Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Güneşi taşıyan böcek Onlar, doğada sık sık karşılaştığımız, hayvan dışkılan üzerinde gezinen, küçük, zararsız yaratıklar. Parlak görünüşluler; kimileri koyu renkli, kimileri metalik desenli... Onlar, taşıdıkları dışkı toplarıyla beslenen ve içinde üreyenler. Onlar, Scarabeiade ailesinden Scarabeus socer'ler yani, bok bocekleri. Üstelik, ne kadar zararsız olurlarsa olsunlar pek de savilmeyenler. Onlara 'bok böceği1 denmiş bir kere ve pek de itibar görmeyen bir üretimin az sayıdaki gönullülerinden olmayı milyonlarca yıl önce kabul etmişler. Bok boceklerinin binlerce türü var yeryüzünde, boyları türlerine göre değişiyor. Ve bazı iddialara göre geçmişleri 70 milyon yıl kadar geriye gidiyor. 40 milyon yıldır var oldukları kesinlik kazanmış ama dinozorlar dönemindeki varlıkları hâlâ tartışılmakta. Bu ismi hak etmelerinin nedeni ise etoburların dışkılarıyla beslenmeleri. Her tür, kendi ortamında bulunan hayvanlardan bazılarının dışkısıyia besleniyor. Bunun için de zorlu bir çalışma gerekiyor. Once, beslendikleri hayvanın dışkılama dönemleri takibe ahnıyor. Takip başarılı olunca, elde ettikleri dışkıya top şeklini veriyorlar. Ardından da dışkıyı gömecekleri yere kadar arka ayaklarıyla yuvarlayarak sürüklüyorlar. Hızları kimi kez saatte 200 m'ye kadar çıkabiliyor. Yeter ki, önlerine engeller ya da hırsız bok bocekleri çıkmasın. Bazıları toprakta tünel açarak gömüyor ganimeti, içine yumurtluyor, içinde korunuyor. Bazıları da sadece besleniyor ve ardından, yumurtalarını dışkı topunun içine bırakarak yoluna devam ediyor. Dışkının toprağa gömülüşü birkaç saat sürebiliyor. Böylece, hem temizlik yapmış oluyorlar hem de, toprağa gömdukleri dışkılar sayesinde toprağı daha verimli kılıyorlar. Dişi bok bocekleri yerin altında * yumurtalarını ve yavruları korumak için beklerken, erkekler yeni dışkı toplarının peşinde koşturuyor. Cerektiğinde, kendi ağırlığının elli katı daha ağır olan dışkı toplarını bile sürükleyebiliyorlar. azımızın ilgisini çeken bu böcekler, on binlerce yıl öncesinin önemli uygarlıkları tarafından kutsal kabul edilmiş çalışkan taşıyıcılar aslında. Şaman'arm goğe yükseldiği düşünülen kültürlerde, uçabilmesi ve gıda dongüsüne katkıları nedeniyle kutsallaştırılmışlar. Geç Paleolitik dönemde bile birçok süslemede görülebiliyorlar. Bugün ise, birçok bok böceği koleksiyoncusu var. Özellikle Eski Mısır'da bok böceği yani Scarab, her sabah güneşi doğuran ve gün boyu ilerleten Tanrı Kheper olarak tanınır. Ceceleri, ertesi gün yeniden doğabilmesi için güneşe eşlik eder. Tıpkı dışkı topunu taşıdığı gibi sürükler onu... "/anrı Kheper'in başı, bok böceği olarak resmedilir. Mısır'ın kutsal Ölüler Kitabı (Amduat) 'nda yazılanlara göre; Cüneş kayığı gece yolculuğunun on ikinci saatinde, yaşayanlar dünyasını ışığa boğmak için Tanrı Kheper'i taşımaktadır. Hiyeroglifte bok böceğinin karşılığı, yeniden doğuş ve dönüşümyenilenme. Mumyalama işleminin de, bok boceklerinin, dışkı topunun içindeki halinden taklitle geliştirildiği sanılır. Ölünün öbür dünyaya hazırlanması sırasında bedeni üzerine çok çeşitli muskalar yerleştirilir. Bunların arasında da yer alan bok böceği muskası ölünün göğsune konur. Böylece hem yüreği koruyacaktır hem de yeniden dirilişin tılsımı olarak güç sağlayacaktır. Eski Mısır uygarlığında bir dolu bok böceği simgesi kullanılmış. Süslemeden, şans muskalarına, duvar resimlerinden, kap kacağa kadar her yerdeler. Cünümüz insanı, giderek büyüyen atık yığınlarını dünyanın neresine sığdıracağını düşüne dursun, binlerce yıldır çahşıyor bok bocekleri. Tıpkı güneşi taşır gibi taşıdıkları dışkı toplarıyla, hem türlerinin sürekliliğini sağlıyorlar hem de doğaya katkı. Anlaşılan o ki, insan türü tükenecek olsa bile bok bocekleri çalışmaya devam edecek. Mısır kulturü.' \ nün sunduğu ipuçlarını değerlendirme vakti gelmiş olabilir! Ölüler Kİtabi'ndan bîr alıntıyla bitiyor bu yazı: Evren kendini oluşturur ve tanrısaldır, yani her şeyEmel Eratlı ' 630/24 Scarab yurek muskalan '' . eratli@hotmail.com