Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
TARTI ŞMA Tl P Universite eğitiminin neresindeyiz? Dergimizde yayımlanan ve Prof. Tosun Terzioğlu, Prof. Namık Kernal Pak ye Prof. Tarık Pekel'in katıldıkları söyleşide ileri sürülen görüşleri tartışan, "eleştiri yazısına" yer veriyoruz... Doç. Dr. Feyyaz Erpi, Mimariık Fak. ODTÜ ODTU Aydan Balamir, Mimariık Fak., tırmada başarılı/eğıtımde başarısız' ıle eğıtımde başarılı/araştırmada başarısız' gıbı ana kategorıler yaratıp ustelık bunlardan bırıne ayrıcalık tanıyıp ötekıne delutufkâr bır tavırla "eşıt maaş' bahşetmek, eğıtımı cıddıye almamak demektır ve bu zıhnıyetın yansımaları bugun pek çok unıversıtede ızlenebılır Bugunku düzenın zorlamasıyla mınımum öğrencı sayısıyla maksımum ders saatının ustalıkla dengeleme yöntemlerının gelıştırılerek öğrencıden bucak bucak kaçıp yayın yarışına gırıldığı, bılınen gerçeklerdır Bu tur bır oğretım uyesı bır Batı unıversıtesınde acaba yerını koruyabılır mı? Tüp bebeğe değişik bakış I ^Şk M ^ Ş k yılında dünyaya ^ J ^ X 9 e l e n l l k t Q P beM M % # bek Louise Brawn'ın binlerce kardeşı oldu Bu yolla doğan çocukların sayısının dünyada 15 bınl bulduğu tahmın edılıyor Bu, tup bebek yöntemının başarısına ışaret Ancak şimdi tüp bebek yöntemının olumsuzluklan, anne ve çocuk açısından ortaya çıkan tehlıkeler ve malıyet sorunları da ıncelenmeye başlandı Ounya Sağlık örgutu'nün Avrupa Burosu'ndan bır temsılcı ıle Amerikalı bir sağlık bilımcısı, tüp bebek yöntemının olumsuz yanlarına ışık tuttular B ılımTeknık Dergısı'nın 10 Mart 1990 tarıhlı sayısında 'Temel Billm Araştırmalarımn Neresindeylz?' başlıklı bır soyleşı yayımlandı olamaz) lyı eğıtımcının dığenne kıyasla daha vazgeçılmez olduğu bıle ıddıa edılebılır Bunun ıçin de konuya daha genış bır açıyla bakmamız gerekır Şu tartışılamaz Universite her şeyden önce bır eğıtım kurumudur Hem genç kuşağı eğıtmek, hem de gereğınde toplumu aydınlatıcı gırışımlerde bulunmak unıversıtenın aslı görevıdır Araştırma ıse bu görevını lyı yapabılmesı ıçin yıne vazgeçılmez bır araçtır Ama örneğın bır TÜBITAK ya da Maden Tetkık ve Araştırma Kurumu ıçin durum farklıdır. Bunlar araştırma kurumlarıdır Bu kurumlar ıçin bulgularını kurum dışına çıkarıp eğıtıme yönelmek ıkıncıl bır fonksıyondur Profesör sözcuğu bırçok dılde hoca, öğretım uyesı anlamına gelır Hatta lıse hocalarına dahı 'profesör' dlye hıtap edılır Bu durumda personelı profesör ve doçentlerden oluşan bır TÜBITAK ya da MTA kurumunu duşünmek bıraz garıp kaçmaz mı? Hepımızın oğrencılık yıllarından kalma anılarında 'ıyı hocalar' ve 'kötu hocalar' vardır Bırçoğumuzun meslek seçmede ya da başarılı olabıleceğımız bır uğraşı dalından soğuyup uzak kalmamızda bu hoca ların etkısı yadsınamız Denebılır kı bu sav ılk ve orta eğıtım ıçin geçerlıdır Unıversıtede bılım öğrenılır, oğretılmez Ama özellıkle yaratıcılık ısteyen dallarda genç ınsana araştırma, yaratma heyecanını veremeyen, kıtaplardan başını kaldırmadığı halde öğrencısı ıçin bır ansıklopedı setı kadar cansız bır hoca tıpı duşunulebılır mr? Prof. Tosan Terzioğlu, Prof. Namık Kemal Pak ve Prof. Tarık Pekel'in katıldığı tartışmada yer alan göruşlerın bır kısmına katılmamak mumkun değıl Gerçekten evrensel duzeyde bılım yapanların sayıca azlığı ıle temel bılımlere duşuk puanlı öğrencı gırışını, toplumda araştırmacıya duyulan saygının bır göstergesı oluşu gıbı Sorunlara yönelık bazı onerıler ıse pek duşünulmeden sarf edılmış sözler ızlenımını bırakıyor Temel bılımcı olmadığımız ıçin bu alanda nerede olunduğu konusunda konuşmak elbette bıze duşmez Ama bırer ünıversıte öğretım uyesı olarak 'universlte eğitiminin nereslnde' olduğumuzu bıldığımız ınancındayız Prof. Pekel, akademık rollere ılışkın şöyle bır yorum getırıyor "Bazı ınsanlar çok guzel ders anlatır. Ama araştırmaya merakı yoktur. Onun Için ders vermek ısteyenler ders vermelı, araştırma yapmak isteyenler de araştırma yapabllmelldir." Gozlem doğrudur, bır kez de tersını vurgulayarak ıfade edersek, bazı ınsanların araştırmaya merakı vardır, ama eğıtım yapmayı sevmez ya da beceremezler Pekel'in yaklaşımı, ınsanları yapamayacakları şeyler ıçin zorlamanın bır yararı olmadığna göre ılgı alanı yalnız eğıtım ya da yalnız araştırma olanların barınabıleceğı bır sıstem arayışı olarak yorumlanabılır Sorun, bu durumda terfllerln hangl temel üzerlne yapılacağıdır Bu soruna Terzloğlu'nun bulduğu çözum aynen şöyle "öğretlm uyesi olan klşi sadece ders versln ve terfilerle bır profesör ne kadar maaş alıyorsa o kadar alabilsın Bu kişiden bizlm beklentimiz sadece ders vermesi olmalı, maaşının artması Için bu kişinln doçent veya profesör olması gerekmez." Bırısı de bunun tam tersını savunsa ve "araştırma yapan araştırma kurumunda görev yapsın; maaşının artması için doçent veya profesör olması gerekmez" dese, herhalde Prof Terzıoğlu'nun önerısınden daha garıp kaçmazdı Söz konusu ıkı kutuptan ılle bırını seçmek gerekıyorsa (kı böyle bır gereklılık söz konusu 10 Universite nedir? Gençliğe etkisi Inanıyoruz kı ulkemızde bugunku ünıversıte gençlığının bunalımında bu tur hoca tıpının sorumluluğu buyuktür öğrencısınden kopuk, onunla tartışmayan, bırlıkte olmaktan haz duymayan, öğrencısıne ayırdığı zamanı araştırmaiarı ıçin bır handıkap sayan profesörlerımızın sahıp çıkmadıgı gençlık kendını sahıpsız, mutsuz, terk edılmış hıssetmekte, çalışma, oğrenme heyecanını yıtırmekte, yaratıcı enerjısını urune dönuşturmek ıçin başka alanlara yönelmektedır Eğıtım ve araştırma, unıversıtenın bırbırınden ayrılmaz ıkı fonksıyonudur 'Araş Ama bu konuda hocalarımızı suçlamanın da haksız bır ıtham olacağını söylemek gereklr Bugunku YÖK duzenı, eğıtımcılığın de araştırmacılık kadar bılgı, yetenek ve becerı gerektırdığı gerçeğını dışlamakta, terfı gırdılerınde bu nıtelıkler 'kıymetı harbıyesı' olmayan bır etkınlık ıçermekte, öğretım elemanlarını eğitım dışına ıtmektedır Yenı Universite Yasası tartışmaları şu aşamada yalnızca genel ılkelerı saptamaya yönelık olrnakla bırlıkte, söz konusu yazının gundeme getırdığı özel durumlar ıçınde, öğretım uyesı terfılerıne ılışkın şu göruşu vurgulamak ısterız Yukarıda değınılen "ara kategorıler" üzerınde durmaktansa, ıkı temel kutup uzerıne odaklaşmak gerekır, bır yanda evrensel duzeyde araştırma yapabıldığı gıbı çok ıyı de ders anlatan, mükemmel eğıtımcı tıpı, dığer yanda ıse dışe dokunur hıçbır araştırma yapmadığı gıbı eğıtımcı nıtelığı de zayıf olanlar Hedef, bırıncı grubu çoğunluk halıne getırmek ve bu yolda, karıyere gırme ve yukseltılme koşullarında tıtız ılkeler saptamak olmalıdır Profesör Pak'ın dıkkat çektığı gıbı yuz lerce doktoranın yanıltıcı olduğu ve son yıllarda temel bılımlere, ıtıbarı yuksek bölumlere puan tutturamayan oğrencının geldığı acı bır gerçektır Bundakı bır etken her halde gunumuzdekı değer yargısından kaynaklanan 'Itlbarı yuksek' bolumlerın 'daha çok para getiren meslek' bölumlerı olmasıdır Ancak söyleşının bır yerınde geçen 'semıner vermek' sözü bır 'anahtar sözcuk nıtelığı taşıyor ve gundemdekı başka bır etkene ışık tutuyor Şöyle kı semıner bıldığımız kadarıyla verılmez, duzenlenır Semıner 'ders' gıbı tek yönlu değıl çıft yönludur, tartışmalı ders demektır yanı dınleyıcı yalnız dınlemez, aynı zamanda konu şur, tartışır Acaba temel bılımlerde bılgı hep tek yönlü aktarma yoluyla mı yapılıyor? Eğıtıme bu kadar hor bakılan, eğıtımcıy&unvan dahı çok görulen ve eğıtımın sadece 'ders vermek' şeklınde yorumlandığı sevımsız bır ortama oğrencının nıçın rağbet edeceğı de kendı kendımıze sorulmalıdır dıye duşunuyoruz Bu duşuncemızı açıklamakla belkı sayın meslektaşlarımızın sorununa bıraz ışık tutulmuş olacaktır D Hedef ne olmalı? Ikı bilim adamı tüp bebek konusunda elde edılen başarı oranlarını araştırmaya koyuldular Bılım adamlarının göruşüne göre bu rakamlardan, sık sık kamuoyunu şaşırtmak içın yararlanılıyor. örnek olarak "blyokımyasal hamilelik" kavramını gösteriyorlar Tedavı devlrlerının yüzde 3555'ınde buna ulaşılıyor Bu oldukça etkili bır sonuç Ancak yuzde kaç oranında bu yöntemin doğumla sonuçlandığı bılınmıyor Bu konuda Avustralya ve Yenı Zelanda'da kapsamlı kayıtlar mevcut Bu kayıtlardan doğum oranı yüzde 8 3 olduğu ortaya çıkıyor Ancak bu sayı da yapılan anallze göre aslında pek bır şey ıfade etmıyor, çünku burada kendılığınden ortaya çıkan hamılelıklerle bır kıyaslama söz konusu değıl Nıtekım tüp bebek sahıbı olmayı bekleyen kadınların yüzde 728'i, bekleme sırasında terapi olmaksızın hamıle kalıyorlar. Çünkü tüp bebek yöntemi yalnızca arızalı yumurtalıklara sahıp kadınlarda uygulanmakla kalmıyor Döllenmış yumurtalar rahıme yerleştlrıldıkten sonra kadın hamıle kalınca, bırden fazla çocuk dunyaya getırme olasılığı ortaya çıkıyor Avustralya kayıtlarına göre her dört doğumdan blrlnde bırden fazla çocuk dunyaya gelıyor. Bu, anne ve duşuk kllolu dığer bebekler Için llave bazı rısklerı beraberınde getırıyor Bunun sonucu olarak doğumdan kısa bir süre sonra tup bebeklerdekl ölüm oranı diğerleriyle kıyasla dört kez daha fazlaydı Daha sonra ortaya çıkabılecek muhtemel arızalar konusunda ıse henüz herhangı bir araştırma yapılmamış Anne açısından da çok çeşitlı tehlikeler söz konusu Yumurtaların alınması ve doğum sırasında, anestezı uygulanıyor Sezaryenlerın oranı bir haylı yuksek Ayrıca anne adayı, önceden uzun bır süre hormon tedavısı göruyor Ustelık tromboz, felç, enfarktus ve yumurtalık kansenne yakalanma rısklerı de artıyor Ikı bılım adamının göruşüne göre bu teknıkten yalnızca çok az sayıda kadın ve doktor bır yarar sağlıyor Kamuoyunu ıse yuksek bır harcamayla karşı karşıya bırakıyor (a.n.nuw)