01 Haziran 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

UZAY liyor ve aqua fortis (nitrik asit) ve aquo regis (nitrik ve hidroklorik asit) yapmanın yollarınıaçıklıklaanlatıyordu:BirlibreKıbrısvitriyolü, iki libre güherçile, biraz Yemen şapı alın. Suyunu çıkarın (imbiği iyice ısıtarak)... "Bakır sülfat, potasyum nitrat ve alümınyum sülfattan nitrik asit elde etmek.. Bundan sonraki 4 gelecek yüzyıl boyunca nitrik asit böyleeldeedilecekti. Simyacışöyledevam ediyordu: "Karışımın içindebıraz amonyak tuzu eritin, çok daha temız olacaktır"... Amonyum klorid (nişadır) birnitrik ve hidrok lorik asit karışımı meydana getirecektir. Jabin ibn Hayyan, madenlerin yapılarını kolay anlaşılır terimlerle anlatırken, gelecek simyacılarıdeğişımınnedenlibasitolduğunaınandırmakıstıyordu:"Metallerıntümü, kökende, sülfürle bırleşıp katılaşmış cıvadan oluşmuştur.... Bu sülfürün karışımındaki farklılık ki, toprağın yapısına ve güneş sıcaklığına, uzaklığına bağlıdır madenler arasındaki farklılığı oluşturur." Simya11 ve12.yüzyıllardaislamiyetten, Batı'ya ve ortaçağ Avrupası'na kaymıştır. Bunun nedenı ıse İspanya ve Sicilya'daki Müslüman topraklarının Hıristiyanların ellerine geçmesiydi .11. yüzyıhn sonlarında İtalya ve Ispanya'da Arap ilaçları oldukça yaygınlaşmıştı Ortaçağ Avrupasrndasimyayoluylaaltın elde edilip edilemeyeceğine dair degişlk görüşlervardı.Ooğalbılımlerınhamısiolarak bilınen Albertus Magnua soruna şöyle bır çözum getırıyordu Sımyacıların çeşitlı yollarla altın elde etmelerı mümkündü fakat bu altın gerçek altından farklıydı. Ortaçağ sımyasının başlıca özelliklerinden biri büyük bır gızlıhk ıçinde kalmış olmasıydı. Çalışmalarını açığa çıkaranlar sadece sahte simyacılardı. Gerçek olanlar sırlarını büyük bir özenle saklıyorlardı. Sessız kalıp, henüz bir şey bulamadıklarını söyleyen sımyacılar, büyük sırlara sahip oldukları sanıldığından, çok ünlü oldular. Hayat iksiri simyanın en büyük amaçlarından biri oldu. Ortaçağda bu iksir, tılsımlı taşın sıvı şekli olarak düşünülmekteydi. Bazı simyacılar "aqua vitaeyi" (alkol) damıtmayı başarmış olmakla yetinmişlerdi. Bir söylentiye göre günde 80z. aqua vitae içmek, uzun yaşamak için yeterliydi. 1493 yılında doğmuş olan Paracelcusun çalışmaları, simyayı ilaç yapımında kullanmış olması yönünden, çok önemhdir. Değışime inanmakla birlikte, asıl amacı, hastalıkları otlarla değil kimyasal bileşimlerle lyileştırmekti. Fakat gerek içki ve gerekse radıkal görüşleri onu oldukça sinirli yapmış ve türlü kavgalar sonucunda yaşadıği şehri terk etmek zorunda kalmıştı. Kısa yaşamı 1541 yılında sona erdi. Doğaüstü felsefesini insan ilişkılerıne uygulama yolunda kurulan (Rosicrucians) adlı dini örgütün faal bir üyesi ve bir simyacı olan Kont Mlchasl Maler (15681622)'in yazdığı Atalanta Fugjns' adlı kitap mistik bir karmaşadan başka bir şey değildir. Gazları bulan fizikçi ve kimyacı Jean Baptlsto van Helmont ise ünlü tılsımlı taşı çok kereler gördüğünü ve ellerinde tuttugunu söylüyordu. Daha da ileri giderek bu taşı imbikte ısıtılmış cıva üzerine serptiği zaman, saf altın elde ettiğini iddia etmişti. 1552 yılında doğmuş olan Slmon Forman sıradan bir simyacı ve hatta bir şarlatandı. Hazırladığı aşk ikslrlerlyle ün kazanmıştı. 47 yaşında, 16 yaşında bir genç kızla evlendiğine bakılırsa bu iksiri gerçekten bulmuş olmalıydı. 19. yüzyılda modern kimyanın ortaya çıkmasıyla simya önemini giderek yitirdı, fakat Âdolf Hitler'in altın yapıcılarını zayıf bır ıhtımal bıle olsa koruduğu hep söylenır. Modern kimyanın atası, Paracelcus: un tıbbi simyasıdır. Günümüz kimyacıları simya ile en ufak bır ılişkıyi bile reddediyorlarsa da bu ilimden önemlı bulgular edindiklerini de inkâr edemezler. Asitleri, alkalileri ve alkolü, damıtma ve arıtma işlemlerinı bulanlar simyacılardır. Nostradamus adıyla tanınan Nostradame'lı Michel 1556 yılında benzoik asıdı arıtmayı başarmıştı. Mutfak simyası bıle günümuze dek gelmiştir. Adını Yahudi Maria'dan almış olan "baln marle" bugün bütün mutfaklarda kullanılmaktadır. (New Sclentist, AraIık87) Batıya doğru öyle bir hızla gittiğinizi düşünün ki günes daima meridyeniniz üzerinde kalsın. Artık saate ihtiyacınız yok. Şürekli saat 12'yı öğleyi yaşarsınız. ODTÜ Amatör Astronomi Topluluğu Günlük yaşamda zaman G ökbilimci zamanın anlamını tanımlamayı degü de zamanı ökpmeye yarayan bır sıstemi tasarlayıp bir zaman birimi tanıtmaya çaiışır. Bır zaman birimi (aynı anda olagelmeyen ikı olay arasındaki aralık) tanımlamak için, herhangi bir periyodik değişimden yararlanmanın gerekeceği ortadadır. urneğin su saati, sarkaçlı saat ya da bu ve benzeri tiplerden hangisini göz önüne alırsak alalım bunlann hepsinin zamanı göstermelerindeki ustalığın, periyodik değişimlerde bulunmaları olduğunu görürüz. Gökbilimciler bu periyodik değişime dayanan üç çeşit zaman biriminden yararlandılar. I Yıldız Zamanı II Gerçek Güneş Zamanı III Ortalama Güneş Zamanı Bu çeşitli birimlere karşı duyulan gereksinim, gokbılimcinın sadece yıldızların doğuş ve batışı ile verilen zamanla (yıldız zamanı) değil de, Güneş'in doğuş ve batışı ile belirlenebllen zamanla (güneş zamanı) da ilgilenmesinden ileri gellr. Yıldız zamanı saatinin Güneş'e ayak uyduramayacağı nedeni ile günlük işlerimizi yıldız zamanına göre düzenleyemeyiz. Bu nedenle bir güneş zamanı birimini ve Güneş'in doğuş ve batışına göre değişen bir güneş saatini ele almamız gerekir. Bir güneş saati blze versel gerçek güneş zamanını verebilir; fakat mekanik şekilde işleyen bir araç bunu yapamaz; çünkü Güneş'in doğuş ve batışından başka yıldızlar arasında doğru düzgün olmayan, görünen bir yerdeğiştirimi vardır. Bu değişim günden güne ayrıcalık gösterır ve ocak ayında, haziran ayındakine göre daha hızhdır. Ortalama Güneş, günlük işlerimizi düzenlemek için yararlandığımız ortalama güneş zaman ını tanımlamak için kullanılır. Ortalama güneş zamanı, ortalama Güneş'in saat açısı ile tanımlanır. Ortalama Güneş'in art arda iki geçlşi arasındaki zaman aralığına Ortalama Güneş Günü adı verilir. Bütün ortalama güneş günlerinin uzunluklan birbirine eşıt olup gerçek güneş günlerinin ortalama uzunluğu kadardır. Gerçek güneş zamanı ile, ortalama güneş zamanı arasındaki farka Zaman Denklemi denir. Bu miktar, bir yıl boyunca 14,2 dakika +163 dakika arasında değişir. Birçok pratik amaçlar için (gerek gökbiliminde, gerekse günlük işlerimizde) takvim gününü, gece yarısında başlayacak şekilde tarif etmek uygun olur. Ortalama güneş zamanına on iki saatin eklenmesi ile takvim zamanını kısaca tanımlayabilirlz; bu tanımdan da takvim zamanının gözleyiciden gözleyiciye değiştiğini anlanz; çünkü takvim zamanı gözleyicinin meridyenine bağlı olarak belirlenır. Herkesin, boylam değişimine göre kendi kendini düzenleyen bir saatle dolaşması mümkün ol Bu fotoğmf, zamanla yıldızlann tum gökküresi ile birlikte dönüyor gibi görunmesine iyi bir örnektlr. Aslında dönen, gökküre değil Dünya'dır Kuzey Kutup bölgesının bu fotoğralı AAT Vfez dönemı programı ıçinde Bülent Uyanıker tarafından Celestron C8 teleskopla 400 ASA llford lilme 2.5 saat poz vehlerek çekilmiştir. Yıldızlarda görülen bu hareket, yıldız zamanı kavramının tamelini oluşturmuştur. Bu tür bir totoğraf ıçın genlş açılı normal bir kamera da yeterlidlr. madığından, bir yerln ortalama zamanını söz konusu bölgeden geçen bir ya da birkaç standart merıdyene göre tanımlamak gerekir. Örneğın Amerıka Bırleşık Devletlerı (Alaska harıç) standart meridyenlere göre, Doğusal, Merkezsel, Dağ ve Pasifik gibi dört standart zaman bölgesinde bulunur. Bu bölgelerle tanımlanan standart zamanlar, Qreenwlch'e göre sırasıyla beş, altı, yedi ve sekiz saat daha geridlrler Ingiltere'de Greenvvich asal meridyenl versel boylamlar için standart olarak alınmış ve Greenvvich zamanı bütün dünyaca temel kabul edilmiştir. Orta Avrupa standart zamanı, Greenvvich'e göre bir saat ileri, Atlantlk standart zamanı ise dört saat geridir. Uluslararası standart meridyen olarak Greenvvich meridyeni seçilmiş bulunduğundan, Greenvvich'ten itibaren 180'inci meridyeni Yenl Günün başladığı yer olarak seçebiliriz. Bu seçımın nedenıni anlamak için Dünya yüzeyınde batıya doğru öyle bir hızla gittiğinizi düşünün ki ortalama Güneş daima meridyeniniz üzerinde kalsın Böyle bir durumda zamanı bilmek için hiçbir saate gereksiniminiz olmayacaktır, çünkü sizin için saat daima 12, yani zaman öğledir. Bu durum, zamanın sizin için durağan kaldığı anlamına gelmez; çünkü tıpkı siz devinimsiz bulunduğunuz zamandaki gibi, günler gene birer bırer geçip gider. Batıya doğru bu geziniz sırasında bir anda, bugün saat 12'deki öğleden, ertesi günkü öğleye geçersiniz. Bu durtım 180'inci boylamdaki meridyeni (Ulqşlararesı Tarlh Çlzglsl) aşarken de olagelir. Buna göre doğudan batıya doğru giderken bu çızgiyı kesen gemıler, takvimlerinde bir gün atlamalıdırlar (aynı standart zamanı aynı saati koruyarak, pazar günü hemen pazartesi olur); bu çizgiyi, ters yönde geçerken kesen gemiler ise aynı günü iki kere saymaya zorunludurlar (pazar günü iki kere sayılabilmek için cumartesi olur).
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle