Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ENERJİ TIP Petrolün kaynağı güneş enerjisi mi? Petrolün ve doğalgazın biyolojik artıklardan oluştuğunu kabul eden klasık kurama karşı, değişik bir görüş ortaya atıldı. Şu anda Jüplter, Satürn, Uranüs ve Neptun gezegenlennın atmosferlerınde bol mıktarda metan ve dığer hıdrokarbonların varlığı bılınmektedır Gerçekte, Guneş sıstemındekı hıdrokarbonların çoğu, hıçbır zaman bıyolojık madde ıle ılışkılı olmamıştır Yeraltında zenginlik dağılımı P etrol leologlanmn buyuk çoğunluğu petrol ve doğalgazın mılyonlarca yılda hayvansal ve bıtkısel ar*ıKİardan oluştuğuna ınanırlar Teorıye gore petrol, bugun mevcut kara parçalarının büyuk kısmının bulunduğu yerlerı kaplayan buyuk okyanuslardan kaynaklanır Denız bıtkılerı ve hayvanları öldukçe dıbe çöktuler ve bakterıler tarafından bozunmaya uğratıldılar Uzerlerı kum ve çamur tarafından kapatıldı, bırıken tortuların ağırlığı altında kayaç tabakaları arasına sıkışıp kaldılar Bu bıyolojık artıklardan oluşan petrol ve gaz, çamur yataklarından gözeneklı kayaç oluşumları ıçerısıne taşındı Bazı durumlarda gözeneklı kayaçlar geçırgen o)mayan kayaç tabakaları ıle örtulerek petrol ve doğalgaz yataklarını okjşturdular Bu değışıklığe uğrayabılecek bıyolojık kalıntıların mıktarı sınırlıdır Bu nedenle jeologlar değerlendırılebılecek petrol ve gaz yataklarının bırkaç on yıl ıçınde bıteceğını tahmın etmektedırler Kornel Unıversıtesı'nden astronomı profesoru Thomas Gold, petrol ve doğal gazın kaynağının farklı olduğuna ınanmaktadır O, hıdrokarbonların guneş sıstemımızın oluşumu sırasında mevcut olduğuna ve bunların dunyanın oluşumu sırasında derınlerde sıkışıp kaldıklarına ınanmaktadır Bu teorıye göre geçen 80 yıllık sürede ışletılmekte olan petrol ve gaz, yerın kuresının yapısındakı çatlaklardan alttan yukarıya doğru sızmıştır Dr Gold bu teorı ıle ılgılı olarak bırçok makale ve bir de kıtap yazmıştır Katı ağır hıdrokarbonlar (bugun bıle bazı meteorıtlerde rastlananlar gıbı) dunyanın oluşumu sırasında yapıda mevcuttu Bu hıdrokarbonlar ısı ve basınç altında çeşıtlı petrol molekullerı oluşturdular Teorısının kanıtı olarak Or. Gold, bılınen hıdrokarbon yatakları ıle sısmık olarak aktıf alanlar arasındakı ılışkıyı göstermektedır Dennlerdekı hıdrokarbonlar, yer kabuğundakı çatlaklardan yukselerek gözeneklı kayaç oluşumları tarafından tutulabılırler Bu teorıye göre Gold, bırçok bölgesel hıdrokarbon oluşumlarını bu bolgelerın altındakı hıdrokarbonca zengın katmanların varlığına bağlamaktadır Petrol ve doğalgaz ıçerısınde çok az mıktarda bulunan bazı elementlenn yerel tortul kayaçlarla bir ılışkısının bulunmaması ve daha dennlerdekı bir kayaçla ılışkılı olabilme ihtımalı bu duşünceyı guçlendırmektedır John McCallıon Değişik bir teori Mantıksal olarak bıyolojık bağlantısı bulunmayan, asal bir gaz olan helyum, pet rolce zengın bölgelerde yoğunlaşmıştır Gerçekten de bu gazın dunyadakı butun tıcarı üretımı, doğalgazdan ayırmak sureti ıle yapılmaktadır Helyumun varlığı derınlerden yukarıya doğru gazın çıkışını sağlayan bir gaz serbestleşmesı (ougassıng) olayının gostergesıdır Yerın derınlıklennden kaynaklandığı duşunulen Argon gazı da bazı doğalgaz yataklarında yuksek oranda mevcuttur Yerın 50 mıl derınlıklerındekı gıbı yuksek bir basınç, metandan elmas oluşturabılır Elmasın derınlerden gelen patla malarda yuzeye getırılmış olması, daha derınlerde oksıde olmamış karbonun varlığının delılıdır Doğal elmasın gozeneklerınde metanın varlığı tespıt edılmıştır Dr Gold tarafından sık sık vurgulanan bir nokta, bıyolojık kökenlı olma teorısının gelışmesı dönemınde hıdrokarbonların tamamıyla bıyolojık olduğu bıyolojık organızmalardan kaynaklanmak zorunluluğu düşüncesıdır Dolayısıyla teorı, kımyacılar tarafından çoktan vazgeçllmiş bir temel uzerıne oturmaktadır Eğer gaz ve petrol mılyonlarca yıldır yer kabuğu ıçınde yükselıp durmuşsa, yerkurenın derınlıklerındekı hıdrokarbonlar gerçekten de bugun bılınen yatakların kaynağıdır Bu durumda yerkuremız hâlâ Blyolojlk Köken Teorlsi'nln bızı ınandırabıleceğınden çok daha fazla hıdrokarbon ıhtıva edıyor demektır Yatakların büyuk çoğunluğu, bugün mevcut sondaj teknolojısının ulaşabıleceğınden daha derınlerde olacaktır, (yaklaşık 30 000 ayak) fakdt bugun arama yapılan derınlıklerın altında olsa bıle, ulaşılabılecek derınlıklerde onemlı rezervler (özelhkle doğalgaz) mevcut olabllır Daha önemlısı, hıdrokarbonlar, dunyanın zengınlıklerını daha dengelı dağıtacak şekılde, çok daha yaygın bir şekılde dağıtılmış olabllır Yaygın olarak kabul görmüş Bıyolojık Köken Teorısı'ne bir çentık açabılmek ıçın Dr. Gold bıyolojık yatakların hıçbır şekılde etkısı olmayacak bir bolgede genış hıdrokarbon oluşumları bulmak uzere yola çıktı Bu amaçla 1987'de başlayan bir derın sondaj programını organıze etmek uzere, İsveç Devlet Enerjı Kurumu'nu (Swıdıch State Power Board) ıkna ettı Iskandınavya'nın yaşlı granıt örtusu oncelıklı bir ıhtımaldı Sıjan Halkası Isveç'ın ıç kısımlarında genış meteorıt kraterı, test kuyusu ıçın seçılmıştı Şımdıden burada hıdrokarbon sızıntısına aıt bırçok delıl mevcuttu Granıt ıçındekı bırçok çatlak, katran bırıkıntılerı ıçerıyordu ve bolgedekı çlftçilerin su kuyularında sık sık yanıcı gazlar gozlenıyordu Sondaj zorlukları, çalışmayı sısmık etutlerın prosıte artış göstermesınden dolayı, eğer bolgede yerın ıç kısımlarında gaz sızıntısı varsa doğalgaz ıhtıva etme ümıdı fazla olan 7 5 km derınlığe ulaşamadan 6 5 km'de durdurdu Hıdrokarbonların mevcudıyetıne daır belırtıler gözlendı, fakat kesın bir netıceye varabılecek yoğun lukta değıldı Sondaj guçluklerının aşılabıleceğıne ınanılıyor Dr Gold hedeflenen derınlığe ulaşabılmek ıçın çalışmaya baş lama konusunda yetkıhlerı ıkna edebıle ceğını ümıt edıyor Gold'un teorısını bu kadar kısa bir yazı ıle tam olarak açıklayabılmek mumkün değıl, karmaşık jeolojı, kımya, kozmolojı ve dığer bılımlerı de ışın ıçınde Buna rağmen eğer doğru ıse teorı, enerjı ıle ılgılı beklentılerımızı buyuk oranda değıştırecektır Teorıyı derınlemesıne ıncelemek ısteyen okuyucular Dr Gold'un kıtabını okumalı D (Ch«m. ProcMSS, Nov. 1989) ' Powor Irom the Earth Deep Earth Gaz Energy lor the Future, J M Dent&Sons Ltd LondonEngland Dünya Sağlık Örgütü 5 kıtadaki 26 klinik merkezde 907 hastadan alınan verilere dayanarak bir cetvel hazırladı. AIDS evreleri cetveli D unya Sağlık Ûrgutu, AIDS hastalığının evrelerının belırlenmesı ıçın bir cetvel hazırlanmasını önerdı Merkezı Cenevre'de bulunan örgut dört klınık evreden oluşacak bu tur bir sıstemın önemlı yararlar sağlayacağını ve hastalara teşhıs konulmasmda ılaç ve aşı gelıştırılmesı çahşmalarında ve hastalığın tabıı gelışımının izlenmesınde kolaylık sağlayacağını belırttı ve Amerıkan VValter Reed Enstıtusu'nunkı gıbı mevcut bazı cetvellerın her yerde kullanılamadığına dıkkat çektı Dunya Sağlık örgutu, 5 kıtadaki 26 klınık merkezde 907 seropozıtıften alınan verilere dayanarak bir cetvel hazırladı 1 Asemptomatık dönem (hatalık belırtısı görulmeyen evre), 2 Hastalığın lyı huylu olduğu dönem, 3 Ara dönem (hastalığın ılımlı seyrettığı evre), 4llerlemış dönem (Hastalığın şıddetli seyrettığı evre), örgut, hastaların geçırdığı dönemlerle ılgılı cetvel de hazırladı Buna göre 1) Asemptomatık hasta (hastanın aktıvitelerı normal), 2) Semtomatik hasta (Aktıvıteler normal), 3) Yataga duşmüş hasta (Günun yuzde 50'sı ayakta geçtyor), 4) Yatağa duşmuş hasta (Gunun yuzde 50'sınden fazlası yatakta geçıyor) İzin yok Bu arada, ABD Gıda ve İlaç idaresı Kan Urünlerı Danışma Komıtesı, ıdarenın, AIDS antıkorları testı ıçın kışılerın kendı kan örneklerını almalarına yarayacak bir aletın kullanılmasına ızın vermemesını ıstedı Komıte, kışılerın kendı kanlarını almalarının tehlıkelı olacağını ve bu yolla yapılacak testlerın guvenılırlığinin zayıf olacağını belırttı Unıversıte Hastane Laboratuvaıiarı Şırketı tarafından pıyasaya surülmek ıstenen aletle kışılerın test ıçın göndereceklerı kanlarının kendıleri tarafından evde alınması, kan örneğinı isımlerınt belırtmeden testln yapılacağı laboratuvara göndermelerı ve sonucu telefonla öğrenmelerı öngörülüyordu 16