Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ARAŞTIRMA DÜNYASINDAN Meyve toplamak için mi ayağa kalktık? Bir Amerikalı bilimci, insan soyunun niçin ayakları üzerine kalktığı konusunda yeni fikirler ileri sürdü ğaçlardan olgun meyveleri arzu edip toplaması insan soyunun, büyük beyinlere sahip olmasından, taş araçlar yapmasından veya avlanmak üzere koşma gereği duymasından çok daha önce, ayağa kalkarak yürümeyi öğrenmesinden kaynaklandığı belirtilir. Indiana Üniversitesi'nde antropolog Kevin Hunt, atalanmızın araçlar ve yiyecek taşımak, uzun mesafelere gitmek, yırtıcı hayvanlan gözlemek veya gün ortası güneşinden kaçınmak gibi nedenler ve ihtiyaçlarla iki ayaklılığı geliştirdiklerini belirten teorileri reddediyor. Bunlann yerine, açık orman ve koruluklarda meyve toplamak için ayakta durmayı geliştirdiklerini ileri sürüyor. Hunt'a göre, vahşi şempanzeler en olgun meyveyi seçmek için toprakta veya kuvvetli bir dalda arka ayaklan üzerinde duruyor, gerektiğinde başlarının üzerindeki bir dalı bir kolla tutarak kendilerini destekJiyoriar. Hunt şempanzelerin en fazla beslenirken iki ayaklı bir konuma geçtiklerini ve aynı ağaçta bir yiyecek alanından diğerine geçerken ayakta durduklannı gözlemledi. Hunt'ın inceiernele A rini yaptığı Tanzanya'daki açık ormanda hayvanlar nadiren ortamı taramak veya sosyal işleri için ayakta duruyorlar. Bilinen en eski insansıların (Australopithecus afarensis) iskelet özelliklerinin incelenmesi, onların da benzer beslenme davranışına sahip oldukları fikrini veriyor. Bu insansıların 39 milyon ile 29 milyon yıl öncesi arasında doğu Afrika'da yaşadıklarını gösteren pek çok kanıt var. Dört ayağıyla yürümeye uygun bir vücut tasarımı olan şempanzelerin tersine, bunlarda ayakta yürümeye uygun gövdeler, kalçalar ve bacaklar bulunuyor. Ancak Hunt ilk insansıların iyi yürüyemiyor olabileceklerini, çünkü vücut büyüklüklerine göre kalçalarının fazla geniş olduğunu belirtiyor. Etiyopya Hadar'daki son keşifler Johansan ve arkadaşlarının, modern büyük maymunlarda olduğu gibi, erkek ve kadın insansı büyüklüklerinin farklı olduğu görüşünü destekliyor. Bulgular uzun güçlü kollara sahip, kadınlan erkeklerinden daha hafif ve daha çevik olan, ormanda yaşayan badi badi yürüyen yaratıklann imajının tamamlanması Zebra balığının genetîk haritası çıkarıldı Zebrabarbe türü balıklar gelisimbiyologlannın gözünde önemli bir yer almaya başladı. Ganj Nehri'nden gelen bu küçük, çizgili balık sayesinde döllenmiş bir yumurta hücresinden omurgalı bir hayvanın nasıl oluştuğunu anlamak istiyorlar. Bilimsel adı Danio rerio olan balığın bunun için birçok avantajlı yönü var: Bu tatlı su balığı ancak birkaç santim boyunda ve akvaryumda kolayca bakılabiliyor; birçok yavrusu oluyor ve döllenme gövde dışında gerçekleşiyor. Yumurtalan saydam bir kabuğa sahip olduğu için embriyonal gelişme mikroskop altında döllenme anından itibaren adım adım izlenebiliyor; yani camdan bakar gibi, hücrelerin bölünmesi ve çeşiti organlann oluşup gövde içindeki yerlerini almaları gözlemlenebıliyor. Üç gün geçtikten sonra yavru balık yuvasını terk edip kendi yavrularına sahip olabiliyor. Gelişim biyolojlsl dalında çalışma yapan bilirnadamları onyıllardan beri sinek yumurtalarının gelişimindeki genetik kontrol mekanizmalarını araştırmış ve sayısız sinek mutantları (yani genetik olarak anormal ve/veya abnormal bir yapıya sahip sinekleri) toplamış veya son zamanlarda oluşturmuşlardı. Embriyonal gelişimin bazı aşamalarında bozukluk görülen bu hayvanlarda, bozukluklara bakılarak sinek yumurtasının yapı oluşumuna ilişkin genetik programının çözülmesi için ipuçları elde edilmeye çalışılmıştı. Şimdi Tübingen'de Bayan NüssleinVollhard, içerisinde yaklaşık 8000 akvaryum bulunan bir "balık evi" kurdu ve burası Zebra balıklannın çok bilinen bir merkezi durumuna geldi. Son iki yılda önemli sayıda, genetik bozukluğu olan Zebra balığı elde ettiler. Kullandıklan yöntem ise erkek balıklan mutagen (genetik değişiklik yaratan) madde içeren bir havuzda yüzdurerek döllerde kalrtsal değişikliklerin birikmesini sağlamak oldu. Bu yolla bir milyon balık arasından şu ana kadar yaklaşık 1000 adet mutant elde ettiler. Değişikliklerin çoğu büyüme gecikmesi veya geri gelişim gibi genel gelişme bozukluklan ile ikjili. Başka kalıtsal değişimler ise gözlerde, kuyrukta veya başka gövde bölümlerinde hatalı gelişimlere yol açmış. Şimdiye değin bu hayvanlann yalnızca iki tane geni izole edildi (klonlanabildi). Ve kaba bir gen haritası şimdiden ortaya çıkanldı ("Science", cilt 264, s.689). Bu haritalaria balığın 25 kromozomundakl genlerin yer tesprti kolaylaşacak ve bunlann klonlanması ve fonksiyonlannın belirlenmesine ancak birkaç adım kalacak. (It) 38716