Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Yok oldu sanılan kangurular yaşıyor çok kuvvetli tekmeleıi vaı. Aynı zamanda, yetişen hor şeyi de yiyorlar" diyor.(sd) Denizayılarının zor yılı Nesli tukenmek üzere olan denizayılannı izleyen çevre örgütleri, Florida ve Güney Amerika çevresinde yaşayan bu hayvanlar için son 20 yıl içindekı en kotu yılın 1997 oldugunu bildiriyor. Birkaç yıl önce 30.000 kadar olan denizayılarının sayısı neredeyse 100'e irıdi. Bu hayvanlaıııı yaşamlarına en buyuk tehdit yemilerderı geliyor. Birçok denizayısmda gemilerin çarpması sonucu oluşan yaralara rastlandı. Bunun yanında Belize ve diger Latin Amerika ulkelerinde etlerı için ve ozellikle afrodizyak ürermek uzere avlanıyorlar. Sayıları gıttıkçe azalan bu hayvanlarm Belize'de avlanmasını yasaklamak için pek çok çevre ku<ruluşu bırleşerek kampanya başlattı (sdhttp://www. cnn. com) ma altma alınması konu sunda girişimlerde bu lunuyor. Dogada vahşı köpekler azaldıkça sırtlan (hyaena Crocutacrocuta) sayısında gorulen artışın, sırtlanlaım "kleptoparasitizm" özellıgınden kaynaklan dıgı üeri sürülüyor. Ya şamlannı yıyecek çalarak sürdüren sırtlanlar, köpeklerin buyuk zorluklarla avlanarak elde ettikleı ı yıyeceklerle beslenıyorlar. Dolayısıyla köpeklerin enerji dengelerinin bozulmasına yol açıyorlar. Vahşi bir kopek gunluk yiyecek ihtiyacını karşılamak için günde ortalama 3.5 saat avlanmak zorundadır. Oysa avlannı sırtlanlarla paylaşmak zorunda kaldıklanndan bu süre 12 saate çıkmaktadır ki bu da kofoekleım eneıji kaynagı ile eneı^i tuketinıi aıasınddki dengeyi bozmaktadır. Naturo 29 Ocak 1998 nature Bu yuzyılın başlarmda yok oldugu sanılan VVallaby cinsi Avustralya kanguru.su, Yeni Zelanda'da bulundu. Avustralyalı araştırmacıların yaptıgı DNA testi, Auckland'ın kuzeyindeki Kavvau Adası'nda bulunan kanguru lann VVallaby cinsi oldugunu kamtladı. VVallaby cinsi, Güncy Avustralya'dan Yeni Zelanda'ya 1880'de başkan Sır George Gray tarafından getirtilmişti. Bu buluş, VVallaby cinsini tekrar Avustralya'da yetiştirme olanagı saglayacak. Yeni Zelanda Koruma Departmanı'ndan Dick Vritch, "Çok şirin hayvanlar fakat İntiharın biyolojisi Intlhar eğiHmll olanlarda beyin kimyasında değişiklikler gözlendi Her yıl, yalnız ABD'de 30.000 insan kendi yaşanıına son veriyor. Istatistiklerden çıkan sonuç çok şaşırtıcı, çünkü her on kurbandan birı tahmin edildigı gibi kışisel krızler ve yogun stres yüzunden degü; psüayatrık hastalıklan sonucu intihar edıyor. Nature Medıcme dergısırun Ocak sayısında, Colombia Üniversitesi'nden J.John Manıı, psikiyatrik tedavi yönternlerındekı gelışnıeleıe ragmen son 25 yılda intihar oranındakı artışın nedenini inceliyor. Mann, insanları ıntihara sürükleyen en önemli hastalıgın ruhsal bozukluklar ozellikle yogun dep resyon oldugunu; ikınci planda ıse şizofrenı, alkolizm, uyuşturucu bagımlılıgı. Huntıngton ve sara gibi hastalıkların oldugunu soyluyor. Fakat, tabıı kı her psikıyatr'ık bozuklugu olan hasta mtıhar etmıyor. Yapılması gereken ilk şey hangi hastalann ıntihan seçip hangileıinin seçmedıgını tanımlamak. intihar girişimleri iki kategoriye aynlıyor. Mann, bazı hastalann intihara egilimi oldugunu ve intiharın strese tepki olarak gelışmedıgını söylüyor Bu tıp bır egüırran sebebı kalıtımsal olabüır. Aynı zamanda, çocukluktakı kötü tecrubeler, kronik hastalıklar, madde bagımlılıgı ve kötu beslenmenın de boyle bir egilim yaratacagı belirtiliyor. Bu tip egilirnlerdeki farklılıklar, depresif bir dönemde neden bir hasta intihar ederken digerinin etmedigini açıklayabilu'. Bulunması gereken, bu tıp bir egılimle intihar olayı arasında nasıl bir bag oldugu Yani ölçülebılir bır fiziksel degişirnın olup olmadıgı. Beyin kimyası bu soruya cevap bulmaya çalışıyor. Mann, beyindeki serotonin, dopamin ve noradrenaline cevap veren sınyal sisteminde çeşitli değişiklikler oldugunu soyluyor. Genelde, beyindeki zevk hormonu olarak bilinen serotonin, iki komşu sinir arasındakı smyal alışverişini saglar. Yapılan araştırmalar, intihar kurbanlarının beyınlerınde serotonin üreten sinırlerde azalma oldugunu gösterdi. Beyindeki serotonin miktanndaki azalma saldırgan davranışlar ve intihar düşunceleriyle sonuçlanıyor. Dopamin düzeyindeki azalma ve noradrenalin düzeyindeki artma da aynı problemlerle sonuçlanıyor. Mann, beyin kimyasını incelemedeki yeni tekrükler sayesinde yüksek risk taşıyan hastalann anlaşılabilecegini ve tedavi edilebileceklerını söylüyor. (Nature Nern Servıce) Vahşi köpeklerin soyu tükeniyor Bilim adamları, vahşı dogada sayıları 5 bine düşen Afrika'nın vahşi köpeklerinin (Lycaon pictus) koru EN ESKI FOSILLER BULUNDU Büimadamlan, belirgın bir şekilde sag ve sol yara olan canlüarın insanı da kapsayan günümüz hayvanlarının içinde bulundugu grup en eski fo.sil kalıntüannı buldu. Bu fosil embriyoları çok iyi korunmuş bır halde Çin'de bulundular. Fosiller yaklaşık 570 ınüyon yıllık ve hayvan evriminin çok iyi anlaşılamamış ilk devrelerine ait. Okyanusta yüzüyorlar dı ve görünüşleriyle futbol topuna benziyorlar. Ancak sobun köpügü gibi de kırılgandı lar, Fosüleri bulan bilimadamlanndan birı olan Harvvard'dan Andrew Knoll, ozellikle embriyo kadar küçük hücre boyutundaki kalıntıların bu kadar iyi korunmuş olarak bulunmasının çok ümit vericı oldugunu söylüyor. Çünkü, böyle korunmuş daha birçok fosil bulmak mümkün. Sadece kum tanesı büyüklugündeki embriyolar, "bilaterians" diye adlandırılan gruba ait. "Bılaterians", sunger ya da denızanası gibi her yonden aynı gorunuşe sahip olmayan sag ve sol yanları bulunan hayvanlar. Bu fosıller, daha iskelet hatta kabuk ve bacaklar oluşmadan önceki döneme ait. Temel vucut farklılaşmalan daha yeni oluşmakta ve bu dönemdeki canlılar suda yaşıyordu. Bu bulgular, önde gelen iki bilim dergısinde, Science ve Nature 'da çok guzel fotograflarıyla aynı anda yayımlandı. Verüen bügılere göre, embriyolar, günümüz hayvanlarının embriyolan gibi hücre topları şeklinde. Bu embrıyolardan oluşacak canlının basit bır solucana benzeyeceği tahmin edıüyor Araştırmacılar, bu bulgulann, bugünkü karmaşık ve rafine yaşamın koklermin sanıldıgırıdan daha eskıye dayandıgını gösterdigini belirtıyor. Bulgulann hayatuı erkerı zamanlan uzerindeki sis perdesini kaldırabüeceği belirtiliyor. Bugüne kadar hayvanlarm yarım mılyar yıl önce dünyada ortaya çıktıgı, Kambrıyen doneminde bugunkü faunanın temel yapüarının belirgınleştıgi belirtilmekteydi. Şımdı ise Kambriyen'den öncesine gıdıliyor. Bulgulann sınek, örümcek gibi hayvanlarm onculen olabılecegı ileri Poleontolog Xlao, Zhang ve Cuizhou http://www.nature.com SUrüluyor. Sayfa haberleri: Sevil Duvarcı 571/7