24 Aralık 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

TARTIŞMA "Basit matematik hatası ve yanlış sonuçlar" üzerine "Kepler'in 3. yasasını nasıl keşfettim?" "Prof. Ali Alpar, yazısında herkese ders veriyordu, ancak kütle yarıçap ilişkisindeki bir noktayı vurgulamıyordu." Prof. Dr. Gürler tlİÇİn Kalp ve Damar Has. Uz. Tartışma olumlu Prof. Dr. Müfit Arcasoy Ege ü. Tıp. Fak. ı ılım Teknık dergısının 15 Eylül 1990 ! gun ve 183 sayısında yayımlanan Sayın Prof Dr Kasım Guven'ın 'Üniversitelerde 19701989 arası araştırma tablosu', adlı çalışmada ılerı surulen göruşlerde eksık bazı hususlar bulunduğu gıbı birçok konularda gerçeklerı yansıttığı bır olgu vardır Bu nedenle kendısıne bu kadar önemlı bır konuyu tartışma ortamına getırdığı Içın teşekkur etmek ısterlm Sayın Guven olaya, birçok ıstatıksel rakamlar vermekle beraber daha çok kışısel yetersızlık yönunden bakmıştır Bu nedenle konu birçok bılım adamımız tarafından kendılerını de örnek vermek suretıyle tartışılmak ıstenmıştır Sayın Guven'ın 20 Ekım 1990 gunu aynı dergıde çıkan bu konu ıle ılgılı açıklaması ıse sanırım eleştırmenlen bırazcık olsun tatmın etmıştır Eleştırıler sonucunda şu ortaya çıkmıştır kı ulkemızde azımsanmayacak olçude nıtelık ve nıcelık bakımından uluslararası duzeyde sıte edılen yayınlarıyla tanınmış pek çok bılım adamımız vardır Özellıkle 1970'ten öncekı yıllarda her ne kadar çalışmaları dış ulkelerde olmuşsa da zamanının teknoiojısını almış ve değışık konularda un yapmış pek çok ınsanımız vardır Ancak son yıllar ıçınde, özellıkle 2547 sayılı Unıversıte Yasası'nın uygulanmaya başladığı yıllardan ıtıbaren unıversıtelerımızın ıçıne duştuğu eğıtsel ve bılımsel kaos ulkemızı birçok konularda çağdaş bılım ve teknolojının gerısınde bırakmakta Üniversitelerde araştırma Çalışma, eksiklerine rağmen birçok konuda gerçeği yansıttı. B dır Slstem yetersizliği Ekım 1990 tarıhlı Cumhurıyet Bılım Teknık dergısını görunce şaşırdım Yazının başlığını "Amalörden Kepler 3'e ve Ötesıne" koymuştum Sanırım gazetecı arkadaşlar, mızahı bır yaklaşımla amatör bır çabayı sunmaya çalışan denemenın başlığını, daha çarpıcı olması ıçın değıştırmışlerdı Yazıda, formul hataları çoktu Bunları duşunurken Fızık Profesöru Sn. AN Alpar'ın Yanıtı 27 ekımde çıkageldı Jupıter çarpmış gıbı oldum1 Neredeyse etrafımızla tutuklanmamızı ısteyecektı1 "Gezegenlerın kutlelerının dörduncu kuvvette kareköklerının, bır bölu yarıçaplarının kareköklerı ıle çarpımının yaklaşık sabıt çıktığı" goruşu yanlıştır Hata, karekök ahnırken hatanın da o oranda buyumesınden oluşuyordu Sn. Prof. Alpar zahmet edıp yuzuncu derecede kareköklerını de tablosuna ılave etmıştıi Cüsselı Jupıter ıle çelımsız Merkur, yuzuncu kokte eşıtlenıyordu Her ne kadar gazegenlerın kutlelerının yarıçaplannın karelerıne bölumu (m / r2), Venus, Dunya, Satum ve Uranus'te 2 122 64 arasında yaklaşık değerler veriyordu, ama öbur dört gezegen sapıyordu Sn Prof Alpar'ın Bılım Teknık: te ıkı haftada bır yazacağı da aynı sayıda bıldırılıyordu ilk yazının hedefı ne yazık kı bız olmuştuk Kendılerıne teşekkur ederım Sonra kareköku alınmış ınsanları düşundum Buyukler kuçuluyor, kuçukler buyuyordu Etrafta ne kadar çok kareköku alınmış ınsan var! Amatör heves bıtmıyor Bu sefer gezegenlerın kutlelerının yarıçaplannın karelerıne bölumlerını, bır bölu ekvatoryal çekım îvmelerı ıle çarptım Ekvatoryal çekım ıvmesıne (g) dersek, 2 'Kepler", yasasıyla tartışmalara neden oluyor m . L = k (sabıt) çıkıyordu (Tabloya r2 9 bakınız) Oığer bır deyışle, gezegenlerın kutlelerının yapıçaplarının karelerıne bolumu (m / r*) ekvatoryal çekım ıvmelerının (g) sabıt bır sayıyla çarpımıydı (k) Buradan kolayca Nevvton'un "evrensel çekim sablti" ıle (m / r) ılışkısıne ulaşabılırsınız Benım hayret ettığım, Sn. Prof. Ali Alpar yazısında herkese ders veriyordu, ama, kutle yarıçap ılışkısındekı bu hususu vurgulamıyordu Ben bundan sonra amatör formulculu ğu bırakarak bıraz kendı ışlerıme döneceğım Ancak bıkmadan uğraşacağım bır konu daha var Bu sefer, hoşgöruyu bılgıye böleceğım Çok küçük bır rakam çıkıyor Sıfır nokta ıle başlayıp onlarca sıfırdan sonra "bır" çıkıyor bu bolunV Bıkmadan kareköklerını alacağım Rakam buyuyecek büyuyecek "Bır'ın" uzerıne çıkarsa, Sn Profesör Ali Alpar'a bıldıreceğım D Bu nedenle olaya kışısel yetersızlık olarak değıl daha çok sıstem yetersizliği, araştırma ve yenılığe kapalı bır kısır dftngunun varlığı olarak bakılmalıdır Yenı yetışen genç kuşak ıse bu sıstem yetersızlıklerı ve yanlışlıkları nedenıyle ılım alanında bocalamakta ve çağdaş teknolojıyı yakalamakta zorluk çekmektedır Bu genel değerlendırmeler dışında kışısel becerıyle belırlı bır yere gelebılen kuruluşlarımız olmakla beraber bunların sayısı maalesef çok azdır Scıence Cıtatıon Endex şuphesız tek başına bır krıter olarak kullanılamaz Unıversıtelerımızın bılımsel duzeyının değerlendırılmesınde ıse önemlı bır faktör olduğu da yadsınamaz Bunun yanında ulkemızın toplumsal gelışmesınde uretım, tuketım, sıyasal ve ekonomık yönden olan problemlerınde unıversıtelerımızın katkısı çözumlenmesı gıbı yaşamsal değerı olan hususların da değerlendınlmesı gerekmektedır Sayın Prof Dr Kasım Guven'ın bu uyarıcı yazısından sonra konunun tartışma ortamına gelmesı şuphesız çok olumlu olmuştur Umarım bu hususta daha genış çalışmalar genç kuşak tarafından yapılır ve konu hep tartışılır bır ortamda tutulur Kendısını bu nedenle kutlar, Cumhurıyet gazetesının Bılım teknık dergısınde bu önemlı konuya yer verdığı ıçın teşekkur etmek ısterım 'Doğruluk ve tekrarlanabilirlik' uzerıne Cafer Demir, Makine Mühendlsl I^ İ ^ V ı n c ı sayınızın "tıp tartı Yarıçap (r) Ssm/r2 E.Ç.İ. m/r* 1/G (k) Gezegen 039 2 46 096 2420 Merkur 090 2 35 212 0.817 6200 Venus 100 2 46 246 1000 6378 Dunya 038 2 44 093 0108 3400 Mars 2 58 2 41 6 24 318 71370 Jupıter 111 2 35 261 95.2 60400 Satum 107 2 46 264 23530 14.6 Uranus 140 2 47 347 22300 17.3 Neptun E.Ç.İ.: Ekvatoryal çekım ivmesı (cmsn 2 ) Kaynak: Demın.an, O Gunej sıstemının evrımı, Bılım ve Teknık, 19(219) 42,1986 Kütle (m) 0.056 m / r ve ekvatoryal çekım ıvmesı ılışkısı M \ / ş a l ı m " köşesınde Prof. Dr. Hasan Yazıcı'nın "Doğruluk ve Tekrarlanabilirlik" başlıklı yazısında bır vakadan kalkılarak doğruluğun gorecelı, yınelenebılırlığın ıse ayrı bır boyut olduğu sonucuna ulaşılmış Görecelık en genel anlamı ıle evrende meydana gelen olayları ılgılendıren fızıksel yasaların olçumlerinın farklı referans sıstemlerı ıçın farklı sonuçlar vereceğını vurgular Sonsuz zaman aralığında doğru kavramı da mutlak değıldır Zaman ıçınde herhangı bır olayı ılgılendıren yasalar yenı bilgilerın edinilmesı ıle gelişır Bu gelışım suresınce doğru kavramı da göreceleşlr Bır örnek vermek gerekırse, evrensel çekim yasasının Kopernık'ten Nevton'a, Nevton'dan Eınsteın'e ve ondan da gelecek kuşaklara doğru bır gelışım arz etmesı gıbı Tum bu gelışım suresınce bır oncekı bılgıler yeni bilgilerın oluşmasına kaynaklık eder OysaSn Yazıcı'nın orneğındetamamı ıle bır olçme sorunu belırtılmektedır Bır örnekten kısa zaman arahklannda numuneler alınmış, numunelerın hemotonıt konsantrasyonlarının farklı olması sebebı ıle ölçum sonuçları da farklı çıkmıştır Sn Yazıcı'nın temeldekı hatası bu olçum farklılıklarını gorecelığe bağlaması olmuştur Bu bağlamda yazıda verılen örnek ana fıkrı açıklamakian uzaktır Doğruluk ve görecelık gıbı genış boyutlu kavramları açıklamak ıçın kullanılan orneklerın daha tıtizlıkle seçılmesi gerektığı kanaatındeyim
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle