21 Eylül 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

ANNE S AĞLIĞI KISA KISA Doğum sonrası anne Doğumdan sonra annenin karşılaşacağı sorunlar ve çözümler... Güler Bağbozan * nneorganizmasında, 40 haftalıkgebelik süresince, bebeğin gelişim ve büyümesini sağlamak ve doğuma hazırlanmak üzere, sistemi ilgilendiren pek çok değişiklikler oluşur. Çoğu zaman bebeğin güçlü çığlıkjannın duyulup, hekimin elinde çırpınışlarını izleyen anne ve çevresi, gebelik ve doğum denen büyük olayın artık bittiğini düşünür. Gerçekten de önemli bir bölümü tamamlanmıştır. Ama anne bedeni, yeniden normal fizyolojik yapısına dönüş ve bebeğine fiziksel ve psikolojık yardıma hazır hale gelcek değişikliklerin yaşandığı başka bir döneme girer. Bu 68 haftalık bir süredir ve lohusalık olarak adlandırılır. Bu dönemde anne organizmasında izlem ve tıbbi yardım gerektiren pek çok olay yaşanır. Plasentanın çıkışıyla birlikte anne rahmi küçülmeye ve sertleşmeye başlar; doğumdan 21 gün sonra artık kanndan dokunmakla hissedilemeyecek kadar küçülmüştür. Gebelikte 1000 gr. ağırlıga ulaşmış olan rahim, doğum sonrası 57'nci haftanın sonunda normal boyutlanna dönerek 60 grama iner. Bu küçülme hücrelerin sayısında azalmadan çok, hacminde olan azalmayla oluşur. Hastanın rahmindeki kasılma ve küçülmeyle ilgili olarak, birkaç günde, emzirme döneminde salgılanan oksitosin hormonunun etkisiyle daha da artan bir ağn oluşur. "Son ağn" olarak adlandırılır. 72 saat içinde kaybolur. Çok şiddetli ve uzun süreli olduğunda rahim içinde kalmış plasenta parçaları araştırılmalıdır. Plasentanın aynldığı yer pıhtılarla tıkanmış damarlar içeren açık bir yara yüzeyi gibidir. Bu yara derin tabakalarda başlayıp yayılan endometrium (rahim iç yüz örtü tabakası) rejenerasyonuyla 8 haftada ancak kapanır. Bu iyileşmeye paralel olarak, ilk günler kanlı, daha sonra sulu kanlı ve nihayet beyaz kremsi bir görüntü kazanarak 36 haftada sonlanan, içindeki kan ürünlerinden dolayı metalik kokusu olan vajinal bir akıntı olur. Enfeksiyon durumunda da bu akıntının mlktan artar ve kötü kokuludur. Rahmi yerinde tutan bağlar gebelik boyunca gevşek bir yapı almıştır. 1 haftalık bir sürede eski tonuslarını kazanıriar. Doğumda pelvis tabanı doku aralığı serumla dolu, gevşemiş ve bebeğin başının çıkışı sırasında dokular ve adele lifleri yaralanmış haldedir. Bu yaralanmayı azaltmak amacıyla epizyotomi denilen kesme ve tamir işleri uygulanmaktadır. Doğumdan sonra doku içindeki sıvı emilir, vajen duvariarı 3 haftada eski görünümünü kazanır, fakat pelvis tabanında bir miktar zayıflık kalır. Kann duvarı uzun süre gergin kalması nedeniyle tonusunu kaybetmiş, genetik yakınlığı olan annelerde cildin elastik liflerinin ayrılmasıyla çatlaklar oluşmuştur. Karın duvarı uygun eksersizlerle direncini kazanır, fakat çatlaklar kaybolmaz. Lohusanın erken hareketli hale gelmesi bu iyileşmeyi hızlandırıcı olur. Fakat bu demek değildir ki germe, çekme, itme gibi güçlü kuvvet uygulaması gerektiren hareketleri de yapabilir. Daha önce de belirttiğimiz gibi genital organlar normal Spacelab'ın aklbeti Spacelab adını alan AlmanAmerikan ortak yapımı uzay laboratuan Amerikan uzay mekiklerinin Mir uzay istasyonuna uçuşlan sebebiyle araştırma ünitesi olarak görevini yavaşlatmak zorunda kalacak. Böylece ABD'nin önderliğinde kurulacak olan uluslararası uzay istasyonunun tamamlanmasına kadar bilimsel uzay programlanna sekte vurulmuş oldu. Şu ana kadar yedi tane bilimsel Spacelab misyonu programdan çıkanlmış. Uzay laboratuvan, Mir uzay istasyonuna yapılacak 510 mekik uçuşuna katılmakla beraber yalnızca cihazların taşınması için ve lojistik amaçlaria kullanılacak. (Ik) A yapı ve tonusuna ancak 68 haftada ulaşmaktadır. Perinenin ve kann duvannın yeniden direnç kazanması için 3'ncü haftadan sonra hafif adele egzersizlerine başlanıp, yoğun egzersizler bu dönemden sonraya ertelenmelidir. Doğumu izleyen ilk 24 saatte, eğer doğum eylemi uzun sürmüş ve sıvı kaybı olmuşsa vücut ısısı yüksek bulunabilir. Anne sıvı alımı konusunda cesaretlendırilmelidir. Çünkü birçok kadın, su içmenın ilk günlerde zararlı olacağı yanlış önyargısını taşımaktadır. 24 saatten sonra vücut ısısı bir komplikasyon gelişmedikçe normal seyreder. Vücut gebelikte tuttuğu suyu ilk günlerde hızla kaybeder. Bu günlerde günde 24 litreye varan idrar çıkışı olabilir. Doğumla anne, fetus ve ekleri (Plasenta, amnion sıvısı) nedeniyle 6 kilo kadar kaybeder. Doğumdan sonra ilk 24 saat yeterii sıvı alımını sağlayan hafıf bir diyet verilir. Normal diyete geçiş lohusahkta hızlı olur. Emziren bir anne, günde 3000 kalori ve 3000 ml sıvı almalıdır. Diyet protein, meyve ve süt ürünlerinden zengin olmalıdır. Tansiyonu yüksek annelerde hafıf derecede tuz kısıtlaması, sıvı elektrolit dengesinin yeniden sağlanmasını kolaylaştırır. Barsaklar ve idrar yolları gebelikte genişlemiş, tonus ve peristaltizmi azalmıştır. Doğumda oluşan travma, kullanılan analjezik ve anestetikler de aynı etkiyi yapmaktadır. Doğum sonrası mesane atonisi, idrar yapmada güçlük olabilir. İlk 3648 saat içinde defakasyon olmayışı normal karşılanır. Erken hareket etme ve tuvalet refleksini uyancı akan su sesi gibi işlemler boşaltım fonksiyonunu kolaylaştıncıdır. Bazen sonda uygulaması, üriner ansiteptikler gerekebilir. İdrar yolu enfeksiyonları nedeniyle dikkatli olunmalıdır. Perinedeki yaralar, epizyotomi yarası, doğumda belirginlik kazanmış hemoroidlerin yaptığı ağn da refleksleri baskılayıcı olur. Ağn gidericiler, ılık antiseptikli oturma banyoları, posalı gıdalar, hafif laksatifler iyi gelir. Gebelikte bazı annelerde varisler gelişebi 28812 lir. Doğum sonrası bunlar kalabilir. Bacaklann yüksekte dınlendirilmesi, varis çorabı kullanımı şikayetlerin azalmasında yardımcı olabilir. Bu amaçla yapılacak cerrahi girişimler 6 aya kadar geciktirilmelidir. Lohusalığın önemli bir parçası süt üretiminin başlaması ve emzirme olayıdır. Yeterii bir süt üretimi ve emzirme eylemine, anne ve bebeğin uyumu 710 günlük bir süreyi gerektirir. Doğumdan sonra gebelik hormonlannın kanda düşmesiyle birlikte proteinden daha zengin, daha katı görünümlü kolostrum denen ilk süt salgılanır. Daha sonra prolaktin hormonu ve emme işlemi ve bu refleksle salgılanan oksitosin, nor^w mal süt salınımını ve devamını sağlar. Doğumdan sonra, 34'üncü günlerde bu süt üretimi nedeniyle memelerde gerginlik, hafif ateş, ağn gelişebilir, fakat zamanla geçer. Her iki memenın 710 dakikalık 4'er saat aralarla, hemşirelerin anneye oğreteceği doğru bir teknikle emzirılmesi, memelerin düzenli boşalmasını sağlayarak süt retansiyonunu önler. Bazen meme başının uygunsuzluğu nedeniyle yapay meme başlıkları ve süt boşaltıcı pompalara gereksinim duyulabilir. Meme başındaki çatlakları önlemek için açık ve kuru bırakmak, uygun kremlerin uygulanması, hafif destek sağlayan sütyen giyinilmesi yardımcı olur. Bebeğin anne sütüyle beslenmesi en ucuz ,en dengeli, en temiz beslenme şeklidir. Aynca anneden geçen bağışıklık maddeleri nedeniyle bebeğin direnci de artacaktır. Düzenli emzirmenin gebelikten koruduğu düşünülmekle birlikte annelerin % 61'inde uçüncü doğum sonrası ayda, adet kanaması başlamaktadır. İlk altı ayda % 86'stnda ovulasyon saptanmıştır. Doğum sonrası, gebelikten nasıl korunacağı, annelerin en sık sorduğu sorudur. Ağızdan alınan koruyucu haplar, spiral ve prezervatif en çok seçilen yöntemlerdir. Ağızdan alınan koruyucu 5'inci doğum sonrası günde başlatan çalışmalar olmakla birlikte tromboembolik komplikasyonları artırabileceği ve süt üretiminin etkilenebilecegi düşüncesiyle 2'nci haftadan daha erken başlanılmaması önerilmektedir. Kondom kısa dönem korunmalarda, ailenin karar süresinde, en fazla seçilen korunma şeklidir. Spiralin doğumu takiben uygulanmasıyla ilgili çeşitli çalışmalar yapılmış, fakat komplikasyonlann fazla oluşu nedeniyle ilgi görmemiştir. Uterusun normal boyutlannı kazanmasını bekleyip 68'inci haftada yapılan uygulamalar tercih edilir. Lohusalık sonrası ilk hekim kontrolu 6 haftanın sonunda yapılır. Bu kontrolde vücut ağırlığı, tansiyon arteryel kontrol edilir; kan sayımı, idrar tetkikleri yapılır; kann duvarı adele tonusu, varisler, perinenin iyileşmesi, genital organlann normal yapısına dönüşü, memeler ve meme başları incelenir. Kontrasepsiyon veya sterilizasyonla ilgili işlemler uygulanabilir. Gerekli ek tedaviler düzenlenir. 36 ay sonra yapılan ikinci bir kontrolle de gebelik ve doğumla ilgili tıbbi işlem bitmiş olur. * Kadın Hastalıklan ve Doğum Uzmanı, SSK Istanbul Hastanesi, 1. Kadın Doğum Kliniği Şef Yardımcısı. Nükleer maddeler uyduyla gözleniyon Ukrayna'da nükleer reaktör yakıt çubukları veya radyoaktif atık taşıyan tırların konum saptama cihazları ve uydu iletişminin sağladığı modern olanaklaria donatılması düşünülüyor. Ülkedeki yollar, radyoaktif maddelerin gasp edileceği veya çalınabileceği endişesini verecek kadar güvensiz sayılıyor. Bu amaçla ilk iki tır cihazlarla donatılmış bile. Bunlar Uydu Navigasyon Sistemi (GPS = Global Positioning System) için bir alıcı ve konumlarının doğrudan veya uydu üzerinden bir merkeze ileten bir vericiden oluşmakta. En azından tırların akibetinin belirlenebilecegi bu cihazlar yaklaşık 4000 dolara çıkıyor. Ukrayna da dış ülkelerin geri kalan 500 tırın donatılması kampanyasına katılacağı umuluyor. En azından ABD ve Rusya projeye ilgi ile bakıyor çünkü bu sistem Ukrayna'dan Rusya'ya yapılacak nükleer silah nakliyelerincto de faydalı olabilecek. (Ik7 I. Tüpk Rus Yüksek Enerji Rziği Yaz Okulu I. Türk Rus Yüksek Enerji Fiziği Yaz okulu TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi'nde (Gebze) başladı. Elemanter Parçacıklar Fiziği konusundaki en son gelişmelerin genç araştırmacılara, uluşlararası üne sahip bilim adamlarınca pedagojik bir okul ortamında aktanlacağı yaz okuluna, Rusya'dan L. B. Okun, B.L. loffe, I. V. Tyutin, B.L. Voronov, G. A. Vılkovısky, D. Dyakonov, Yu. F. Pırogov ve V. Fainberg Ukrayna'dan V. I. Tkach ve M. Rekalo, Azerbaycan'dan S. F. Sultansoy ve T. M. Aliev ile TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi'nden ö . F. Dayı konuşmacı olarak katılıyor. I. Türk Rus Yüksek Enerji Fiziği Yaz Okulu. TÜBİTAK tarafından başlatılan "Uluslararası Fizik Yaz Okullan" çerçevesinde düzertenen ilk eğitim çalışmasıdır. Rusya Federasyonu ili Türkiye arasında imzalanan "Bilimsel Ve teknik Işbirliği Anlaşma"nın hükümleri arasında yer alan bu programın amacı, başta Rusya Federasyonu olmak üzere, DOPROG ülkeleriyle (Doğu ve Doğu avrupa Ülkeleri ile Orta Asya Cumhuriyetleri) ortaklaşa ülkemiz genç araştırmacı adaylarının bilimsel araştırmanın ön cephelerine çekilmesi ve uzun vadeli bilimsel işbiriiğinin başlatılmasıdır.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle