01 Haziran 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Isırık, Tıryak, Mesir macunu Reşit Ergener ergama'lı doktor Galen'ın annesı, kendısını hzdıran kolelerını ısınrdı Isınk Hk Çağ'da ınsanı en çok korkutan yara turlerınden bırıydı Eskı Mısır'da, Ismklar Kitabı vardı Bırmcı yuzyılın Roma'h cerrahı Comelıus Celsus, Hıpokrat sonrası ük onemlı tip kitabı sayüan De medıana'sında, süahların neden oldugu yaralardan soz etükten sonra "ınsan, maymun, ko pek, vahşı hayvan ve yılan" ısırmalannın neden oldugu yaralan ele ahr Celsus'a gore, her tur ısınkta zehır vardır Yme bırıncı yuzyılda Doğa Tarıhfnı yazan Phny'e gore, zehırlerm en zararlısı msan ısıngında bulunurdu (Plıny, ınsan dışının goruntusunun yansıdıgı aynayı solduracak kadar kırlı oldugunu soyler) Çagdaş tıp, ınsan ısıngının an tehlikeli ısızık oldugu konusunda Plıny üe aynı goruştedır Çunku, ınsan dğzında, yarada enfeksıyona neden olacak pek çok bakten yaşar Çagdaş öp, ınsan ısıngının neden oldugu yaralann, kangrene donuşme olasüığına karşı dıkkatle gozlenmesını onenr Plıny'e gore, ınsan ısırıgı, ısınlanın kulagından alınacak yag üe sağaltüabıhrdı Aynca, gerek ınsan ısıngının, gerek dığer ısırıklann sagaltımı ıçın thenak£ (Turkçesı "tıryak") adı venlen, macun kıvamında panzehır merhemler de kulldnıldbılırdı Roma'h gezgın ya da asker, gunumuz ınsanının aşıya guvendıgı gıbı ihenakĞ'a guvenır yola çıkarken mutlaka UıenakĞ şısesım yanına alırdı Thenakâ formullennın Pontus kralı Mıthrades'den (MO 163 132) kaynaklandı gnid uidnılırdı EUı yedı yıl suren yonetımı bo yunca dort oğlunu katleden başkaldırdıgı Roma'ya, savaş arabalannın tekerleklerı bıçaklı ordulanyla kok sokturen bu korkunç kral, sağ kalan beşıncı ogluyla ışbırhgı yapan Roma'h general Pompey tarafından yenılgıye ug raübnca kendı canını almak ıçın, zehır ıçmek yenne, kılıcını kuUanmak zorunda kalmısü Çunku Mıthrades'ı hıç bır zehır etküemıyordu Zıhınsel yeteneklerı yırmı ıkt dıl ogrenecek kadar guçlu olan Mıthrades, zehırledıgı kolelenne ıçırerek denedıgı panzehırlenn en başanhlannı bırleştrerek, kendi kuüanımı ıçın, "her derde deva" bır panzehır elde etmıştı Pompey'm Roma'ya goturdugu Mıthra des'm notlannı ve kıtaplannı ınceleyen Roma'h uzmanlar bunlardan yararlanarak kendı panzehırlerım urettıler Neron'un doktoru Andromak, Mıtluadatıum adıyla bıhnen panzehınn büeşımınde kullanılan ellı dort maddenın sayısını altmıs dorde çıkardı ve panzehın engerek yüanı parçalanyla zengııüeştırdı Bergama'h Galen de, panzehınn zehrın kaynagını ıçermesını dogal buluyordu Engerek yüanı kendı zehrmden etküenmedıgıne gore, etı panzehır ıçeımehydı Ga len'ın ısınk yarasındakı zehın vantuz gıbı emdıgıne ınandıgı bu panzehır, "huzur" anlamında galene ("Galen" adıyla ügısı yok) adıyla büınıyordu Bu, sozkonusu panzehır ıçın çok uygun bırısımdı Çunku, galene, benzen tfıenaJteların Zümrütten akisler A. M. C. Şengör B (panzehır) beş kaü afyon ıçerıyordu ve doğalhkla, kulldndnlardd bagımhhk yaratıyordu (Tuıkçe'de kullandıgımız "uryakı" sozcugu, " Tıryak'a {thenakâ a) ahsan kısı," anlamında "tryak"dan turetümıstır) Bagımlüan, fasulye buyuklugundekı gale1 ne (huzur ) haplannı yahıız panzehır olarak de gü veba dahü her derde deva okrak kullanırdı Bergama'h Galen, uç Roma ımparatorunun kul landıgı galene'ı, kendı ehyle hazırladı Hazırlanması aylar suren galene'm, olgunlaşması ıçın bır kaç yü geçmesı gerekırdı Ancak Marcus Aurehus, Galen'ın kendısı ıçın hazırladıgı macun hva mındakı galene'ı, tazeyken severdı Panzehır thenate macunlannın yapımı ve bu macunlarm her derde deva olarak kullanımı, Avrupa da Ronesans boyunca ve sonrasında surdu Macuna hangı zehırh yüanlann parçalannın kdnstırüacagı ve yüanm başının mı ya da kuyru gunun mu kullanüacagı, uzmanlar arasında surekh tarüsüırdı Tıryak yapımı, pek çok Avrupa kentaıde resmı torenlerle başlardı "Venedıkma cunu," yapım torenlerı ozellıkle urüuydu 1872 yı hnda, Ahnanya'nın resmı ecza hstesı, engerek yı lanı dahü 64 maddeden yapüan üryaJa da ıçerıyordu 1884 yıh Pans'mde, Thenaca Andromach telefonla ısmarlanabüırdı Manısa'da yapımı bugun de suren (guç lendıren ıştah açan, sındınmı kolaylaştıran, sınırlerı yauştıran dınlendıren kanı temızleyen, safra yı akıtan, yüan, çıyan sokmasını onleyen, kısmet açan, kısırhgı gıderen ve afrodızyak, ezcumle her derde deva) "mesır macunu" ve ("padışah macunu" gıbı) degışik adlar taşıyan benzerlerı esb Yunan ve Roma v tıbbının kalıntısı mı Mesır macununa, "Mar cus Aurehus macunu" da dıyebüır mıyız' Bır gonışe gore evet (lsmet Zekı Eyuboğlu mesir şenüklennın Ado nıs torenlennın kahntısı olabüecegını soyler) Kanunı Sultan Suleyman'ın her yü Nevruz'un ük gunu halka dagıtümasını buyurdugu mesır macunu. bu padışahın Manısa'da geçırdıgı şehzadehk yülannda, annesı Hafsa Sultan'm sagaltımı ıçın hazırlanmıstı 41 tur maddeden yapüan macun, adını Ibnı Sına'nın mesrosıtos adh panzehınnden ahr Ibnı Sına'nın tıp bügüennın kokenını, Istanbul Patrıgı Nestorıus'un (Tann ve ınsanın Isa'nın bedenınde butun leşmedıgını ve dolayısıyla Meryem'ın "I^nn'nın annesı" olarak nıtelendırüemeyecegı yolundakı) goruşlennın 431 yüında, Efes Konseyı'nde reddedümesınden sonra, Pers başkenü Jundı Şa pur'dakı unrversıteye sıgınan (onun ızleyıcısı) Nasturı rahıplerının, Hıpokrat ve Galen'den Sur yanice'ye yaptıgı çevınler oluştunır Bu çevırüer daha sonra Muslumanlar tarafından Arapça'ya aktanldı Pek çok eskı Yunan metnı Avrupa'ya, Suryaruce'den Arapça'ya yapüan çevınlerın, Latınce'ye çevrümesıyle ulaşü 1931 yüında Istanbul'da bulunan Arapça bır elyazması, Bergama'h Galen'ın en son bulunan kıtabıdır Kaynaklar Majno Guıdo The Healıng Hand. Harvaıd Unıver sıtyF>ress, Cambndge Massachusetts, 1991 s 413415 AnaBrıttannıca c 15 s 6078 Mozart, Suess, Popper ve... Haider? Benim Avusturya'ya karşı duyduğum saygı ve sevgi bambaşkadır. Âdeta bir insanın ailesine duyduğu saygı ve sevgiye benzer, çunku yaşamıma yön veren en önemli iıç insan Avusturyalıdır. Bunlardan, geimiş geçmiş en büyük jeologlardan bıri olarak bilinen Eduard Suess ile ilkokul son sınıfta tanışmıstım. jeolojiyi meslek olarak seçmemde kesin etkili oldu. Mozart'ı yaşamım boyunca hep duydum, ama ortaokulda bilinçli olarak müziğini dinlemeğe başladımbugune kadar en beğendiğim besteci olarak kalmtştır. Schubert'in An ile Musik (Müziğe) adlı şarkısında dile gelen "Muzik" kavramı bence Mozart'ın şahsında ete kemiğe burunmüştiır. Gelmiş geçmiş en büyuk bilim filozofu olarak bilinen Popper'in eserleriyle beni hocam Kevin Burke 70'II yıllann sonunda "bilime senin gibi bakan biri var, Karl Popper. Al, Bryan Magee'nin kitabını bir oku" diyerek tanıştırdı. 0 andan itibaren bilimin insan yaşamının tüm cephelenni nasıl sardığmı, onsuz yaşamın nasıl felâketlerle bittiğini oğrendim. Popper, diğer iki vatandaşı gibi, yaşamımın en sıkıntılı anlannda bana yoldaşlık etmiş, içimi açmış, yol gostermiştir Onlardan benim açımdan tek farkı kendisiyle birdefa bile oha, telefonda bile olsa, beni çok mutlu eden uzunca bir sohbet yapabilmiş olmamdır. Bu üç insamn yaşamıma kazandırdıklan yön, bana verdikleri cesaret ve mutluluk kaçınılmaz olarak bende vatanlan Avusturya'ya karşı büyük bir sempati uyandırmış, ailemden aldığım terbiye de bu sempatiyi perçinlemiştir. Her yıl mutlaka bir defa Avusturya'ya giderim, beni jeoloji Cemiyetlerinin (Österreichische Geologhche Cesellschaft) şeref üyesi yaparak onurlandırmış olan dostlarıma bır konferans verinm, onlarla sohbet ederim, muhabir üyesi olmaktan büyük şeref duyduğum Avusturya Federal jeoloji Servisini (Geologische Bundesanstalt) ziyaret eder, zengin kütüphaneiinde hoş ve faydalı saatler geçırinm. Operaya gider, Brahmshalle'de muzık dinler, Dtmel'de mutlaka bir pasta yer ve kahve içerim... Işte bu nedenlerden öturu şu Haider meselesi beni kahretti. 0 uygar, insanlığa boyuyla hiç de mutenasip olmayan dev hizmetler yapmış Avusturya'nın başına böyle bir felâketin nasıl gelebileceğini bir türlü anlayamadım Her yıl olduğu gıbı bu yıl da Alpler'in bağnnda geçırdiğim tatilim beş paralık oldu. Oradan tüm Avusturyalı dostlarıma telefon edip tesellî aradım. Donünce de ilk işim Istanbul'daki Avusturya Kültür Enstitüsü müduru sevgili dostum Dr. Erwin Lucius'u aramak oldu. Dr. Lucius beni uzun uzun yatıştırmağa çalıştı: "Merak etmeyin" dedi, "Avusturya'nın ırkçılığa, faşizme karşı kanunlan vardır, koalisyonun büyük ortağının başkanı ve başbakan Herr Dr. Schüssel de Herr Haider'in partısinin her turlu aşınlıklanna manı olmak için elinden geieni yapacaktır. Zaten halkın büyuk çoğunluğu Herr Haider'in partisinin temsil ettiği zihniyete karşıdır." Herr Luaus'la epey konuştuk. Dedikleri gerçekten yatıştırıa şeylerdi. Ama, tarih gosteriyor ki kanunlar, kişiler, hiçbir zaman maharetli bir demagogun önende etkili engeller oluşturamaz. Hitler örneği, hâlâ uygar insanlann tüylerini ürperten fedbir misaldir. Herr Lucius'la telefonu kapattıktan sonra bu tur korkular bu sefer beni kuşattı. Viyana'da Suess'un o mutevdzı bustü önünde ırkçı konuşmalar yapıldığını gorür gibi olup fenalıklar geçinyordum. Böyle bir felâket 1896'da Suess'un parlamentodaki koltuğunu terketmesine neden olmamış mıydı? Aynı olaylar giderek 19S3 'de o zaman artık Alman votandaşı olan Hitler'i yaratmamış mıydı? Büyük iç sıkıntısı içindeyken gene uç dostum imdadıma yetiştiler. Kanunlar, kişiler aşılabilir, ama uygarlık, halka iyi öğretılebildığı takdirde, aşılamaz. Uygarlığın bilincine varmış halk, uygarlığı korur. Türk Kurtuluş Savaşının gösterdığı gibi, kendi uygar olmasa bile, kendisine bir kez uygarlık öğretilip müjdelendi mi, onun için canı pahasına mucadele eder. Mozart'ın, Suess'un, Popper'in ve onlar gibi daha nice Avusturyalı dâhînin hâtıralartyla dolu bir geçmiş de Avusturya'yı koruyacaktır. Mesele bu geçmişi gerçek mânâsıyla halka anlatmaktır: Milliyetçi, dar bir çerçeveden değil; Suess'un ve Popper'in Musevi köklerini, Mozart'ın Alman bir ailenin çocuğu oldugunu, fakat bunların yarattıklan muhteşem uygarlığın Avusturya markalı bir diinya malı oldugunu vurgulayarak. Bu dâhilerin htanbul'da bir Turk çocuğunun yaşam çtzgısıni belirlediklerı gibi, Yangtze'de doğmuş bir Çinli'nin (büyük jeolog Kenneth \. Hsü) de üzerinde büyük etki yaptıklarını göstererek. Cahil bir Avrupalı politikacı "Avusturya'sız da Avrupa olur" demiş. Haltetm'ış! Beyninin yansı alınmış bir insan ne kadar "oluna" Avusturya'sız bir Avrupa da o kadar olur. Akıl, Haider'in temsil ettiği fıkirlerle mücadeleyi gerektirir. Onları bahane edip insan uygarlığının en buyük kaynaklarından biri olan Avusturya'ya cephe almak ise ancak aptallara yakışır. 678/5 Acaba, Avusturyalı dâhilerin anıları ile dolu geçmiş, Avusturya'yı koruyabilecek mi?
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle