Katalog

Aktif öğrenim Yabancı dil eğitiminde öğrencilerine mektup öğretmen sorunu Çok sevgılı ogrencüer, Dokuz Eylul Unıversıtesı Tıp Fakultcsınde sızlere sunuldrı "Aktıf Egıtım" sıs temım sevıp benımsemenız, sahıp çıkma nız ve savunmanız ne kadar guzel ve sızlere bu egıtımı saglayan yonetıcılerınız ve ogretım uyelerınız ıçın ne kadar gurur verıcı Temelde yme bu dergıde yayınlanmış olan ve tıpta aktıf egıtıme eleştırel ba kan bır yazıya (F Saridlıoglu, CBT 609 16 17) yanıt nıtekgındekı yazınızı buyuk bır ılgıyle okumaya başladım, ancak bazı konulara yaklaşunınız benı çok cıddı boyutkrda kaygılandırdı Ogrencüerme her zaman buyuk saygı ve sevgı duyan bır oğretım uyesı olarak, ve de yaptıgım ışı (egı tım ve araştırma) çok sevıp cıddıye aldıgım ıçın bu kaygılarımı sızlerle paylaşmak ıstedım Lütfen aşağıdaki konuları tarafsız olarak tekrar düşünün: 1 Elbette kı tıpta da, heı büım dalında oldugu gıbı degışmeyen bılgüer vardır Bunlar temel tıp büımlerıdır Bu bılgıler onbmlerce tıp kıtabında bulabılecegınız turden bılgüerdır ' dıyorsunuz Bu çok buyuk bır yanılgı Tıpta en buyuk gelışmeler temel tıp alanında ol maktadır Klınık, bır ba kırna ternel tıbbın uy gulama alanı gıbıdır Temel tıp araştırmalan nın sonuçları klmıkte teşhıs ve tedavıye yo nelık uygulama alanı bulur Bır ılacın gelıştırılmesındekı adımları dusunun1 Molekuleı genetık ıle ılgılı son yıllarda yaşanan başdondurucu gelışmelerı hatırlayın1 Bıyokımyasal tetkıklerdekı gıderek artan olanaklar acaba 50 yü once duşunulebılır mıydı1 Vucudun temel kontrol sıstemlerı olan sınır ve endokrın sıstemlermde kullanılan üetıcı/hormonların etkı mekanızmalarını açıklamada neredeyse her gun ogrendıgımız yenılıklerı, ve de bu konuda alınan Nobel odullerını şoyle kabaca bır gozunuzun onunde can landırın1 Benım uzmanı oldugum alan fızyolojı Bu konudakı temel ders kıtdplarının çogunun ıkı, bazılannın da dort yılda bır yenı baskıları çıkıyor, ve de her yenı bas kının bır oncekınden çok fazla ve çok onemlı farkiılıkları oluyor Ogrencüenmı ze ders anlatırken sureklı, "bazı klasık kıtaplardakı x bügısının aı tık geçerlı olmadıgını y şeklınde modıfıye edıldıgını" hatırlatıyoruz Lutfen bunu dnımsayın ve de temel tıp kıtaplarının daıma yenı baskıla rını arayın Rahatlıkld ulaştığıruz internet ten, atıf ındekslerınde taranan degılere bır bakm Çogunun temel tıp araştırrnala rını ıçeıen dergıler oldugunu goıeceksınız Bu baglamda ' durıya teknolojı vo ın sanlık bu denlı hızla gelışıp degışmektey ken, kutuphanemızde bulunan klıruk bıl gılerm geçerlılıgını kaybetmesı an mese 1 lesıdır " derken, ışte o "hızla gelışıp dpgı şen" ve klınıge yansıyan bılgılerın temel tıp arastırmalarından kaynaklandıgını sd1 kın unutmayın Hocamız Prof Dr Nuran Hariri'nın analojısı, temel tıbbın üp eğıtımı ıçındekı yerını çok gu7el ıfade eder "Te mel tıp, tıp ağacının koklerı gıbıdır, temel tıp desteği olmadan agacın gelışıp yeşermesi olanaksızdır" Aynca çagımız multıdısıplıner çalışmanın onemmın çok ıyı anlaşıldıgı bır çagdır Bu multıdısıplıner yaklaşım ıçınde temel tıpklınık ışbırlıgının saglanmasıyla gerçekleştırılen araştırmalar bızlere en degerlı verılerı saglayan çalışmalaı olmaktadır Bu ışbırlıgının sızleıe sunuları egıtım sıstemı ıçerısınde çok guzel yaşama geçırılebılecegını duşunuyorum Or negın bazı klınık uygulamalar daha kuçuk sınıflara ınerken, bazı temel tıp konulan da daha ust sınıflara çıkabılır ve sozunu ertıgım multıdısıplıner yaklaşımlar egıtıme yansıtüabılır Tıp fakultelerinin amacı nın sadece pratısyen he kım yetıştırmekle sınırlandırılmaması, hekımlere aynı zamanda büım ınsanı/araştıncı nıtelıklerının kazandırılması gerektıgı yonundekı saptamalannıza candan katüıyorunı Ancak daha sonla pıatısyen hekımırı bılmesı gerekenlerı "enjek sıyon yapmak sonda takmak, tansıyon olçmek, ıçrrıe suyunu klorlamak, acıl yar dım mudahalelerı" ıle sınırlandırmanızı yıne ıçıme sındıremıyorum Bu saydıklarınızı elbettc bır pratısyen hekım bılmelıdır ancak sadece bu uygulamaları bılmek Jaşıyı ıyı pratısyen hekım yapmaz Nıtekım 23 aylık bır kurs ıle, tıp fakultesı gıbı ol dukça zor bır tahsıle hıç gerek olmak sızm, bu becerıler ogrenılebüır ve de ogrenılmektedır Bır hekımın gorevı ıyı enjeksıyon yapmak degıldır, ancak ıyı bu hekım gerektıgındo sadece enjeksıyon yapınakla kalmaz, hastasmın altını da temızleyebılır Lutfen bu kavramları karış tırmayalım Amacımız, sızırı tanf ettıgınız gıbı sorgulayan, araştıran, yazıp çızmeyı bılen nıtelıklı hekım yetıştırmektrr Bıı mcı sınıfta enjeksıyon yapmayı ogrendık dıyp ıyı pratısyen oldugurnuzu zannetmeyolım (Sızm boyle duşunrnedıgınızı bılıyorum ama belkı oyle duşunenler vardır1) Sızlerı duyarlıhgını? ıçın tekrar kut larken, temel tıbbın çagdaş tıp bılımı ıçın dekı yermı dınamızmını ve onemını tek rar anımsatmak ıstıyorum Prof Dr Şakıre Poğun Eqp Un Tıp Fak Fızyolojı AD Ogretım Uyesı 616/15 Ahmet Kocaman (*) gıtım ogretımın bırçok alanındd olducju gıbı yabancı dü ogretmenı yetıştırme konusunda da son yıllarda bır kaımaşd donemınden geçılmektedır YOK un yaptıgı son duzenlemelere baküırsa ortdogretım ogretmenlıgının lısansustu duzeye kaydırılması duşunulmektedır Bu duzenlemenm ne olçude gerçekçı oldugunu tartışmadan once geçmışe bdkmakta yarar vaı gıbı gorunuyor Cumhurıyet oncesı çeşıtü kdnallardan sagianan yabancı dıl ogretmenlerını yetıştırmek ıçın 1926 yılında Ankara Gazı Lğıtım Enstıtusu açüdı Bu okulun amacı oncelıkle ortaokullara yabancı dıl ogretmenı yetıştırmek olarak belırlendı Yabancı dıl ogretmenı gereksınmesı, daha sonra açılan Çapa Egıtım Enstıtusu ve ozellıkle 19601ı ydlann başlarında yogunlaşan yuksek ogretmen okulları ve unıversıtelerm fılolojı bolumlerındekı sertıfıka programlan yoluyla karşılanmaya çalışıldı Ancak 1970'lerm sonlanna degın ortaogretıme yabancı dıl ogretmenı yetışürmede aslı kaynak yukarıda adını andıgımız ıkı egıtım enstıtusudur Bu okullardakı yatıhlık duzenı ve ogrencı kaynao^ndakı tutarlılık ve sağlamlık yabancı dıl ogretmenlıgının bellı bır duzeyın altma duşmesını engelledı Gerçekten de bu donemın başarısı buyuk olçude ogrencı kaynagını oluşturan ogretmen okullarınm başarısıdır O yülardakı uygulamaya gore akddemık başanları bellı duzeym altında olan ogrencılerı zaten egıtım enstıtusu smavına gıremıyorlardı Ayrıca akddemık başarı yanında ogıetmenler kuru lunun ust duzey eğıtıın ıçın olumlu goruşunun bulunması da gerekmekteydı Egıtım enstıtusune seçılen ogrencıler yme bır merkezı sınavdan ve ayrıca sozlu seçme sınavından geçırılır ve oncelerı 2 yü, daha sonraları uç yıllık bır ogretım sonucu ogretmen adayı olarak atanıılardı Burada ıkı noktayı yenıden vurgulamak gerekır Ogrencılerın çogu ogretmen okulu çıkışlı (az da olsa lıse mezunları da bu E 'Temel tıp, tıp ağacının kökleri gibidir; temel tıp desteği olmadan ağacın gelışıp yeşermesi olanaksızdır." okullara gırebılırdı) ve 6 yıllık bır egıtım ve ogrehmden sonra daha ust duzey ogretmenhk ıçın başarılı olacağı duşunulerek seçılen adaylardı Ikıncı nokta Egıtım Enstıtusu ogretmen kadrosu ıle ügüıdıı, bu okulların ogretmen kadrosu donemın en başarüı egıtıcı ve ogretmenlennden oluşurdu Bır ornek olarak Gazı Egıtım Enstıtusu ogretmen kadrosunda VB, Pars, M. Nihat Özön Nurullah Ataç, Kemal Demiray, Hadiye Sayron, Naciye Öncül, Fuat Gündüzalp, Hüsnü Cıntlı gıbı tanınmış egıtımcılerın bulunduklarını anımsamak yeter sanıyorum 1980 sonrasında egıtım enstıtulerının yabancı dıl bolumlerının dort yıla çıkarılarak egıtım fakultelerme bağlanması çokça yarar getırmedı Bır kez başlangıçta yeteneklı ogrencılerı bu bolumleıe çekmek ıçın tutarlı bır polıtıka ızlenmedı Daha sonrakı yıllaıda gelıştırılen burs destegı bu sakıncayı bır olçude gıdermışse de ogrencı kaynagının turdeş olmaması ıstenılen sonuçların almmasını engellemektedır Ancak bu bolumlerde asü sorun ogretım elemanının nıtelıgı sorunudur Yabancı dıl ogretmenı yetıştıren ıkı egıtım enstıtusu ıçın ogretım elemanı sağlanması konusunda ozellıkle 1970 oncesınde son derece tıtız davranılırken 1980 sonrasında hemen butun unıversıtelerde açüan yabancı düler egıtımı bolumlerıne eleman bulmak guçleşmış, egıtım ve ogıetımı yurekten bemmsemış ogretım elemanı yetıştırme konusunda, son yıllara degın ozel bır çaba da gosterılmedı Sayın Prof Akçabol un geçen gunlerde, sanırım bır açık otururn dolayısıyla soyledıgı gıbı, ogretmpnlıgı seven, cıddıye alan, ogretım uyesı bulmak guçleştı Unıversıtelerm durumu boyleyken YOK'un tam bu noktada fılolojı mezunlarından sertıfıka programını kaldırması, ya da bunu lısans ogretımı sonuna kaydırması ulke gerçeklerme uygun bır durumu yansıtmıyor, çunku bır yandan yabancı dıl ogretımmı onemsemek, ote yandan yabancı dü ogretmenlıgının son otuz yüdakı kaynagını bır çırpıda gozden çıkarmak kaynak savurganlı