Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
S A Ö Ll K Şişmanlamayı önleyici ilaç geliyor H alen gelıştırılmekte olan bır ılaç, vücuttakı yağların yakılmasını hızlandırıyor Duşuk kalorılı dıyetler, bol egzersız, yemek alışkanlığının değıştırılmesı, kilo vermenın her zaman geçerlı yollarıdır Ama şımdı bılım, ne kadar çok yenılırse yenılsın kilo almayı önleylcl harıka bır ılaç peşınde Bu Ilaç, termojenık etkıye sahıp ve bu sayede vucuda gıren besinlerın yağ deposuna dönüşmesını önleyici yetenekte Aslında böyle termojenık etkıye sahıp bırçok madde var Bunlatın başında bobrekustu bezınden salgılanan "dehıdroepıandrosteron" (DHEA) adlı hormon geliyor Son zamanlarda bu hormonun göz kamaştırıcı etkılerı keşfedıldı Hormon, depo yağları yakıyor, ayrıca onların yerıne kas dokusu oluşturuyor Araştmcılar DHEA'yı 20 yaşlarında 5 sağlıklı ınsandan oluşan deney grubuna her gun verdıler (Bu kışıler şışman sayılmazlardı ama vucutlarındaki yağ mıktarı fazlaydı) Kontrol grubuna da her gun plesebo verıldı Her ıkı grubun da yaşama şekıller! ve yedığl yemekler aynı kaldı Sonuçta hormon verılen kışılerın kıloları değışmedı, yalnız vucutlarındaki yağ oranı % 31 kadar azaldı Plasebo verilen grupta hıçbır değışiklık olmadı Hormon alan kışılerde yağ dokusu yerıni kasa bırakmıştı Ayrıca bu kişilerin kanlarında düşuk yoğunluktakı kolesterol duzeyı (LDL) % 7 oranında azaldı Uzmanlar sonuçları şöyle yorumladılar Hormon, depolanmış yağı östrojene çevırdı, bu da kas dokusunun artmasına sebep oldu Östrojenın yapılıp kullanılması kolesteroldekı azalmayı açıklıyor Ancak hormonun erkeklerde kadırilaştırıcı etkısi (östrojen yuzünden), kadınlarda ıse erkekleştırıcı etkısi (artan kas kutlesı sebebıyle) mevcut işte bu yuzden araştırıcı, lar hormonun yapay bır benzerlni yalnız lyı etkılerını özunv leyerek elde etmek ıstıyorlar (e.k.) Isaac Asimov Bugüne kadar hangi hayvanlarm kökünü kuruttuk? Nesli tükenme tehlikesi içindeki canliları kurtarmak zorundayız... 'ın başlarındayız, neslı çoktan tukenmış sanılan turlerın hâlâ yaşayan örneklerının bulunduğu geliyor kulağımıza ya da tukenme tehlıkesındekı turlerın kurtarılma çabalarını duyuyoruz Elbette kı yaşamın çeşıtlılığını koruma ısteğı, ınsanlık adına ınsanların uygarca ıçgudülerı adına hoş bır şey Ama her zaman böyle olmadı Mesela Taş Devri insanlan da o görkemll mamutlann, o çağda yaşamış başka buyuk memelilerin yok olmasından kısmen sorumludur. Modern zamanlarda Ise yaşamın hayranlık uyandırıcı pek çok biçimlnln insanlar tarafından • ya da ınsanların kedlleriyle köpekleri tarafından düşüncesizce ve keyfi olarak tahrip edildlğine tanık olduk. Mauritlus Adası'nda yaşayan büyük, kanatsız blr guvercln turu olan "dodo", durup dururken yok edıldı aynı şekılde kuzey denızlerınde yaşayan bır çeşıt Arktık penguen tıpı "auk" da yok edıldı Ot yıyen memelı denız hayvanlarının en buyuğu olan Stellar denlz perlsi, tam bır katlıama kurban gıttı, bır zamanlar gökyuzunu mılyarlarca kanatla kaplayan Kuzey Amerıka göçmen guvercınlerının de âkıbetı pek farklı olmadı Vahşı Batı'nın muazzam blzon surulerı bıraz da geçımlerını bu bızonlara bağlı olan Kızılderılı kabılelerını dıze getırmek amacıyla acımasızca öldurulduler Hayatta kalabılenlerı kurtarmak ıçın harekete geçılmeseydı, nesıllerı tukenmıştı bıle Zamanlar değışıyor Artık insanlar, mesela Callfornla akbabası gıbı tukenme tehlıkesındekı turierı kurtarmak ıçın muthış çabalar sarf edıyorlar Bazen bu turierı kurtarmanın tek yolu, yaşayan orneklerı yakalayarak hayvanat bahçelerıne koymak ve boylece duşmanları yırtıcı hayvanlardan korumak olabılıyor Mesela bır hayvanat bahçesınde bır akbaba yumurtasından bır akbaba cıvcıvı çıkacak olsa, bu haber gazetelerde baş koşede yer alabılıyor Avustralya nın guneydoğu kıyısı açıklarında yer alan • Tasmanya Adası'nda bır zamanlar köpege benzer, etobur bır memelı yaşarmış "Keseli kurt" (Tylacıne) denen bu hayvanın köpeklerle hıçbır akrabalığı yoktur Keseli kurt, keseli bır memelı (marsupıal) olarak, kanguru ya da koalaya yakındır Keseli kurtun bedenının arka kısmı çızgı çızgı olduğu ıçın adına "Tasmanla kaplanı" da denır Tasmanıa'ya göçen Avrupalılar, koyunlarını avladığı gerekçesıyle ışte bu keseli kurdun kökunu kuruttular Bılınen son "keseli kurt", Tasmanıa'nın başkentı olan Hobart'ta bır hayvanat bahçesınde, 1935 yılında öldü. O gunden bu yana canlı bır keseli kurt gören olmadı, ancak Tasmanıa Adası'nın vahşı kalmış yerlerınde arada sırada bu yaratıklara rastlandığına daır muphem bılgı vardır Şımdı Avustralya MNIı Unıversıtesı'nden Henry Nıx, Son kalan hayvanlar bılgısayar yardımı ıle bu keseli kurdun ızını bulmaya çalışıyor Adanın değışık yerlerındekı çevre faktörlerını dıkkatlıce kaydeden Nıx keseli kurtun yaşaması ıçın en elverışlı köşelerın hangılerı olduğunu bulmak ıçın bılgısayarı programlamıştır Herhangı bır keselıkurt bulunduğu takdırde, yaşadığı yörenın ınsanlara kapatılacağından emın olabılırız Belkı mümkun olursa erkek ve dışı keseli kurtlar numune olarak alınıp ureyebıleceklerı hayvanat bahçelerıne göturulebılırler Aslında (pek çok hayvarı, tutsaklık şartlarında uremeyı reddetmektedır Anlaşılan başarılı ureme ıçın) sadece yaban hayatta bulunan bazı uyarılar gerekıyor Federal Almanya'nın Ruhr Unıversıtesı'nden Bernhard Meier, bır zamanlar kuşların en büyuğunun yaşadığı Madagaskar ormanlarını ıncelemektedır Bu kuşa "Aepyornls" (ya da "fll kuşu") denıyordu, ağırlığı bır tona yakındı Fıl kuşu, bılınen en buyuk yumurtayı yumurtlamış bu yumurta da bınbır gece masallarındakı "roc"a örnek oluşturmuştur Fıl kuşunun neslı daha Avrupalılar gelmeden tukenmıştı Ama Meıer, fıl kuşlarını aramıyordu Onun aradığı, olçeğın ötekı ucunda yer alan tuylu kulaklı cüce lemürdu ve nıtekım buldu da! Cüce lemür, 1964 yılından bu yana neslının tukenmış olduğu sanılan bu prımattır Lemur, ınsanların da dahıl olduğu hayvan sınıfından ılkel bır prımattır Tuylukulaklı cuce lemur, bılınen en kuçuk prımat oluyor Lemur'un bedenı (kuyruğu harıç), sadece 12 5 cm uzunluğunda, ağırlığı ıse 110 gr kadardır Bu yaratık, muhtemelen dlnozorların ortadan kaybolduğu zaman var olan prımatların yaşayan en yakın örneğıdir Hıç kuşkusuz, varlığını surdurmesı ıçın elden gelen butun çabalar harcanacaktır Yenı Zelanda'da bır zamanlar dev "moa" yaşardı, moa, gelmış geçmış kuşların en uzun boylusudur Ama ağırlığı fıi kuşundan azdır Bazı moaların boyu 330 cm'yı buluyordu, bu kuşlar da Avrupalılar gelmeden önce Maorıler tarafından yok edılmışlerdır Yenı Zelanda'da ayrıca kakapo" denen buyuk, kanatsız bır gece papağanı da yaşamaktaydı, bu papağan bır zamanlar adalarda çok yaygın olarak bulunduğu halde şımdı neredeyse tukenmış durumdadır Kakapolar, dört yılda bir yavru çıkarır, bunu da ancak yıyecek durumu lyı ıse yaparlar, dolayısıyla uremelerını sağlamak zordur Bugun yalnızca 43 kakapo kalmıştır bunların 14'u dışıdır Bırkaç yıl önce 22 kakapo, kedı ya da başka hıçbır yırtıcı hayvan yaşamayan bır adaya göturuldu Adaya kakapolar ıçın ekstra yıyecek de getırıldı, lyıce rahat edıp şışmanlayan kuşların ureyeceklerı umuluyordu Geçen mart ayında kakapolardan bırı bır yumurta yumurtladı ve ışte bu gazetelere manşet oldu! (LATS) 1990 "Türkiye'nin Bilimsel Geleceği Sempozyumu" lım ve Teknolojı Vakfı'nın 1618 nısan tanhlerı arası istanbul Ataturk Kultur Merkezı'nde duzenledığı, saat 10 00'da başlayacak sempozyumun ılk gununde, Nobel Fızık Odulu sahıbı Prof Muhammed Abdussalem "Turkıye'de Bılım, Teknolojı ve Gelışmışlık" konulu bır konuşma yapacak Ayrıca Dr Osman ShlnaIshln, "Mıllı Gehşmede Bılım ve Teknolojının Rolu", Prof Hervvlg Schopper (CERN eskı Genel Dırektörü) "Araştırma Merkezlerının Rolu ve Mısyonu", Prof Paul Germaln (Parıs Bılımler Akademısı Daımı Sekreterı) 'Bılım Akademllerının Rolu ve Mısyonu" uzermde konuşma yapacaklar Açılış konuşmacıları arasında Cumhurbaşkam Turgut özal'ın da bulunduğu sempozyumda söz alacaklar arasında, Prof Mehmet Ergın, Prof Kemal Kafalı, Prof Nacı Bor, Prof Nejat Ince, Prof Namık Kemal Pak, Prof Asım Barut, Prof Yusuf Vardar, Prof Nejat Vezıroğlu, Prof Oktay Ural, Prof Nımet özdaş da bulunuyor Sempozyumun uçuncu gununde 10 0012 30 arasında, Mehmet Yazar, Prof Turkan Akyol, Ekrem Ceyhun, Bulent Ecevıt, Bahrı Zengın, Alpaslan Turkeş ve Aykut Edıbalı'nın katılacakları Türkiye'nin Bilimsel Geleceği Panelı yapılacak. B Gazetelere manşet Son kalan da ölüyor