Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
D O Ç E N T L İ K T A R T I Ş M A L A R I Doçentlik sınavı yazısına eleştiri... Sayın Orhan Bursalı, 12 Kasım 1994 tarıhlı Cumhurıyet gazetesının Bılım Teknık ekınde "Haftanın Gundemı" koşesındekı yazınızı uzuntu ıle okudum Doçentlik sınavlarını konu edındığınız bu yazınızda ne yazık kı doçentlik sınavının "eserlerın ıncelenmesı" aşamasında ıkı kez sınav jurısı tarafından yeterlı bulunamayan Boğazıçı Unıversıtesı Yardımcı Doçentlerınden Dr Feza Kerestecıoğlu'nun yanlı ve abartılı yakınmaları ıle gerçekle ılgtsı olmayan yakışıksız ve duzeysız ıddıalarını doğru kabul ederek cıddı bır konuyu ışlemeyı denedınız Belkı doçentlik başvurusunda başarılı olamayan b,r kışının, başarısızlığının yarattığı burukluğun etkısı ıle jurı uyelennı katılıkla suçlaması anlayışla karşılanabılır, ancak benı hıç tanımayan bır kışı olarak sızın bu konuyu hıç araştırmadan şahsıma karşı yapılan yakışıksız suçlamaları doğru ımış gıbı tekrarlamanız yazılı basın ahlakına uymadığı gıbı, bılımle sızın kadar yakından ılgılenen bır kımseye hıç yakışmadığını duşunuyorum ölçutu atıf endekslerınde yer alan hakemlı dergılerde yayımlanmış olmasıdır Her aday değerlendırmeye alınacak eserlennın çoğunluğunu kapsayan bılım dalını kendısı saptayarak o bılım dalından doçentlığe başvurur ve tum eserlerının bırer kopyası bılgısayar aracılığı ıle saptanan jurının uyelerıne ıletılır Bu eserlerın doktora tezınden uretılmış olup olmadığını saptayabılmelerı ıçın jurı uyelerıne adayın doktora tezının bır kopyası da verılmektedır Bu durumun mantığı şudur Doktora tezı genellıkle bır öğretım uyesının doktora oğrencısıne onerdığı bır konuda, buyuk olçude gudumlu bır araştırma çabasının urunudur ve bu çabanın karşılığında tez çalışmasını başarı ıle tamamlayan oğrencıye doktor unvanı verılır Dolayısı ıle doktora tezının değışık bolumlerının hakemlı uluslararası dergılerde makale olarak yayımlanması adaya doçent unvanını kazandıracak bır neden oluşturmaz Doçentlığe hak kazanacak bır kışının, özgun bılımsel ve araştırma yeteneklerını, doçentlığe başvurduğu bılım dalında kendı başına ya da kendı yuksek lısans ya da doktora öğrencılerı aracılığı ıle, bazen de dığer meslektaşları ıle bırlıkte, yuruteceğı doktora sonrası araştırmalarının urunu olarak hakemlı uluslararası dergılerde yayımlanmış ya da yayımlanmak uzere kabul edılmış makalelerı ıle kanıtlamalıdır Doktora derecesınden sonra doçentlığe başvurmak ıçın eskıden uç yıl sure zorunlu ıken, şımdı herhangı bır surenın zorunlu olmamasından dolayı doktora sonrası eserlerının sayıca kabarık olması arzulanmasına karşın uluslararası hakemlı dergılerde kendı bılım dalında tek bır makalesı yayımlanmak uzere kabul edılmış olan adaylar bıle doçentlığe başvurabılmekte ve doktora oncesı makalelerı ıle konferans bıldınlerı de değerlendırmeye katılarak doçentlik sınavının ılk aşamasında yeterlı sayılmaktadır kendısının gözuktuğu bu makalenın ıçerığı adayın Doçentlığe başvurduğu bılım dalı ıle ılgılı olmayıp, bırıncı yazann uzmanlık alanı ıle ılgılıdır Dolayısıyla adayın bu eserle, Kontrol Anabılım dalı altında bır bılım dalına Doçentlik ıçın başvurması hata olmuştur Farklı bır bılım alanınını ılgılendıren bır eserle başvurmuş olduğu bılım dalında, adaya Doçentlik unvanı verılmesının doğru olmayacağı, jurı uyelerının bırbırınden bağımsız olarak onceden hazırladıkları yazılı raporlarında açıklıkla belırtılen bır goruştu Sayın Bursalı, yukanda ozetlemeye çalıştığım bılımsel değerlendırme olçutlerını hıçe sayarak "bızım bölumun elemanı, bızım tanıdığımız kışı, bızım göruşlenmızı paylaşan bın" duşuncelerı ıle eserlerı ve özgun araştırma yayınları yetersız adaylara Doçentlik unvanını vererek unıversıtelerımıze uretken olmayan, yeteneksız kışılerı yeıieştıren zıhnıyetı eleştırıp yereceğınıze, bılım dunyamızın nıtelığını yukseltmeye çalışan ılkelerı hedef seçmekle ne kadar şanssız bır duruma duştuğunuzu umarım aniamışsınızdır Saygılarımla, kadar yapılan en ağır ve en haksız eleştırıdır Herhalde sızden başka kımsenın yapamayacağı kadar da şanssız bır suçlamadır. Hatta ıftıradır1 Dergımıze her eleştınyı yapabılırsınız ama bunu yapamazsınız Bugune kadar bızı hıç ama hıç ızlemedığınız anlaşılıyor, belkı de adınız tesadufen dergımızde geçınce, dostlarınızın uyarısı uzerıne bızımle tanıştınız Sızı kısaca bılgılendırmek ısterım Dergımız her zaman evrensel bılımın en ust değerlerını savundu ve bu değerlerın ulkemızde egemen olması ıçın yayın yaptı Turkıye bılım dunyasının bu evrensel değerlere en yakın ınsanlarıyla, fıkırlerıyle, onculerıyle bırleşmeye onem verdık Hıç araştırma yapmadan yonelttığınız suçlamayı, ıkıncı paragrafınızda ovunduğunuz bılımsel kışılığınız ve tutumunuzla kımse bağdaştıramayacaktır Demek kı, ınsanoğlunun asla vazgeçemeyeceğı, (belkı de vazgeçmesı gerekmeyen') bır oznel yanı hep olacaktır Nesnellığın, her zaman bır oznel yanının bulunması kaçınılmaz gıbı gorunuyoıi Tam da bu nedenle, akademık yukseltmelerde jurınln nesnellık arzulanan değerlendınnelerınde oznellık payını mınımuma ındırecek, yeteneksız veya yetersız adayların yukselmelenne olduğu kadar, keyfı ve haksız çaktırmalara da set çekecek bır sıstemı tartışıyor ve ıstıyoruz Naklettıklerınızden, sınav sureçlerınde mumkun olduğunca yasal davrandığınız anlaşılıyor Yasallığınızdan şuphe etmek ıstemem Ancak unvan verılmesınden şıkayet ettığınız yetersız ve yeteneksız adayların konumunda da aynı yasalltğın soz konusu olduğunu anımsatmak ısterım Sısteme oldukça kesın standartlar getırmek yerıne, sızın saygın bılımsel klşılığınıze bu konuda ayncalık gostererek, "Bılımın evrensel knterienne gore hareket eder, bu nedenle kararlan doğru ve tarafsızdır" bıçımınde (kendı ıçinde tam çelışkılı olan) bır yargıyı ve değerlendırmeyı savunmamı ısteyeceğınızı hıç sanmıyorum1 Bılımsel kışılığınız her ne kadar objektıf davranacağınıza ve bılımın krıteriennı on planda tutacağınıza ılışkın bır guvence verse de (ınsanın her zaman subjektıf bır yanı olacağını bır kenara bırakalım), özellikle ulkemızde butun jurılenn aynı bılımsel krıterlere gore hareket etmeyeceğı olgusu ortadadır Ayrıca bır sıstem hıçbır zaman kışılerın lyı nlyetıne dayanılarak kurulamaz, sıstem kışılerın ozellıklerınden bağımsız, herkesın yaklaşık benzer davranmasını sağlayacak ılkelerı ıçerır H r » Sızı bu yazıyı yazmaya yönelttığı anlaşılan "Junsinde de takıştığı ve kendısını bölumden uzaklaştırmaya çalışan bölum başkanı da eksık olmuyor" cumlemı en şanssız cumle olarak rfitelıyorsunuz, ancak ıçerığıne hıç değınmıyorsunuz Burada tam da sınav sıstemıne yonelttığımız ılkesel bır tavır vardır Sız,"Bu oğretım uyesı ıle bolumde hıçbır sorunum olmadı, onunla hıç takışmadım" demıyorsunuz Da ha çok"Evef yazdığınız doğru onunla boyle bır surtuşmemız var, ama bu benım o kışı hakkında doğru, nesnel değerlendırme yap mamı asla engellemez" duşuncesınde ol duğunuz anlaşılıyor O zaman benım cumlemın "şanssızlığı" jurıde Sızın nesnel davranamayacağınızı ıma etmekle sınırlı kalıyor1 Evet boyle bır ımada bulunduğumu ıtıraf Adaletli ve hoşgörülü oldum Bu cevap hakkını fırsat bılerek 22 yıllık bılim yaşamımda her zaman akademık standartların yukselmesıne çalışmış, bılımsel ozgurluğun ve durustluğun yerleşmesıne uğraşmış, çağdaş unıversıte ılkelerını savunmuş bırı olduğum gıbl, çeşıtlı zamanlarda ustlenmış olduğum akademık yonetıcı gorevlerınde de açık, sabırlı, tarafsız, hoşgorulu ve adaletli olmaya ozen gostermış bır kışı olduğumu sıze bıldırmek ısterım Kışılığımı araştırma zahmetıne katlansaydınız bu bılgılerı başvurabıleceğınız her kaynaktan alabılırdınız Soz konusu adayın "jurısınde de takıştığı ve kendısını bölumden uzaklaştırmaya çalışan bolum başkanı da eksık olmuyor" cumlenız yazınızdakı en şanssız cumlelerden bırı öncelıkle doçentlik jurısı uyelerının bılgısayar tarafından saptandığını hatırlatmak ısterım Ayrıca bu cumle ıle her ıkı başvurusunda jurinın uyelerını etkılemış olabıleceğımı ıma etmenız hem o jurılerde gorev almış olan saygın profesorlerın ozgur değerlendırme yeteneklerınden şuphe eden saygısız bır tavır, hem de benım tarafsızlığımı sorgulayan haksız bır tutum olarak algılanmaktadır Bugune dek gorev aldığım butun doçentlik ya da profesörluk jurılerınde hep hakça ka# rar vermış olduğuma ve hıçbır adayın lehın*de veya aleyhınde haksız bır tutum takınmadığıma ınanıyorum Ayrıca eserlerın ıncelenmesı ve değerlendırılmesı aşaması ıle sozlu sınav aşamalarından oluşan doçentlik sınavları ıçın |urılerın uyacağı bellı bır davranış ve değerlendırme kılavuzunun varolduğunu duyurmak ısterım Bu kılavuz Unıversıtelerarası Kurul tarafından hazırlanan ve Resmı Gazete'de yayımlanan "Doçentlik Sınav Yonetmelığı"dır eleştiriye yanıt Sayın Yorgo lstefanopulos, Tartışma sıradan bır konu uzerıne olsaydı, doçentlik sınav sıstemını ırdelemekten çok kışısel boyutlu tuttuğunuz savunma yazınıza saygı gosterır, yonelttığınız ağır bır eleştınyı bıle gormezlıkten gelır ve yanıt vermeyebılırdım Ancak, yazınız, doçentlik sınav sıstemıne yoneltılen bır ılkesel eleştınyı haklı çıkartacak tıpık bır orneğı oluşturuyor Bu açıdan, sızın göruşlerınız örneğınde, akademık yukseltme sınav sıstemını ırdelemeyı sürdurmek ıstıyoaız I • Yazınızın butununden anlaşıldığına göre, ana tartışma konumuz olan doçentlik sınav sıstemıne hıçbır ıtırazınız yok Hatta Resmı Gazete'de yayımlanmış Doçentlik Sınav Yonetmelığı'nm varlığını bıle bıze anımsatıyorsunuz Yazınızdan, mukemmel ışleyen bır sıstemın çarkının, mukemmel bır dışlısı olarak gorevınızı yerıne getırdığınız anlaşılıyor1 Ancak bır yandan da son paragrafınızda, yetersız ınsanların doçent yapıldıklarından şıkayet edıyorsunuz Pekı onları hangı sıstem doçent yapıyor? Cumhurıyet Bılım Teknık'ı ve edıtörunu, yeteneksız kışılerı unıversıtelere yerleştıren zıhnıyetı eleştırmemekle, ama bılım dunyamızın nıtelığını yukseltmeye çalışan ılkelerı hedef seçmekle suçluyorsunuz Bu, 8 yıldır yayımlanan dergımıze bugune ...ve Prof. Dr. Yorgo lstefanopulos Yanlış bir seçim Sozculuğunu yapmak şanssızlığında bulunduğunuz Boğazıçı Unıversıtesı ElektrıkElektronık Muhendıslığı Bolumu Yardımcı Doçentlerınden Dr Feza Kerestecıoğlu, doktora derecesını 1992 yılında almıştır Bır yıl sonra doçentlığe ılk başvurduğunda yukanda açıkladığım nıtelıkte doktora tezınde kapsanmayan bır konuyu ınceleyen ya da ırdeleyen herhangı bır makalesı bulunmamaktaydı Sızın, "kendı uzmanlık alanında yazdığı bır kıtap" olarak nıtelendırdığınız eserı doktora tezının kelımesı kelımesıne kıtap bıçımınde basılmasından başka bır şey değıldır (Bazı ulkelerde doktora tezlerınln tumu kıtap olarak basılmaktadır) Doçentlik sınav jurısının o zaman kendısıne verdığı oğut, sızın alaylı bır dılle sunduğunuz gıbı "başka bır alanda bır yayın daha yap, bır yabancı konferansa katıl" bıçımınde olmayıp, doçentlığe başvurduğu bılım dalında doktora sonrası kışısel yeteneklerını sergıleyebıleceğı ozgun, doktora tezının otesınde bır çalışmasındân ureteceğı uluslararası bır yayın yapması doğrultusundaydı Bu yıl Dr Feza Kerestecıoğlu yenıden doçentlığe başvurduğunda geçen yıla kıyasla fazladan sunduğu eserler, herhangı yenı bır araştırma urunu olmayan, ulusal dergı ya da bıldınler kıtabmda yayımlanmış ıkı eserı ıle uluslararası bır dergıde yayımlanmak uzere katul edılmış ozgun bır makaledır Ne var kı bırıncı yazar olarak adayın eşı Dr Mıne Kalkan ın, ıkıncı yazar olarak da Doçentlik sınav yönetmeliği var Yukanda sozu edılen yonetmelığın 8 maddesı doktora tezlerının değerlendırmeye alınamayacağını açık olarak belırtmektedır Dolayısıyla doçent adaylarının eserlerının değerlendırılmesınde bağlayıcı ılke adayın doktora tezınden uretılmış yayınları dışında ozgun yayınlarının bulunmasıdır Doktora oncesı ya da sonrası doktora tezınden bağımsız eserlerın nıtelıklı olmasının temel 4004