19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABER EDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ 3 14 HAZİRAN 2020 PAZAR 280/1 5 0 290/1 9 0 310/1 7 0 280/1 8 0 290/1 3 0 230/9 0 200/1 0 0 260/1 3 0 330/2 0 0 290/1 4 0 240/1 3 0 310/2 0 0 280/1 8 0 240/1 9 0 230/1 4 0 230/1 3 0 230/1 3 0 280/9 0 220/1 4 0 250/1 6 0 220/1 6 0 270/2 3 0 TARİHTE BUGÜN 1937: Hatay’ın bağımsızlığı TBMM’de onaylandı. 1949: Vietnam Devleti kuruldu. 1985: Fransa, Almanya, Belçika, Hollanda ve Lüksemburg, Schengen Antlaşması’nı imzaladılar. Vaka sayısı yeniden tırmanışa geçti, uzmanlar ‘salgın bitmedi’ diye uyardı: Önlemleri unutmayın 13 HAZİRAN CUMARTESİ 45 BİN 92 1459 14 985 2 MİLYON 586 BİN 995 176 BIN 677 4792 684 284 150 BIN 87 Elektrikli araçlar adaya getirildi Adalar’da atlı faytonların yerine kullanılacak elektrikli araçların bir kısmı Büyükada’ya getirildi. Elektrikli araçlar için yol şeritleri çizilen ve trafik levhaları konulan Büyükada’da, cuma günü gerçekleştirilecek açılışın ardından araçların kullanımının başlayacağı öğrenildi. 4 kişilik ile 12 kişilik iki model araçtan, Büyükada’da toplamda 60, Heybeliada’da 20, Burgazada’da 5, Kınalıada’da 5 adet olacağı öğrenildi. Geçen aylarda, Adalar’da faytona sürülen atlar ruam hastalığı sebebiyle tartışma konusu olmuş ve atların faytona sürülmesine son verilerek elektrikli faytonların Adalar’da kullanılacağı açıklanmıştı. l Haber Merkezi Salgına karşı alınan kısıtlamaların kaldırılması ve normalleşmenin başlamasının ardından 800’lere kadar düşen vaka sayısı 1400’lere çıktı. Uzmanlar, “Önlemleri elden bırakmamalıyız, el hijyeni, maske kullanımı ve sosyal mesafe kurallarına mutlaka uyulmalı” dediler. Bursa Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Ana PROF. DR. CEYHAN: DÜŞÜŞ DURDU bilim Dalı Öğretim Üyesi ve TTB Covid19 İzleme Grubu üyesi Prof. Dr. Kayıhan Pala, günlük hasta sayılarının 700’lü rakam Asker uğurlamaları, yazlıklara gitmeler, büyük kentlerden Anadolu’ya göçlerin başlamasının has yana bir azalma olmadığı kesin. Şu an virüs taşıyan ve virüs bulaşacak çok sayıda insan dışarıda karşıla lardan 1400’lere çıktığını anım talık üzerinde etkilerinin şıyorlar” dedi. SIBEL BAHÇETEPE satarak “Salgının sonlanmadığını, sanki yeniden açılmayla bitmiş gibi davranılmasının olumsuz sonuçlar doğurabileceğini bir süredir söy olabileceğini söyleyen En Türk Tabipleri Birliği es feksiyon Hastalıkları Der ki Merkez Konsey Başka neği Başkanı Prof. Dr. Prof. Dr. Ceyhan nı Prof. Dr. Raşit Tükel ise, Mehmet Ceyhan vaka sa “Dünkü doğrulanmış vaka yılarındaki azalmaların durduğunu sayılarıyla 1 ay öncesine geri dön anımsatarak “Artış var demek için dük. Kısıtlayıcı önlemlerin hafifle erken. Bir süre eğilim devam edi tilmesinin koşulları epidemiyolojik yor mu etmiyor mu diye takip et verilere göre belirlenmeli, açılma lüyoruz. Böyle bir mek gerekir. Ama 19 Mayıs’tan bu kademeli yapılmalıydı” dedi. durum yokmuş gibi yaratılan al gı, bu sonuçları karşımıza çıkar şam tarzını gündeme getirmek ma alarmı. ‘Eski günlere döndük’ dı. Önümüzdeki günlerde bunun gerekir. Hastalığın ciddiyetiyle il gibi davranamayız. Bazılarımı böyle sürebileceği veya bir süre gili toplumdaki algıyı yüksek tut zın tedbirsizliğinin faturasını he sonra yoğun bakımlardaki mak lazım. Bi pimiz ödüyoruz. ‘Bana bir ve entübe edilen hastalar reyler hem el şey olmaz’ demeyin. Hiç daki artış sürecek olursa yıkamaya, hem birimiz güvende değiliz” bunun ölümlere de yansı sosyal mesafe uyarısında bulundu. Sağ yabileceğini öngörmek ge ye, doğru mas lık Bakanı Fahrettin Ko rekir” dedi. Bursa, Diyar ke kullanma ca sosyal medyadan, “Va bakır, Manisa ve Gazian ya özen göster ka sayısındaki artış, ted tep gibi yerlerde vaka sayılarının arttığını anımsa Prof. Dr. Pala meliler. İşyerlerindeki koşul Prof. Dr. Ergönül birlere uymayanları uyarıyor. Giderek, hepimizi” tan Pala, “Artışları anlayabilmek lar düzenlenmeli. Kamu paylaşımını yaptı. için filyasyon bilgilerine sahip ol nun bunu denetlemesi çok önem Avrupa Enfeksiyon Hastalık mamız lazım. Halen R0 değeri li” dedi. ları ve Klinik Mikrobiyoloji Der ni (bulaştırma katsayısı) bilmiyoruz. Bakanlık açıklamalı” dedi. ‘Uyandırma alarmı’ neği Yönetim Kurulu üyesi Prof. Dr. Önder Ergönül, “Normalleş Etkili bir aşının gündeme gel Sağlık Bakanlığı Koronavirüs me süreci ile birlikte vaka sayıla memesi durumunda en az 1 yıl Bilim Kurulu üyesi Prof. Tevfik rında çok büyük artışlar olmadı. daha sürecek salgın nedeniy Özlü artan vaka sayısına dikkat Toplum bağışıklığı bekleyecek le insanların evde tutulamayaca çekerek, “İki gündür vaka sayı halimiz yok. Çünkü gördük ki ol ğını belirten Pala, “Farklı bir ya mızda artış var. Bu, bir uyandır dukça düşük” dedi. l İSTANBUL KENTSEL DÖNÜŞÜM YIKIM AŞAMASINDA DURDU, 6 AYDIR KIRALARI ÖDENMIYOR Ürünü iki kat fiyatla alacağız Menemen, Ödemiş ve Tire’de geçen yıl ilk kez ekilen karakılçık buğdayının hasadına katılan İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanı Tunç Soyer, çiftçilere hükümetin açıklayacağı taban fiyatın iki katına alım garantisi verdi. Soyer, “Karakılçık buğdayı önce saksıda yetişti, ardından yüzlerce dönümlük tarlaya ulaştı. Şimdi Menemen’in ve Küçük Menderes’in ovalarına geçti. Devletin verdiği taban fiyatının iki misliyle alacağız” dedi. Soyer, Ödemişli patates üreticilerini desteklemek için önümüzdeki hafta patates alımlarına da başlayacaklarını müjdeledi. l Haber Merkezi CENGIZ HOLDING ÖNÜNDE ‘KYK borçları silinsin’ eylemi İstanbul Altunizade’deki Cengiz Holding binası önünde öğrenciler, “Cengiz Holding’in borçları değil, KYK borçları silinsin” pankartı açarak basın açıklaması yaptı. Açıklamaya müdahale eden polisler, bir öğrenciyi gözaltına aldı. Öğrencilerin ısrarı sonucunda öğrenci serbest bırakıldı. Öğrenciler, “Cengiz Holding’e servet vergisi getirilsin ve biz öğrencilerin borçları koşulsuz şekilde silinsin. Evlerimize haciz gönderenlere soralım, iş yoksa borç ödenir mi?” dediler. l Haber Merkezi Evleri yıkılmayan mahalle sakinleri molozlar arasında kaldı. Evi molozlar arasında kalan Muzaffer Aydın, kentsel dönüşüm sürecinin tamamlanmasını ve evinin önündeki molozların bir an önce paravanla kapatılmasını istedi. Ortada kaldılar HAZAL OCAK İstanbul Adalet Sarayı’nın karşındaki mahalle sakinleri kentsel dönüşüm mağduru oldu. 2012 yılında başlayan kentsel dönüşüm çalışmaları yıkım aşamasında durdu. Bölge sakinleri 6 aydır kira ödemesi almadıklarını ve koronavirüs sürecinde mağdur olduklarını belirterek “Elde avuçta kalmadı” dedi. Evleri yıkılan bölge sakinleri kiralarının ödenmesini ve evlerinin yapılmasını istedi. Kağıthane Hürriyet Mahallesi’nde kentsel dönüşüm çalışmaları 2012 yılında NAS Yatırım Gaıyrimenkul şirketi tarafından başlatıldı. Bölge sakinlerinin bir kısmı şirketle anlaştı, bir kısmı anlaşmadı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) şirketi Kiptaş da 2018 yılının ilk yarısında şirketle anlaşarak kentsel dönüşüm sürecine resmi olarak dahil oldu. Yıkımı yapılan evlerin sahiplerine kira ödemeleri yapıldı. Ödemelerin bir kısmını şirket, bir kısmını da Kiptaş yaptı. 2019 yılının sonunda Kiptaş ve şirket arasında imzalanan sözleşmenin süresi doldu ve iki şirket çeşitli nedenlerle mahkemelik oldu. Dava arabulucu belirterek “2015 yılında anlaştık. 3 yıl içinde biti rip teslim ede ceklerini söyle diler. Anlaşma ya göre 45 bin li ra ödeyecektim. Kiptaş’la şirketin arasındaki sorun bizim sorunu BUGÜN EYLEM VAR Mağduriyetlerini dile ge tiren bölge sakinleri bugün saat 13.00’te mahal lede sürece ilişkin basın açıklaması yapacak. muz değil. Son 6 aydır kira ödemesini alamıyoruz. Evler yıkıl aşamasında. Kiptaş 21 Mayıs’ta yurttaşlara yolladığı yazıda sürece yer vererek Nas Yatırım şirketinin yükümlülüklerini yerine getirmediğini ve sözleşmenin geçerliliğini yitirdiğini bu nedenle de yapılan harcamaların sonlandırıldığını belirtti. Bölgede parsel ve/veya ada bazlı anlaşmaların yapılmasının hedeflendiği belirtilen yazıda şirkete başvuru yapılması istendi. Bu süreçte bölgede kentsel dönüşüm tıkanma noktasına geldi. dı, moloz yığını duruyor. Dairemiz dursaydı en azından kiraya verirdik. Hiçbir gelirimiz yok. Elde avuçta kalmadı. Beklentimiz kiralarımızın ödenmesi ve evlerimizin bir an önce yapılması. Şimdi Kiptaş yeni bir anlaşma yapmak istiyor. Buna göre dairenin yüzde 50’si benim yüzde 50’si Kiptaş’ın olacak. Ben bunu kabul edemem. Öyle bir param yok” diye konuştu. 60 yıldır bölgede yaşayan 63 yaşındaki İbrahim Sezgin de ma ‘Evlerimizi versinler’ hallede birçok kişinin kira almadığı için kendi kirasını ödeyemez Evi yıkılan 44 yaşındaki Şenol hale geldiğini anlattı. Buran, 8 yıldır bölgede yaşadığını l İSTANBUL Muhalefet ve iktidar İnsan, Tanrı ve bilimi keşfederek insan oldu. Tek Tanrılı üç dinin keşfi milyonlarca yıl sonradır. Bilimin muhatabı din değil, zaten olamaz, bilimin muhatabı Tanrı’dır. Tanrı, yarattığı dünyayı güzelleştirmek için çalışan bilim adamlarını sever ama kendisini yanlış anlatan, çıkarları için yalan söyleyen, dolandırıcılık yapan, doğayı ve insanları sömüren din adamlarından nefret eder. Tanrı’nın varlığı ya da yokluğu kaygısı bireysel bir sorun. Varlığı kadar yokluğu da bireysel bir tercih, bir seçim. Genelleştirilemez. Evrensel ölçekte önemli olan şudur: Evrenin, dünyanın ve insanın varlığı. Güzelim evreni, güzelim dünyayı, güzelim flora ve faunayı kim ve ne yaratmış olursa olsun, insanlar “olmuş”, akıl ve imgelem gücü kazanmış ve her şeyi emanete almış… Ne mutlu insana ve ne güzel! HHH Din adamları olmasaydı, ne sözde din düşmanlığı ne de dinlerarası düşmanlık olurdu. Bazı konularda aracılar, taşeronlar işe yarayabilirler ama bunlar ve onlar (yani kimileri) insanların ve toplumun işlerinde nifak yaratırlar, iflaslara yol açarlar, Çünkü çalarlar, kendi hesaplarına çalışırlar. HHH Muhalefetin “hayır” demekle sınırlı olduğu sanılmamalı. Başkalarının “evet”inden başka bir “evet” olmalı yoksa muhalefet yapılamaz. Demek ki sizin olan bir “evet” ve size ait bir “hayır”ınız olacak muhalefet yapmak için. Hem evet’iniz hem hayır’ınız olmalı. Buna program ya da dünya görüşü denir. Bu program ve dünya görüşü nesnel dünya ve gerçekliğin size ait yorumudur. Özgür seçiminizdir ve ancak bu özgür seçimle var olursunuz ve başkalarının varlığını kabul edip ona saygı gösterirsiniz. Bu evet ve bu hayır özgür olmadan demokrat olunamaz. Özgürlük olmadan demokrasi ol(a)maz; demokrasi olmadan özgürlük canlı kalamaz. HHH Demokratik iktidarın tasviri: Yıllar önce, Özal yasaklı siyasetcilerin yasaklarının kaldırılması konusunda bir halkoylaması (referandum) yaptırıyordu. Tanıdığım bir Adalet Parti ileri geleniyle konuşuyorduk. Bana “Özdemir, sence sol, yasakların kaldırılması konusunda olumlu oy verir mi” diye sordu. “Elbette, verirler, ama size bir sorum var: İktidara gelirseniz, Ceza Ka nunu’ndaki 141 ve 142. maddeleri kaldırcak mısınız?” Konuşmanın devamı söyle oldu: Sol kendisi iktidara gelince 141 ve 142’yi kaldırır, dedi Sol iktidara gelince (gelirse) 141 ve 142’yi elbette kaldırır ama bir başka 141 ve 142’yi sizin için getirir, dedim. Olur mu öyle şey, dedi. Neden olmasın, demokrasi iktidarın muhalefete demokratik haklarını vermesidir, dedim. Biz demokrasiyi hiç böyle düşünmemiştik, dedi. Daha sonra Süleyman Demirel’le konuşmuş olmalı ki Demirel’in solun liderleri hakkındaki konuşmaları değişti. HHH Sağ’ın demokrasiyi anlaması ve içine sindirmesi çok zordur. Hele iktidara gelmeyi Cumhuriyet rejimini değiştirmek için bir kaçırılmaz fırsat sayanlar için. İktidardayken rejimi değiştiremeyenler, iktidardan giderlerse seçimle bir daha iktidara gelemeyeceklerini bildikleri için, gözleri döner, hırsları artar ve artık yapamayacakları yoktur. Ülkeyi “bizimkiler ve ötekiler” diye iki kampa bölerler, muhalefeti ve karşıtlarını düşmana ve şeytana dönüştürmek için, artık her şeyi göze alırlar, çılgınlık yapmaktan çekinmezler. Çünkü birey olamadıkları için özgür değildirler, bir şeyhleri olduğu için kullaşmışlardır. Kendi akıllarıyla düşünemezler, kendi akıllarını Ortak Akıl’a teslim ettikleri için kul ve köle olmuşlardır. HHH Kendilerini dünyanın sahibi sanırlar. Kendileri kendilerince “beriki” oldukları için “ötekiler”e pay vermezler. “İktidar”ı mülk edinirler. İktidarı demokratik olarak paylaşmak istemedikleri için tapusuna sahip olmak isterler. Kafalarında yasal suç kavramı yoktur. Bu durumun şiirini Siyasetnâme (1984) adlı kitabımdan okuyalım mı? HHH “Eli halk üzerinde uzundur hükümdarın tez erişir, / öyleyse halk için kendini niçin perişan eylesin, / şanından sayılır ayaktakımının sırtına yük vurmak.// Alanlarda birikmeyi, alkış tutmayı sever halk / ama hangi elindedir bilebilir misin paslı hançer, / halkı yensen, yendim diye övünebilir misin, // fetihname çıkartabilir misin komşu beyliklere, fetih şiirleri yazdırabilir misin birkaç kese altına? // Halk aman diler mi sanırsın ey bre gafil!” Trenler çarpıştı: 2 ölü, 2 yaralı Malatya’nın Battalgazi ilçesine bağlı Kemerköprü Mahallesi yakınlarında dün iki yük treni çarpıştı. Trende bulunan görevlilerden Mahmut Kaya (35) ile Mehmet Ulutaş kaza yerinde hayatını kaybetti, yaralanan 3 kişi 112 Acil Servis ekiplerince hastaneye kaldırıldı. Çarpışma öncesinde trenden atladığı ve çarpışmanın şiddetiyle enkazın altında kaldığı öğrenilen Mehmet Ulutaş’ın cansız bedeni 12 saat süren arama çalışması sonrasında bulundu. Hayatını kaybeden makinistlerden Kaya, memleketi Elazığ’ın Palu ilçesinde toprağa verildi. Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan, “Aldığımız bilgi Elazığ’dan gelen normal sevkli tren ama Malatya’dan çıkan trenin sevk emri olmadan çıktığı yönünde” dedi. l AA Okmeydanı’nda patlama: 6 yaralı İstanbul Okmeydanı’nda bir işyerinde dün patlama yaşandı. Patlamanın oksijen tüplerinden kaynaklandığı öğrenilirken 2’si ağır 6 kişi yaralandı. Yaralılardan 5’inin yabancı uyruklu olduğu öğrenildi. Yapılan ilk müdahalenin ardından yaralılar ambulansla çevredeki hastanelere kaldırarak te davi altına aldı. Patlama nedeniyle çevredeki işyerleri ve otomobiller ağır hasar gördü. l DHA ANTARKTIKA IÇIN ÇEVRE PROTOKOLÜ Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca hazırlanan Antarktika’da Çevre Koruma Protokolü’nün Uygulanmasına Dair Yönetmelik Resmi Gazete’de yayımlanarak, yürürlüğe girdi. Böylece Türkiye, diğer ülkeler gibi Antarktika’da oy hakkına sahip oldu. Yönetmeliğe göre Antarktika’da bilimsel çalışma yapmak isteyen gerçek ve tüzelkişilere, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca izin verecek, faaliyete ilişkin izni askıya alabilecek veya iptal edilebile cek. Bölgeye izinle giden faaliyet sahipleri bilgilendirme raporunu, sefer bitiminden sonraki bir ay içinde bakanlığa sunmak zorunda olacak. İzin alıp çalışma yapmayan, yönetmeliğin öngördüğü görev veya yasakları ihlal ettiği tespit edilen faaliyet sahiplerine ise 10 yıl süre ile Antarktika’ya gidişi yasaklanacak. Her proje, bir faaliyet olarak ele alınacak ve tüm faaliyetler için seferden önce ÇED raporu hazırlanarak, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na sunulacak. l ANKARA / Cumhuriyet
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle