02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

NEW ENGLANDDAN NOTLAR BEYİN VE CİNSİYET Zorunlu suskunluğun yaşandığı konserlerde verilen molalardan sonra salonu öhö öhö sesleri kaplar. Buna, bir tür tik'in neden olduğu "gıcık öksürüğü"de diyebiliriz... üü ğin ö Sessizliğin öksüntücü Beyni harekete geçiren cinsiyet hormonu etkisi üzerine tuvalete ya da kimsenin bulunmadığı bir rkestra durur, çalmayı bırakır. Keodaya gidip tiklerini "hapşınyor": "Zıplımancılar terlerini silerier, viyolacıyorum, kafamı çevirip, çenemi açıplar nota kitapçığının sayfalarını kapıyorum... ta ki, içimdeki arzu sönene ilerietirler. Bütün bunlar ve başka bir sürü kadar!" Yani, nasıl hapşırma süreci bir şey sahnede cereyan ederken, dinleyicibaşladı mı, durdurmak nerdeyse imkanlerin yönünden tek bir ses gelir: öhö, sız; ertelemek bir ölçüde mümkünse... öhö! Hep bir ağızdan boğazlar temizlenir, Oysa ben öksürmemizi bekletipgıcıklar atılır, her şey beşon saniyede bekletip de, konser arasında salıvermeolup biter. Müzik tekrar başlar. Ta ki, bir mizin de bir tür tik olduğunu düşünüyosonraki kısa ara gelene kadar. dum. Tümüyle denetlenemeyen, ama erNe var bunda, hepimizin yaptığı bir teienmesi mümkün olan bir çok fizyolojik şey değll mi? öksürmenin binbir nedensüreç gibi. Üstelik Türkçe'nin "gıcık öklerlne girecek değilim. Sessizliğin ve de sürüğü" diyerek altını çizdiği duygusal bir zorunlu suskunluğun öksürtücü etkilerinyan da var. Sıkıntı, karşı çıkma, "hiç de den söz ediyorum. Herkes şöyle bir düöyle değil", "üff...", "yetti", hoşlanmaşünse, kendi hayatından, hatta şu geçen ma... Kısacası bir kısım "gıcık olma" debirkaç günden bir örnek bulabilir. Saygı yimiyle pek güzel (biraz kaba kaçsa da) duruşu, sınav sonuçlarının açıklanmasınkarşılanan bu duygulaıia öksürük arasından önceki saniyeler, da basbayağı bir tiyatroda ışıkiar sönüp Insanlar "Ben buradayım'' ilişki var. aÇ Tiklerin önemli mesajını vermek için de ökbir bölümünün mi... Herkesin bir başsürurler. Bu sosyal amaçlı bir duygusal yoğunöksürüktür. Kapı tıklatıldığın luklarla eşzamanlı biliniyor. da çifte öksürük, az ötenize olduğu bazen, öfbu mahut "öksürük" Sevinç mesajını bir irdeleyelim. "Buradayım' mesajı için tek ke ve gerginlik sıkTikleri olan çocukları x . •ı J |J' lıkla tiklerin tetiğini (ve büyükleri) değerlen OKSUrUK... çekiyor. "Hayır," dirirken, nedense doktor muayene odadiyor küçük hastam, "tetik filan çekmisında tiklerini görmek mümkün olmuyor. yor. Hani eski saatlerin zemberekleri ku'Tik' adını verdiğimiz denetlenemeyen rulurmuş ya, onun gibi oluyor." Ona göre hareket ve seslerin nerede, ne zaman oltiyatrodakilerin zembereklerini boşaltmaduğunu sorduğumuzda birçok kişi ağız ları keyfi bir şey (yani öksürmeleri), oysa birliği etmişcesine 'kilise', diyor, 'her pakendisi er ya da geç öksürmek, hoplazar.' Hele o herkesin içinden dua mırılmak, yüzgöz işaretleri yapmak zorundanmaya başlayıp, papazın da mihrapta da... "Belki de benim tiklerimin bir çeşit bir takım hazırlıklar yaptığında... Bunda hastalık gibi olması şu "gıcık olma" işine ne var denebilir, hangi çocuğa "şunu gelipdayanıyor. Siz gıcık olduğunuzda yapma" deseniz, onu "yapmak" için yaöksürüyor, boğaz temizliyorsunuz. Bu nıp tutuşacağından en ufak bir kuşkunuz yetiyor. Ama ben bütün vücudumla aksıolmasın. örneğin benim tanıdığım böyle rıptıksınyorum, gıcık olduğumda!" çocuklardan birisinin kilisede "efendi gibi dur" dendiğinde, tiklerini salıvereceği keAz kaldı sosyal amaçlı bir öksürügü sin. Oysa aynı çocuk, tiklerini gizlemeyi unutuyordum: "Ben buradayım" öksürütercih ettiği kişilerin yanındayken, ne ökğü... Kapı tıklatıldığında çifte öksürük, az sürüklerle odayı dolduruyor, ne de olmaötenizdekiler sizin farkınıza varsın istediyacak sesler ya da sözlerle annebabasını papaz efendiye mahcup ettiği ğinizde tek bir öksürük. Bunların gıcık olgibi ortalığı birbirine katıyor. Kendisine mayla pek bir ilgisi yokmuş gibi, dolayısorulduğunda, "Evet, boğazımı temizlesıyla benim küçük hastanın da ilgi alanıme ya da elimi kolumu sallama arzumu na girmiyor. "Hem zaten," diyor, "bu o sigeciktirebiliyorum", diyor, "Ama yine de zin konser arası öksürügü gibi de değil. bir noktada salıvermek istiyorum. Delice Siz öksürdünüz mü, yanınızdaki de ökaksırıptıksırmak, saçmasapan konuşan sürmeye başlamıyor." Yani... "Bir duygu birlne s.tir çekmek için yanıp tutuşuyopaylaşılmıyor, karşınızdakine, yanınızdarum. Eh, bunu da ya o an yapabilirim, kine yayılmıyor." Biraz abarttığını ve ökcümle aleme rezil olma pahasına..." Besürük "teorimlzi" fazla lleri götürdüğünü nim tiyatrokonserdeki öksürük örneğimi söylüyorum. Haftften, sonra da şiddetle pek beğenmemiş... "Bu öyle değil. Mutboğazını temizliyor; "Biliyor musunuz, laka yapmak zorundayım. Siz illa öksüdüşüncelerimi paylaşmayıp bir de böyle rüp, boğazınızı temlzlemek zorunda mısıdalga geçtiğinizde size çok gıcık oluyo Bir tür yaş yaşlılık hastalığı olan Alzheimer'e karşı, kadınlık hormonu östrojenin koruyucu etkisi saptandı. sındaki iletişimi sağlamak. Ikincisi ise, sinir sinyalleri yayan ve özellikle bellek açısından önemli bir kimyasal olan asetilkolin üreten nöronların bozulmasını engellemek. Fareler üzerinde yapılan deneyler bu iki savı da doğruluyor. Yumurtalıklan alınan farelerde, eğer östrojen verilmezse sinir gözeleri arasındaki iletişim kopuyor. östrojen verilen farelerde beyin işievinin de daha gelişmiş olduğu, bu farelerin öğrenme yeteneğinin ötekilere kıyasla iki katı olduğu da gözlendi. O SJ2& ^ d ' S e : adınlarda üretkenliği denetleyen östrojen hormonu, kadının adetten kesilmesine dek yumartalıklar tarafından salgılanır. Yeni bir görüşe göre, söz konusu hormonun yalnızca cinsel işlevi olmadığı, sinir gözeleri arasındaki iletişimi dengede tutarak kadınların beyinlerine de katkıda bulunduğu belirtiliyor. Kaliforniya'da emekliye aynlmış kadınlar arasında yapılan bir araştırmada, menopoz sonrası östrojen içeren ilaçlar alan kadınlarda Alzheimer hastalığının daha az görüldüğü, görülse bile bunlarda bellek yitiminin daha az olduğu beliıiendi. Dört milyon Alzheimerli Amerikalı'nın dörtte üçünün kadın olduğu bildiritiyor. Bu durum kadınların erkeklere kıyasla daha uzun ömürlü olmalarından kaynaklanıyor. Ancak, 4950 yaş dolaylarında başlayan menopoz döneminde kadının östrojen düzeyinde hızla bir düşüş görülür. Buna karşılık erkek beyni yaşamı boyunca çok daha düzenli bir biçimde östrojen alır: Bu erkeklik hormonu testosterondan oluşan yağlı doku içinde bulunur. Adetten kesilen kadında östrojen oranı azalmakta, ancak bu kadınların tümü Alzheimer hastalığına yakalanmamaktadır. O halde, hastalığın nedenini östrojen yitimine bağlamak yanlış olur. Ancak nörolog Victor Henderson'un Kaliforniya'da gerçekleştirdiği araştırma östrojen yitiminin bu hastalığa yakalanma riskini arttıran bir etmen olduğunu ortaya koyuyor. K östrojenin Alzheimer'a karşı koruyucu etkisi iki temel nedene bağlı. Bunlardan ilki, beynin yeni belleklerin oluştuğu hippokampus bölümünde sinir gözeleri ara Iki neden var östrojen, asetilkolin üretimlni nasıl etkiliyor? Fareler üzerinde yapılan deney bu konuda ipucu sayılacak başka önemli farklılıklar da gözlendi. östrojenden yoksun farelerde, sinir gelişim faktörü adı verilen bir protein bileşiminin % 45 oranında düştüğü görüldü. Sinir gelişim faktörü asetilkolin üreten ve kullanan nöronların sağlıklı olmasına yarıyor. Böyle olunca deneyden şöyle bir sonuç çıkıyor: östrojendeki bir düşüş sinir gelişim faktörünün düşmesine, bunun düşüşü daha az nöron ve dolaylı olarak daha az asetilkolin üretimine yol açıyor; bu da önemli şeyleri anımsama ve öğrenme yeteneğinde bir azalmaya neden oluyor Ancak araştırmacılar, sonuçların farelerden elde edilmiş olmasının üstünde durarak, insanlarla fareleri aynı kefede tutmanın sonucu ne denli sağlıklı etkileyecegi konusunu tartışıyor. Yine de, alınan sonuçların Alzheimer hastalığının sağaltımında yeni ufuklar açacağı konusunda son derece umut verici olduğu görüşü yaygın. Araştırmac ılardan Henderson, kendi çalışmasından elde ettiği sonuçlarla fareler üzerinde yapılan deney sonuçları bir araya Sinir hücerelerini sağlıklı kılıyor nc?" Dolayısıyla, o bir fırsatmı kotlayıp ya rum." geldiğinde, östrojenle sağaltım yönteminin Alzheimer hastalığının belirtilerini yatıştırmada etkili olabileceği konusunda yeterli bir kanıt oluşturduğun u ileri sürüBu kadar karmapk oknak bazan aanln de canına tak «diyor mu? yor. "(aı)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle