Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
NCESİ rek yerleri toprak üstünde kalan üst yapı hakkında fikir veriyor. Oireklerin arası kil topanları ile doldurularak üst yapının yuvarlak duvarlan oluşturulmuş, daha sonra da içten ve dıştan kille sıvanmış. Evlerde yaşayanlar böylece kışın soğuğuna, yazın sıcağına karşt korunmuşlar. foroslar'ın güneyinde Dicle Nehri'nin arından Batman Deresi'nin kıyısın,i Hallan Çemi ile Boğaz Çay'ın kıyıiaki Çayönü benzer bir ekolojik orıın içindeki iki ayn yerleşme. Ancak ın çevrelerini oluşturan küçük "eko; niş"leri birbirlerinin tam aynı değil. lan Çemi ve Çayönü'nün en eski variak Planlı Yapılar Evresi"nde ilk ır yaklaşık 57 m. çapında, taş teli, yuvarlak planlı ve kısmen toprağın s gömülü olarak "Çukur Bannaklar" linde yapılmışlar. Taş temellerin aralaki kalın ağaç dallanndan oluşan di Çayönü'nde bu en eski evreden itibaren çeşitli yabani hayvanlar avlanırken, önce "Elnkorn" sonra da "Emmer" türü buğdayın tanma alındığının bilinmesine karşılık, Hallan Çemi'de ne arpa, ne buğdayın ekilip biçildiğini gösteren bir ip ucu henüz elde edilememiştir. Hallan Çemi'de koyun, keçi, kızıl geyik, balık, kuş, kaplumbağa, tilki, kurt, tavşan vs. hayvan avcılığı yoğun bir şekilde sürerken, domuzların yavaş yavaş insana alıştırıldıkları ve yavru domuzların yerleşme yerinde rahatça dolaştıklan sanılıyor. Arkeozoolog Richard W. Redding, ancak evcilleştirme sonucu geçirilen mutasyonla ortaya çıkabilen memeli hayvan kemik ve azı dişlerindeki küçülmelerin, Hallan Çemi'de ele geçen yalnızca domuz dişlerinde izlenmesine ve yavru domuz kemiklerinin diğer kemiklere oranla çok sayıda olmasına dayanarak bu yerleşmede ilk olarak domuzlann evcilleştirildiklerini savunmaktadır. Eğer bu doğruysa, yuvarlak çukur bannaklarıyla Levante'nin Natuf kültür geleneklerini andıran Hallan Çemi, evcilleştirme aşamasının Yakın Doğu'da domuzlarla başladığını gösteren ilk ve en eski buluntu yeri olmaktadır. Çayönü'nde ise henüz tam kesin olmamakla birlikte "Yuvarlak Planlı Yapılar Evresi"nden çok daha sonraki "Hücre Planlı Evler Evresi"ne itibaren evcilleştirilmenin koyun ve keçi ile başladığı gene arkeozooloji uzmanı Dr. Barbara Lavvrence tarafından önerilmektedir. Böylece Yuvarlak Planlı Yapılar, başka bir deyimle "Çukur Barınaklar" Evresinden itibaren Hallan Çemi'de ilk olarak domuzlarla başlayan bir evcilleştirme süreci yaşanırken, diğer yandan Çayönü'nde ilk tahıl tarımından söz edilebilmektedır. Gene her iki kazı yerinde çakmaktaşı ile birlikte kullanılan yontma taş tekniğinde yapılan obsıdien aletlerin Doğu Anadolu'da Bingöl obsidien kaynaklarından getirildiği, bu nedenle Doğu Anadolu ile hem Hallan Çemi, hem de Çayönü arasında, değiştokuşa dayanan ilkel bir ticaret sisteminin varlıg'ı öne sürülmektedir. Ayrıca Hallan Çemi'de yalnızca bakır filizlerinden malakitin boya amacıyla çevreden toplanmış olmasına karşın, Çayönü bakır metalurjisinin başlangıcı için önemli bir merkez konumunda bulunmaktadır. Hallan Çemi'de bazı taş alet ve havan ellerinin tutamak yerleri hayvan başları şeklınde işlenmiştir. Çayönü'nde ise bazı taş kap ve aletlerde İlk kez, domuz mu ehlileştirildi? Anadolu insanlığın tanma ve yerteşik düzene geçişine beşiklik ettikten sonra, uygariıklar blrbiri ardına bu topraklarda yeşerdi. Çatayhöyük'te daha ileri uygarlığın bir sanat eseri: Leoparlı Tapınak'ta kafa kafaya vermiş leopar çifti. Yanda ise yine Anadolu'da İlk yerleşimlere beşiklik eden dünryaca ünlü Çayönü'nde Kafatası blnası geometrik bezeklerin uygulandığı izlenmektedir. Ancak bütün bunlan aşan en önemli sanatsal buluntuların gün ışığına çıkanldığı yer ise Nevali Çori. Güney toroslar'da Şanlıurfa yakınında Fırat'ın kollarından Kantara Çayı'nın doğu kıyısında yer a)an Nevali Çori yerleşmesi Çayönü'nün eskiden yeniye doğru 3. "Kanallı Yapılar Evresi" ile aşağı yukarı çağdaş. Nevali Çori hem tarım, hem de hayvan evcilleştirilmesi aşamalanna ulaşmış besin üretimine dayalı bir ekonominin eşiğindeki insanlara ait bir yerleşmenin temsilcisi. Nevali Çori'deki Çayönü'ndekilerie kıyaslanabilen, taş temelleri ince kanallar şeklindeki ince, uzun, dikdörtgen planlı yapılan büyük olasılıkla insanlann içinde yaşadığı konutlar olarak yorumlanmaktadır. Ancak bu konutlardan daha uzakta kısmen bir duvarla çevrili bir başka yapı Nevali Çori'nin önemini arttırmaktadır. Yaklaşık 14x14 m. boyutlarındaki, be Nevali Çori'nin önemi Bir diğer önemli nokta ise yukarda da değinilen bu tapınağın duvaıiarı arasında ve yakın çevresinde bulunan taştan yontu ve kabartmalar. Tapınak duvarlannın arasındaki taşıyıcı direk taşları, ellerini karınlarının üstüne koymuş şematik "direkinsanlar" (megalitler) şeklinde yapılmış. Binanın içinde ve yakın çevresinde bulunan gene kireç taşından yontuların üstleri gerektiğinde kabartma tekniğiyle karıştırılarak betimlenmiş. Bazen bir insan başı yontusunun arkasında kabartma bir yılan, bazen kuşinsan şeklindeki bir heykelin kabartma olarak yapılmış kanatları, bazen de taştan bir kap parçasının üstünde insanlann oluşturduğu dinsel törenlerle ilgili bir dans sahnesı kabartma olarak gösterilmiş. Yontuların büyüklükleri yaklaşık 2060 cm. arasında değişiyor. En eski "Mona Lisa"yı ise 29 cm. büyüklüğündeki bir kadın başı yansıtıyor. Çok tanrılı bir dinsel anlayışı sergileyen Nevali Çori yontulan böylece "A en eski tapınak. yaz kireç taşlarından yapılmış bu yapı şimdiye kadar Yakın Doğu'dan başka bir deyimle Güneybatı Asya'dan bilinen 3839