sadece sol beynini kullanan insanlar yoktur. Hemen her öğrenmede her iki yanküre de kullanılır. Bu gerçeği göz ardı etmemek önemlidir. • Barbara Federsen "çoğumuza öğretilecekleri mantıksal bir sırada, adım adım sunarak öğretmek öğretilmiştir" demektedir: " fakat beyinedayalı öğretme böyle çalışmaz; çünkü beyin bu şekilde çalışmaz". Hayat boyunca kritik olan nöral bağlantıların oluşturulmasında uygulamalı çalışmalar, anlamlı deneyimler çok önemlidir. Buna göre, en iyi öğrenme yolu, düz anlatımla değil; öğrenenlerin yeni şeylere denemelerine izin veren gerçek ortamlara katılarak olur. Müzık, çevre, müze, sergi gezileri, kitaplar vb. içeren zenginleştirilmiş ortanılar yaratılmalıdır. • Zenginleştirme sadece sınıf ve okulun ortamından ya da çevreden değil süreçten de gelmelidir: heyecan verici ve zorlayıcı etkinlikler, yenilik, geri besleme, mantıken tutarlılık gibi. Öğrenmede duygular çok önemli olduğundan oğretmen müzik, oyunlar, hikayeler, benzetmeler, kutlamalar vs ile duygular oluşturmalıdır. • Uyguu şakalar, fıkralar strebi azaltacak, gevşemeyi sağlayacak ve eğlenceli bir atmosfer yaratacaktır. Cîulıneye vucııt biokimyasal olarak tepki verir. • "Beyin, dondurucu değil; bir bilgisayardır" (I)ale 1996). Öğrenen "bu bilgi ne ışinıe yarayacak?" diye sorduğunda "ilerde işine yarayacaklır" diyerek düz anlatımla ve kitaplar okutarak katalarını bir sürü bilgi ile doldurmak hem öğrenenlerin çoğuna ulaşamamak hem de beyniıı bilgiyi nasıl işlediğini ve bağlantıları nasıl yaptıgmı gozardı etmektir. Anlatılan konu ile onun uyğulaması arasında bağlantı kurulmadıkça uzun süreli öğrenme meydana gelmez en azından öğrencilerin çoğu için. Beyin, bağlantı veya anlam bulamadığı bilgileri yok sayma/atma eğilimindedir. • Yeni konuları vermeden önce eski bilgileri hatırlatmak, eskiyle yeninin bağlantısını kurmak için "örğütleyiciler" kullanmak gerekir. • En iyi, gerçek problemleri çözerken öğreniriz. • Resmin bütünü, ayrıntılardan ayrılamaz. Öğretirken hem parçalara hem de bütüne odaklanılmalıdır. Öğrencilerin konunun içine tam olarak dalmasını sağlayacak ögelerin hir orkestra parçasının yazılması gibi düzenlenmesi önemlidir Öğretmenler, öğrene ÖĞRETİM TEKNİKLERİ Renate Caine'in görüşüne göre (Pool 1997 Caine ile görüşme), geleneksel eğitim sistemi üst düzey öğrenmeleri engelleyen bir tehdittir. "Öğretmenin öğrenmeleri gereken şeyleri öğrencilere söylediği, yanıtları kendisinin bildiği, öğrencileri değerlendirdiği bir ortam bir tehdittir. Bu durumdaki bir öğrenen yorgunluk ve yardıma muhtaçlık hisseder; heyecan ya da "challenge" değil. Bu koşullara verilen psikofızyolojik yanıt korku ve endişedir. Ez nin gerçek, zengin, etkileşimli yaşantılar içine tam anlamıyla girmesini düzenlemelidir. Örneğin, pek çok oğretmen, şiire işlenecek bir konu gözüyle bakar ve öğrenci şiiri anlamaz ve hissetmez. Beyin yaklaşımını kullanan bir oğretmen öğrencilerini bir kafeye götürerek, hafıf ışık, mumlar, yumuşak bir müzik eşliğinde (ortamın kurulmasına öğrenciler de yardım etmişlerdir) şiirle uğraşan yetişkinlere şiirler okutarak onlara karmaşık, zengin ve derin bir deneyim yaşatmıştır. Veya, tropikal yağmur ormanları öğrenilecekse sınıf tropikal yağmur ormanına benzetilebi bilgilerin hatırlatılması, yenı bılgılerle eskilerinin ilişkilerinin kurulması gereklidir. Daha sonra, gerçek yaşam benzeri deneyimler içinde yer alıp deneyim sonunda düşünmek: "ne yaşadım? ne öğrendim? ne hissettim?" Oğretmen bu konuda rehber olarak, öğrencinin öğrenme sürecine etkin olarak katıtmasını sağlamak durumundadır. EĞİTİMCİLERE MESAJLAR Yukarıda anlatılanlara dayanarak, beyne dayalı öğrenme yaklaşımın öğretmeyle ilgili kişilere mesajları şunlardır: (NEA today 1997) • Eğitimciler çevrelerini beyne uy 923/16 27 Kasım 2004
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle