19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazar 4 Kasım 2018 6 Kumun ve şiirin daveti rica Mogheri ni, “ABD’nin kü resel ağırlığı” ne deniyle karşı karşıya kalınan zorluklardan söz etti örneğin. aptırımların yeniden uy Yaptırımların gulanacağı belli olduğunda İran etkisi ne oldu? yönetimi karşı İran, Batı basınında hem büyük (80 milyon) hem de eğitim bir önlem olarak Hürmüz Boğazı’nı kapatacağını açıklamıştı. Kapatırsa sonuçları ne olur, li nüfusuyla, doğal kay ayrıca konuşulur ama her naklardaki zenginliğiy şeyden önce İran bunu le, nihayet ABD Başka yapabilir mi? nı Donald Trump’ın ip Uluslararası deniz hu tal ettiği nükleer anlaşma kukuna göre bu ola sayesinde kısa süre ön sı görünmüyor. Çün ce dış dünyaya açılmış ol kü 1982 tarihli Birleş masıyla “Ortadoğu’nun miş Milletler Deniz Hu Almanya’sı” olarak de kuku Sözleşmesi’ne gö ğerlendiriliyordu. İlk dal re Hürmüz Boğazı, “Kör ga yaptırımların İran Ri fez ile açık deniz arasın yal’inin çöküşüne yol aç daki tek kapı” olduğu için tığı anımsanırsa, daha ge “uluslararası bir boğaz” niş olacağı bilinen 4 Ka kabul ediliyor. Bu nedenle sım başlangıçlı yaptırım tüm gemiler transit geçiş ların etkisi İran ekonomisi hakkına sahip. Uluslara üzerinde bir hayli zorluk rası yasalar ve sözleşme lar doğuracak. Yaptırımla ler uyarınca, geçiş hak rın asıl hedefi ülkenin çe kı askıya alınamaz. Bo lik, alüminyum ve otomo ğazla bağlantılı olan ülke bil sektörlerini hammad ler, tabii ki İran da, bu ge deden yoksun bırakmak. çiş hakkını inkâr edemez. Her şeyden önce İran’ın Hatta bu ülkeler, İran da yabancı paraya ihtiyacı dahil, gemilerin güvenli var. ABD’nin yaptırımla geçişinden sorumlular. rı bunu imkânsız hale ge İran parlamentosu 1982 tiriyor. İran Ortadoğu’dan BM sözleşmesini onayla Kuzey Afrika’ya kadar et madı ama İran hükümeti kili olan ciddi bir güç. Bü imzaladı. Dolayısıyla söz yük bir pazar, ki bu 300 leşmeyi ihlal edecek her milyondan fazla tüketiciye hangi bir eyleme girişe ulaşması demek. 2015 yı mez. Ancak, İran bu söz lında bir durgunluk yaşa leşmeyi imzalarken anlaş yan İran ekonomisi, 2016 maya katılan ülkeler için yılında yüzde 12.5 büyü sadece “transit geçiş hak dü. ABD yaptırımları sa kının” tanınacağını açıkla dece İran’ı değil, İran’da mıştı, bu bir fark yaratır mı faaliyet gösteren Batılı fir kesin değil tabii ki. maları da vuracak. Alman ABD’nin, BM sözleşme şirketi Siemens’in CEO’su sine imza atmadığını da Joe Kaeser, ABD’nin anımsatalım bu arada. Bu ekonomik yaptırımlarının nedenle İran, ABD gemi kendilerini de olumsuz et lerine “transit geçiş hak kileyeceğini açıklamıştı. kını” tanımıyor. Bunun Dolar karşısında yüzde la birlikte, ABD sözleşme 80 değer kaybeden riyalin yi farklı yorumlayarak bu çöküşü İranlılara zarar ve nun “ortak hukukunun” bir riyor. Para birimi zayıflar parçası olduğunu, İran da ken, yatırımcılar varlıklarını dahil olmak üzere tüm ül altın külçe ve madeni pa kelerin buna uyması ge ra gibi maddi varlıklar ara rektiğini ileri sürüyor. cılığıyla korumaya çalışı Sonuçta şu kesin; Hür yorlar. Özellikle ülke gene müz Boğazı’nın kapatıl linde işsizlik artarken, ithal ması ya da gemilerin ge malların maliyeti nedeniy çişinin önlenmesi, potan le enflasyon daha yüksek siyel krize yol açabilecek seviyelerde seyrediyor. ciddi bir girişim olur. Yaptırımlar nedeniyle alt ABD’nin İran’a yöne yapı yatırımlarının geliştiri lik yaptırımlarına AB’nin lememesi yüzünden su ve itirazları var bilindiği gi elektrik kesintileri yaşanı bi. Ancak bu itirazlar daha yor. Yaptırımların bir baş sonra ABD’den AB ülke ka etkisi de İran ekonomi lerini yaptırımlardan mu sindeki yapısal sorunları af tutma talebine götür ortaya çıkarmış olması. dü. ABD de Hindistan’la ABD yaptırımları del başladığı muaf tutma po me girişimleri karşısında litikasını Türkiye dahil bir da taviz vermez bir tutum kaç ülke için uygulayaca sergiledi hep. 2015 yılın ğını açıkladı. Bunun İran’a da Fransız bankası BNP olumlu olarak yansıyıp Paribas’a yaptırım ihla yansımayacağını zaman li iddiaları nedeniyle 9 mil gösterecek. yar dolarlık para ceza ABD yaptırımlarının, sı verdi bir ABD mahke ekonomik ilişkiler aramak mesi. Birçok uluslarara zorunda kalacak olan İran sı şirket için ABD pazarla için olumlu sayılabilecek rına erişimi kaybetme ris olan sonuçlarından biri, ki, İran’daki çıkarlarından İran’ın Rusya ile Çin’e da daha önemli. Bu neden ha fazla yakınlaşması ola le yaptırımlara karşı çık bilir. Trump’ın bunu önle ma ihtimali düşük. AB dış mek için muafiyet uygula politika sorumlusu Fede ması yapması akla yatkın. Yezd’te tam 3 bin yıldır sönmeyen ateş, şiir ve şarabın kenti Şiraz’da dolup taşan sokaklar ve Persepolis’ten doğan güneş AteshkadehZerdüşt tapınağında yanan ateş tam üç bin yıldır sönmedi. İran’ın çöl şehirlerinden biri, 3000 bin yıllık Yezd. Şehrin mak anlamdaki gır kelimelerinden oluşuyor. Yezd’e ‘Badgirler Şeh sokaklarında gezerken, her adı ri’ de deniliyor. Bacaların tepesin mımda, tarihin farklı bir sayfasını deki delikler, hafif bir esintiyi bile çeviriyormuş hissine kapılıyorum. yakalayıp mekânın içine getiriyor. Şehirde hâkimiyet kumun elinde. Müze ve cami gezilerim sırasında Ustaların marifetli elleri ve kum, rüzgâr bacalarının serinliğini biz her şeyden bağımsız koca bir şe zat test ediyorum. hir yaratmış. Eski Yezd’in etrafını yeni binalar kuşatmış olsa da, tari mek mümkün. Bu aylar özellikle İran çöllerine gitmek için çok uy Sönmeyen ateş hi merkez, özgün yaşamıyla, çeli gun dönemler. Yezd’de gezilmesi gereken baş ğe, çimentoya meydan okuyor. Tahran’dan 8 saatlik tren yol Rüzgârı yakalayan şehir lıca yerlerden biri olan Emir Çakmak kompleksinden sonra, 3 bin culuğunun ardından gece saat Tarihi Sasanilere kadar giden yıl boyunca sönmesine izin veril 04.00 sıralarında şehre ulaşıyo Yezd, kervan yolu üzerinde olma meyen ateşin tapınağına, Ateshka rum. Makinist Mohamah ile ha sı nedeniyle ipek kumaş ve el sa dehZerdüşt tapınağına gidiyoruz. rita üzerinden rota ve otel belir natlarıyla tanınan bir şehir olmuş. Burada da Ahura Mazda sembolü liyoruz. Mohamah, bize taksi ça Şehir, Zerdüşt dininin en önem beni karşılıyor. Ahura Mazda, 3500 ğırıyor. İran’a eğer yaz mevsi li merkezi. İran’ın ortasında, 4 bin yıl önce ortaya çıkan dünyanın ilk minde gittiyseniz, öğle saatleri metrelik Şir Dağının eteğinde ve tek tanrılı dini olan Zerdüştlük’te Yezd’i gezmeye çıkmak için hiç Lut ile büyük Tuz Çölü’nün ke evrenin yaratıcısı olan iyilik tanrı iyi bir fikir değil. Çünkü sıcaklık, sişme noktasında kurulmuş. Coğ sı. Zerdüştlük bir felsefe, yaşam bi termometrenin gösterdiğinden rafyası sayesinde Cengiz Han ve çimi. Akşama doğru güneşin sarı kat be kat fazla hissediliyor. Ak Timur’un yıkımından kurtulma ışığı çöle düşünce, şehir kızıla bü şama kadar sokakta pek kimse yı başarmış. Betonun ve demirin rünüyor. Ben yine sokakları adım olmuyor. Dükkânların önünde kullanılmadığı evler arasında sa lamaya devam ediyorum. Evlerden ki eşyaların üzeri bezle kapatılı atlerce geziyorum. Yezd’in binler dışarı taşan Farsça sözcüklerin tı yor. İran’a gitmek için en uygun ce yıllık soğutma sistemi badgirle nısıyla, tarihin dokunuşuyla kay zaman ilkbahar ayları. Ülke o za rine yani rüzgâr bacalarına hayran bolmak istiyorum. Evlerin kapıları man sizi çiçeklerle karşılıyor. kalıyorum. Biraz minareyi andı nın üzerinde iki farklı tokmak dik Mecid Mecidi’nin Cennetin Ren ran badgirlerin uzunluğu bir met kat çekiyor. Tokmağın sesinden ge gi filmine sürüklenmiş gibi olu reyi geçiyor ve evlerin çatılarından lenin kadın mı erkek mi olduğu an yorsunuz. İran’da, eyül kasım yükseliyor. Badgirler, Farsça’da laşılıyor. Kapıyı kimin ve nasıl aça arasında da güzel bir tatil geçir rüzgâr anlamına gelen Bad ile tut cağına tokmak karar veriyor. Persepolis’te zamanda yolculuk Yezd’de geçirdiğim büyülü anlardan sonra, sıra, aşkın, şiirin ve şarabın şehri Şiraz’ı keşfetmeye geliyor. Şiraz’da tren yolu yok. Yezd’den alt saatlik bir otobüs yolculuğu sonrası, lise edebiyat kitaplarındaki Sadi ve Hafız’ın gömüldüğü topraklara ulaşıyoruz. Fars Eyaleti’nin yönetim merkezi olan Şiraz, yıllarca Pers devletlerine başkentlik yapmış. Dünyanın en iyi şaraplarının yapıldığı üzümler burada yetişiyor. Ancak İran’da içki tüketmek yasak ve cezası da kırbaçlanmak oluyor. Ancak, Şiraz halkı da ülkedeki yüz binlerce kişi gibi içkisini evinde tüketmeye devam ediyor. Bazı rivayetlere göre üzümün içine zehir konularak öldürülen İmam Rıza’dan sonra üzüm üretimi Şiraz’da bir süre yasaklanmış. Turist akınına uğrayan şehirde, tarihi kapalı çarşılar tıklım tıklım doluyor. Akşamları sokak pazarlarındaki kalabalık nedeniyle yürümekte zorlanıyoruz. Parklar da akşam üzeri dolup taşıyor. Ben de merkezdeki Karim Khan Kalesi’ne çıkıyorum. Kale dibinde Setar çalan sokak sanatçıları oldukça ilgi görüyor. Pers’in başkentini başkent yapan Persepolis, Şiraz’a yaklaşık bir saatlik, 160 kilometre mesafede. Kalenin dibindeki taksicilerden biriyle anlaşıyorum. Şimdiye dek İran’da bir taksiye verdiğim en yüksek ücret olan 80.000 Tümen’i, yani 60 TL vermeyi kabul ediyorum. Taksici beni sabah saat 07.00’de otelden alıyor. Persepolis’e giriş ücreti ise 20.000 Tümen. Bileti aldıktan sonra Apadana merdivenlerini tırmanmaya başlıyorum. Sabah sakinliğinde, sütunlar ve figürler arasında, zaman yolculuğuna çıkıyorum. Persepolis’e dair önceden araştırma yaptığıma seviniyorum. M.Ö 550 yılında Büyük Drayos tarafından inşaa edilen Persepolis, Büyük Sirasun’un kurduğu Büyük Persepolis Ahameriş İmparatorluğu’nun simgesi. Bu dönemlerden kalma sfenksler, merdivenler, insan tasvirlerinin, duvar süslemelerinin olduğu kule sütunları hâlâayakta. İran’da her köşe başında karpuz satıcısı bulmak mümkün. Ülke, dünyada karpuz üretiminde üçüncü sırada. Yol kenarındaki bir araçtan bir karpuz alıp, Persepolis’e 12 km uzaklıkta olan Nakşı Rüştem’e doğru yola devam ediyoruz. Şehname destanlarının kahramanı Zaloğlu Rüstem’in bu kayayı kendi gücüyle yonttuğu düşünülüyor. Burada dört mezar ve bir Zerdüşt tapınağı var. Yarın: İsfahan ve Sanandaj T.C. İSTANBUL 12. AİLE MAHKEMESİ’NDEN / BAŞKANLIĞI’NDAN ESAS NO: 2017/884 Esas DAVALI: NIGORA ABDULLAEVNA DÜLGER Bahçeköy Mah. Bekir Sıtkı Evcimen Sokak No5/1/7Sarıyer/ İSTANBUL Davalı NIGORA ABDULLAEVNA DÜLGER’ in bildirilen adreslerinde tebligat yapılamamış, emniyet marifeti ve diğer tüm aramalara rağmen yeni adresi tespit edilemediğinden NIGORA ABDULLAEVNA DÜLGER’e dava dilekçesi, tensip tutanağı ve ön inceleme duruşma gününün tebliğine, tebliğden itibaren 2 hafta içinde davaya cevap ve açılan dava ile ilgili işlemlere esas olmak üzere yurt içinde adres göstermesi, delillerini usuli itirazlarını, HMK. 129 maddesine uygun şekilde 2 suret olarak bildirmesi, ayrıca hangi vakıaların delili olduğunu da belirterek ellerinde bulunan delilleri 2 suret olarak dilekçesine eklemesi ve başka yerlerden getirtilecek belge ve dosyalar içinde bunların bulunabilmesini sağlayıcı bilgilere dilekçesinde yer vermek sureti ile mahkememize ibraz etmesi, 2 haftalık sürede cevap vermez ise dava dilekçesindeki vakıaların tamamını inkar etmiş sayılacağı, cevap dilekçesi ile birlikte ilk itirazlarını bildirmez ise itirazlardan vazgeçmiş sayılacağı, başka yerden getirtilecek dosya ve belgeleri için takdiren 60,00 TL gider avansını mahkeme veznesine yatırmasının ihtarına, gider avansı yatırıldığında delil bildirildiğinde delillerin toplanması için gerekli işlemlerin yapılmasına, Duruşma günü olan 25/12/2018 günü saat: 09:50’de duruşmada bizzat hazır bulunmanız veya kendinizi bir vekille temsil ettirmeniz, sulh için gerekli hazırlıkları yapmanız, duruşmaya gelmediğiniz takdirde diğer tarafın yargılamaya devam etmek istemesi durumunda yokluğunuzda yapılan işlemlere itiraz edemeyeceğiniz ve diğer tarafın muvafakatiniz olmadan iddia ve savunmasını genişletebileceği ve değiştirebileceği ilan tarihinden itibaren 7 gün sonra tebliğin yapılmış sayılacağı, dava dilekçesi, tensip tutanağı ve ön inceleme duruşma gününün tebliği yerine geçerli olmak üzere ilanen tebliğ olunur. 01/11/2018 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 888802) T.C. ARDAHAN 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN ESAS NO: 2015/553 Esas KARAR NO: 2017/211 Davacı KARAYOLLARI GEN.MÜD.İZAFETEN 18.BÖLGE MÜD. Tarafından davalı Güner Akçay ve diğer davalılar aleyhine mahkememizde açılan Kamulaştırma (Bedel Tesbiti Ve Tescil) davasının yapılan açık yargılaması sonunda; HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1 Davacı ve davalı tarafların istinaf taleplerinin KABULÜNE, tespit edilen ve resen değerlendirilen hususun düzeltilmesi için 6100 sayılı HMK’nun 353/1b2 maddesi gereğince; Ardahan 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 13/03/2017 tarihli, 2015/553 Esas ve 2017/211 sayılı kararının aşağıda yazılı olduğu şekilde DÜZELTİLMEK ÜZERE KALDIRILMASINA, Buna göre; 2 Davanın KABULÜ ile, 3 Ardahan İli, Çıldır İlçesi Eşmepınar Köyü 112 ada 95 parsel sayılı (112 ada 61 parselden ifrazen) taşınmazın tamamının Kamulaştırma Kanunu 10. Maddesi uyarınca tapu kaydının iptali ile,davacı idare lehine yol olarak TAPUDAN TERKİNİNE, Tüm aramalara rağmen davalı Güner Akçay’ın adresine ulaşılamadığından 7201 sayılı tebligat kanunu gereğince ilanen tebliğ edilmesine karar verildiğinden, istinaf incelemesi sonucunda, HMK’nun 362/1a. maddesi gereğince miktar ve değeri 47.530,00 TL’yi geçmediğinden kesin olmak üzere karar verildiği İLANEN TEBLİĞ olunur. 09/04/2018 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 888978) haber TASARIM: ilknur filiz ‘Üniversitelerimizin derdi: Yağcı ve dalkavuksanız..’ Ve: Kaçak yapılaşmaya yeni teşvik tarihi Dindar, imam hatip mezunu, ama bilimsel araştırmaları kaliteli.. Bu üçü nasıl bir arada olur demeyin. Olur. Varlar. İnanç sahibi ve bilimde özgür. Bilim, araştırmalarda Tanrı var mı yok mu’yu araştırmıyor, öyle bir derdi de yok. Bu konu kişisel alan; bilim dünyasında önemli bir çoğunluğun inançlarla bir ilişkisi yok. Bir kısmı inanç sahibi ama o kadar.. Mesela Xavier Le Pichon, ünlü Fransız yerbilimci, Ortodoks. Fakat din tartışmasına da girdiği görülmez. Bu konuya neden girdim? Çünkü üniversiteler tartışmasının önemli bir parçası. Üniversitelerin başına, dekanlıklara, önemli görevlere atama yapılırken hatta dahası bilim insanı seçilirken bazı üniversitelerde, “inançlı mı” diye bir kıstas var, “bizden mi”?.. Şunu sormuyor iktidar: Layık mı? İşin en iyilerinden, en ehillerinden mi? Bilimsel kariyeri ne?.. Bu dün de vardı. Bugün ise inanılmaz ölçüde uygulanması, ülke bilimine kan ağlatır bir ölçüye ulaştı. Bu iktidardan önce bu köşedeki ve o zamanki CBT yazılarımda hep şunu savundum ve o zamanki YÖK’ü yönetenlere hep çağrı yaptım ve bastırdım: “Bizden” veya “aman karşı taraftan olmasın” kriterlerini bir kenara bırakın kardeşim! Bu konuda o zamanki Türkiye Bilimler Akademisi’nin üye seçme kriterlerini de eleştirdim ve açın kapıları tanımadıklarınıza da dedim. Bilim tek kriter tanır: Liyakat! Eğer sistemi liyakat üzerine kurmaz ve liyakata dayalı bir (hiyerarşik) yapı oluşturmazsanız, bir şey beklemeyin, ülkeye yazık edersiniz. ‘Yağcı ve dalkavuksanız..’ Bir mektup geldi. İsim vermeyeceğim, baktım iyi araştırmaları var, Türkiye ortalamasının üzerinde. Bizim Herkese Bilim Teknoloji dergisinin de izleyicilerinden. Diyor ki: “İktidarda ha sağcılar olmuş, ha masonlar olmuş, ha sosyal demokratlar, değişen bir şey yok. Solcular ve masonların ölçüsü ‘dindar olmamak’, sağcıların da ölçüsü yağcı ve dalkavuk olmak. Her ikisi de bende olmadığından ne İsa’ya ne de Musa’ya yaranabildim. 25 kadar SCI indeksinde kaliteli bilimsel yayınım olduğu halde zar zor profesör olabildim. Rektör de sağcı idi ve o zamanki YÖK’ün adamı olarak atanmıştı. Bu ülkede, benden olsun b.k’tan olsun, benden değilse oh olsun veya ölsün mantığı değişmedikçe, üniversitede liyakat değil de sadakat geçerli olduğu müddetçe ilk 500’e biraz zor gireriz. Üniversitelerimizde ve devlet kademelerinde ne zaman liyakat sadakatin önüne geçerse, yani Kuranı Kerim’in ‘işi ehline verin’ sözü uygulanırsa, o zaman bizim üniversitelerimiz ilk 100’lerde, 200’lerde olabilir. Gerisi hikâye... Türkiye’nin asıl problemi siyasidir. Yani muhalefetteyken doğruyu konuşmak, fakat iktidara gelince güç ve menfaate esir olup ‘dün dündür bugün bugündür’ sözünü sakız yapmaktır.” Bu konuyu daha sürdüreceğim... Kaçak yapılara devam kararı İlgili bakanın “İmar Affı”, yani kaçak yapı affına başvuru tarihinin uzatılacağını açıklayan demecini okuyunca hah, kaçak yapılara devam edin, hemen af için başvurun, zamanı uzatıyoruz, mesajı dedim... 2018’de seçimlere yönelik çıkartılan “İmar Affı” 2017 Aralık sonuna kadarki kaçak yapıları kapsıyordu. Bu bile uzun bir süreydi. Çünkü kaçak yapılaşmayı körüklüyordu.   Affın bitiş süresi binlerce kaçak yapının yapılmasına olanak veriyordu. Nitekim özellikle turistik yerler, sit alanları, hemen her yerde konut işyeri genişletme faaliyetleri ile doldu taştı. Karar şunu diyordu aslında: “Yap, ben görmeyeceğim, sonra af için başvur..” Böyle bir af mı çıkarmak istiyorsunuz, ve yeni kaçak yapı üretilmesine izin vermek istemiyor musunuz, o zaman affın yürürlüğe girdiği tarihle sona ereceği tarih aralığını kısa tutacaksınız, ki yeni kaçak yapılaşma zor olsun. Kaçak yapısı olan zaten anında başvurur, beklemez! Eski bakan, tarih uzatılmayacak diyordu. Yeni Çevre ve Şehircilik Bakanı aralık sonuna kadar uzattı. 5 milyar toplamışlar. Para gelsin de, ortalık batsın.. Şimdi bu uzatmanın anlamı şu: Kaçak yap, affa başvur, parayı da öde... Bakan, Denizli sit alanında üreyen yeni kaçak yapılara baksın, tabii görür mü bilinmez. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle