Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
BİLİM POLİTİKASI yortar; şimdilik hava taşımaalığı onlar için uzaydan çok daha önemli. Eczacılık ürünlerinin geleceği biyoendüstrinin gelişimine bağlı. Japon bilim adamları bu alanda Amerıkalılar ve Avrupalılar kadar bilgi ve uzmanlık sahibi değiller. Gerçekte bu yönüyle Japonya, temel araştırmaya gereken önemi vermediğini göeteriyor. Çünkü bu dal, "katışıksız" bilimde, yani biyoendüstri ve onun alt bötümleri olan biyosentez ve genetik mühendisliğinde ilerleme sağlanmadan gelişemez. Japon yetkililer bu sorunu çözümleyebilmek amacıyla tamamen bilimsel araştırmaya dayalı geniş bir program hazırladılar. Bu program, en önemlilerinin aşağıda belirtildiği pekçok aşamayı içeriyor: 1. Bilimle ilgili üç bakanhğın bütçeleri arttırıldı. Bunlar Eğitim, Bilim ve Kültür Bakanlığı; Uluslararası Endüstri ve Ticaret Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı'dır. Ek krediler özellikle çevre, uzay dairesi, Antarktika, süperiletkenlik ve kanserle ilgili araştırmalar için kullanılacak. 2. Üniversıte ya da özel sektör tarafından desteklenmeyen araştırmalara mali kaynak bulmakla görevli Bilim ve Teknoloji Komisyonu'nun bütçesinin gelecek yıl %6 oranında arttınlması kararlaştırıldı, oysa bu kuruluşun geliri şimdiye dek enflasyon oranına göre düzenlenirdi. Söz konusu bütçenln yarısından çoğu nükleer füzyona, çeyreği ise uzay araetırmalarına ayrılmıştır. 3. Bu aşama ise çevre harcamalarını kapsıyor. Şimdiye kadar çevreyi kirlettiği için suçlanan Japonya, yanlışını düzeltmeye çalışıyor. Eski Başbakan Sosuka Uno geçen haziranda Paris'te, dünyanın kurtarılmasıyla ilgili uluslararası bir işbirliği için Japonya'nın 2 milyar dolar tahsis edeceğini belirtmişti. Şimdikı Başbakan Toshiki Kaifu ise bu oranı 2.25 milyara çıkardığını açıkladı. Ayrıca Çevre Ajansı'nın bütçesi de üç katına ulaştı. Bu kuruluş, bu yıl Japon ve yabancı üniversitelere araştırmalar için 17 milyon dolar verecek. Temel bllime ağırlık 4. Biyolojik araştırmalar da hükümetin yardım paketınden yararlandılar. Uzun bir süre Japonya bu yöndeki bilimsel araştırmaları önemsemediği için kınanmıştı. Nobel Tıp Ödülü sahibi James Watson, Uzakdoğulu meslektaşlarını, genetik araştırmaya yönelik Amerikan HUGO (Human Genome Organisation) programına katılmamalarından ötürü sertçe eleştirmişti. 1987'de Venedik'teki sanayileşmiş ülkeler toplantısında Japon Başbakanı Yasuhiro Nakasone, yaşamsal önem taşıyan ululararası projeler içinde ülkesinin de yer alacağını açıkladı. Bazıları, uluslararası araştırmalara katılmalarından ötürü Japonları kutluyorlar, bazı kimseler ise daha kuşkulu davranıp Japonların, dünya çapındaki büyük blyolojl laboratuvarlarma girmeyi hedefledlklerlnl öne sürüyorlar. Bu alana yönelik ticari faaliyetler oldukça fazla. Biyolojiyle ilgili temel araştırmalar özellikle btyoendüstrı ve bilgisayarı hedefliyor. Basitleştirilmiş bir sinir sistemi içeren organizmalar hakkındaki araştırmalar, tüm yapımcıların teknolojide bir devrim olarak değerlendirdikleri, nöron devreleri içeren bilgisayarları gündeme getirebilirler. Bu konuyu kapsayan uluslararası araştırmalara Japonların ilgisiz kalması beklenemez; çünkü bu tür bir davranış kendi aleyhlerine olur. Hedef biyoloji Ticari alanda üstünlüğü elinde tutan Japonya, pahalı olmasma karşın başarılı ögrencilerini ABO'ye gondermekten çekinmiyor. Öte yandan iki ülke anlaşma imzalayarak üniversitelere bağlı büyük laboratuvarlarla araştırma merkezleri arasında karşıIIK.II öğrenci gönderilmesini sağladılar. Bu fırsattan yararianan pekçok Japon öğrenci ABO'nin yolunu tuttu; ünlü ulusal sağlık merkezlerinde 400'den çok, laboratuvarlarda ise binlerce Japon öğrenci görmek mümkün. Buna karşın Japonya'ya giden Japonya, gelişmiş ülkeleri yakaladı ve geçtl. Amerikalı öğrenci sayısı çok az, Avrupalı ise yok deniiecek derecede. Oysa STA (Japon Bilim ve Teknoloji Ajansı) lisansüstü öğrenimi için yabancılara oldukça cazip koşullarda 100 burs sunuyor (Ayda 2000 dolarlık bir tahsis sağlanıyor). Eğitim, Bilim ve Kültür Bakanlığı da aynı oranda ve aynı şartiarda burs veriyor. Ancak adaylar genelde dil sorununu ileri sürerek gitmek istemiyorlar. Derslerin çogu Japonca yapılıyor ve çok az Batılı bu dili biliyor. Bu engeli aşabilmek amacıyla Avrupa Komisyonu, araştırmacıların ve öğrencilerin Japoncayı öğrenmeleri, Japon kültürüyle tanışmaları için Tokyo'da 3 aylık kurslar düzenliyor. Yine de pekçok Batılı bu ülkeye gitmek istemiyor. ABD de Japon bilimiyle ilgilenmenin zamanı geldiğini anladı. Ulusal Bilim Merkezi Japonca kurslar düzenledi, ayrıca Japonya'daki Amerikalı öğrencilerle ilgilenmek üzere Tokyo'da bir büro açtı. Batılılar Japonca öğrenmekten çekinirken Japonlar, artık tüm dünyada bir bilim dili haline gelen ingılizceyi öğrenmek konusunda tereddüt göstermiyorlar. Japonların bilime karşı bu ilgisi meyvelerini vermeye başladı. Bilimsel yayınların sayısı arttı, düzeyi yükseldi. Geçen yıl, dünyada en çok blyoloji ve fizikle İlgili makale yayımlayan ülke Japonya'ydı. Japonya'nın hızlı gelişımıni gösteren diğer ölçüt ise ödüller. ABD'de yapılan istatistiklere göre Japonlara verilen ödüller son 12 yıldır %1 'er artıyor. Oysa bu süre içinde Amerikalıların aldıkları azaldı, Avrupalılarınki ise değişmedi. Uzmanlar, Japonların belirledikleri hedeflere ulaşabilmeleri için başlattıkları bu hızlı çalışma temposu sonucu birkaç yıl içinde bilimsel ve teknolojik düzeyi eşitleyeceklerini belirtiyorlar. Batılılara düşen görev ise bu durumu ciddiye alarak bir an önce kolları sıvayıp ise koyulmak (Sclence et Vle) Amerikalı ve Japon araştırmacıları Hiçbir galismiş ülke, nüfusuyla karşılaştınldığında Japonya kadar çoK araştırmacıya sahlp değil. 1987'de bu ülkedeki araştırmacı sayısı yaklaşık 10 binde 68'di; bu sayı ABD1 deki orandan (10 binde 66) biraz fazla. Federal Almanya'da 10 binde 52, Fransa'da ise 10 . \ binde 45. Tablo in M celendiğinde 1985'e ^ s kadar her ülkede bu V sayının aynı düzeyde arttığı, daha sonra ise Japonya ve Federal Almanya dışında bir durgunluk yaşandığı gözüküyor. Araştırmacılar ülkesl 7$ Italya, Fransa, Kanada. Ingıltere, Almanya, Japonya, Amenka.