Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAĞLIK ARAŞTIRMALARI Sigara içmek bagımlılık mıdır, yoksa alışkanlık mı? Sigara şirketleri sigarayı şirin göstermek için özel "bilim adamları" tuttu ve laboratuvarlar kurdu. "Sigara bilimcileri" sigaranın insana verdiği temel biyolojik zararları hafifletip, hatta yok sayıp kamuoyu yaratmaya çalışıyor. Acar Baltaş* igara konusunda yapılan yayınlarda son yıllarda meydana gelen artışın sebeplerinden biri, büyük sigara üreticilerinin kurdukları bilimsel araştırma laboratuvarlarında istihdam edilen bilim adamlarının araştırmalarıdır. Kısa bir süre önce gazetelere yansıyan, sigaranın zihin açıcı etkileri konusundakl haberler bu yayınlara örnektir. Sigara üreticisi kuruluşların özellikle kendi bilimsel araştırma laboratuvarlarında yaptırdıkları araştırmaların amacı, sigaranın kullanım alanlarındaki sınırlamayı yavaşlatmaktır. Sigara üreticileri hedef kitle olarak kendilerine endüstrileşmiş ülkelerdekl genç nüfusu ve Üçüncü Dünya ülkelerini seçmektedir. Endüstrileşmiş ülkelerin geçmişte sigaraya karşı hoşgörülü davranmalannın arkasında başlıca iki sebep yatmaktaydı. Sigaranın beden sağlığı üzerindeki zararlarının doğrudan ve yıkıcı olduğunun bugünkü kadar açık bilinmemesi ve sigaradan sağlanan vergi gelirinin bütçede önemli bir yer tutması. Bir taraftan sigara tüketiminin sağlık üzerindeki yıkıcı etkilerinin ortaya konması, diğer taraftan sağlık hizmetlerinin genel sağlık sigortası tarafından karşılanması, hükümetlerin bir taraftan elde ettikleri geliri diğer taraftan harcadıklarını fark etmelerine yol açtı ve bunun sonucu olarak da sigara konusundaki sınıriamalar birbirini izlemeye başladı. VVİnston ve Salem sigaralannı üreten Reynolds Tobacco Company'nin araştırma laboratuvarında çalışan Robinson ve Pritehard 1992 yıhnda yayımladıkları çalışmalarında 5 temel iddia ileri sürdüler. 1 Nikotin zehlrienmye (intoxication) sebep olmaz. Zehirlenme birçok bilim adamı tarafından bagımlılık yapıcı maddelerin temel özelliği olduğu için nikotini bagımlılık yaratan bir madde saymak doğru olmaz. 2 Birçok tiryaki uzun süreler sigaraya ara vereblllr. Bu sebeple nikotin kullanımı Irade dışt bir eylem değildir. I Sigara cinsel gücü azaltıyor S rade dışı kullanım bagımlılık yaratan maddelerin temel özelliklerinden biri olduğu için nikotinin bagımlılık yarattığı düşünülemez. 3 Nikotin insanlarda keyif verici (öforik) etki yapmaz. 4 Nikotin diğer canlılar İçin zayıf bir pekiştlricldir. 5 Sigara içerken dumanın boğazda yarattığı tahriş önemlidir. O halde esas zarar, sigara içiminın farmakolojik olmayan yönleriyle ilgili olmalıdır (Robinson et all, 1992). Bu iddiaların ne ölçüde doğru olduğunu anlayabilmek için bagımlılık ve alışkanlık arasındaki ilişkiyi aniayabilecek kriterlere ihtiyaç vardır. Bagımlılık, psikoaktif bir maddeye karşı gelişen fizyolojik ihtiyaçtır. Alışkanlık ise, sonucundan memnun kalınan bir davranışın tekrarlanma isteğidir (Bernstein et all, 1984). Anlaşıldığı gibi bağımlılığın fizyolojik temeli mevcutken, alışkanlıkta böyle bir temel yoktur. Madde bağımlıhğının kriterleri şunlardır: Bir maddenin bagımlılık yapması için duygusal, zihinsel, davranışsal ve bedensel yönlerin biri veya birkaçını içiçe alması gerekir. Duygusal bagımlılık: İhtiyaç hissetme duygusu. Zihinsel bagımlılık: Maddeye bağımlı olunduğu inancı, Davranışsal bagımlılık: Nlyeti ve dikkati maddeyi düşünmekten aiıkoymaktaki başarısızlık, Bedensel (fizyolojik) bagımlılık: Hayatı normal olarak sürdürebilmek için maddeye ihtiyaç duymak. Madde bağımlıhğının teşhis kriterleri şunlardır: * Zarar verici etkisine rağmen devam etmek, * Bırakma teşebbüsüne rağmen başansız olmak, * Başlangıçta niyetlenenden daha fazla kullanmak, Bağımlılığın kriterleri * Mahrumiyet sırasında kesllme belirtilerlnin ortaya çıkması, * Maddeye duyulan şiddetli Istek (craving) Nikotinin sıralanan bu kriterler açısından değerlendirildiği takdirde alışkanlık yapmaktan çok ötede bagımlılık yaratan maddelerin bütün özellıklerine sahip olduğu görülmektedir. Bütün maddelerin ise aynı ölçüde bagımlılık yaratma gücüne sahip olmadığı bilinmektedir. Bu noktada sorulması gereken esas soru nikotinin bagımlılık yaratıp yaratmadığı değil, ne ölçüde bagımlılık yarattığıdır. Çeşitli madde sınıfları arasında bagımlılık şiddetleri şöyle sıralanmıştır (West, 1993): Tütün .23 Esrar .24 Alkol .50 Kokain .60 Eroin .78 Amfetamin .34 Görüldüğu gibi sigaranın bagımlılık yaratma gücü ile esrarın bagımlılık yaratma gücü arasında .01 'lik bir fark vardır. Bu da sigaranın bilinen ve bilinmeyen birçok zarartı etkisinin sadece bir tanesine yol açan nikotinin ne kadar etkili bir madde olduğunu ortaya koymaktadır. 1908 yılında New York'ta sokaklara yapıştırılan afişlerde "Agnlara karşı mutlak çözüm getiren" bir maddenin eczanelerde satışa verildiğinin duyurusu yapılmaktaydı. Bu maddenin adı "eroin"di. Evet yanlış okumadınız, yüzyılın başında eroin eczanelerde serbestçe satılan bir maddeydi. Sosyoekonomik ve sosyokültürel düzey düştükçe sigara tüketimi artmaktadır. En çok sigarayı işçiler tüketmektedir. Insanlar en çok sigarayı 3549 yaş dönemlerinde içmektedirier. Sigara içenlerin %90'dan fazlası tehlike sınırı olan 5 taneden fazla içmektedir. Sigara içenlerin %70'i ellerinden gelse sigarayı bırakacaklarını söylemektedirler. Sigara içenlerin %25'i sigarayı bir haftadan fazla, %3'ü ise 6 aydan fazla bırakmış bulunmaktadır. Sigara içenlerin kendi ifadelerine dayanan, sigara içme sebepleri olarak şunlar bulunmuş: Şiddetli arzu% 100 Sakinleşme %85 Uyarılma %40 Keyif %30 Ağız/el meşguliyeti %20 lmaj%10 Kilo almak %5 Sosyalleşmek %5 Laboratuvar çalışmalarında sigaranın yarar sağlayıp sağlamadığı konusu da ele alınmıştır. Bunu saptayabilmek için nikotin sigara yoluyla değil, damardan verilmiş ve ortaya çıkan etkiler, sigara içenlerde ve içmeyenlerde ayrı ayrı incelenmiştir. Sigara kullananların sigara kullanma sebeplerinden en başta gelenleri stresi azaltmak, dikkati arttırmak ve keyif almaktır. Yapılan çalışmalarda bu faktörler araştınlmış ve ilginç sonuçlar elde edilmiştir. Stres: Nikotin, sigara içmeyenlerde anksiyete ve gerginliği yükseltiyor. Nikotin, sigara lcenlerde, bir süre yok Sigaranın yaran var mı? Insanlann neden sigara içtiklerine geçmeden önce Ingiltere Sağlık Eğitim Müdüriüğü'nün (1991) yayımladığı rapora göre ne kadar sigara tüketildiğini görelim (Health Education Authorty, 1991). Ingiltere'de 16 yaşın üzerindeki her 3 kişiden biri düzenii sigara içmektedir. Insanlar neden sigara içer? 3834