22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Zümrütten Akisler Beyindeki evrensel gramer alanı Beynimizde, tüm Hsanlarda ortak olan evrensel bir gramerin bulunduğuna ilişkin yeni bulgu onu gıamere geldiğınde, beynın "Broca alanı" denılen kısmı, içgüdusel olaıak cumleııırı doğıu veya yanlıs olup olmadıgma karar verebilıyoı. Yoın yapılan çalışmaya gore bu nımleyı anlayabılme yetenegı. kışmin hıç bilmedigı bu lısaııa aıt dıl kurallaımda uzmanlasmasıyla daha da etkmleşıyor. Bu bulgular. "beyıurnızde, tum lisanlarda ortak olan evrensel bır gramerin bulundugu" yonundekı fikri destekliyoı. Ebeveynlerı dile aıt ozellıkle karmaşık kurallaıı ogretmeseler de bebekler, yairıızca diıüeyerek grameri oğrenebiliyorlar. Araştırmacüara göre, bu manılmaz başaımın nedenı, nöral devrelerin, dıl uzmanlarınm konusulan her lisanın temelinde bulunduğuna inandıklan ilkeler bütününü, dığer bır deyışle evrensel grarnere kaışılık gelen kurallan tanımak uzeıe tasarlanmış olmalarıdır, Beynm bu gorevden sorumlu bölümlerı bılinmıyordu, ancak Broca alanı, konuşma içiıı çok onemli olması ncdeniyle göz onunde bulunduruluyordu. Almanya'daki Harnbuıy Universitesi'nde norolog olan Matiacristina Musso ve çalışma arkadaşlan, anadillerı Almanca olan 16 denegin, hiç bilırıedıkletı ltalyaııca ve [dponcddaki cumleleri incelerken bcyinlcrindekı aktıvıteyi inceledı. Araştırma öncesinde denekler her ıkı dılden birkaç sozcuk ezberlediler. Ardından da 6 gramer kuralı ögrendiler Kısaca Almanca olarak da anlatüan kurallardan 3u gerçek, dığerlerıyse duzmeceydı ve bunu denekler bilmiyordu. Ardından, deneklere daha once ezberletılen sözcuklerle kurulan cumleler gosterüdı. A.M. Celal Şengör Yine diyalektik üzerine... Herşeyi açıklayan bir kuram hiçbirfeyi açıklamaz. Marx ve Engels tarafından geliştirilen ve kullanılan şekliyle de diyalektiğin temel sorunu da budur. Daha önce bu köşede yayımladığım "Gelişme ve Diyalektik" başlıklı yazının Cumhuriyet Bilim Teknik sayfalannda yararlı bir tartışma başlattığı kanısındayım. Bazı politik yayın organlarında da yazıma karşılıklar yazıldı. Ancak bunlar, ileri sürdüğüm öneri ve kanıtlan tartışmak yerine, benim alıntı yaptığım eseıieri okumadığımı iddia eden, yani beni alenen yalanalıkla suçlayan kişisel saldırı türünde olduğundan bunlara cevap vermeyi gereksiz buluyorum. Yazarları herhalde benim A. B. D. 'de yayımlanan Is the Present the Key to the Past or the Past the Key to the Present? jame% Hutton and Adam Smith venus Abraham Cottlob Werner and Karl Marx in Interpreting History (Hal mi Mazinin Anahtarıdır Yoksa Mazi mi Halin? Tarih Yorumunda Adam Smith ve james Hutton Abraham Gottlob VVerner ve Karl Marx'a Karşı; The Ceological Society of America Special Paper 355, Boulder, x+51 s.) adlı kitabımı okumadılar. Ancak Cumhuriyet Bilim Teknik'te yayımlanan Sayın Doğan Yücel'in yazısı (Diyalektiğe büyük haksızlık: CBT, sayı 856, s. 1314) ciddiye alınması gereken bir katkı (her ne kadar Sayın Yücel benim daha önceki yazımdan veya yukarıda bahsettiğim kitabımdan haberdar değilmiş gibi görünüyorsa da.) Sayın Yücel'in yazısı diyalektiği hâlâ savunan pek çok yazarın eserlerinde gorulduğü gibi gerek Marx ve Engels, gerekse de diyalektiğin ele aldığı konular hakkında pek çok yanlış içeriyor. Hemen bir örnek: Marx'ın Darvvin'e Kapital adlı eserini ithaf etmek istediği yanlışını tekrarlıyor Sayın Yücel. Halbuki, Yves Christen 1981 'de yayımlanan Le Grand Affrontement Marx et Danvin (Büyük Çatışma Marx ve Darvvin; Albin Michel, Paris, 268 s.) adlı kitabında bunun doğru olmadığı, Marx'ın Danvin ailesinden mektup yazdığı tek kişinin pek de makbul bir insan olmadığı bilinen Darvvin'in damadı oldugunu eldeki mektuplaha belgeliyor. Marx ve Engels Darvvin'in eserinde bir tek Danvin'in icat etmediği evrim fikrini beğenmişlerdir. Sayın Yücel'in de belirttiği gibi ne doğal seçmenin dayandığı nüfus patlaması tezi, ne de evrimin tamamen şans eseri olusan türevleri Marx ve Engels'in tasvibini kazanabilmiştir. Bunun nedeni Marx ve Engels'in, Einstein'e kadar çok revaçta olan Newton ve Laplacevari deterministik bir bilim anlayışına saplanıp kalmış olmalarıdır Bu tür bir anlayış ancak ondokuzuncu yüzyılın jeoloji ve biyolojisi, yirminci yüzyılın da fiziği ile asılabilmistir. Marx ve Engels'in bilim anlayışı bu gelişmelerin gerisinde kalmıştır. Daha önce de belirttiğim gibi Engels, Doğa'nın Diyalektiği'nde (Doğu Alman MarxizmLeninizm Enstitusü Yayını Mavi Seri, cilt 20, s. 317, not), jeolojik evrimi sansa bıraktığı için Darvvin'in hamisi ve dostu Lyell'i eleştirmistir. Ancak diyalektiğin en büyük sefaleti kendi iç tutarsızlığıdır. "Herşey kendi zıttını içerir" ifadesi ne mantıksal olarak tutarlıdır, ne de bilimsel gözlemle desteklenir. Evrim, diyalektiğin ileri sürdüğü gibi, olması "gereken" bir olay değildir. Doğadan evrirrfleştiğini bildiğimiz sayısız örneğe karsın evrim geçirmeyen canlılar davardır. Bunlara bilindiği gibi "yaşayan fosiller" adı verilir. Hayvanlarda lamba kabuklu Lingula, bitkilerde Ginka biloba, bunlara birer örnektir. Ne ontojenez (bireyin gelisimi) ne de filojenez (taksonun evrimi) inkbnn inkârı olarak yorumlanabilir, zira ortada inkâr edilen birşey yoktutt Evrim, tamamen şam eseri, oluşan yanlış genetik iletişimin doğada gtjng tamamen şans eseri < ' ~ şan olaylar tarafından tercihinin basit bir İ İ K M ^ ' r ' 8 / r olgunun ı /i olarak zıttını üretmek amacını taştyan İGçMNfaHJİt mekaniz nucu asla değildir. Hiçbir canlı kendi içinde evrimin tohumlannı taşımaz. Aynı şekilde hiçbir ortam, evrimi belli bir yönde sürekli yönlendirme garantisini veremez. Diyalektik, aynen dinsel öğretiler gibi, doğada değişmez kurallar oldugunu var saymaktdır. Bunun böyle olmadığını bilim keşfedeli neredeyse bir yüzyıl olmuştur. Marxist diyalektiğin tutarsızlığı, onun savunuculannda da tutarsız düşünceler üretmektedir. Bunun en güzel örneklerinden biri 5. Sayers'in Marxist diyalektiği savunurken 1980'de söyledikleridir: Marxist diyalektik formal mantık değildir; ampirik bir kuram da değildir; ama nesnel topluma dayanan bir mantık kuramıdır. Sayers'e göre diyalektik hem mantıktır hem değildir; hem ampirik değildir (yani gözleme dayanmaz) ama hem de ampiriktir (yani gözleme dayanır). Kısacası, diyalektik herşeydir; bunun için de hiçbirşey değildir. 858/5 K Yalancı gramer kurallanyla karsılaftırılan gerçek kurallar, faponca (sarı), İtalyanca (kırmızı) Broca Bölgesi'ndekl nöronlan faal hale geçlrtr Cumleler G kuraldan birini ya ıçerıyor ya da ıçermıyordu. Manyetık rezonans goruntu taidyıcı altında yatan hastalar, bu kurallardan birinin cumlelerde yer alıp almadıgma karar vereceklerdı. Bilım adamlamıa gore, Bıoca alanı denekler geıçek kuıallaıla kurulan cümlelerı tanımladıklannda aktıf hale geçıyordu. Musso, bu alarurı evrensel gramere uyan kuralları ögrendigini kaydedıyor Sonuçlaıın şaşırtıcı oldugunu soyleyen New York Unıversıtesı'nden Gary Marcus ise, yme de çalısmamrı, Broca alanınm, evrensel gramerin oğrenildigi yer oldugunu ıddıa etmek ıçın yeterü olmadKjı goruşunde. Malzeme araştırmalarına üçboyutlu analiz Doğa, bilim için sayısız örnekler sunar: Kuştüyü gövdesinin içi boş olmasına rağmen sağlamdır, kemik veya ahşabın yapısı gözeneklidir. Bu tur maddelerm üçboyutlu füıgran nııkıo yapılan, parçacık ve gozeneklerden oluşur ve her şeyden once mekanik davranışlardan sorumludur. Fakat bunlan daha yakmdan mcelemeye çalıştıgımızda ışıklı mikroskop altında sadece iki boyutlu olarak gonınız.. Ustelık düzeltme ve açkılama sırasında degıstıklerı için de çok gozenekli ve yumuşak maddelerde bu yöntem ışlemez. Bu yüzden çok ınce yapüarm üçboyutlu goruntuleıinı elde etmek ıçm genelde rontgen ısınıyla çalışan mıkro bılgısayar tomografısınden yararlanümakta. Cerçı ekran da üçboyutlu goruntu veren programlar yok degüdı ama malzeme araştırmacüarma yoneük, goruntu analizine ızin veren yazüım programlan yeterü degüdı dıyor Fraunhofer Enstitusü, Işletme ve Ekonomı Matematigi Bolumu'nden . Enstıru, Berlin'deki Aquınto kuruluşuyla bırlıkte "a4ı 3d" Applications for Imagıng 3D yazüım programını gelistirdı. Kombınasyonun içerdigi çeşitli analiz modullerıne sahip, göruntu işleme elemanlan çeşitli problenüerin çozulmesine ızin vermekte. Mesela farklı endüstrı alanlarında gaz ve sıvı çozeltılerin fütre edüdıgı gozenekli köpukler gıbı. Gozeneklerin geometrik olçunüerine göre partiküllerın ne oranda suzulecegı anlaşümakta. "Amerikan şeker üreticisi için Marshmallovvs (şekeı kopugunden elde edüen yumuşak ve agızda erıyen lokuma berızer bir şekerleme turu) analızı büe yaptık. Şeker kopugünun yapısı bu şekeılemenin tadını etküemekte" dıyor Ohser Diger bır ornekse gozenekli seıamiklerdıı. Bugune degın üreticıler, gelıştırıcüer ve kullanıcüar için uygun bir analiz yontemı bulunmuyordu. Ama a4ı 3d sayesınde ar tık gozeneklerin biçimini, boyutunu ve dagılımını kesın bır şeküde saptayabüıyoruz dıyor Fraunhofer Enstitusü Seramik Tekrıolojileıi bolıununden Jörg Adler.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle