Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Zümrütten akisler Dışlcrınızı duzene sokacak atüabüır bır dızı plastık duzeltıcüerden ' oluşan 3 boyutlu benzetım programlan sayesınde metal agızlar ar tık tarıhe kanşacak Şımdıden khnık deneylen yapılan teknolojı erışkınlere yonelık oldugundan, dışlerı aralık olanlar bunu dort gozle bekleyecekler ORTODONTİ UZMANLIĞI A. M. C Şengör Bilimde demokrasi Önceki hafta, bilim dunyasında nesnelliğin nasıl olusturulduğuna bir ornek olarak hakem sisteminin nasıl çalıştığını kendı deneyimimden yararlanarak anlatmıstım Bu sistem aynca bılım âlemınde demokrasinin, bir başka ifadeyle bilim âlemini bilim adamlannın kendilerinin yonetmesinin mekanizmasına ışık tutar. Bunun toplum yasamında da yararlı olabileceğini sandığım için burada bilim dunyasında demokrasinin nasıl çalıstığını anlatacağım. Hakem sisteminin en önemli özelliğl, bir yazarın kendi fikirlerini süzgeçten geçmeden bilim dünyasına sunmasına engel olmasıdır. Bu süzgeç, yazarın makalesini sunduğu dergınin yayın yönetmeninin tek basına seçtiği iki veya daha çok hakemden oluşur. Hakemlerin nasıl olusturulacağı sorgulanamadığı gibi, seçilmiş bir hakeme itiraz da ancak hakemi seçmis olan yayın yonetmenine yapılır. Yayın yonetmeni itirazı yerinde bulursa bir ilâve hakem tayin eder. Hakemler yazıyı inceleyerek yayın yönetmenine bir mektupla kanaatlerini bildirirler. Prensipte hakemlerin isimleri gizlidir. Bu gizlilik ancak hakemin nzasıyla bozulur (örneğin ben yaptığım hakemliklerde raporumu hep imzalarım). Yayın yonetmenine yazılan mektuba ilâveten genellikle yazara hitaben yazılmıs tavsiyeler bulunur. Hakem kimliğinin ortaya çıkmasından endişe etmiyorsa, orijinal yazıya derkenarlar da koyar. Tum hakemlerden gelen raporlann ısığında yayın yonetmeni bir karar verir. Bu karar şu dört seçenekten biridir: 1) Yazı olduğu gıbı kabul edilecektir (bu hemen hemen hıç gorulmeyen bir durumdur. Ben tüm bilim yaşantımda tek bir kez böyle bir duruma şahit oldum: Prof. Dr. Dr. ing. M. Cengiz Dokmeci'nin bir yazısı tek harfi değiftirilmeksizin kabul edilmiştil); 2) Yazı ufak tefek değişikliklerle kabul edilecektir; 3) Yazı kapsamlı değişikliklerden sonra kabul edilecektir. Bu durumda yayın yonetmeni değiştirilmiş yazıyı tekrar hakem süzgecinden geçınvek ısteyebilir; 4) Yazı iflâh olmaz, reddedılecektır. Yayın yönetmeninin karan kesindlr, onun üzerinde, mahkeme dahil, hiçblr başvuru merciî yoktur. Yayın yonetmenleri kendilerini oraya getıren kuruluşlar tarafından donemleri bittığınde uzatılmayabilırler. Bunun dışında görevden alma gibi bir kontrol çok istisnâî haller dışında uygulanmaz (orneğın ben 25 yıllık meslek hayatımda böyle bir olayı hiç duymadım). Buna karsılık pek çok bilimsel dergı vardır. Bırının reddettiğini, diğeri basabilir. Bazan aynı hakemler aynı yazıyı değisik dergiler ıçin okuduklarında derginin çapına göre değişik hukumlere varabilirler. Fakat dergilerin de bir kıymet olçeği vardır. Ancak muntazam çıkan, yayılımı gerçekten uluslararası olan, makalelerini hakem süzgecinden geçirten, en azından özeti Ingilizce olan (yani ne dediği tum dunyada çok geniş bir bilimciler ordusu tarafından okunabilenl) dergiler Uluslararası Bilim Atıf Endeksince (UBAE) taranırlar. UBAE özel bir kuruluştur, bu nedenle taranan dergiler buraya bir ucret öderler. Ama her parayı bastıran taranmaz. UBAE tıcârî basansını ciddiyetine borçlu oldugundan oradan taviz vermemeye ozen gösterir. UBAE'ce taranan dergilerde yayın yapanlar makbul bilim adamı sayılırlar. Ama bunun dısında da bazan yasadığı ulke veya çalıştığı konu veya sadece kisiliği nedeniyle kalabilen ender bilimciler vardır. Bilim dunya$ı, bunlar ciddî bir iş yaptıklarında bunu öyle veya boyle duyar (son 300 ytlda gizli kalmış hiçbır onemlı kesıf yoktur bılım dunyasında) ve kendilerini sayılan pek çok ve çeşiti olan odullerle odüllendirir. Bu odüller genellikle üye sayısı çok sınırlı komitelerce verilirler. Bu komiteler içinde çalıstıklan bilimsel kuruluşların uyelerince "demokratik" bır şekilde seçilırler. Nasıl mı? Her komite bir sonraki komitenin uyeleri için bir saptama yapar ve bunu oya sunar. TabR isterlerse üyeler başkalarını da seçerler, ama ben 25 yılık ABD ve Batı Avrupa tecrübemde uyelerın komıtelerın sozlerinin dısına çıktıklannı hiç görmedım. Yani 'demokrasi isteriz' dıye bağınldığını hiç görmedim. HasanÂli Yucel'i bir hatırlayalım: "..her ciddî yurttas için tutulacak yol, hurriyet için sozle ve kalemle harekete geçmis olanlara rastgeldikçe kendine şu suali sormaktır: Acaba niçin hurriyet istiyor? Hangi hürriyeti istiyor? Kimin için ıstiyor?" Yukarda anlattığım gibi bilim dunyasında fıkir yayma ve taltif yöntemleri görünüste tam antidemokratiktir. Fakat bu antldemokratlk sistem tüm blllmdlerln ortak rızası olup bilim âlemini günlük gülistanlık bir yer yapmıstır. Acaba bize "antidemokratik* görunen bilim âlemininki mi gerçek demokrasidir? DOKU GARDİYANLAR Mıkroskobık protezler mahkumların suç ışlemelenne engel olacak Gelgelelım, ahcılann çok ınce bır ayardan geçırümesı gerekecek Oyle ya, hırslı bır telepazarcmın mımlenmesı pek hoş olmayabılır bır malzemenın gehşonlmesı durumunda yalnızca haber tutkunlan mutlu olmakla kalmayıp, Eyaletier arası taşımacılıkta bılgısayar gudumlu araçlann yuksek hızda peş peşe yol almalanna olanak tanıyacak "akülı" yollar olacak Arabalarda farkü yollar oneren aygıtlar sayesınde kentdışı trafigı rahatlayacak Park sayacı gorevhsı hanıma artık bır opucukle veda ederken, bıletoıız sanal panelde sızı bekhyor olacak KAMYON ŞOFÖRLERİ Gunumuzde buzdolaplan sut abnması konusunda sızm yerınıze karar alabüdık lerıne gore (onhne), kendılığınden çalışmaya başlayan elektnklı supurgelerın de kısa surede yaşamımıza gırmesı ışten degıl Belkı de kendı kendılerını temızleyebılen evlerde kendı kendıne çalışan elektrıkh supurgeler ya da toz yıyen robotlar olacak agaçlar da kesümekten kurtulacaklar EV İŞLERİNDE ÇALIŞANLAR Ustun nıtelıklı ses tarama yazıkmlan mahkemelerde katiplerın, bırçok şırkette sekreterlenn ve yonetıcı yardımcılannın yenıu alacak Sızlere bır uyan Yaıdımcüan başınızdan atmak ıçın acele etmeyın Teknolojı angarya ışlennızı görebüır, ama rapor hazır olmadıgında, ya da ışler arapsa çına dondugunde sızı kım kurtarabüır' STENOGRAFLAR Tup bebek ve klonlama derken, babalar dınozorlar gıbı tarıhe kanşabılırler Yapay bır dotyatagı oluşturma olasılıgı karşısında kadmlann durumu da onlardan pek farklı olmayabılır Bırüen George Orwell mı dedı? Rita Urgan Tıme, Mayıs 2000 BABALAR HIZLI KARAR ALMA EKİPLERİ Küı kırk yaran kararlar almak 24 saatlık bır ış gunu ıçın oldukça sıkıcı, alün paraşutler ıse son derece uygunsuz olabüır Hızlı düşunme uzmanlanndan oluşan kuresel bır e h p şırketlen Intemet çag ve otesıne taşıyacak 701/5