Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cönülden Bilime Ahmet Inam Türküden felsefeye Felsefe aklımızla gerçekleştirilir. Aklımız, bedenimiz, duygularımız, çevremizle bir bütündür. Bu topraklardan çıkacak felsefe pınarını keşfetmek, oluşturmak, aklımızla yaşayışımız arasında kuracağımız sağlıklı etkileşimlerle, iletişimlerle olanaklıdır. Bu pınarı görmemizi engelleyen örtülerden, duvarlardan kurtulabilmek, bu pınardan beslenen dilimizi dinleyip, yorumlayabilmekle gerçekleşir. Dile karşı uygun bir duruşla, tavırla sağlanır. Bu duruş, günlük, akademik, geleneksel ve küresel dillerin bizi sıkıştırdığı düşünme dehlizlerinden çıkmak için çabalamaya yardıma olur. İürküleme duruşu, yaşama dünyasından beslenen arık dilimizi örten "pılı pırtıların", günlük, akademik, geleneksel, küresel yaşayış biçimlerinin çökeltilerini temizlemeye yöneliktir. Kültürümüzün kaynağından akacak felsefe ırmağının yaşama dünyasına karışabilmesi, dil kalıplarının kırılmasına bağlıdır. Kısaca dllin kınlması diyebileceğim bu başarıya (Leistung) türküleme ile ulaşabiliyoruz. (Nietzsche'nin Zerdüşt'ü alışılagelmiş söyleyiş kalıplarını kırmak için sık sık türkü söyler!) Dilin kınlmasını gerçekleştirecek türküleme nasıl sağlanır? Neden bu felsefece duruşa türküleme diyorum? Türkülemeye uygun bir duyarlılık ve dönüşüm içinde olmalı öncelikle. Dilin önünde uygun bir duruş (einstellung) gerçekleştirmeden dili dinleyemezsiniz. Dili dinleyemezseniz ondaki türküyü işitemezsiniz. Bunun için türkünün sesini engelleyen gürültülerin uzağında kalmaya çalışarak dile kendlmizl bırakmak (Gelassenheit) gerekiyor. Buradaki temel kabulümüz şudur: Her dilin bir türkü katmanı vardır. Günlük, akademik, gelenekselküresel dilin baskısı altında, bu dillerdeki türkü katmanından gelen sesi duyamazsınız. Bu dillerde dinleyebilme bu baskıyı yenebilmekle gerçekleşir. Örneğin, matematik dilinin alışılagelen yapısının baskısı altında onun türküsünü duyamazsınız. 0 dilde türküleme tavrı, o dille dönüşebilip, o dille düşünüp oluşabilmekle olanaklıdır. (Sağolsun, eğitim sistemimizle hangi bilim dilinin türkülerini duyabiliriz, türkü katmanına erişebiliriz?) Günlük dildeki türkü, sıkıştırıldığımız yaşama cenderesiyle, basmakalıp düşünce ile duyulabilir mi? Eski metinlerdeki, örneğin, divan şiirindeki türkü, uzmanların dar kafalılığı yüzünden işitilemez olmuyor mu? Medyayla pazarlanan, siyasal güç oluşturan küresel dilin "özgürlük", "demokrasi", "insan hakları", "insan sevgisi" gibi deyişlerinin sakız haline gelmesiyle, bu kavramların insana özgü türkü katmanları duyulamıyor. Türkçenin türkü katmanını basmakalıp dilbilimsel, dilbilgisel çözümlemelerle duymak biraz zor. Her dilin türkü katmanı olduğu gibi, her insanın da bir türkü katmanı vardır. Oraya ulaştığınızda özgürleşirslniz. Yorum zenginliği gelir bakışınıza. Bir metindeki, bir insandaki türkü katmanına varmak, onlarla sıcak, içten ilişkilerin başladığının işaretidir. Yüzyıllarca önce, Sokrates, Phaidros diyaloğunda Lüsias'ın metniyle böyle bir türküleme ilişkisine girebiliyordu. Dildeki kınlmayla girişilen anlam kazısıyla varılan katmanlarından duyulan türkü sesi, o dildeki yorum zenglnliğine götürür bizi. (Okur, özellikle Husserl Fenomenolojisi ve Heidegger'le akrabalığıma dikkat etmelidir!) Anlam ferahlığına ulaşınz. Dilin üzerimizdeki basıncı bafiflemiştir. Önümüzdeki metnin "benzerlerini'', içeriğindeki savlara ztt birçok metlnkr olarak üretme aşamasına gelebllmişiz demektir. (Yapıbozum olanağıl) Böylece kültürümüzün türkü katmanına vardığımızda, kültürümüzdeki türküyü duyanz. (Buradakl "türkü" sözünü, felsefe yapmayıp da, onun yerine "şarkıtürkü söyleyeceğimiz" anlamında anlayan değerli fetsefecllerimlzin kulaklanna yeniden gönderiyorum!) Işte, özümüzden kaynaklanan felsefe ırmağının ana felsefe ırmağına dökülebilmesi, bu türkü metaforuyla ulaştığımız, dilimizin, dillerimizin anlam katmanıyla gerçekleşir. Bu katmandan, yorum zenginlikleriyle işitilecek yaşam dünyasının sesini duyanz. Katmandan, katmanlardan türkü sesini duyamadığımızda kazmayı sürdürürüz. Işittiğimiz yaşama dünyasından gelen sesi, metafizik, şiirsel, edebi... dillerle anlatabillriz. Sonra bu dil, giderek yoğrularak, ana felsefe ırmağına katılacak hale getirilir. Iki bin beş yüz yıllık felsefe geleneği içinde, bu geleneğin kavramlan, filozoflarının görüşleriyle karşılaştırılıp, hesaplaşmalara girişilir. (Türkünün aklı olmayacağını sananların, aklın türküsünü duyamayan işitme özürlü olduklarını görebelirsinizl) Demek ki, türküleme tutumunun, dtnleme aşamasının ardından söyleme aşaması da vardır. Söyleme aşaması da kendi içinde ara aşamalar oluşturur. Türkü dili, aklın diline dönüştürülür. Başanldığında felsefe, çağrılan bir felsefe olur. Tıpkı türkü çağırmak gibi. Felsefe çağırmak, feisefeyi çağırmak demektir bu topraklara. Bu topraklardan tüm dünyaya. 852/2 Almanya'da cep telefon sistemleribaz istasyonları çerçevesinde ölçüm sonuçları Almanya'da bağımsız kuruluşlarca yapılan ölçümlerin hepsi sınır değerlerin altında sonuç verdi. Hazırlayan : Yüksel Atakan (**) Giriş Almanyada Baz Istasyonlan çevresinde yasayanlann dile geürdıklerı kaygılan gozonune alan yetkuıler, bağımsız olçum laboratuvarlanna elektnksel alan şıddetlerı olçumlerı yaptıımakta ve elde edılen sonuçlar, insan sağlıgıyla ılgılı sınır değerlerle karşılastınlarak halkı bılgüendırmek amacıyld yayınlanmaktadır Bu yazıda bunlardan ıkı ornek yer almaktadıı. Hazırladığımız bu yazınm amacı, herhangı bir şeküde baz ıstdsyonldrını Sdvunnidk olmayıp, bılım ve teknıgın bugun enştığı duzeydekı yol ve yontemlenn kullanıldığı, bağımsız bir laboıatuvann yapüğı olçumlenn sonuçlannı nesnel (objektıf) olarak Turtaye'ye yansıtmoktu Bilım, bıhndığı gıbı gozlemlere (olçum lere), karşılaştırma ve değerlendırmelere dayanır ve elde edılen sonuçlann tekıarlanabılırlıgını de sınar. ÖLÇÜ YERİ Antenden 100 m uzaklıktaki çayırda ölçülen değer Boş alanda ölçülen en yüksek eğer Yatak odalarında ölçülen en yüksek defter Vatak odalarındakı ölçülen en düşuk değer Yatak odalarında ölçülen rvtıılama ri»ft»r Tabht1 AYRINTILARIYLA DURUM (Antenler Çatıda) KÖYEVİ / AHIRLI (10 m yüksekliğinde), E ve D Ağında birer anten yerleştınlmış E Ağında bir antenli, tek ailelik bir ev E Ağında bir antenli, 7 katlı bir yapı Bazı Yenı Teknolojı Karşıtlannın zaman zaman dile getirdiklerı 'Yenı teknolojdenn, ancak insana zararlan olmadıgı kanıtlandıgmda kullanılması gerektıgı' gorus ve ısteklerıne karşı şu soylenebılır . ' Bılım, herhangıbır teknolojının insana zaran olabılecegım kanıtlayabılmesıne kaışüık, zaıan olmayacağını hıç bir zaman kanıtlayamaz' Bu nedenle yukardakı goruş ve istegm, bılımsel dayanagı olmadıgından, bunu bıhmsel yol ve yontemlerle karşüamaya da olanak yoktur 0 Ağında bir antenli Okul Bu bakımdan, olçum sonuçlannın, bılımsel yontemlerle belırlenmıs ve uluslararası bılımsel ku rullarca kabul edılmıs sınır değerlerle1 karsüastınlması 'bugun bılımın erıştıgı duzeydekı tek seçenek ve olçuttur' ve bu yolla, baz ıstasyonlarından yayılan radyasyonun insan vucudunda 'belırlenebılen bir etkı (hasar)' oluşturup oluşturmayacagı kestırılebılıı Bu cıns radyasyonlarla ügüı olarak bugune kadar bılımsel 1 yollarla belırlenebılen en onemh etki olan 'ısıl etkının , ömegin yurumek ya da bıOLÇULEN DEGER ÖLÇÜLEN DEĞER SINIR DEĞERİN siklete bınmek (ELEKTRİKLSEL ALAN YÜZDESİ sonucu vucutŞİDDETİ) OLARAK ("/ takı ısınmayla 0,56 0,23 karşılaştınlma0,4 0,98 sı, ve vucutta genellıkle çok az olan ısı artı0,24 0,1 mının, organ0,001 0,0024 lann normal islevlenyle gi0,047 0,11 derılmesının gozonune abnması gıbı. Cep OLÇUM YERİ Telefonları, ÖLÇÜLEN DEĞER (sol yandaki değerlerin (ELEKTRİKLSEL ALAN ölçüm yerlerl, sırasıyla) Baz IstasyonSİDDETİ) Volt/m lan ve Sınır Evden 10 m uzaklıkta 0.43 Değerlerle ılboş alanda gılı olarak daha aynnülı bilÇatı tabanında / Ust kat 0,25 / 0,048 giler için, yatak odasında 24.05.2003 7.kattaki yatak 0,027/0,048/0,013 odasında / 7.kattaki gunlu CBT'debalkonda / Giriş kı 'Cep Telekatındaki Oturma fonlanrun Sağodasında hğa Etialerı1 Çatı katındaki bir sınıfta 0,85/0,097/0,15/0,36 başlıklı yazı/ Üstkattaki bir sınıfta / mıza bakılabıGiriş katındaki bir sınıfta hr / Okul bahçesinde (=avluda) 0,061 Ahınnın içinde E Ağında bir antenli, ahırlı köy evi Örnek 1 Anten çevreTablo2 Almanyadah ügıh Yonetmehğe gore (BimSchV) 900 MHz'hkfrekansbandı için (D •indeki ölçiimler lletışim Ağı) SINIR DEĞER • 41 Volt/m; 1800 MHz'hk frekans bandı ıçtn (E llebşım Ağı) ıse SINIR DEĞER: 58 Volt/m'dıı. Ençok 35