Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Bİ L İ M TARi Hİ Simya, sihirbazlık "Sihirbazların sonuncusu" olan Isaac Nevvton da kuvvetli bir simyacıydı ve hayat iksirini bulmak, baz metalleri altın ve gümüşe dönüştürme konusunda çok gizli çalışmalar yapmıştı. Çeviri: Belgin öz ımya, geçmışı 2000 yıl gerilere uzanan tek bilim dalıdır. Chaucerdan Johnson'a birçok yazartarafından aldatıcı ve dolandırıcı bır ilim olarak tanıtılan simya, Antolne Lavolsler'nin 18. yüzyılda modern bilimin ilk adımını atmasıyia, adını kimya olarak değiştirmişti Her iki adın kökenı aynıdtr. Klmya (chemlsstry), simyanın (alchemy) bir kısaltılmışından başka bır şey değildir. Alchemy'in aslı, Arapça "al" ve "kımia" sözcüklerıdir, kımıasözcüğününkökenikesin olarak bılınmiyorsa da, daha sonra bu sözcük Yunancada "şekil değiştirme sanatı" anlamında kullanıimıştır. Simya çok sayıda bılım adamı tarafından incelenmış bır'ılımdır. Isaac Nevvton kuvvetli bir simyacıydı. Nevvton'un sımya hakkındaki yazıları yaklaşık 650.000 sözcükten ibarettir. Yayımlanan tek yazısı 'De natura acldorum' olmuş, hayat iksiri ile baz metalleri altın ve gümüşe döndürme konusundaki çalışmaları gizll kalmıştır. Yayımlanmayan bu yazılarınınblrçoğu1936yılındaSotheby mezatmda satılmış ve bu yazılardan bazılarını gören Maynard Keynes, Newton'u "sihirbazların sonuncusu" olarak tanımlamıştı. Bazı yazıların yayımlanmamasının bir nedenı.büyükbirolasılıkla, Newton'un Saray Darphane Müdürü olmasıydı. Ve eğer gerçekten, Nevvton, Sotheby Kataloğu'nda belirtildiği gibi, bakır penileri gümüş liralara döndürmeyi başarabilmışse, olayın saklı tutulmavaçalışılmasıdakaçınılmazdı. Simyanın başlıcaıkı amacı servete kavuşmak ve yaşamı uzatmaktır; modern bilim adamları bu tutkuları aynen paylaşırlar Aralarındakı fark, bu yolda kullandıkları yöntemlerdır. Simyacılar bakır gibi bazı baz metalleri altınve gümüşe dönüştürerekser S vetsahibiolmayaçalışmışvesonsuzyaşamın anahtarı olan ıksirı elde ederek, yaşamı dıledıklerince uzatmayı amaçlamışlardır Simyanın temelindeyatanveArlsto'nun görüşlerıne dayanan felsefe, modern bılimınkinden çok farklıdır. Oysa her ikisı de do ğa gözlemlerine dayanırlar. Değışım doğadaçoksıkgözlenenbırolaydır:Tohumlar büyüyüp asmaları oluşturur; üzümler şarabadönuşur. Şarapsırkeleşir. Bakır neden altın olamasın? Bu görüşün temelinde yatan bılımsel kuram 4 ana eleman öngörmektedir: Hava, toprak, ateş vesu. Madenlerın tumü de bir anlamda, topraktır. Simyacılar ıçın sorun.birtürbüyüyoluyla, bakır veyadiğer bir baz metali altına dönüştürebılmektir. 20. yüzyılın başlarında bunun büyük bir saçmalık olduğu ve bakırın hiçbir zaman altına dönüşemeyeceği anlaşılmıştı. Oysa nükleer fızıkte bir elementin diğer bir elemente dönüşebilmesi mümkün olmuştu. Günümüzün modern filozofık ıkilemı. değışmezi değiştirebilmemizdır. Simya, iskenderiye'de çok parlak bir devir yaşamış olmakla birlikte, Doğu'da simyacıların çok daha eski zamanlarda da etkınlıklerini sürdürmüş oldukları bilinmektedır. Çin'de simyanın ilk yazılı kanıtları, MÖ 144 yılına ait, simya altınını kullananların cezayaçarptırılacağını bildiren, imparator fermanlarıdır. AynıilminHlndlstan'dadakullanıldığını kanıtlayan yazılar MÖ2. yüzyıla aittır. Büyük iskender'ınHindistan'ıMO325yılındaele geçırdığı gözönünealınırsa, Hindistan'da ortayaçıkansımyanınkftkenindeYunan'dan alınan bılgilerin yattığı anlaşılacaktır. İskenderiye'de Doğu kulturünün etkılerı NeMısırgelenekleribirarayagelmıştı.Democritus ya da Boloslu Mendes, adı bilinen ilk sımyacıdır ve MÖ 250 yıllarında Nil Deltası'nda yaşamıştır. Maddenin atomlardan meydana geldığinı ilk olarak öne süren ünlü Yunan filozofu, TrakyaAbderalı Oemocrltus'unadınıalmıştır FılozofDemokritus MÖ 376 yılında ölmüştü. Altın nasıl yapılır? Simyacı Democritus'un karanlık bir kişiliği vardır. 1828 yılında Mısırda bulunan papirüslerde, maddenin yapısı hakkında bir kitap Physica ve Mystica bulunmuş ve bunun Democritus'a ait olduğu anlaşılmıştı. içinde imltasyon altın yapmanın yolları anlatılmaktaydı. Bunun ıçın başlıca üç yöntem belirlenmişti: İlkl dığer bır metalin yüzeyini bir vernıkle boyamak ve parlatmak ya da altın mıktarı azaltılmış paraların yüzeylerindekı pürüzleri bir asit yardımıyla gidermektı. Ikincl yol pirinç ve çinko bazlı sarı maden alaşımlarını altın gibi göstermektı. Üçüncü yol ıse "thıplosis" (Doublıng: ikı katınaçıkarma) adı venlen bır teknikle, bakır vegümüşü altına katarak, metalin ağırlığını iki katına çıkarmaktı. Bu tekniklerin hiçbiri sahte değildı. imıtasyon altın, günumüzdede kullanılmaktadır. "Thiplosıs" teknığıyle elde edilen % 60 altın,%20bakırve%20gümüştenoluşan bir maden alaşımı, bugün birçok ülkedeserbestçe satılan 14 ayar altına denktir. Simyacılar altının metalin tümünütohumladığını' ve böylece sonuçta altın eldeedildiğini düşünmekteydıler. Günümüz düşüncelerinin de çok farklı olduğu soylenemez. Yanisonuç olarak, bütün simyacıların birer sahtekâr olduklarını söylemek hatalı olacaktır. Fakat müşterilerinin büyük bır çoğunluğunun elde edilen altını gerçek altın yerine kullanmak ıstedıkleri de bir gerçektir. Antikacı dükkânlarında taklit eşya satanlar ve bunları yapanlar da aynı durumdadeğılmidir? İlk simyacılar hakkındaki bilgilerimizin çoğunun kaynağı MS 300 yıllarında Zosimos tarafından yazılmış olan bir sımya ansıklopedisidır. Zosımos'un sözettıği en ünlü simyacılardan ikisi Kleopatra ve Yahudl Marla adlarındaki kadınlardır. Simyacıların büyük birçoğunluğubırtakımtakmaadlararkasınagızlenmışlerdı.Mısır'daçoksıkrastlanan ve son Ptoleme kraliçesinin de adı olan Kleopatra dabunlardan biridir. Yıne birsımyacı olan Hermes, Roma'da Merkür adıyla bilinen Yunan tanrısının adını almıştı. Simya bulgularını ünlü adlarla birlikte anarak, ilmin ününün daha yaygınlaştırılması amaçlanıyordu. Tipkı ögrencilerlnln calısmalanna kendi adlarını da ekleyen profesörler gibi.... Bu takma adlar aynı zamanda daha pratik bir amaca da yönelmişti. Çalışmalarını gizli sürdürmekzorunda olan ve yakalandıklarındaölüm cezasına çarptırılan simyacılar, takma adlar kullararak kendilerıni korumuş oluyorlardı. imparator Diocletian altın ve gümüş üzerine yazılmış 290 kitabı imha ettırmişti. Zosimos'tan sonra ve imparator Konstantin'in MS 312'de Hıristiyan olmasıyla, putperest idealler üzerine kurulmuş olan simya ilmi de değışmekzorunda kaldı. Hıristiyan Roma artık dinsizlere hiçbir hoşgörü göstermiyordu. Simyanın en parlak devrini iskenderiye1 de yaşamış olması bir rastlantı eseri değildir. Iskenderiye Helenistik dünyanın bılım ve kültür merkezlydi. Şehirde çok büyük bir kütüphaneyardı.MS 642 yılında İskenderiye1 yi Bizans imparatorluğu'ndan alan Araplar, çok geçmeden simya konusuna da el atıp, birçok eseri Yunancadan Arapçaya çevırdiler. (Jabir ibn Hayyan) en ünlü Arap sımyacılarından birl ve halife Harun Reşid'in saray simyacısıdır. Asit elde etmey i çok lyi bi Doğu ülkelerlnde Simya 'nın çok eskl zamanlardan beri etkinliğıni sürdürdüğü biliniyordu.