Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
İNSAN VE D A V R A N I Ş I HAFTANIN GÜNDEMİ Aile sisteminde roller Kalıplaşmış roller içine giren katı aile yapısında kurallar donmuştur ve kişilerin doğuştan getirdikleri duygusal, düşünsel, ruhsal yaşam potansiyelleri kesilmiştir. Doğan Cüceloğlu Los Angeles bır annenın oluşturduğu aileden gelmektedır Sıtkı Bey katılaşmış, kalıplaşmış rollerın egemen olduğu bır aile ıçınde buyurken, en onemlı şeyın otorıteyı memnun etmek olduğunu anlamış, korkutarak başkalarını yonetme gereklığını gormuş ve ınanmıştır Sevgıyle ıletışım kurma, karşıdakının duygularını anlama ve bu duygulara saygı duyma, Sıtkı Bey ıçın çok yabancı yaşantılardır Oğlu Tanju'yu kendı bıldığı kalıplar ıçıne sokuncaya kadar ıçı rahat etmeyecek, elındekı butun olanakları kullanarak oğlunun kendıne ozgu ozellıklennı ortadan kaldıracaktır Buyuk bır olasılıkla 30 yıl sonra Tanıu'da kendı oğlunu, babasının yontemlerıyle kalıplaştırma çabası ıçınde olacaktır ) azı bılım adamları orneğın Dr. Tho)mus Verny, henuz doğmamış fetusun ılkel fakat onemlı duyumlamaları olduğunu ve bu duyumlamalara dayanarak ılkel bır duygusal yaşam gelıştırebıleceklerını onermıştır Bu goruşe gore fetus, henuz doğmadan annenın gergın ya da huzurlu olduğunu, sağlığa yararlı ya da yararsız maddelerı alıp almadığını duyumlayabılır ve bu duyumlamalara dayanarak kendısının ıstenen, onem verılen bır yaratık olup olmadığını bılınçaltında ızlenımler gelıştırmeye başlar Fetusun bu ılkel algılamaları onun benlık kavramının çekırdeğını oluşturur Doğumla beraber bebeğı etkıleyen ılışkılerın çerçevesı genışler, aile ıçındekı kışılerın sayısı anne gıbı tek bır kışıden, anneyı de ıçıne alan baba, abla, ağabey, amca, hala, dayı, teyze, çocuk bakıcısı gıbı daha bırçok kışıyı ıçerebılır Bu kışıler aile sıstemını oluştururlar Aile sıstemı bır butundur, tek tek kişılerın toplamı olarak duşunulmemelıdır, aile, ıçındekı bıreylerın bırbırlerıyle etkıleşımınden oluşan bır duzendır Her bır aile uyesının dığerıyle ılışkısı vardır Bu ılışkıler ağı ıçınde her bırey kendı benlık bılıncını ve kışılığını yapılaştırır Aile kuralları Aile ıçınde rollerı belirlenmış kışıler, yıne belırlı kurallar aracılığıyla bırbırlerıyle ılışkıler kurarlar Bu kurallar aileden aıleye farklı olabılır, her aile kendı oz geçmışı ıçınde kurallarını gelıştırır Kurallar genellıkle bıllnçaltındadır, ancak psıkoterapı gıbi amaçlı gozlemler altında bılınçlı duzeyine çıkar John Bradshovv aile kurallarının şu alanları kapladığını savunurPara ve alışverış alanı, ev ışlerı, neyın ne zaman kutlanacağı, sosyal ılışkıler, eğıtım, duygu ve heyacanlar, meslek, cınsıyet, beden sağlığı ve anababalık Ona gore her bır kuralın tutumsal, davranışsal ve ıletışımsel yonleri vardır llişkilerin önemi Aile ıçındekı ılışkıler katılaşmış rollere dayalı ıse, kışısel ozellığı olmayan, belırlı kategorıler ıçınde dunyayı goren, kalıplaşmış "benlık" tanımlamaları olan bıreyler yetışır Bu kışıler, kendılerıne ozgu bır yaşam gelıştırme gırışımı ıçın gereklı enerjıyı, ısteğı ve cesaretı ıçlerınde bulamazlar Aile ıçındekı ılışkıler kalıplaşmamış ve duruma gore değlşebılen esnek rollere dayalı ıse, ıç dünyası zengın, dunyayı çok boyutlu görebılen, hoşgorulu bıreyler yetışır Her bır bırey kendı benlık tanımlaması ıçınde aılenın tum duzenını yansıtır, koşullar olanak verdığınde, kendı bıldığı turden bır aile ortamı yaratmaya gırışır Daha doğrusu koşul ve olanakları, kendı »bıldığı aile turunden bır aile yaratacak bıçımde kullanır Bu nedenle, babası alkolık olan kız, genellıkle alkolık erkeklerle evlenır, annesınden duygu yonunden yalıtılmış, sevgı gorememış erkek çocukları, annelerı gıbı duygusal yonden soğuk kadınlarla evlenırler Aile ıçındekı roller, kuşaktan kuşağa kendı kendını boylece replıke eder, çoğaltır Daha oncekı yazıda sozunu ettığımız sıkılgan ve çekingen Tanju'nun babası Sıtkı Bey, buyuk bır olasılıkla, "kendı merkezlı", otorıter, sınırlı, kendı dedığının otesınde başka hıç bır goruşe ılgısı olmayan, herkesın kendısınden çekınmesını ısteyen bır baba ıle butun gorevı kocasını memnun etmek olan, pasıf sessız Kalıplaşmış roller örneğın, ev ışlerıyle ılgı alandakı kuralın yonleri şoyle olabılır 1. Tutumsal: Ev temız ve tertipli olmalıdır ve bundan anne sorumludur 2. Davranışsal: Her yemekten sonra bulaşık yıkanmalıdır 3. lletişlmsel: Eğer ev temlzlenmez ya da bulaşık yıkanmazsa, baba anneyı azarlar Kalıplaşmış roller ıçıne glren katı aile yapısında kurallar donmuştur ve değiştırmek olanaksızdır Bu aile ıçınde yetışen kışıler benlıklerını bu kalıplar ıçınde yaparlar, doğuştan getırmış oldukları duygusal, duşunsel ve ruhsal yaşam potansıyellerıyle ılışkılerı kesilmiştir Bır kaset çalar ya da bılgısayar gıbı, omurlerı boyunca aynı kasetı ya da programı tekrar tekrar uygularlar Doğal olarak, yaşamın getırmış olduğu yenı durumlara uyum yapabılme yeteneklerı zayıflar önumuzdekı yazılarda, aile gereksınmelerınden ve bu gereksınmelerın her aile ıçındekı farklı bıçımlerde nasıl karşılandığından soz edeceğız nbinyıl öncesinde Anadolu'da ınsanlar nasılyaşıyorlardı, onlar kimlerdi. nereden gelmişlerdi, sonra nereye gitmişler ve ne olmuşlardı? Tarifı öncesi donemı didikleyerek bütün bu ve benzeri soruların yanıtlannı arayan arkeologlanmız, daha doğrusu prehıstoryaeılarımız, Aşıklı Ilöyuk 'te kamp kurmuşlar. Hasan Dağı nm heybetli görünümü karşdarında, henıen yanıbaşlarında ise Ihlara kanyonunu oyarak gelen ve Aşıklı önlerınde her yıl yatak değiştirerek akan Melendiz Çayı. Kazı Başkanı Projesör Ufuk Esin. Hasan Dağını ilk gördüğünde nusıl çarpıldığını anlatıyor. Tannlar da ona dağa hakan bır höyük yaratmışlar. Her sabah gün ısır ışımaz, saat altıda höyükte, fırça, tnala, kürek, dişçi aletleri (iskeletlen ortaya çıkarmak ıçın) ile başlayan kazı, arada yenilen yemekten, içilen çaydan sonra, saat 13.15'te Erhan Bey'in dudüğuyle sona erıyor. O gün höyüğü ortaya çıkarma çalışmaları biraz daha ılerlemış, Mıhrıban Aşıklıların çöplük olarak kullandıklan bölgenin biraz daha dennıne ınmiş ve atılmış, yakılmış kemik vb.lerı ve kullanılmış obsıdıyen aletlerını ayıklamış, bir ocağı ortaya çıkarmış; Yüksel keşfettiği kerpiç üzeri kırmızı boyalı zemini daha belirginleştirmiş, Ceren Prof. Metin Özbek 'ten kemıkler üzerine aldığı "uygulamah dersler" den sonra, odatara gömülü ölulerden geride kalan ıskeletleri daha dıkkatlı ortaya çıkarnıış, yeni başlanan açmanın ilk toprak örtüsü atılmış ve ust duvarlar gorülmüş, çalışan dığer hoca, asistan ve öğrencüer, ölçümlerım yapmış, çızimlerini çizmiş, kalmtıları bir kenara toplamıştır. Günün yorgunluğu, alınan mesafelerin dudaklarda beliren mutluluğu arasında eriyip gıtmıştır belki de. Ağır ağır aletler toplanacak, işçiler köylerıne, üniversite ekibi de lojmanlara yönelecektir. Sırada yıkanmak, yemek ve uyku vardır. Alelye'de Nur Hanım binlerce obsidıyen aleti sınıflandırmak, ölçmek, çızmek ve kaydetmektedir. Işinden sıkılmaması gerektiğinı kendısıne telkin etmekte, gönlü kazı yerinde kalmaktadır. Yükseiin yaptığı ve Aşıklıların aleti diye "sokuşturmaya"çalıştığı sahte uletlere karşı da uyanık olmak zorundadır. Yüksel bugüne kadar sadece bir kermk aleti "kabul ettirebilmiş", alet kayıta girmiş, olay anlatılınca da Ufuk Hanım küçük kıyametler koparmış. Bir tarih adım adım ortaya çıkartılıyor. Hollandalı polen ve kemik uzmanlan, bu dönemin anlaşılmasmda höyük çalışmalarına katkıda bulunmakta, Türk arkeometri uzmanlan tarihleme vb. konularında katkılarıyla da Aşıklı Höyük 'te çeşitli bılim dallarımn işbirliğinin zorunluluğunu göstermektedır. Ufuk hanım, düşüneelerinde, Aşıklıların ateş yakmakta acaba ne kullandıklan (Höyükte çakmuktaşı çıkmıyor çünkü), höyüğün niçin terkedildiği soruları, Mamasın Baraj sularının höyüğün bir kısmını işgalinı nasıl önleyebileceği ve Aşıklının bir açıkhava müzesine dönüştürülmesi planlan ıle dolaşıp durmaktadır. Bır de kazılann sürebilmesi için söz verilen paralann ne zaman geleceğı ve gelip gelmeyeceği endişelenyle.. Höyük çalışanlarına selamlar. Geleeek cumartesiye kadar güzel günler dileklerımizle... O K U R D A N BİZE Karadeniz'de dilkültür bağlantısı Bılım Teknık'ı 4 yıldır ızlıyorum. İlk kez, Karadenız'ın bır dağ koyunden bıze destak mektubu yazmıştım. Bır de onerım vardı o mektubumda "Dıl ve toplumbılımlenne yer verır mısınız?" Bır pasa/ını yayımlamıştınız bu yazının Bır ara, Turkçenın terım ve kavram sorunlarıyla ılgılı bırkaç sayı suren tartışma açılmıştı Bılım Teknık'te Bu tur tartışmaların ufuk açıcı bır ortam yarattığına ınanıyorum Dolayısıyla, bu mektubumla bırlıkte okuyacağınız "Doğu Karadeniz'de DılKultur Bağlantısı" başlıklı yazımla yenı bır tartışma açılacağına ınanıyorum Bu açıdan değerlendırme yaparsanız, sevıneceğım Bılım ve Teknık'tekı gelışmelerı, özellıkle taşradan ızlemek zor oluyor Çalışmalarınızın bu bakımdan takdır edıldığını bılıyorum Ancak, pratık sorunlara yonelık uretılen teknık ve bılımsel çalışmalara da ağırlık verırsenız, daha yararlı olacağı kanısındayım Müıllm Kabadolı Türkf* eğr*tm*nl Trabzoıt CumhurlyetBİLlMTEKNlK»No 233 31 Ağustos 1991 •Cumhurıyet Matbaacılık ve Gazetecılık T A Ş •Kurucusu YunusNadl •Genel Yayın Yonetmenı Hasan C«mal • Muessese Muduru Emlne Uşaklıgil • Yazı Işlerı Muduru Okay Gönensln •Yayın Yonetmenı Orhan Burtalı • Grallk Yonetmenı T u t a Haadamlr 2333