02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

BİLİM POLİTİKASI H A F T A N I N G Ü N D E M İ Yeni Başkan Prof. Kemal Gürüz: "TÜBİTAK'ın politikasında çok önemli değişiklik olacak" TÜBİTAK'ın yeni başkanı, temel bilim araştırmalarını canlandıracaklarını ve Türkiye'nin seçkin bilim adamlarını kurumda toplayacaklarını söyledi. Hülya Peker T. T ürkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) son yıllarda bilim dünyasında en fazla eleştirilen kurumlardan biriydi. TÜBİTAK'ta atama, uygulama ve politık görüşleriyle her zaman tartışma konusu olan yönetim, 23 ekımde değiştirildi ve TÜBİTAK Başkanlığı'na ODTÜ öğretim üyelerinden Prof. Dr. Kemal Gürüz atandı. Yeni başkanın TÜBİTAK'ta neler yapmak istediğini, nasıl bir bilim politikası izleyeceğini öğrenmek istedik. Temel bilimler Profesör Kemal Gürüz'e TÜBİTAK'ın temel bilim çalışmalarına karşı tutumunu sormayı düşünüyorduk. Gebze'de Temel Bilimler Enstitüsü kapatılmıştı ve temel bilim çalışmalarına "gereksiz" olduğu gözüyle bakılıyordu. TÜBİTAK'ın yeni başkanının ilk sözü daha sormamıza fırsat vermeden, "Temel bilim çalışmalarına gerekli önemi vereceğiz, temel bilimler grubunu canlandıracağız" oldu. Sayın Gürüz şöyle devam etti: "Temel bilimler çok önemli, bu konuya çok özel bir Önem verilmesi ve temel bilim yapan insanlara büyük imkânlar sağlanması gerektiğine inanıyorum. Temel bilimler, yani fizik, kimya, biyoloji ve matematikte çok sağlam bir altyapı oluşturmadan, teknolojide sıçrama yapmak mümkün değil. Türkiye'de bu konuda büyük bir potansiyel var ve bu konuda en büyük görev TÜBİTAK'a düşüyor." TÜBİTAK'ın yeni yönetiminin nasıl bir bilim politikası izleyeceğini, kurumun eski saygınlığına nasıl kavuşacağını sorduğumuzda, Türkiye'nin seçkin bilim adamlarının TÜBİTAK'ta görev alması gerektlğlni ve onları TÜBİTAK'a toplamanın başlıca görevi olduğunu belirtiyor ve Prof. Dr. Kemal Gürüz şöyle devam edivor: Prof. Dr. Kemal Gürüz, TÜBİTAK'ın üniversitelerin yanı sıra üretici ve uygulayacağı sektörden insanların da TÜBİTAK'ın oluşturduğu araştırma gruplarında, enstitülerde yer alması, araştırma projelerinin büyük çaplı olması gereğini vurgulayarak sözlerine devam ediyor: "Biz yalnızca üniversitelerde değil, özel ve kamu sektörü içinde de araştırmaların yapılmasını istiyoruz. Bu kuruluşlarda doktoralı elemanların istihdam edildiği, yogun araştırmaların yapıldığı birimler olmalı. TÜBİTAK bunun için özel ve kamu sektörü ayırmadan araştırma yapacak kuruluşlara imkânlar sağlamak zorundadır" "Uygulamayı düşüdüğümüz politikalardan bir diğeri ise şu: Bilim adamlarımız yurtdışında gerçekleştirecekleri bilimsel temasları ya üniversitelerin imkânlarınt zorlayarak ya da tümüyle ceplerinden harcayarak gerçekleştiriyorlar. Bilimsel araştırma yapmak veya bildiri sunmak üzere yurtdışına gidecek olanların bütün masraflarının TÜBİTAK tarafından karşılanmasını düşünüyoruz." Marmara Bilimsel ve Endüstriyel Araştırma Merkezi ile ilgili olarak Prof. Dr. Kemal Gürüz, burasının ilk aşamada üniversitelerden araştırma yapmak isteyen ama kendi üniversitelerinde yeterli imkânları olmayan kişilerin belirli dönemlerde gelip araştırma yapabilecekleri hizmet sektörü olabileceğini, uzun vadede ise yurtdışındaki bazı araştırma enstitüleri gibi doktora çalışmalarının ve derecelerinin verilebileceği bir enstitü haline getirilebileceğini belirtiyor. Son olarak Prof. Dr. Kemal Gürüz, "TÜBİTAK yasasına göre çok genlş yetkllere sahiblz, eğer basarılı olamazsak kabahat blzimdlr" diyor ve ekliyor: "TÜBİTAK'ın polltikasında çok önemli değlşlklikler olacak." • ürkiye bilim dünyasımn büyük kısmı, bu ülkenin biricik bilim araştırma enstitüsü olan TÜBİTAK'a küstür. Bilim üreten insanlanmızın çoğu, bu kurumu ciddiye almamaktadır, aralannda TÜBİTAK admı duymak bile istemeyenler vardır. Bu durum, TÜBİTAK'ın da umurunda değildir. Üzülmek bir yana, omuz silkmektedir yöneticileri. Hatta gizliden gizliye memnun olduklarını söylemek bile mümkündür. tşte, Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu ile bilim dünyası arasmdaki ilişkinin gerçek durumu. Böyle bir tabloyu, başka herhangi bir ülkede düşünebilir misiniz? Bir kurumu yönetenlerden ne beklenir? Kurumu geliştirmeleri, büyütmeleri, verimli ve üretken kılmaları vb. Ama Türkiye'de bile örneği az görülebilecek bir durum TÜBİTAK'ın başına gelnüş, kurum, hem de "bilim adamı" yöneticileri tarafından kan kaybına uğratılmış ve başta çizdiğimiz tablo oluşmuştur. Bilim üreten, uluslararası nitelikteki insanlar kurumdan kaçmıştır, hâlâ kaçmaktadır. Gitmelerine ses bile çıkartılmamıştır. "Yahu niçin gidiyorsun?" bile denmemiştir kimseye. Kaçmaya teşvik edildiklerini söylemek daha doğru olur, Temel Bilimler Enstitüsü, "birleşme" kisvesi altında yok edilmiştir. Gebze'deki matematik bölümü, 17 kişiden sıfıra inmiş, fiilen ortadan kalkmıştır. Teorik fizikçilerin hepsi ııitmiş, laboratuvar çalışmaları yapan 4 kişi kalmıştır. Diğer temel araştırmalar bölümleri de yok edileceklerdi, ancak formül bulamamışlardı henüz. Çünkü onların çalışmaları laboratuvar ağırlıklıdır. Hâlâ orada çalışan bir bilim adamı "yemekhaneye giriyorum, nerdeyse lanıdık hiçbir yüz göremiyorum" diyor. Ne kadar işin uzmanı oldukları tartışmalı, işe sıfırdan başlayan yeni yeni insanlar dolmuştur kuruma. Gidenler bilgi birikimleriyle gittikleri için, TÜBİTAK birçok bölümde çalışmaya sıfırdan başlamaktadır. Bilimi üreten insanlardır, onların yerini makinelerle dolduramazsınıztşte kurumu "kendi yandaşlarının çiftliği" haline dönüştürmek politikasıyla bu duruma getirilen TÜBİTAK'ı yeni Başkan, Prof. Kemal Gürüz bilim dünyasıyla barıştırmak islediğini söyleınektedir. İşinin oldukça zor olduğunu düşünüyoruz. Ama gene de kolay gelsin, diyoruz... • • • Haftaya cumartesiye, yeni bir Bilim Teknik 'te buluşmak umuduyla sağlıklı günler dileriz... Gebze'nin durumu İyl hazırlanmış projeler "TÜBİTAK'ın teknolojik bir yanı da var. 35 milyonluk projelerle teknoloji yapılmaz. Memleketin ihtiyacı olan ve uluslararası pazarlarda rekabet edilebilmesi için iyi formüle edilmiş, iyi hazırlanmış projelerin olması lazım. Bu projeler, herkese ve rekabete açık olmalı, projelerde gerçek kullanıcılar da bulunmalıdır. Türkiye'nin 1980'den sonraki ihracatı 15 milyon civarındadır. Bunun arttırılması için ya kaliteli bir ürün yapacaksınız, fiyatı ona göre olacak ya da daha düşük kaliteli bir ürünü ona göre satacaksınız. Hedefimiz uluslararası pazarlar olmalı, TÜBİTAK bu konuda üzerine düşeni yapmak zorundadır." Hayvanlann korunması konusundaki duyarlığına çok sevindim. Karada at&fli sııahlarla, farla vb., sularda köçük delikli ağlarla, dinamifle, aazla vb. yapılan avcılık, hayvanlann soyunun tükenmesine neden olmaktadır. Hangi kentte oturduğunu bilmediğimden, nereye başvuracağınt söyleyemiyorum. öğretmenlerinden, varsa orman bölge müdürlüğünden, avcılar derneğikulübünden, kaymakamdan yardım isieyebilir, bilgi alabilirsin. "Çevre Müsteşarlığı, Bakanlıklar, ANKARA" odresıne yazabilirsin. Imza toplamaya başlamışsan, kampanyana ben de katılmak istiyorum. Ayrıca, hiçbir yerden bilgi Sevgili Şafak!.. O KU R DA N Bİ ZE alamazsan, topladığm imzalan bana gönderebı'/ırs/n. ilgili yerlere ulaştırmm. Adresimi aşağıya yazacağım. Av yasağının yanı sıra, hayvanat bahçelerindeki hayvanlann kafeslere kapaiılmasına da karşı çıkaltm mt? Hayvanlar, geniş alanlara kurulacak doğal ortanvı ulusal parklarda korunsun. Buna ne dersin? Şükran Yurdagül Yeşıller Partisı Necatibey Cad. 53/9, ANKARA Tel: 3470599 Cumhuriyet BillmTaknik • Sahibi Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecılik Türk Anonım Şirketı adına Nadir Nadl • Genel Yayın Mudürü: Hasan Cemal * Muessese Mudurü: Emine Usaklıgil • Yazı İşlerı Mudürü: Okay Gönensin • Yayın Yönetmenı Orhan Bursalı • Grafık Yönetmen: Tüles Hasdemir •
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle