19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazar 4 Kasım 2018 TASARIM: SERPİL ÜNAY haber 7 Cezaevinden gönderilen mektupta sorunların anlatıldığı bölüm kâğıtla kapatıldı Sansür işkenceyi silemedi Silivri Cezaevi’nde gazetemize mektup göndererek 3 arkadaşına yönelik gerçekleşen saldırıyı ve sorunlarını anlatan tutuklu Musa Kurt’un mektubu Mektup Okuma Komisyonu tarafından sansürlendi. Kurt’un sorunlarını yazdığı kısım üzerine kâğıt konularak kapatıldı. Gazetemize gönderilen fotokopi mektupta sorunların olduğu kısım boş kalırken mektubun devamında Kurt’un “yaşadığımız so rine çizen komis runları ve yaşanan işken yon bu defada mek celeri sizinle paylaşmak tupta sorunların an istedik” sözü kaldı. latıldığı kısımla Giriş ve veda kaldı ZEHRA Silivri Kapalı Ceza İn ÖZDİLEK rın üzerini kâğıtla kapatıp fotokopisini çekip kopyası faz Kurumu Mektup nı gönderdi. Siliv Okuma Komisyonu tutuk ri 9 No’lu Cezaevi’nden ga lu ve mahkumların gönder zetemize mektup gönderen diği mektuplarını sansürle Musa Kurt’un mektubunda mek için bir skandala daha sadece giriş ve sondaki ve imza attı. Daha önce boş say da yazısı yer aldı. Mektubun fa gönderen, yazıların üze giriş bölümünde, “Merha ba size 9’No’lu Silivri Kapalı Hapishanesi’nden yazıyoruz. Daha önce de yaşadığımız sorunlarla ilgili size mektup yazmıştık. Bu sefer 3 arkaşımıza yapılan saldırıyla ilgili yazıyoruz” denirken sonuç kısmında ise “Yaşadığımız soruları ve yaşanan işkenceleri sizinle paylaşmak istedik. Musa Kurt, Cem Dursun, Ozan Kolukısa” ifadelerine yer verildi. l İSTANBUL Türkiye sosyalist gençliğinin ve antiemperyalizmin başlatıcısı 68’liler 50. yılda bir arada 68 ruhu bağımsızlıktır 29Ekim 1968’de Samsun’dan yola çıktılar, 10 Kasım sıydı. Şu an ise sol genel olarak, antiemperyalizm ve tam bağımsızlık fikrinden çok 1968’de Ankara’daydılar. Ulu uzaklaştı. Çünkü, neoliberal önderin mozolesine çelenk bı anlayış, solun içine yerleşmiş. raktılar. Tam Bağım Hatta günümüzde em sız Türkiye İçin Gazi peryalizmin olmadığını Mustafa Kemal Yürü iddia ediyorlar. Var mı, yüşü diyerek çıktıkla yok mu merak ediyorlar rı yolda, 450 kilomet sa, Irak’a, Suriye’ye bak re devirdiler. 68’li sınlar. ler, bu büyük yürüyü DENİZ n Bu bana şün 50. yılını anmak ÜLKÜTEKİN Baudaliare’nin “Şeyta Caddebostan Kültür nın en büyük başarısı, Merkezi’nde bir araya geli bu dünyada var olmadığına yor. Gazetemiz yazarı Şükran insanları inandırmaktır” sö Soner’in de konuşmacı olarak zünü hatırlatıyor. katılacağı gecede, dönemin Evet, büyük bir ideolojik önde gelen isimleri, 68 hare saldırı var. Sineması ve tele ketinin ortaya çıkışı ve yaşa vizyonuyla, edebiyatıyla. Ba nan tarihi olayları konuşacak. tının devrimci yanını atlıyor Yarın başlayacak etkinlik ön lar. Devrimci Öğrenci Birli cesinde dönemin öğrenci li ği (DÖB) içinde, klasik müzik derlerinden Mustafa Zülkadi dinleyen arkadaşımız da var roğlu ile 68 ruhu ve bugünkü dı, saz çalan da. sol üzerine bir sohbet yaptık. n Kıyaslarsak, 78 hareke n Bu etkinliğin önemi si tinde bu denli bir kültürel zin kuşağınız için nedir? birikim göremiyoruz. Bu kadar geniş katılımlı na Biz klasik edebiyat okuya dir buluşmalardan biri ola rak gelen bir kuşağız. Çok yo cak. Amacımız tarihe tanıklık ğun ekonomi ve felsefe tartı edip ortak bellek bırakmak. şırdık. 78 hareketindeki ar Buradaki tanıklar olayların kadaşlarla 12 Eylül’den son içinden olayları anlatıyor. Bu ra birlikte cezaevinde yattım. gün tarihi kendi yorumuyla Tüm liderlerini tanıdım. On yazmaya çalşanlar var. ların şöyle bir özelliği var; is n Bugünden o güne ba yandan geliyorlar. İsyan edip kınca, 68 mücadelesi karşılığını alamayınca, büyük Türkiye’de hangi dinamikle umutsuzluğa kapılıp kendile ri harekete geçirdi? rini ispat ve kimlik arayışına Deniz’in önderliğiyle üni girdiler. Teorisi zayıf bir ha versitede başlayan hareket, reket olduğu için 12 Eylül’de Gazi Mustafa Kemal’den son ezilmeye dayanamadılar. 68 ra tam bağımsızlık çizgisi ruhu bizim icat ettiğimiz bir ni hayata geçiren yegâne ha kavram değildi, ama 78’liler, rekettir. NATO’ya girişimiz, o tabiri kendileri buldular. Bi hem CHP, hem diğer partile zim hareketimizde antiem ri tam bağımsızlık fikrinden peryalizm ve emekten yana uzaklaştırmıştı. Öte yandan o demokrasi anlayışı hâkim. güne kadar Türkiye’den olu 78’de ise soyut bir demokra şan sosyalist hareketler de si şiarı vardı, antiemperya SSCB’den kopuk değildi. Biz lizm unutulmuştu. Emperya her tür uluslararası bağlan lizmle mücadele önemli gö tı dışında bir harekettik. 68 rülmüyordu. ruhunu ortaya çıkaran da n Solda günümüzde kavram budur. Açıkçası o dönem karışıklığı var mı sizce? deki antikomünizm bugün İdeoloji ikinci plana atılıp, Türkiye’de yok. Bir kitap çık magazinsel olaylar ön pla tığında 7 sene hapis veriyor na çıktığı zaman böyle olu lardı hemen. Bugün dinci çev yor. Bazı sol kesimler, Deniz reler, ABD karşıtı bir tutum Gezmiş’in devamı veya mi benimsemeye başladır, ama rasçısı olduklarını iddia edi 6. filo olaylarında, ABD gemi yorlar, ama unutmasınlar ki, lerine karşı namaza durup, Tam Bağımsız Türkiye İçin sonra bize saldırmışlardı. Gazi Mustafa Kemal yürüyü n Burası ilginç. şü, Deniz Gezmiş’in önder Muhafazakârların bu tutu liğinde yapılmıştır. Bugün munu tartışabiliriz, ama bu bulundukları durum, ABD gün Türkiye’de var olan sol kontrolündeki Kürt hareke yapıların çoğu sizin savun tiyle flört etmenin doğurdu duğunuz değerleri çok dert ğu sonuçlardır. Deniz’in Ke etmiyorlar. malizm vurgusu önemlidir. 68’in en Kendisi Marksistti, ama biz önemli ya Kemalizmden gelen bir ku nı, anti şağız. Mustafa Kemal’e ve emperya devrimlerine daima büyük list olma saygı duyduk. İstanbul’da üç yaz Etkinlikte ayrıca Güneşin Çocukları, İstanbul’da Üç Bahar isimli belgesel de gösterime sunulacak. Yönet menliğini Dilşat Zülkadiroğlu’nun yaptığı belgesel, 1968 – 1970 ara sında İstanbul’da geçen üç ya zı ve 68 kuşağını anlatıyor. İs tanbul Üniversitesi işgalle ri, 6. filo olayları ile 15 – 16 Haziran olaylarının işlen diği belgesel, Dev Genç ve Bevrimci Öğrenci Mustafa Zülkadiroğlu Birliği’nin hikâyesini tanık ların ağzından aktarıyor. Cumartesi Anneleri 710. buluşmasında Vedat ARIK Anneler, 24 yıllık utancı sordu 700’üncü haftadan bu yana Galatasaray Lisesi önünde oturma eylemi yapmasına izin verilmeyen Cumartesi Anneleri, İnsan Hakları Derneği’nin (İHD) bulunduğu Çukurluçeşme Sokağı’nda basın açıklamasını yaptı. Gözaltında kaybedilen Rıdvan Karakoç’un kardeşi Hasan Karakoç, “23 yıl mücadele ettik. Katillerin yargılanması için mücadele ettik. Her türlü engelle karşılaştık. Annelerimizi, babalarımızı Galatasaray’da kaybettik. Onların mirasını devraldık. Biz alnımızın akıyla yaşayacağız. Siz utançla yaşayacaksınız” diye konuştu. Cumartesi Anneleri’nin 710. buluşmasına CHP milletvekili Ali Şeker, İlhan Cihaner, HDP milletvekili Hüda Kaya, Oya Ersoy da katıldı. Kaybedi len Nazım Gülmez’in akıbetinin sorulduğu eylemde basın açıklamasını okuyan İHD Üyesi Sebla Arcan, Gülmez hakkında bilgi verdi. Arcan, “61 yaşındaki 9 çocuk babası Nazım Gülmez Dersim’de Taşıtlı köyünde yaşıyordu. Tarım ve hayvancılıkla uğraşan Nazım Gülmez, çevresinde sevilen, sayılan biriydi. 14 Ekim 1994 tarihinde bölgede operasyon yapan Bolu Komando Tugayı’na bağlı askerler Taşıtlı köyüne geldi. Askerler Nazım Gülmez’den arazide kendilerine kılavuzluk etmesini söyleyerek evinden alarak götürdü. Gülmez ile birlikte üç köylü daha götürüldü. Olaya muhtar ve bütün köylüler tanıklık etti” dedi. Arcan, savcılıkların olayın aydınlanması için gereken çaba ve özeni göstermemesi ne deniyle dosyada herhangi bir ilerleme sağlanamadığını ve Gülmez’in akıbetinin öğrenilemediğini anlattı. Sise Nine bırakılsın Öte yandan, İHD İstanbul Şubesi Hapishaneler Komisyonu’nun polisin engellemesi nedeniyle Galatasaray Meydanı’nda yapamadığı F Oturumu’nun 345.’sisi İHD İstanbul Şubesi önünde gerçekleştirildi. Bu hafta hasta tutsak 79 yaşındaki Sise Bingöl’ün durumuna dikkat çekildi. İHD Hapishaneler Komisyonu üyesi Taylan Bekin, hapishanelerdeki hak ihlallerinin arttığını, Sise Bingöl’ün ‘hapishanede kalamaz’ raporuna karşın bırakılmadığını belirterek, serbest bırakılmasını istedi. l İSTANBUL/Cumhuriyet Ceketi bile gözaltı sebebi HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, AKP’nin hak ihlallerinde dünya lideri olduğunu söyledi HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, “AKP’nin insan hakları ihlallerinde liderliği kimseye terk etmediğini” belirterek, “12 Eylül açık faşizmine karşı mücadele ederken, 12 Eylül rejiminden kurtulmaya çalışırken, bu rejimin nasıl kendisini yeniden ürettiğine tanıklık ettik. Ta ki AKP’ye kadar. 15 Temmuz darbe kalkışması ‘Allah’ın lütfu’ olarak görüldü ve 20 Temmuz darbesiyle bu örtü kalktı ve faşizmin gerçek yüzüyle karşılaştık” dedi. Ankara’daki İnsan Hakları Derneği’nin genel kurulunda konuşan Temelli, 12 Eylül rejiminin devam ettiğini söyledi. “AKP’nin otoriter rejimi inşa ederken, insan hak ihlallerinde dünyada liderliği kimseye bırakmadığını” dile getiren Te Sezai Temelli melli, “Bu otoriter rejim hak ihlalleriyle kendisini var ediyor. Demokratikleşme meselelerini tartışamaz hale geldik. Öyle ironik sahnelerle karşı karşıyayız ki bugün en fazla dava konusu yapılan mesele Cumhurbaşkanı’na hakaret etme meselesidir. Cumhurbaşkanı’nın ceketini beğenmemek bile dava konusu olabilir. Bundan dolayı bile gözaltına alınabilirsiniz. Buna karşı mücadele ettiğinizde bu ceberut iktidarın şiddetiyle karşılaşıyoruz” ifadelerini kullandı. Galatasaray Meydanı’nın “bir hakikat, yüzleşme ve canlı hafıza meydanı” olduğunu da söyleyen Temelli, “bugün yaşananların açık faşizm olduğunu” belirterek, “24 Haziran’ın, hayali kurulan açık faşizmin, açık anayasal diktatörlüğüne dönüşmesi” olduğunu ileri sürdü. Bu süreçte “yan yana gelerek, asgari müştereklerde buluşmanın zaruret olduğunu” ifade eden Temelli, “Kürt meselesinin Türkiye’deki bütün meselelerin ortak temeli ve küresel bir mesele olduğunu” da ileri sürdü. l ANKARA GÜVEN’DEN İLGİNÇ SAVUNMA Doktorlara sınırlama özgürlükmüş EMİNE KAPLAN AKP’nin sağlıkla ilgili torba yasa önerisi üzerindeki tartışmalar sürerken; Sağlık Bakan Yardımcısı Muhammet Güven, kamudan terör örgütlerine iltisaklı olduğu gerekçesiyle atılan doktorların yalnızca SGK’nin anlaşmalı olmadığı özel hastanelerle çalışabilmesine ilişkin düzenlemeyi ‘özgürlük’ olarak nitelendirdi. TBMM Sağlık Komisyonu’ndaki görüşmeler sırasında kamudan atılan doktorların çalışma alanının yalnızca SGK’nin anlaşmasının olmadığı özel hastenelerle sınırlandırılmasına ilişkin düzenleme üzerindeki tartışmalar yaşandı. Öneriyi eleştiren CHP’li Murat Emir, anayasanın hukuk devleti ve masumiyet karinesi ilkelerinin ihlal edildiğini belirterek, KHK’ler ile atılan doktorlara ve diş hekimlerine kamuyla anlaşması olmayan bir hastanede çalışma dışında bir seçenek bırakılmadığına dikkat çekti. Emir, OHAL Komisyonu kurulduktan 7 ay sonra başvuruları almaya başladığını, 88 bin başvurudan 30 bininin sonuçlandırıldığı, 1900 kamu görevlisinin mesleklerine iade edildiğini, gerisinin ise beklediğini vurguladı. Emir, “Bu kişiler niçin görevden alındıklarını, suçlarını, hakkındaki isnatları, mevcut delilleri bilmiyor ve bu kişilere diyoruz ki ‘Siz teröristsiniz, irtibatlısınız, iltisaklısınız.’ Terör örgütüyle iltisaklı olmak nedir diye sorsam hiçbiriniz buna objektif, nesnel, herkes açısından kabul edilebilir bir cevap veremeyeceksiniz” diye konuştu. Yüzde birlik hastaneler CHP’li Ali Şeker, yasa önerisiyle doktorlara, “Mezun oldun, 600 gün seni aç bırakabilirim. İhtisas yaptın ben seni çalıştırmayabilirim. Herhangi bir hüküm giymemene, bir ceza almamana rağmen ben seni KHK’yle işten attıktan sonra sen hiçbir yerde çalışamazsın” dendiğini kaydetti. Şeker, SGK’yle anlaşmalı olmayan özel sağlık kurumlarının oranının yüzde bir bile olmadığına dikkat çekti. Eleştirilere yanıt veren Sağlık Bakan Yardımcısı Muhammet Güven, hekimlere özelde çalışabilme ayrıcalığı getirildiğini savunudu. Bir kısıt getirildiğini, bunun da mutlaka olması gerektiğini savunan Güven, devletin eğer bir kişiye “Ben seninle çalışmıyorum, ben sana güvenmiyorum” diyorsa sağlığını ve güvenliğini sağlamakla yükümlü olduğu insanları da bunlara teslim etmeme hakkı olduğunu söyledi. l ANKARA İZMİR TABİP ODASI Hekimler AKP tasarısına karşı İzmir Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Funda Obuz, AKP iktidarının çıkarmaya çalıştığı ve hekimlerin özlük haklarını hedef alan sağlıkta şiddet yasa tasarısını kabul etmeyeceklerini vurguladı. Oda olarak tasarıya karşı imza kampanyası başlattıklarını vurgulayan Obuz, tasarıya ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu: “Bu tasarı hiçbir önlem getirmeyen bir yasa tasarısı. OHAL döneminde çıkarılan KHK’ler ile birçok arkadaşımız ihraç edildi. Ancak özel alanda görevlerini yapmalarında bir engel yoktu. Şimdi ise bu torba yasaya konan bir madde ile artık özel sektörde de görev yapamayacaklar. Onların çalışma hakkına engel olan evrensel hukuka, insan haklarına aykırı olan bu tasarı geri çekilmeli. Aynı şekilde güvenlik soruşturmaları nedeniyle 1500’e yakın arkadaşımız mesleklerini icra edemiyor. Amacımız bu tasarıya karşı kamuoyu oluşturmak, itiraz etmektir. Kandırmaca olmayan bir yasa istiyoruz. Sağlıkta şiddet sona ersin” diye konuştu. l İZMİR SAĞLAM BİNALAR YIKILIYOR Sağlık merkezi yıkımına tepki CHP Ordu Milletvekili Mustafa Adıgüzel, Ordu İl Sağlık Müdürlüğü’nce 12 Aile Sağlığı Merkezi ve lojmanlarının yıkılarak yenilerinin yapılacak olmasına tepki gösterdi. Söz konusu binaları gezerek incelemelerde bulunan Adıgüzel, bazı binaların çok iyi durumda olduğunu ve daha yeni tadilattan geçtiğini belirterek, “Daha önemlisi bu binada sağlık hizmeti veren personele ivedilikle binayı boşaltmaları söylenmiş. Bununla ilgili elimde belge var. İl Sağlık Müdürlüğü yeni bina bulunması konusunda ‘kendiniz bulun, bina kiralayın’ diyor. Böyle bir binayı bulup sağlık hizmeti verilmesine uygun hale getirilmesinin ne kadar zaman alacağından mı habersiz yoksa umurunda mı değil” dedi. l Haber Merkezi C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle