Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
tartışıyor sın araştırma sonuçlarını ınceleyebılecegını soyluyor Tum behısızliklere ragmen bılım adamlannın çogu Dolly'run gerçeklıgıne inanıyor Iskoç bılım adamlarının, tesadufı olarak bu gen mucızesını gerçekleştırdıklerını ve şanslarmın çok yardımcı oldugunu duşunenler az değıl Hucre yaşlanmasının mucızevı bu şekılde gen dondurulebüecegı hakkmda dedıkodular uzun zamandıı bılım dunyasında yeı alıyoıdu Başka bıyo laboratuvarlarda da buna benzer deneyler yapılıyordu VVısconsın Unıversıtesı'nden Neal First, yetışkın sıgırlardan alınan hucrelerle bırçok cenın elde ettı, aııcak dusukler sonucunda hıç bırısı dogamadı Sonuçsuz kalan bu deney hakkında hıçbır yayın yapılmadı Cenevre Unıversıtesı'nden molekuler bı yolog Karl Illmensee biraz daha dıkkatsızdı 1981 yüında buyuk sansasyon yaratan haberın • de, laboratuvarda hucre bolunmesı ılerlemış embrıyolardan uç fare kopyalandıgını açıklıyor du Ancak bu müthış keşıf fıyaskoyla son buldu Dunyanın her yerınde, laboratuvarlarda denenen Illmensee kopyalaması hep başansız sonuçlar verdı Sonunda bılım adamına karşı şupheler arttı, 1983 yılında Amerıkan araştırmacılar onu hılekârlıkla suçladılar, Unıver sıtedekı kursusunu kaybettı Olay bugune kadar sonuçlanmadı Zümrüt'ten akisler A. M. C. Şengör Coğrafya: Sürgündeki kraliçe Tum uygar ulkelerde, jeoloji ve jeofizik bölümleri yerbilimlerinde altmışlı yıllorda başlayan ve levha tektoniğı devriminın ılk haberciliğini yaptığı başdöndürücü gelişmeler karşısında birleşmek ihtiyaanı duydular. Adları "yerbilimi bölümü" veya "jeobilimler bölümü" şekillerini aldı. Daha sonra uzaydaki keşif gezileriyle bunlann bazıları ve en gelişmiş olanları "yer ve gezegen bilimleri bölümü" diye anılmaya başladılar. Daha sonra, yerbilimlerinin atmosfer bilimlerinden aynlamayacağı, buzullaşma, paleoklimatoloji (eski iklim bikjisi), paleoseanografi (eski okyanus bilgisi) gibi en klâsik bazı sorunlann çözümuyle beraber tüm eksojen (dış) jeodinamiğin anahtarının atmosfer bilimlerinde yattığı görüldu. Bu sefer yine bazı bölümlerin adları değişti: "yer, atmosfer ve gezegen bilimleri bölümü" oldu. Bu gittikçe uzayan bolum adlarına Fransız yerbilimcileri nihayet bir çare buldular: "kâinat bilimleri" (Sciences de l'Univers). Buna bugunlerde çevre bilimleri de, insan boyutunu kazandırmak işleviyle, katılmak üzeredir. Sonunda, değişik bir ad altında karşımıza, 19. yüzyılm büyük doğa bilimcisi ve "son evrensel dâhi" kabul edilen Alexander von Humboldt'un ölumsuz eseri Kosmos'ta bizlere sunduğu "tüm kâinat biliminin" çıktığını goruyoruz. Ama daha o zaman dunya, von Humboldt'un bilimine bir ad yakıştırmıştı. Ilk çağın buyuk evrensel dâhisi Eratostenes'in en önemli kitabına uygun gördüğu bir isim: Coğrafya. Doğal ortamı, içinde yaşayan ve onu etkileyen insanla birlikte kucaklayan coğrafya, 2500 yıl önce Milet'de yapılan ilk bilimsel spekulasyonların da konusuydu, bir diğer değişle ilk bilimdi. . Iki buçuk bin yıllık bir aradan sonra insanlık tekrar coğrafyanın tüm doğal ve sosyal bilimleri bir sentez içinde kucaklamak olan idealinde birleşti. Coğrafya artık hemen her doğa bilimcinin sonunda ulaşmayı hayal ettiği bir "Nirvana" mertebesine geldi. Tıp gibi, hukuk gibi uygar ülkelerde dort yıllık bir eğitimin kendisine yetmediği, ancak temel kavramlannın daha ilkokul, ortaokul sıralarında çocuklara en iyi bir şekilde verilmesi gereken bir "süperbilim," bir "yasam kılavuzu", hattâ "yaşam felsefesi" oldu. Ne yazık ki Turkiye'de bilimlerin bu kraliçesi, bu ilk temsilcisi, uygarlıklann ve imparatorlukların bu besin kaynağı, şimdılik sürgune gonderilmiştir. Ne üniversitelerimizin herhangi birinde ona layık tek bir bölüm, ne de ilk ve orta öğretimde ona layık bır eğitim kalmıştır. Bazı başbakanlar, bırakın coğrafyanın modern kavramlannı anlamayı, kendi ülkelerinin şehirlerinin yerini unutacak kadar coğrafya bilmezi olmuşlardır. Her gun karşımıza çıkan ve binlerce vatandaşımızın hayatına mal olan heyelan, sel, çığ gibi doğal afetler, Kardak kayalıklan krizinde karşılaştığımız temel kartoğrafya eksiklikleri, şu anda pislikten olmekte olan ve uzerindeki ilk çalışma geçen yuzyılda buyuk Rus jeoloğu Andrusov tarafından Sultan II. Abdülhamit'çe tahsis edilen Selanık adlı gemide yapılan Marmara Denizi hakkmda suregelen bilgisizliğimiz ve umursamazlığımız, bizlere coğrafya bilgisizliğinin ne kadar pahalıya patlayabileceğini her gun gösteren canlı orneklerdir. Bunun muhakkak ticaretimizde de benim bilemediğim yansımaları vardır. Doğan Kuban' ın büyük şehirler için geliştirdiği ve Istanbul'a uyguladığı "ani çöküş" kuramının temel tetiği coğrafya cehaletidir. Tüm uygar dunyanın, insanlığın ilkçağdan beri ideali olan bütün kâinatın bilimsel kavranmasını kendine konu edinmiş olan coğrafyayı değişik adlar altında olsa bile tekrar ilgi odağı yaptığı şu günlerde Türkiye'nin her düzeyde coğrafya eğitimini çok ciddî olarak gözden geçirmesinin zamanı gelmiştir ve ne yazık ki hızla da geçmektedir. Mucize mi? Iskoç bılım adamı varolmanm sır dolu evrenınde yenı bır kapı mı araladı? Yaşlanmış hucre materyalinı yenıden ılk gunku durumuna gen dondurecek bır yol mu buldu? Meslektdşkrı, VVılmut'un bu konudd soz sahıbı bılım dddirılarından bırısı oldugunu kabul edıyorlaı Ancak Dolly hdkkuıdakı şupheleı hemen herkesı rahatsız edıyor ve bu derıeyın mutlakd bır kez daha gerçekleşmesı gerekıyor Alev Kırım Kaynak Spiegel Bılımlerın bu kralıçesı, bu ilk temsilcisi, uygarlıkların ve imparatorlukların bu besin kaynağı, ülkemizde ve üniversitelerimizde sanki sürgüne gönderilmiş durumdadır. İnsan klonlayacağım A merikalı bilim ddamı Rıchard Seed'ın "90 gun ıçinde Dolly yöntemiyle insan klbnlayacağım" açıklamasını yapması, dunyada buyuk tartışmalara ve tepkilere yolaçtı. New York Fyaletı Etik Komitesı kurucusu Wülard Gaylm, Seed'ı "msanlarakorku salan Frankeştayn" olarak nıtelendınrken, başka bır etıkçı, Arthur Caplan, "Biı takam delılerin ortaya çıkması beklene büır" dedı Seed'ı tanıyanlar, şartldrı oluşturabılırse boyle bır ışı başarabılecek yetenekte bır insan oldugunu belırtıyorlar Sccd, bır fîzıkçı olmasına ragmen, cerrah olan kardeşi ile birlikte lasır kadınlann dogum yapması için ozcl bir toknik gelıştirmiştı Seed, klonlamayı gerçekleştırmek ıçın 2,5 milyon dolara ıhtıyacı oldugunu, bundarı sonra 1,5 yıl ıçinde ılk klonlanmış ınsanı karnında taşıyan kadınm yeryuzunde dolaşma ya başlayacagını, her kopya ınsanın malıye tmın de en çok 20 bm Dolan bulacagını dçıkladı. Meıkezı Bahama'da bulunan Valıant Venture'nın bılım dırektonı Brıgıtte Boısselıer de, insan klonlamayı duşunen şırketlerden bırı Boisselıer şoylc dıyoı. "Çoksevdıgı ama kaybertıgı kocasının fızıksel olarak tam benzerı bır çocugu olan ve onu buyuten bır dulun sevıncini duşunun!" 572/5