Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
E L E K T R O N İ K H A B E R L E Ş M E F İ Z İK ÖĞRENİM Denizlerde kaptanların krallığı bitiyor mu? Elektronik haberleşme, gemilerin uydularla tamamen karadan yönlendirilmesini mümkün kılıyor... Dr. tsmail Kılınç Nötrino bilmecesine Japon desteği on ıncelemelere göre guneşten gelen notrınoların ancak 1/3'u bıze ulaşıyor Eğer doğruysa bu sonuçlar ya gökbılımcılerın yıldızların yapısını ya da fızıkçılerın nukleer fızığın kımı sureçlerını tam anlamıyla anlamadıklarını göstermekte Bu gelışmemn temelınde yatan olay, Tokyo Unıversıtesı'nden Yojı Totsuko'nun, Amerıkan Fızık Derneğı'nce geçen nısan ayında Baltımore'da duzenlenen bır toplantısında yaptığı açıklamaydı Totsuko'nun bulguları bu konuda ABD'nın Brookhaven Ulusal Laboratuvarı'nda Ray Davıs ve dığerlerının elde ertığı sonuçları destekleyen ılk bağımsız kanıtları oluşturmakta Davıs, 20 yıl sureyle yaptığı ölçumlerle, nukleer fızık ve yıldızların yapısına ılışkın kuramların öngörduğu guneş kaynaklı notrınoların yalnızca dörtte bırıyle uçte bırı arasında bır bölumunu saptayabılmiştı Ne var kl Davıs'ın dedektörunun beklendığı gıbı çalışmaması, ortada can sıkıcı bır kuşku bırakmıştı Şımdı Totsuka'nın bulguları, bu kuşkuyu gıderebıhr Bilgi ve yaratıcılık özden Bayramıçlılar İTU, Türk Dlli Öğr. Gör. S B G eleceğın gemılermde gemıcı olmayacak Bılışım ve uydular gemı dunyasında devrım gerçekleştırecek Norveç'te, Japonya'da, Ingıltere'de F Almanya'da, Hollanda'da ve Fransa'da çalışma grupları yarının gemısının teknık özellıklerını ortaya çıkarmak ıçın yıllardır bır araya gelıyorlar Otomatıkleşen gemıde 56 kışı çalışır (Bugun 20 kışı) 8u değışımın belkemığı, ıletışımın buyuk sıçramasıdır Uluslararası INMARSAT (1982'de kuruldu) uyduları ıle gemıler kara ıle armatörlerle, meteorolojı ve lımanlarla sureklı ılışkı ıçmdeler Klasık radyo ılışkısınden farklı olarak uydu ıle ıletışım hıçbır uzaklık, hıçbır gölge alan, hıçbır zayıflık tanımıyor Bu nedenle gemı yalnızlığını kaybedıyor ve gemı, armatörun bır fabrıkası durumuna gelıyor Sureklı ıletışımın yanında, uydu bırçok şekılde ıletışım sağlıyor, sadece ses ve telekslerı aktarmakla kalmayıp aynı zamanda önemlı sayıda sayısal verılerı aktarıyor Armatör, gemının onemlı bölumlerıne yerleştırılen alıcılardan gelen bılgılerı alacak geminın hangı yolu ızleyeceğını, hangı hızla gıttığını, ne taşıdığını, ne kadar yakıt tukettığını oğrenebılecek Buna karşın karadan gemıye belırlı bılgıler gıdecek, hatta uzaktan komut verılebılecek Meteorolojık bılgıler uydu ıle yollanacak ve gemıdekı bılgısayar ^n uygun rotayı seçecek Bu rota karadan da seçılebılır ve gemıye bıldırılebılır lı, ama çok dıkkat ıster Çunku lıman do nanımları buna uygun olmalı ikıncısı ıse rıhtıma yanaşmadan önce gemıye helı kopterle gemıcı ındırmek ve bunların ge mıyı lımana yanaştırmasını sağlamak Dıkkat ettınızse bu ana kadar gemıde hıçbır gemıcı bulunmuyor Tayfası olmayan bır gemı, bılımkurgu değıldır Fransa'da sıfır tayfa" adlı tasarım başlatıldı Fakat sınırlı bır tayfa sayısı ıle değıştırıldı Japonlar ıse ıçınde ekıp olan bır amıral gemısı ıle dığer kuçuk gemılerı uzaktan yönlendırme konusunda çalışıyor Gemı muhendıslerının duşu olan bu tasarımın gerçekleşmesı zor Bugunku koşullarda yukarıda sayılan tum olanaklar henuz ışlevsel değıl Bılışım adırn adım gemı sanayııne gırıyor ve be lırlı ışlevlere yönelık Fakat tum ışlevlerı bır tek sıstemle kumanda eden bır gemı he nuz yok Ama buna yaklaşıhyor Racal adlı ingılız fırması ISIS adlı yerel ağ ıle guverte, maklne odaları, yuk bölmelerı ve geminın yönetım odası arasında bılgı aktarımını gerçekleştırıyor Norveç'te Gıll Johannssen gemı taşıma fırmasının ıkı gemısı guverte ıle yuk bölmelerı arasında ıletışım sağlayan bılgısayar sıstemıne sahıp Fransa'da Penhors petrol tankerınde (yapımı suruyor) değışık donanımlar arasında ıletışımı sağlayacak sıstem kurulacak ABD'de GPS (Global Posıtıonnıngs System) tasarımını bıtırmek uzere Bununla uydular aracılığı ıle bır geminın yerı he men belırlenecek Örnekler saymakla bıt mez Dunyanın her yerınde, her gemıde yenı bır otomatıkleşme doğuyor ve değı şık ışlevlerı butunleştırıyor (Sclanca «t VI* Mlcro, Eklm 86) Yenı ölçumler geçen yıl 19874 supernovasından gelen notrınolan keşfettığı ıçın çok lyı bılınen kamıokondell dedektöru ıle gerçekleştırıldı Davıs'ın dedektöru, enerjısi bır mılyon elektron volt kadar olan nötrjnolara duyarlıydı Kamıokandell dedek töru ıse, yalnızca enerjısı 9 mılyon elektron volttan fazla olan notrınolan saptayaIbılıyor Böylelıkle bu ıkı dedektörde M farklı enerjı bandındakı nötrınolar ölçulmesıne karşın, aynı doğrultuda sonuçlar elde edılmış bulunmakta Totsuka'nın verlleri, öngörulen notrınoların yalnızca % 60'ının Japonya'da saptanabıldığını göstermekte Ancak saptanan notrınoların bır bölumu guneşten gelmıyor olabılır ve 'gurultu' dıye nıtelendırılebılır Bu durumda Totsuka'nın bulguları, Davıs'ın elde ettığı sonuçlar gıbı, guneşten gelen notrınoların öngorulenın uçte bırı kadar olduğunu göstermekte D ılgı kaynağından sözlu veya yazıh olarak bılgı alınabılır Bılgı kaynağı, kıtaplar, bılgısayar kasetlerı, ansiklopedıler, dergıler gıbı yazıh kaynaklar olabıleceğl gıbı, ders verme konferans, semıner, tartışmatı toplantılar gibı sözlu kaynaklar da olabıllr Bılgı aktarımında kullanılan her sözcuk, formul, şekıl bır semboldur Bılgı kaynağından lletıyı alan kışlnın zıhnınde önce bu sembollerın anlamları tasarlanır Anlamı açık ve net olarak bılınmeyen sozcuğun (formulun, şeklın) zıhınde tasarlanabılmesı olanaksızdır Böyle bır durumda kalan kışı ya konunun aktanlış'na göre sözcuğe kendınce uygun görduğu bır anlamı yukleyecek, ya da kaynak araştırması yapıp doğru anlamı bulacaktır Bılgının kazanılabılmeslnde ılk önemlı kural, sözcuğe (formule, şekle b g) aşağı yukarı bır anlam yuklenmemesı, araştırılarak anlamın açık ve net karşılığının öğrenılmesı gerekır Aksı takdırde semboller doğru olarak çözumlenemeyeceğı ıçın dahailk aşamada öğrenme engellenmış olacaktır Bırey, algılama surecı ve yeteğıne gore sözcukler (formuller, şekıller) arasında bağlantıların, ılışkılerın bılıncıne varır Bu konudakı bılgı bırıkımı de algılamayı etkıler Konu hakkında etraflıca bılgı sahıbı olmak algılamayı kolaylaştırır Böylece sembolun anlamını çozumledıkten sonra bırey, bunu belleğındekı dığer bılgı ve ızlenımlerle bırleştırır, cumleler arasında, sözcukler arasında ılışkıler kurar, sözcuklerın (formullerın, şekıllerın) butun ıçındekı anlamlarının bılıncıne varır Bıreyln, algıladıklarını kavrayabılmesi ıçın karşılaştığı sorunları, yenı durumları ve duşüncelerı zıhnınde tasarlaması, duşunerek anlaması gerekır Kısaca, verılen sözcukler, formuller, şekıller çözumlemr, bılgı birikımıyle butunleştırılır, aralarındakı ılışkıler anlaşılarak zıhınde açıklığa kavuşur. Bu aşamalar kısaca şoyle gösterılebilır sombol anlamı çözumleme Büyük yenilik Gemıcıliğı sarsacak bır dığer yenılık ıse bılgısayar Geminın hıçbır parçası ya da bölumu otomatızasyondan kaçamayacak Elle çalışan her şey mıkroışlemcıyle uzaktan yönlendırılecek ve ekranda ızienecek Ekranda her mekanızmanın önceki durumu ya da mekanızmayı çalıştıran parça görulecek Bılışım böylece başka şeylere de yol açacak Bu teknolojıde yapılacak her ış sırayla bılgısayara program olarak verılır Ayrıca komut, bılgısayar sıstemının uydu yoluyla gelen bılgılerı değerlendırdıkten sonra kendısı tarafından da verılebılır Bu tur çalışma ıtıcı guce, havalandırmaya, soğutma sıstemıne, pompalara, borulardakı yakıt akımına vb uygulanabılır Çalışmayan parçaları bulur Otomatık tarnır mekanızmasını harekete geçırebılır Tamırı gereklı ve uzun sure alacak parçaları belırleyerek daha ayrıntılı bır tamır gerektığını karaya bıldırebılır Daha guzel, daha guçlu, daha uzak gemıcılık ıtıcı guçle bırleşebılır Rota göstergelerı ıle meteorolojı verılerının analizınden sonra gıdılecek lımana ıstenılen hızda ulaşacak motor rejımı belırlenebılır Gemıcılık kolaylaşıyor Sadece korsan lar bu duzene karışabılır Hayır Bugun ıçın sorun kıyılara ve lımana yanaşıp demıratmak Bugunkudurumdabununıçın ıkı çözum var Bırıncısı, gemı rıhtıma kadar otomatık olarak yonetılır Bu olanak lletı kaynafiı >lletlyı alan (sözlü veya (sozcuk yazılı) lormul şekıl) kavrama Bilgının kavranması demek zihinde hicbır kuşkuya yer bırakmaksızın açıklığa kavuşturulması demektir Bunun ıçin gereklı bılgı birikımı yoksa kaynaklar araştırılmalı, zihinde bellren sorular açıklığa kavuşturulmalıdır Bireyın kavradığı her bılgı, dağarcığındakı dığer bılgılerle butunleşır, özumlenır ve kazanılmış bılgı halıne donuşur Özumlenen bılgıler kıyaslama, tartışma, eleştırme gıbı yöntemlerle pekıştınlır Böylece bırey özgur ve eleştırel bir tartışma ortamında edındığı bılgılerle ılgılı yenı duşuncelere ulaşabılır. Bu yöntemle kazanılan bılgıler kalıcı ve ışlevseldır Kolay kolay unutulmaz, pratığe donuşturulebılır, uygulanabılır Bılgının uretkenlığe ve yaratıcılığa dönuşturulmesı de ancak bu şekılde gerçekleşebılır Hıç kuşkusuz yenı duşuncelere ulaşmanın, yaratma ve uretmenın yolu öncelıkle öğrenme, özumleme, tartışrr.a ve yenı duşunceler geliştırme aşamalafindan geçer G Yararlanılan Kaynaktaı: Dr. A. Farhan Oğuzkan, Eğltim Tsrlmlari Sttzlüğü, TDK Yayınları, Ank. 1981. lrwln A Horovvitz ve Russell S. Kaye, 'Perception and Advertısıng' Journal of Advertlslng Research, Vol., 15 no.3, June 1973 13