Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Bl Lİ M S PO R Ağır sporun hastalık etkisi Ağır bedensel zorlanmalar, vücudun bağışıklık sistemini olumsuz etkiliyor ve enfeksiyon etkisi yapıyor. Derleyen: Dr. Necdet Tuna I nsan gücünün sımrlarını zorlayan sportif yarışmaların, sporcunun sağlığı üzerine olumsuz etkileri biyokimyasal olarak günümüzde kanıtlanmış bulunuyor. Tehlike, yalnız hareket, kalp ve dolaşım sistemlerinde sınırlı kalmıyor. Aşırı bedensel zorlanmalar, yarışmaların psişik stresinin de eklenmesıyle, bağışıklık sistemini de zedeleyebilıyor. Sporun yararı günümüzde tartışılmıyor. Ancak, aksini savunanlar da yok değil. VVinston Churchill, heybetli göbeği, koca purosu ve "no spor" sloganıyla uzun yıllar yaşadı ve son günlerine kadar da sağlıklı görünüyordu. Futbol maçında en güvenli yerin, televizyonun karşısındaki koltuk olduğu düşünülürse, hakları da yok değil hani! Kötü örneklerin bulunması doğaldır. Ama, istisnalar kaideyi bozmaz!'"Eğlenmek, dlnlenmek ve sağlık Içlnspor" sloganı sınırları aşılmadığı sürece spor, organizmayı ve bağışıklık sitemini örselemek şöyle dursun, uyarır, canlandırır. Bağışıklık sistemiimmun sistem Canlı organizma kendine yabancı, kendinden olmayan etkenleri tanır ve onlara karşı tepki, reaksiyon gösterir. Virus, bakteri, mantar tümör hücresi, nakledilen bir organ ya da doku (kan, kemik iliği, böbrek vb.) olabilen bu yabancı etkenlere karşı organizmanın tepkisine bağışıklık yanıtı, ya da immun reaksiyon diliyoruz. Başka bir deyişle bağışıklık sistemi, organizmanın savunma gücüdür. Sürekli alarm durumunda olan bu ordunun erleri, subayları, komutanları, ağır ve hafif silahları vardır... Bağışıklık sistemi, deriden ve dışa açık boşluklardan (ağız, göz, vajen v.) vücuda giren hastalık ajanlarına (mikroorganizmalar) karşı hemen harekete geçerek cephe alır ve savunmayı başlatır. Karmaşık bir mekanizmayla gerçekleşen bu savaşın başarısı, organizmanın bu işe ne ölcüde hazırlıklı olduğuna bağlıdır. Saldırıların sürekli olması, aşırı yorgunluk, psişik stresler vb. bağışlık sistemini zayıflatarak güçsüz düşürebilir. Ağır sporlar da bu arada sayılabilir. Yoğun bedensel çalışmanın akut enfeksiyon etkisi yaptığı eskiden beri biliniyor... Enfeksiyon ajanlarının vücuda girişlerinde ilk çatışmadaki akut dönem reaksiyonunda da olduğu gibi, zorlayıcı bedensel çalışmalar da karaciğerin metabolikimmunolojik dengesini bozar. Aşırı sportif çalışmada kanda Creaktif protein (CRP) düzeyi yükselir. CRP, mikroplu ve mikropsuz yangılanmalarda karaciğerde oluşan bir proteindir. Enfeksiyonun gidişini izlemede önemli bir göstergedir. lnterleukin6'nın arttığı belirlenmiştir. Maratonda bu değerlerin başlangıcın iki katına çıktığı, hatta aştığı saptanmıştır. Bisikletçilerde de akut dönem reaksiyonu için tipik fenomenler görülmüştür. immun sistemin hizmetinde olan akut reaksiyonunun görevi, bakteriler, travma ya da başka toksik maddelerce oluşturulan enfeksiyon ürünlerinin zararlarını sınırlandırmaktır. Bedensel aşırı zorlanmada bu tür toksik ürünler oluşur. Bunların, yıkıma uğrayan hücrelerin ya da hücre altı dokuların enkazlarının temizlenmesi gerekir. Bu işi yapacak olan, bağışıklık sisteminin elemanlarıdır. Ne var ki, bu sistemlı işleyiş de rayından çıkabilir ve bozukluk organizmayı şoka kadar götürebilir. Nitekim, septik şokun klinik belirtileri, sağlıklı hayvanlara bakteriyel endotoksin enjeksiyonuyla gösterilebilmektedir. Güçlü bir makrofaj aktivatörü olan endotoksin, zytokin boşaitımını uyarır. Zykokinler sadece immun sistemin regülatör hormonları olmayıp, birçok organ üzerine de çok yönlü etkileri vardır. Biyolojik bariyerleri geçirgen hale getiren aşırı bedensel zorlanma, bağırsaktan endotoksınleri de sürükler. Evet, bedensel zorianma organizmaya bir enfeksiyon etkisi yapar. Buna karşın ılımlı sportif çalışma, bağışıklık sistemini uyarır, güçlendirir. Yaklaşık 35 VVatt'lık güç sarfını gerektiren gezınti bıle fagasitos aktivitesini ve yardımcı hücrelerinin sayısını arttırır, Thücrelerini uyarır. Bedensel zorlanma bağışıklık sistemini de zorlar. Antrenmansız dağcılarda bir pazar gezintisi sonunda T hücrelerinin uyarılabilmelerinin pazartesi günü en düşük düzeye indiği ve sonra yavaş yavaş başlangıç düzeyine çıktığı saptanmıştır. Zorlu antrenmanlarda fagositoz aktivıtesı ve yardımcı hücrelerin sayısı düşmekte, bırkaç hafta sonra immunglobilin düzeyi de gerilemektedir. Bu değişiklikler reversibildir, gerıye dönüş vardır. Ne var ki, uzun yıllar süren zorlu antrenmanların bağışıklık sısteminde kalıcı bozukluklar yapabileceği ileri sürülmektedir. Aşırı fiziksel aktıvite, yarışmalardan önceki ve yarışma sırasında artan psikolojik stresin, enfeksiyon ajanlarına karşı direnci azalttığı eskiden beri bilinmektedir. 1936 olimpiyatlarına hazırlık antrenmanlarında birçok sporcu tüberküloza yakalanmıştı. Zorlu antrenmanlar, gizli enfeksiyon odaklarını aktive etmektedir. Nitekim Münih ve Meksiko olimpiyatlarına hazırlanan Alman sporcularda gizli diş odaklarının faaliyete geçtiği görülmüştür. Bu enfeksiyonlar, sanılanın tersine, çok şiddetlı gelişmektedir. Faaliyete geçen kronik odaklardan yayılan zararlı etkenler kalbi ve dolaşım sistemini tehdk etmektedir. Sporcuların aktif antrenman dönemindeki enfeksiyon hastalıklarının nekahati de uzun sürmektedir. Aşırı sportif çalışma özellikle, vücutta kendi halinde asalak yaşayan mikropların yayılmasını kolaylaştırır. Nitekim antrenmanlarda en sık görülen solunum yolları, mesane ve vajen enfeksiyonlarıdır. Tüm risklerine karşın şampiyonluğa koşmanın duracağını kimse söyleyemez. Hatta insan gücünün sımrlarını zorlamak ve zorlatabilmek için her gün, yeni çeşit çeşit yöntemler (dopingl) denenmektedir. Bu arada, şampiyonluk yanşının organizma, öncelikle bağışıklık sistemi üzerine olumsuz etkilerini en aza indirmenin yolları da aranıyor değil. Spor, bir tedavi yöntemidir. Spordan sağlık yonünden bir yarar bekleniyorsa, tüm olumlu ve olumsuz yanları çok iyi tartılmalıdır. U U yuma hastalığına neden olan parazite karşı eflornıthıne adlı ılaç kullanılacak. Amerıkan Yıyecek ve ilaç idaresi (FDA) uzun bir süre sonra ilacın tedavi için kullanılabilmesine izin verdi. Eflornıthine birkaç ay içinde piyasaya sürülecek. Her yıl 25 bin kışı uyku hastalığına yakalanıyor Hastalık, çeçe sineğının yaydığı tripanosom adlı protozoan parazitlerden kaynaklanıyor. Hastalık ılk dönemlerinde teşhis edilir ve tedavi başlarsa hasta lyıleşiyor, fakat tedavi yapılmazsa parazit, merkezi sinir sistemine yayılarak beyne zarar veriyor; komaya, hatta ölüme yol açıyor. Uyku hastalığı için daha önce geliştirilen iki ilaç, suramin ve melarsoprolun ciddi yan etkileri var. Bu etkiler, melarsoprolda ölümcül olabiliyor. Eflornıthine, başlangıçta kansere karşı geliştirilmişti. Poliamid adlı amino asitlerin üretiminde rol alan ornithine dekarboksilaz adlı enzimin işlevini önlüyor. Tripanozomların üreyebilmeleri için poliamidlere gereksinimleri var. Kongo, Fildişi Sahilleri ve birçok yerde hastalığın ilerlemiş olduğu 600 kişide yapılan denemelerde ilacın ciddi yan etkileri bulunmadığı belirlendi Uyku hastalığına yeni ilaç Sakın telaşlanma, sadece evrlm geçiriyorum.