22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Yıldız patlamalan 'canlandınldı' A gır kutlolı yıldızlaı buyuk bıı gurultuyle patladıklarında bır an ıçın tum gdldksılen dydınlatır Paüdirıa sırasında açıga çıkan enerjı mıktarı o kadaı yogun kı, Dunyanın yakınındakı bıı Supeınova, yeryuzundekı yaşamın buyuk bjr kısmıru yok odebüır Işte Amenkalı astrofızıkçıler bu tur felaketlerı daha ıyı anlayabılmek ıçın Supernova patlamasmı ılk kez uçboyutlu olarak tasarladılar Dunyanın en guçlu supeı bılgısdyarlarıyla uretüen ve geçtığımız gunlerde Los Alamos Ulusal Ldboratuvdiı'nda geıçekleştırılen Amerıkan Astronomı Bırlığı toplantısında su Zümrütten akisler A. M. C. Şengör Biyolojik Evrim Kuramının Bilimselliği üzerine Bir sayın milletvekilimizin geçenlerde evrim kuramının bilimsel olmadığı gerekçesiyle okullarda okutulmasının yasaklanmsını isteyen bir teklifini Orhan Bursalı'nın bır gundem yazısından oğrendim Mâlum, bu gorüs, bilhassa A. B. D. 'deki yobaz kesim arasında pek yaygmdır. Ulkemizde de Dlyanet Vakfının yayımladığı Islâm Ansiklopedisi'nin 18. cildinde Sayın Prof Dr. Yusuf Şevki Yavuz, evrim teorisini hurafe kavramının "en çarpıa orneklerınden birisi" olarak sunmamış mıydı? Eh, profesor bunu yazarsa, milletvekili ne yapsın? Sorun bu denli koyu bir cehaletin, bilgili olması gereken kişiler arasında nasıl var olabildiğidir. Sıze daha da çarpıa bir ornek vereyim. Gelmiş geçmiş en büyuk bilim filozofu diye bilinen ve benim de kendisine buyuk saygı duyduğum Karl Popper, Darwin'in evrim kuramını bilimsel değil, metafizik bir kuram diye betımleyecek kadar gaflet gosterebilmişti. Popper'in göruşunun temelindeki neden, biyolojik evrimin, tarihsel bir kuram olması nedenıyle, gozlemle kontrol edilebilir bir tez olmadığını sanmasıydı. Tabiî ki bu doğru değildir. Niçin doğru olmadığı konusundaki bazı bilgibılimsel nedenleri ben geçen yıl ABD'de yayımlanan "Gunumuz mu geçmışin anahtarı, yoksa geçmiş mı gunumüzun anahtarı" başiıklı Amerika jeoloji Cemiyeti taratından yayımlanan bir kitabımda dile getirmiştim. Ama Popper'in haksız olduğunun en çarpıa kanıtı, geçenlerde dunyanın en saygın bilimsel dergilerinden Science dergisinin bir sayısında (c. 296, s. 707) 30 yıllık çalışmalannın sonuçlannı yayımlayan Phnceton Universitesinden Peter ve Rosemary Crant'dan geldi. Crant çiftinin çalısmaları, evrim kuramıgozlemlerle nın gozlemle çelişebilecek ondeyiler yadestekleniyor. pabilen bir kuram olduğunu bir kez daha, bu sefer pek tartışmaya mahal vermeyecek bir açıklıkla belgeledi. Astrofızikçiler ilk kez bir Süpernova patlamasını üçboyutlu olarak taklit ettiler. Dev güneşlerin patlaması sırasında son derece karmaşık biçimler ortaya çıkıyor nulan model, yalnızcd karmasık bıçımlerı de gostermı yor Bılım adamlarının açıklamalanna gore daha onceki çıftboyutlu tasarımlardakı sorunları da ortadan kaldırarak patlama sonuçları ile ügıli çalışmalaıa da olanak tammakta En sık rastlanan Supernova turu olan II tıpıyle ıl gılenen astrofızıkçıler Michael Warten ve Chris Frjrer bu tur patlamaların dev bır yıldızdakı nukleer ydkıtın tukenrnesınden sonra meydana geldıgını soyluyorlar Yıldızm sadece demırden oluşan çekırdeğı ken dı agırlığı altında dağılıyor ve bır sanıyeden daha kısa bır sure ıçınde Dunyanın yarıçapından yuz küometıeye o kadar buzuluyor Fakat asü Supernova patlamalan yıldızm merkezıne çoken gaz kutlelerının ısınmasıyla gerçekleşmekte Çekırdek tum enerjısını neredeyse hıçbır maddeyle reaksıyon gostermeyen notrınolara donuşturmekte Fakat yıne de yoğunlaşan gazm ısınmasını sağlayacak kadaı notrıno ısıdığından, ısınan gaz buyuk balon lar halınde dışarı sızmakta Işte çekırdekten kılıfa akan enerjı sonunda dev bıı patiamaya yol açıyor Araştırmacüaı Supeınova patlaınalarıyla ılgüı tasanmlar sayesınde uzayın evrımıne daıı yenı bılgıler edmebıleceklerıru sanıyorlar Patlamalar sayesın de oksıjen ve karbon gıbı elementler uzaya dağılıyor, hatta kızgın bulutlarda bakır ve nıkel gıbı daha agır elementler de oluşmakta Yıldız patlamalan bu yuzden kozmostakı yaşamla ügılı bır rol oyna yabılırler O r ne ğ ı n Dunyadakı ağır madde lenn de Supernova'da oluştukları tahmm edılı yor Darwin, sandığımızdan daha haklı Teorisi, Genetik pamuk çevreye zararlı Çın'de yapılan bır araşrırmaya gore genetik pamuk bıtkdsi çevreye zarar verdiğı kadar, zaraılı boceklerden de korunamıyor Ancak genetik fıı ması Monsanto sonucu kabul etmıyor Gen manıpulasyonu sayesınde zararlı boceklerden etküenmemesı gereken pamuk bıtkısı Çınlı araşürmacüara goıe bocek dunyasındakı dogal dengeyı büe altust edebılecek mtelıkte Nanjıny'tekı Çevre Bılımlerı F.nstıtusu'nden Xue Dayuan'ın Greenpeace ıle birlıkte yayımladığı raporda transgenetık bıtkının yeru boceklerm voğaknaaına da yol dçabılececjı behrtümekte Genetik açıdan değişıklige ugratüan pamuk bıtküerinın uçte ıkısı Çın'de yetıştırılmekte Pamuk kozasının kurtçuklardan korunması ıçın bitkınm kalıtımına "bacillus thurıngıensıs" (bt) bakterısmın bır gera aşüanmıştı Çın'de tam 1,5 mılyon hektarlık bır alana ekılen genetik pamuğun uçte ıkısı Ameııkan Monsanto fırmasmdan saglanmış Genetik pamuk 1997 yılında Monsanto firması tarafindan Çın'e getırümıştı Pamuk bıtkısını o ta rıhten bu yana ızleyen Dayuan, genetik parnuk ekımınden sonra zararlı boceklerm daha dırençlı hale geldıklermı fark etmış Hatta sekız üa on yıl ıçmde koruyucu etkının tdmamen yok olacagını ve tanm ılaçlarırun kaçınılmaz olacagmı da soyluyor Araştırmacınm hesaplaı ına gore pamuk bıtkısme zarar veren kurtçuklar sadece bırkaç yıl ıçınde çoğalacak "Ve ışte o zaman Çmde buyuk kayıplar yaşanacak" diye uyarıyor bilim adamı Bt pamugunun çevreye verdığı zararlar laboratuvdi ve arazı deneylerıyle kanıtlanmasına ragmen, Monsanto, araştırmalann sadece laboratuvar deneylerıne dayandıgını ve pratıktekı uygulamalaı ıçın geçerlı olmayacagını savurididk sonuçları reddedıyor Bt pamugunun ekımınden sonra yaprak bıtlerı, orumcek ve çekırge gıbı hayvanlaıın çocjalmış olmasına ragmen Monsanto, boceklerm bt pamuö^una karşı dırenç kazandıklarma daır hıçbır kanıtın bulun madığmı savunuyor Oysa Greenpeace, Çmde yapılan analızı, genetik bıtkılerle zardrlı boceklerm on lenemedıgını gosteren bır kanıt olarak kabul etmekte Bu durumda uretıcıler yıne kımyasal tarım üaçlan kullanmak zorunda kalıyorlar kı, bu da btpamuğunu gereksiz kılmakta Darwin'e de ilk ilhamını veren Calapagos Adaları ispinozlarının iki türü (yer ispinozu: Ceospıza fortis ve bır kaktus ispinozu: Ceospiza scandens) üzerinde yapılan gozlemler biyolojik evrimin sanılandan daha hızlı ve daha 'sansa bağlı'geliştiğini belgeledi: 1977'deki bir iklim olayı (El Nina) yer ispinozlarnın beslendiği kuçuk tohumlu bir bitkinin neslinin kaybolmasına neden olmuştu. Bazı buyücek gagalı bireyler hariç, yer ispinozlarının hemen hepsinin ortadan kalkıverdiği goruldü. Bu şekilde birkaç nesil içerısınde yer ispinozlannın gagaları % 4 oranında büyumüş, bir diğer ifadeyle gagası eskisinden % 4 buyuk bir yer ispinozu turemişti. Bunun tersi bir tesir 1983 'deki El Nino sonucu ortaya çıktı: bu rejim sonucu gorulen çok yağışlı havalar, gene kuçuk tohumlu bitkilerin çoğalmasına sebep oldu. Küçük gagalı yer ıspinozları kendilerini bu durumda buyuk gagalılara nazaran daha kolay besliyebiliyorlardı. Birkaç nesil içerisinde gagalar gene kuçuldu. Peter Crant bu gözlemlerin, türlerin sanıldığından çok daha duraysız olduklarını, türler arası kalıtımsal alışverisin, sanılandan daha yaygın ve daha hızlı olduğunu gosterdiğini soyluyor. Yani Darwın, bugune kadar sandığımızdan daha da haklı çıktı. Hem de teorisinin öngördüğü gozlemlerle kontrol edilebilmesi sonucu. Tabii, biyolojik evrim teorisini yukarıda verilen orneklerdeki sekilde karalamaya çalışanların eksensinin niyeti bilimsel değil. Yobazlar giibi, meselâ Karl Man'ın da Danvin'in gorüşlerine duyduğu antipati (or. Bkz. Yves Chrısten, 1988, Marx et Danvin, Paris), kendi goruşleriyle Daminizmin ters dusmesiydı. Ama profesor titrini taşıyan kışilerin ve bir ulusun yaşamına yon veren kanun yapıaların bu konuda daha titiz olmalarını beklemek en doğal hakkımızdır. Bilmemek değil, öğrenmemek ayıptır. Bilmedikleri bilimsel konularda bir bilene danışmadan lâf ederek toplumu lutfen yanıltmasınlar. Toplumumuzda yeteri kadar cehalet kaynağı var. Bunları artırmak kimseye yararlı olmaz. Aksine, ulusça ortadan kalkmamıza neden olur. Zira bilgi kuvvettır ve onu kullanan kullanamayanı ezer. 797İS
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle