Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
s ^ . . y ; , •' ' ^ *•>•*. Yaşama Neptün ve Uranüs Yaşamın ortaya çıkmaya başladığı dönemde Neptün ve Uranus'un bombardımanma uğrayan Dünya, geçmişindeki en büyük saldırıyı bu dönemde yaşadı. üneş Sistemi'nin güvenli bir yer olmadıgını herkes biliyor. Bundan 65 milyon yıl önce dünyamıza çarparak dinazorlann yok olrnasına yol açan asteroıd veya kuyrukyıldız, Guneş Sistemı'nin hedef oldugu felaketlerden yalruzca birkaçı. 180 milyon yıl once de buna benzer bir olay, trilobitlerı (vücudunda üç bölme bulunan ve şimdi soyları tukenmiş olan deniz böcekleri takımından bir hayvan) ve çagdaşı organizmalan tarih öncesinin derinliklerine gomdu. Oysa, daha büyük bir saldırının yaşamın oluşmaya başladığı dönemde soz konusu oldugu duşunuluyor. G Son yülarda, 3.9 milyar yıl önce bir göktaşı yagmurunun Dunya ve Ay'ı bombardımana futarak korkunç felakeflere yol açtgına ilişkin yeni kanıtlar ele geçti. Çogunlugu dinazorlann soyunu' kurutan göktaşı ile aynı boyutta olan veya daha büyuk olduğu duşunulen binlerce göktaşı Dunya'nın altını üstüne getirdi. Bu çaptaki darbeler b ta büyüklüğünde kraterler açarak, korkunç bir ısıyı açığa çıkarttı Bu da okyanuslann buharlaşmasına yol açacak kadar guçlu bir enerjiydi. Böyle bir felakete yol açan etmen neydi? Colorado, Boulder Southwest Araştırma Enstitüsü'nden Harold Levison Güneş Sistemi'nde yapısal bir degişikliğin butun bu felaketlere zemın hazırladıgını söylüyor Güneş Sistemi'nin sanal bir modelini oluşturan Lavison, söz konusu kataklızmik olaylann (yeryüzünde degişiklikler meydana getiren fıziksel olaylar) bir simulasyonunu yaratmaya çalışıyor. Levison'a göre bu olaylann sorumlusu Uranüs ve Neptün. Levison'un haklı çıkması durumunda bu iki uzak komşumuzun Dünya'nın karşılaştıgı en korkunç felakete neden oldugu kesinleşecek. Bu saldın ile ilgiü kanıtlar uzun suredir bize bakıp duruyor. Ay'a şöyle bir göz attıgınız zaman karşınıza Munch'un "Çıglık" tablosundaki adamın yüzüne benzer bir görüntü çüayor. Ay'daki adamın acılı ifadesini veren aslında dev çarpma bölgesindeki şekillerin yerleşimi. Bu "denizler" koyu renkli lava ile dolu oldugu için, daha parlak renkli yüksek cografi yapılarla konrrast oluşturuyor. Bu alanlar bugun Ay'ın uzak geçmişindeki devasa çarpmalann en belirgin göstergesi. Bu denizleri, en az 50 veya 100 kilometre çapında, sanıyede onlarca kilometre yol alabilen cisimler olusturdu. Bunlar oyarak, eriterek ve çevreye saçüarak çok büyük mıktarlarda parçayı Ay yuzeyine dagıtülar. Boylece ortaya dev bir krater çıktı. Zaman içinde toprak altındaki volkanik faaüyetler bu alçak alanlan koyu renkli lav ile doldurdu. Uzaydaki bu tip büyuk çarpışmalar son derece dogal. Herşeyden önce küçük kayacıklardan oluşan gezegen ve uydulardan parçalann kopup aynlması doğa yasalanna ters düşmuyor. Güneş Sistemi'nin oluşmasından sonra da bu asteroid bombardımanın devam ettiğini varsayabiliriz. Kaldı ki bu çarpmalar zaman içinde giderek azalır ve büfün parçalar yerine oturur. Dünya'da okyanuslar, atmosfer ve tektonik faaliyetler bu çarpışmalann görünürdeki izlerini yuvarlayarak doğal bir görünüm kazandırmıştir. Oysa Ay'm kabugu hiç degişikliğe ugramadıgı için bu etkiler zaman içinde birikim yaparak iyıce belirgin hale gelmıştir. Yapısal çarpışmalar Ay'ın el degmemışlik özelligi Apollo'dan sonra degişti. Apollo astronotlan jeolojik bir anı olarak Dünya'ya yüzlerce kdlo agırhgında kaya örnekleri taşıdılar. Jeo kimyacılar bu kayalann yaşını ölçmek için argon40'ı aynştırdılar. Bu element potasyumun radyoaktif çözülmesi sonucu oluşur; yavaş iakat duzenlı bir şeküde ayaakı kaya içinde bırıkır. Ancak kaya enme noktasına kadar ısıtıldıgında, içindeki argon40 gaz olarak açıga çıkar. Boylece argon 40 miktan, kayanın erimesinden bu yana ne kadar zaman geçtigini gösterir. Ay taşlan konusundaki uzmanlar bu çarpısmalann zaman içinde azaldığı inancındadır. Dolayısıyla ay kayalannın yaşının maksimum bombardıman dönemine denk geldiğine inanırlar. Özetle bu dönem Ay'm 4.5 miryar yıl önce oluşmasının hemen ertesine denk gelir. Ancak Ay taşlannın pek çogunun 3.9 milyon yaşmda oldugu hesaplandı. Bu da taşlann, Ay'dan yaklaşık yanm milyar yıl daha genç oldugu anlamına gelmektedir. Yalnızca Apollo'nun indiği bölgeden toplanan az miktarda taşın 4.5 miryar yaşında oldugu hesaplanmıstır. Apollo taşlanrun pek çogu çarpışma çanağından alındıgı için, çanak bölgesinin Ay'ın oluşumundan daha sonra yaratıldıgı ortaya çıkar. Bu dö neme "Geç fiddetli bomburdınuuı" evresi adı verilir. 1exas, Houston'dan Ay ve Gezegen Ensü'tüsü'nden Grahun Ryder, bu oluşumu şöyle degerlendırıyor:"Bu, 3.9 milyar yıl önce çok büyük bir kataklizmanın oldugunu gösteriyor." Apollo örneklerinin Ay'ın ekvator bölgesinden almdıgını öne süren diger bilim adamları bu konuda o kadar kesin konuşamıyor. Bu durumda taşlar bize gelişmelerin butunu hakkında bilgı verecek nitelikte degıl. Ne var ki geçtigimız aı^lık ayında Tennessee Universitesi'nden Barbara Cohen, Dünya'ya düşen bazı Ay parçalarını inceleyerek, kataklizmanın tarihi konusundaki tarnsmalar şiddetlendirdi. Cohen, inceledigi ay meteorlanrun Apollo örneklerınden farklı yapıda oldugunu, ve meteorla nn hiçbirirun 3.9 yaşından y»çlı olmadıjını ortaya çıkartü. Bu durumda Ay'ın 3.9 miryar yıl önce şıddetli bir saldınya ugradıgı gerçegi ortaya çıkar. Bu bombardımanın 100 milyon yıl sürdügü tahmin edilmektedir. Ryder, bilim adamlannın bu saldın Dünya ve Ay'da felaketlere yol açan katakllzma, Mars'ta olumlu etkllere yol açmif olablllr. 739/12 nıtlar ay taşlanndan alınacagı nıtlannın DünyaAy sistemind yor. Belki Dünya'nın ilk başlaı küçük uydulardan oluşan bir Bugun Ay dedigimız uydu, } dogru kayınca diger uydularır tırdı. Yorüngesi sapan uydular kimıne kapılarak küçük parçe bilirler. Ancak bu oluşumun katc nı söylemek, bu bilgilerın ışıgı Levison geç şiddetli bombar bir alana yayıldıgını ileri suruy ri'de Ay'daki kraterlere benz> çarpıyor. Bunun yanısıra Mars lar ve Vesta asteroidi 3.9 yıl ön bir çarpışma ile ilgili izler taşu Peki, bu kadar büyük biı lemlf olabilir? Bir teoriye gö id çarpışarak Güneş sistemi i^ nlmıştır. Ancak çarpışmalann karsak bu asteroidlerin bugun nın tümünden 10.000 misli bü; Bu da bilimsel açıdan mümkun son kataklizmanın sorumlusun aranması gerektigini duşunüyc Guneş sistemi'nin iki de haf oluşumlar söz konusu. U donmektedır; çünku büyük biı nin yörüngesini bir çarpışma Uranus'un uydusu Miranda, > çarpışmaya sahne olmuştur ki, çarpışmanın uyduyu daha küç mamasına şaşırmak gerekir. Neptün'ün en büyük uyd Sistemi'ndeki diger gokcisimlt yörünge çızmektedir. Ay ve sü'nden Joaeph Hahn bu kor yor:"Burün bunlar çok eski zam de dev cisimlerin dolaştıgını go sımler aynca çok tuhaf özelli bunlann bizim Ay ile ne ilışkısı