01 Haziran 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Zümrütten Akisler olmadıgını karutlama fusatını yakalamıştı Geçtıgımız gunlerde bır televızyon programında konuşan Tereschkovva, uç gunluk yolculugunun bıraz sıkınülı geçtıgıni, yolculuk sırasmda kendını defalarca kotu hıssettıgını ve ınış suasında da burnunu çaıpugını anlattı Kozmonot bunlan o tarihte neden gızledıgıni ıse "Bir anlaşma vardı, eğer ük 24 saat ıçınde her şey yolunda gıderse, üa gun daha yolculuk etmeme ızın verüecekü" şekhnde açıkladı Kozmonot yolcugunu sadece 2,2metre genıshgındekı kapsul ıçınde, enstruman ve yaşam destek sıstemlen arasmda geçırmesıne ragmen o donemdekı Sovyet uzay yolculugu programının ustunlugunu de kanıtlayabüdı O zaman 26 yaşında olan Tereschkowa dunyanın etrafmda 48 kez donup 71 saat sonra dunyaya ındıgınde "Mercury" programındakı tum astronotldidan daha uzun bır sure uzayda kalmıs oldu Fakat kozmonotun bu başansı yıne de uzaya gondenlen kadın sayısı konusunda etkılı olamadı Tereschkova'dan sonra uzaya gıden ıkıncı Rus kadın kozmonot Svetlana Savızkaja 1983 yıbna dek beklemek zorunda kaldı Ve Mercury programında astronot olarak yetışmış kadınlar bulunması na ragmen Amenkalı Sally Rıde, "Challenger" uzay mekıgıyle uzaya gıttığınde takvımleı 18 Hazıran 1983'u gostenyordu. Uzay gemısındekı ılk kadın kumandan ıse 1999 yılında astronot Eüeen Collıns oldu A.M. Celal Şengör Harf devriminin sonradan keşfedilen bilimsel temeli Bu gunlerde Türkiye'de "enteller" arasmda Ataturk'ün veonun düşüncelerinin oluşturduğu akıma Ingilizlerin taktığı adlaKemalizmin modasının geçtiği lafını etmek pek moda oldu. Bu lafın bir paralel lâkırdısı da Avrupa Birliğine girmemizin Kemalizm ve Kemalistlerce engellenmek istendiği. Neden? Ee, Kemalistler statukoyu temsil ettiklerinden değişmesini istemezlenviş. Sosyal olaylara karşı genel ikjisi, bilim yapma amaayla uygun otabilecek en düşuk duzeyie sınırlı bir bilim adamı olarak bu ifadeleri hergün hayretle okuyor ve duyuyorum. Hayretle diyorum, çünkü benim anladığım Kemalizm bilimi ve bilimsel düşünceyi temel alan bir yaşam tarzının savunulmasıdır. Bunun bilim temelli uygariığı yaratmış olan Avrupa'dan bizi nasıl ayn tutacağını bir turlu aklım kesmiyor. Cerçi bu tür sözleri söyleyenlerin ne dediklerini pek bilmedikleri, ancak akıl karşıtı postmodem modaya uyarak moda laflar etmek gayreti içinde otduklan izlenimini de sık sık ediniyorum. Kemalizmin her adımında akla, mantığa ve bilime uygun olma çabası vardır. Geçenlerde dunyanın en önde gelen bilimsel haber dergisi Nature'da (c. 423, s. 752756) Denis Pelll ve Deborah Moore tarafından yayımlanan bir inceleme, Ataturk'ün harf devnmınden 75 yıl sonra, bu devrimin ne denli akıla bir duşunce urunu oldugunu gösterdi. Bu çalışmayı Atatürk'un dusuncelerinin modasının geçmis oldugunu savunanlara bir omek olarak okumalannı öneririm. Pelli ve Moore insan beyninin okurken tum sözcükleri seçmede zorlandığını, buna mukabil tek tek harfleri büyük bir kolaylıkla tanıdtğını kesfetmişler. "And" veya "is" gibi son derece basit kelimeteri bile tanımamız, tek tek harfleri tanımaktan çok daha fazla zoriuyormuş beyni. (Alfabeleri oluşturan 2030 sembolu bellekte tutmak, binlerce ve binlerce kelime kalıbını tutmaktan çok daha kolaydırl) Kelimedeki harf sayısı ne kadar artarsa, beyin kelimeyi o denli zor seçiyormuş. Işin ikjinç yanı, ne kadar çok okursanız okuyun, yani beyne ne kadar çok okuma, yani kelime tanıma abstırması yaptınnanız yaptınn, beyin bu zoriuğu aşmada pek az ilerleme gösterebiliyormuş. Araştınalann yaptığı bir diğer deney de bikjisayar ekranında kelimelenn yazıldığı karakterlerin, ekran ile kontrastını minimuma indirmek olmus. Bu dunımda kelimeleri okumakta çok zorlandığımız malum. Kontrast arttıkça beyin once harfleri seçiyor; harüer seçilir hale gelir gelmez daha once şeklini tanımakta zorlandığı kelimeyi derhal okuyabiliyor. Her sese ayn bir harf vermek ve hem sesli hem de sessiz harfleri tek tek yazıp kelimeler oluşturmak once Yunanlılar tarafından keşfedilmiştir. Daha onceki tum yazı sistemleri ya tam kavramlan ifade eden ideogramlaria (resimyazı: hiyeroglif veya heceyazı: sileber) ya da bunlardan türetilmiş olan hece kalıplanndan oluşan sileberlerie (Çn sileberi veya çM yazısının oluşturduğu muhtel'ıf sileber turleri) çalışmışlar, bunlardan da zamanla Fenike alfabesi türemiştir. Ancak Fenike alfabesi, kendisiyle akraba Ibrani ve Arap atfabeleri gibi sesli harfleri içermez. Bu alfabelerle yazılmış yazılarda bu nedenle kelimeleri kalıp olarak öğrenme zorunluluğu vardır. Orneğin, Osmanlıca'da harekelemeden yazananız (ki ekseri kitaplar öyle yazılıyordu) mufassal ile mafsal kelimesıni birbirinden ayıramazsınız; aynı kalıbın bu her iki kelimeyi de içerdiğini hatıriamak zorundasınız. Harekeleseniz bile, harf ve hareke kalabalığı (Pelli ve Moore'un araştırmalanndan gorüldüğü gibi) okumanızı yavaşlattr. Halbuki Yunan alfabesi ile ondan türeyen Latin, Kiril ve benzeri alfabelerde böyle bir sorun ortaya çıkmaz, zira bu aifabelerde her sesin harfi ayn ayn yazılır. Beyin, tek tek harfleri daha hızlı kavradığı için kelimeyi kalıp halinde tanıma zorunluluğundan kurtulan insanın okuması da büyuk bir oranda kolaylaşmış olur. Atatürk, harf devrimini yaptığı zaman, Latin harflerinden oluşan yeni Turk alfabesinin okumayı büyük bir olçude kolaylaştıracağını söylemişti. Uygulama ne kadar haklı oldugunu gösterdi. Harf devrimine başta karsı çkan Fuat Köprülu gibi bilim adamlan, okumanın bile maharet olduğu bir ortamda yetişmişlerdi. Arap harflerinin kullanıldığı kulturlerde yetişenler, buralarda üç tur yazıdan bahsedildiğini bilirier. (1) Tahsili iyi olmayanlann ancak okuyabildikleri tam harekeli yazı, (2) biraz daha tahsillilerin okuyabileceği sırf noktalan konmuş yazı ve (3) yalnızca "âlimler" için yazılmış noktasız ve harekesiz yazı. Uygar dunyada matbaanın keşü bu tür yazı türierini gereksiz kılmış, hurufatı ilk kez standart hale getirmiştir. Yazı turunun zoriuğunun yarattığı okuma cambazlığının gosterişine saplanan Osmanlı'nın matbaayı bile ne kadar geç alabıldiği ortadadır. Ataturk ise okumayı bir amaç olmaktan çıkanp uygariığın araa yapmıştır hepimiz için. Bunu yaparken seçtiği yolun akılalığını bilim onun seçiminden uç çeyrek asır sonra onaylamıştır. Işte bu bir Kemalizm omeğidir. Peki onu "eskimiş" bulan medrese şakşakçlığına ne denir? Onun için llhan Selçuk'un sutununa gidin: Pek omür sıfatlar buluyor. Özür ve düzeltme: 850 Sayıdaki "Patron" isimli yazının son 3 satın düşmüştür. Okurianmızdan ve yazanmızdan ozur dileriz. Bu nedenle akademilerin ve eşlenikleri kurumlann önemi çok büyuktur. Amaç, standardı duşuk bir patron (yani toplum) dışında yüksek standartlı bir toplumcuk yaratabilmektir. Uzay 40 yıl önce ilk kez kadın yuzu gordu 16 Hazıran 1963'te Baıkonur uzay ıstds yonundan fırlatılan "Wostok 6" uzay aracında ılk kez bır kadın kozmonot bulurıuyoıdu Valentma Tereschkovva, Jun Gagannden ıkı yıl sonra uzay yolculugunun sadece "erkek ışı" Meksikalı Şamanlar taraftndan kullanılan şifab bir bıtkinin şeker hastalığına iyi geldıgı bıldırıldı. Alman bilim adamlan yıllarca devam eden arastırmalar sonucunda bitkidekı etki maddesım aynştırmaya başardüar Bu madde şımdı anü dıyabet kapsulu olarak ureülecek. Bilim adamlan etkı maddesım Meksıka'dakı Xochıpala koyunde ılaç hazırlayan bır Şamanı ızlerken keşfetmışler. Proje başkam Helmut Wiedenfeld anahtar madderun genelde •^i Î >4 ilacın hazırlanışı sırasında ortaya çıküğmı ve bu kanşım sırasında ise en onemlı urunun bitkidekı enzimı aynşüran mısu oldugunu açıkladı Toz halındekı maddeden bılım adamlan şeker hastalan ıçın kapsul urettiler Uç kapsulden oluşan gunluk doz 250gramhk bıtkı ozune eşıt Hınık deneylerden olumlu sonuç alındıgı taktırde bır ılaç firması bıyolojık urunu uretmeye hazır oldugunu bıldırdı. Şamanlar, şeker hastalıgmı ıdrann veya kanın tatlımsı tadmdan anlıyorlar 1 ve şeker hastalan 'Agua de Uso" (her gun tuketılrnesi gereken su) olarak adlandınlan bır içecekle tedavı edılmekte. Bu sıvı, mısır ve dıger maddelerle kanştınlan şıfalı bır bıtkıden ! elde edümekte ve hastalar bu sıvıdan gunde yanm htre kadar ıçıyorlar. Dıyabet hastabğı Meksıka'da onemli bir sağlık problemi Dunya Saglık Organızasyonu'nun tahmınıne gore 2025 yılında yedi Meksıkahdan bıri yanı on iki müyon Meksikalı şeker hastalığına yakalanacak. Alman bilım adamlan Tip n dıyabet hastahgından sağlıksız beslenme alıskanhgı sorumlu oldugunu duşunuyorlar. Şeker hastalığına şaman reçetesi 852/5
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle