Katalog

'Robot Takımı Japonya yolcusu Yarışması'nın konusu "Fuji Dağının Tepesine Tırman" olarak belirlendi. Belli bir problemi çözebiiecek özgüdümlü ve elle uzaktan kumandalı olmak üzere iki tip robotun tasarlanıp üretilmesinin öngörüldüğü yanşmada, robotlar birbirleriyle turnuva usulü yarışacak. | abancı Unıversıte ısı'nden bır grup oğ'rencı Turkıye'dekı on elemelerı geçerek, Japonya'da duzenlenecek AsyaPasifik Yayın Birliği Robot Yarışmasında (ABU ROBOCON) ulkemızı temsıl et meye hak kazandj AsyaPasıfık Yayın Bırlıgı'rnn (ABU) uye ulkeler arasında kulturel ve tekno lojık bügı alışveıışıne old nak sdğlamak amarıyla duzenledığı Robot Yaıış rnası, bu yıl ılk kez gerçekleştırüıyor Yarışmd ABU'ya uye ulkelerın unıversıto ogrencıle rımn onceden verılen bır problemı çozebüecek ro botldr tdSdrlamdsı ve bu Tek şanslı olan insan Insanlık, zaman gelecek ve "Gençlik Pınan"ndan "su" içebilecek mi? Insanlık kendini bildiğinden, daha doğrusu uygarlığını inşaya başladığından beri bunun peşinde. Nedeni çok basit: Ölümlü olmak istemiyor. Sadece içgüdüsel değil, bilinç olarak da istemiyor. Bunun için çalışıp duruyor, günümüzde hele milyarlarca dolar harcıyor... Bu milyarlarca doları sanmayın ki, sadece piyasadaki "bilim dışı" ürün ve yöntemlere harcıyor. Bilime, bilimin kendisine de harcıyor. Kamu kaynaklarından inanılmaz ölçülerde paraları geleceğin tedavi yöntemlehne, yaşlılık araştırmalanna, embriyonik kök hücre ve klonlamaya, hücrelerin neden yaşlandığını anlamaya, ölümün genlerimizde programı olup olmadığına, organlarımızın yenilenmesi çalışmalanna, hücrelerimizin yenilenmesinin mümkün olup olmadığını anlamaya vs. harcıyor. Özetle, geleceğimize, uzun ve sağlıklı yaşamaya en çok parayı harcıyoruz. 50'yi aşkın bilim adamının, piyasada satılan "yaşlılığı durdurucu" ürün ve yöntemlere karşı yayımladıkları bildiriyi ve ayrıca dergimizde yer alan yazılarını okuyunca, aslında "Gençlik Pınarı"nı bulmak için harcanan paranın aslan payının bilime gittiğini söyleyebiliriz. Bize diyorlar ki "Gençlik Pınarı" yok. Yaşlanma, "bedenin kendi kendini onarmasını sağlayan ve yaşamı oluşturan temel taşların bozulmalarının hızlanması" ise, bu süreci tersine çevirecek bir bulgu yok ellerinde. Ama "henüz" yok. *** Evrende aslında bozulmayan hiç bir şey yok. Sadece canlılar için geçerli değil bu bozulma, cansız olan herşey için de. Akla gelen ne varsa dünya ve evrende herşey bozunmakta, bozulmakta, değişmekte, dönüşüm geçirmekte. "O" canlı ve cansız nesne, ebedi olarak o halde kalamıyor. Doğanın, yaşamın temel kanunu bu. Bu açıdan bakıldığında insanın "Gençlik Pınarı" peşinde koşması anlamsız. Insanın kendini ölümsüz kılması, "yasalara aykırı". Omrünü uzatabilir, ama ölümsüz olamaz. Fakat, insan bu. Yasalara meydan okuyor. Diyor ki "bu yasanın dışında kalabilecek tek nesne varsa o da biziz". Bildiğimiz kadar, hiç bir nesnede, insandaki bilinç, kavrama, yapma ve değiştirme gücü yok. İnsanın güvendiği de bu bilinç. Ilk aşamada, başka canlıların özelliklerinde değişiklik yapacak bilgi ve teknoloji düzeyine ulaştığına göre, kendisinin moleküler sürecinde, yaşamolüm çizgisinde gerçekten neler olup bittiğini anlamanın da basamaklannı çıkmaya başladı demektir. Anlamak, bilimde herşeyin başıdır, bilimin ta kendisidir. Bu anlamabilme sürecini tamamladıktan sonra, kendi sürecine "iyileştirici" müdahalelerde bulunabilir mi, bilmiyoruz. Ancak kesin olan bir şey var: Dediğimiz gibi, kendi moleküler kaderini, varoluş yazgısını bütün evrende tek elinde tutan varlık insandır. Bu açıdan, bütün varlıklar arasında da, sonsuz zaman içinde olmasa bile, varolduğu zaman içinde, bu yazgıyı değiştirme şansı ve gücü olan tek yaratık da odur... Gelecek hafta buluşmak umuduyla.... s robotlann uluslararası olçekie karşılaştınlmasını ongoruyoı Erdem Öğüt, Gürsel Torum, Kerem Orak ve Osman Ayrancıoğlu ddlı oöfrennlerden oluşan takım yanşmaya Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi, Mekatronik Grubu öğretim üyeleri qozetımınde hazırlandı Turkıye elemelerın] kazanan ekıptekı tum ogrencıler Unı versıte'de henuz ıkıncı yıllarında Dekaru Kemal tnan ekıbın teknolojıyı ydratıcılıkld buluşturan bır projeye ımza attıgını belırtı yor "Fuji Dağının Tepesine Tırman" 31 Agustos 2002 tarıhınde Tokyo'da gerçekleşürüecek Robot Ydiışmdsı'rıın konusu 'Fujı Dağının Tepesine Tırman" olarak belırlendı Bellı bır problemı çozebüecek ozgudumlu ve elle uzaktdn kumdnddlı olmak uzere ıkı tıp robotun tasarlanıp uretıl me.sının ongoruldugu yanşmada, robotlar birbirleriyle turnuva usulu yarışacak 20x20 rnetre buyuklugunde plastık kaplı alan uzerınde gerçekleştırılen oyunda, alarun ortasındakı nokta Fujı Dagı olaıak ddldndırıhyoı Bu alanın ıçınde bır matrıs uzerınde 17 adet dık duran 45 cm çaplı tup bulunuyor Ikı rakıbın aynı anda bırbırlerıne karşı ya rışacagı oyunda ozgudumlu ve uzaktan kumandalı robotlaıld, 3 dakıka ıçınde en fazla sayıda tupun ıçıne toplann yerleştırılmesı amaçlamyor Kemdl tnan, oujrencılere, ılerı sevıyede teknolojık olanaklarla donatılmış, yaratıcı fıkırlerın dogmasına olanak tanıyan bır lab oratuvaı sunulduc)unu ve bu ortamda, "oğrencüenn hayallermı gerçekleşürebıldığmı'' belırtıyor obuısah@cumhunyet. com.tr CBT Intemet adresı www cumhurıyet com tr Cumhuriyet BİLİMTEKNİK • No797 29 Hazıran 2002 lmtiyaz sahibi: Yedi Mayıs Haber Ajansı Basın ve YayıncıUk A.Ş. adına tlhan Selçuk . Yayın Daıuşmaru: Orhan Bursalı • Sorumlu Mudur: Mehmet Sucu Gorsel Yonetmen: Tüles Hasdemir • Baskı: Sabah Yayıncılık A.Ş. tdare Merkezi ve Yazışma adresi: Tüık Ocağı Cad. No: 39/41 Cağaloğlu, 34334 lstanbul. Tel: (212) 512 05 05 • Faks: 0212513 85 95. Reklam: Publi Media 797/3