28 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazar 4 Kasım 2018 EDİTÖR: elif tokbay TASARIM: ilknur filiz haber 3 Nilüfer Hanım’ın türbanı (1) Cumhuriyet’te yazmaya başlayınca evrakı metrukeyi karıştırmak vacip (zorunlu) oldu ve karşıma iki eski gözde çıktı: Nilüfer Göle ve Ahmet İnsel. Odatv’de gördüğüm “Nilüfer Göle Kemalizm’e teslim oldu” (21.06.2017) manşeti ilgimi çekti. Nilüfer Göle, Ahmet İnsel ile yaptığı söyleşide Kemalizm’i “Müslüman Laikliğin en gelişmiş ve evrenselleşmiş biçimi” olarak tanımlamış. Oysa “Müslüman Laiklik” olmaz. Olmayan bir şeyin en gelişmiş biçimi de olmaz! HHH Meğer Ahmet İnsel, Nilüfer Göle ile Birikim dergisinde bir söyleşi yapmış; söyleşinin tamamı T24 internet sitesinde yayımlanmış; Odatv de söyleşinin bir bölümünü aktarırken o manşeti atmış. Tamamını okudum: Nilüfer Göle’nin Kemalizm’e teslim olduğu falan yok. Bir kez daha anladım ki Nilüfer Hanım ve Ahmet Bey, Laiklik ve Sekülarizmin anlamını bilmiyorlar. Laikliğin liberal özgürlük olduğunu sananlar onu ABD sekülarizmi ile karıştırırlar. Oysa sekülarizmin laiklik ile uzaktan ve yakından ilgisi, ilişkisi yoktur. Ayrıca laiklik, din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılmasından çok daha başka bir şeydir. Laiklik elbette bütün dinlere eşit mesafede durur; ama dinlerin birbirleri üzerinde, bireyler ve toplumlar üzerinde baskı kurmasına engel olur. Dahası: Sekülarizm’i Laiklik’e karşı kullanmak da şeytanın âdetidir. Anlamak için en basit formül şöyledir: ABD SEKÜLARİZMİ = Halk + Kilise › Devlete karşı. AVRUPA LAİKLİĞİ = Halk + Devlet› Kiliseye karşı. TÜRK LAİKLİĞİ = Dini kamusal alanda sınırlar; birey ve toplumu, anayasa ve yasaları dinin tekçi ve baskıcı şeriatına karşı korur. Cumhuriyet’in kurulmasıyla birlikte İslamcılar bu “koruma”ya karşı çıktılar ve şeriatı Osmanlı’da olduğu gibi, kamusal alanda ve eğitimde egemen duruma getirmek istediler. AKP ve Başyüce’nin “Dava” dediği şey bu nifak eylemidir. Nilüfer Göle işte bunu anlamadı, anlayamadı. “Dava”ya hizmet etti. HHH Nilüfer Göle söyleşide bir itirafta bulunuyor: “Sekülarizmin eleştirisini içeriden yapanlar.../ Dahası siyasi olarak laikliğin otoriter yanlarına, dışlayıcılığına vurgu yapanlar, daha kapsayıcı bir laiklik tanımından, çoğulcu bir toplumdan yana olan biz demokratlar diyelim. Bizlerin şuna inandığımızı düşünüyorum: Sekülerlik ile İslam arasında, ya birisi ya ötekisi gibi uzlaşmazlık taşıyan düşünce kalıplarının bizi bir yere götüremeyeceğine. Yani 1920’lerde sekülarizasyon sürecini takiben gelen 1980’lerdeki İslamizasyon hareketlerinin, birinin diğerini bütünüyle dışlayacağı tezine Türkiye’nin direnebileceğini, alternatif olabileceğini düşündük.../ Bizler toplumun seküler ile dinsel kesimleri arasında varolan kalın duvarın yıkılmasının, birbirlerini tanımanın bir eklemlenme, bir arada yaşama koşullarını yaratacağına inanıyorduk” diyor. Bu ifade onun Cumhuriyet ve devrimlerini neden anlayamadığını çok iyi açıklıyor: Laiklik, İslamizasyon ile birlikte yaşayamaz. HHH Oriyantalistler, Cumhuriyet’i ve devrimlerini anlamadıkları gibi saldırgan ve emperyalist nitelikli Selefî  ve Vahabî İslam’ı da umursamazlar. Bu nedenle üniversitelerde serbest bırakılan türbanın Türkiye’yi ele geçireceğini akıllarına getirmediler. Bu tehlikeyi gören bizlere düşmanca karşılık verdiler. Sonuç: AKP saltanatında, siyasal türbanın kadını özgürleştirmediği, aksine köleleştirdiği görüldü. Üç yazıdan oluşan “Nilüfer Hanım’ın türbanı” dizisini bu bağlamda değerlendirmek gerekir.  Nilüfer Hanım’a bir tavsiye: Fransız laikliğinin pirî Henri PenaRuiz’in Laiklik Nedir? ve Tanrı ve Marianne adlı kitaplarını mutlaka okumalı. Organımla içkiORGAN BAĞIŞINDA YURTTAŞTAN İLGİNÇ SORU: içerse günah mı? Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi (KSÜ) Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Hafize Öksüz, organ bağışında insanların bilinçsiz olması nedeniyle “Pazarlanır mı, satılır mı?”, “Benim organlarımla içki içerse günah olur mu” gibi sorularla karşılaştıklarını belirtti. Prof. Dr. Hafize Öksüz, “Bitkisel hayattaki olay geri dönüşümsüz değildir, orada bir ihtimal vardır, ama beyin ölümü eşittir, ölümdür” dedi. Organ bağışı konusunda birçok sorular geldiğini belirten Prof. Dr. Öksüz, bağış sisteminde onlara Sağlık Bakanlığı’nın sistemiyle organların doğru kişilere ulaştırıldığını ve bu konuda torpilin olmadığını anlattıklarını söyledi. Yakınları diyalize giren ya da organ nakli olan ailelerin organ bağışına sıcak baktıklarını kaydeden Prof. Dr. Öksüz, “Organlar alındıktan sonra cenaze uygun şekilde dikilerek aileye teslim edilmektedir. Bir de günahla ilgili sorular geliyor. ‘Benim organlarımla içki içerse’, ‘Günah işlerse’ gibi sorular geliyor. Günah kişinin yaptığı bir eylemdir” diye konuştu. l DHA Baba Mevlüt Altun Anne Hatice Şen EVLAT ACISI Giresun’da, Anadolu Lisesi’nde eğitim gören T.D. (16) adlı kız öğrencinin, şakalaşırken göğsüne attığı yumruk sonrası fenalaşıp kaldırıldığı hastanede hayatını kaybeden Buğra Kaan Şen (16), memleketi Trabzon’un Arsin ilçesinde gözyaşları arasında toprağa verildi. Ümraniye’de DudulluBostancı metro hattı şantiyesinin yanındaki yolda meydana gelen göçüğün altında kalarak hayatını kaybeden iki güvenlik görevlisinden Mehmet Altun (23) da gözyaşları içinde son yolculuğuna uğurlandı. Cenazeye gelenler metro yapımını üstlenen firmanın çelengini yere attı. l DHA 2829 KASIM RETAIL DAYS LÜTFİ KIRDAR KONGRE VE SERGİ SARAYI REKORTMEN PİLOT Motosiklet kazasında yaşamını yitirdi İstanbul’dan Amasra’ya arkadaşlarıyla geziye çıkan pilot Serdar Halil Girgin (53), Zonguldak’ın Ereğli ilçesinde motosikletinin kaya parçalarına çarparak takla atması sonucu yaşamını yitirdi. Girgin, THY’nin iniş yapmaksızın gerçekleştirdiği en uzun uçuş olarak tarihe geçen 7 Eylül 2013’te dönemin başbakanı olan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı Rusya’dan Arjantin’e 16 saat kesintisiz uçuşla götüren uçaktaki ekipte yer almıştı. l DHA Üniversiteli genç öldü Aydın Adnan Menderes Üniversitesi’nde eğitim gören 3 öğrenci, Efeler ilçesinde kaldıkları evde, iddiaya göre gece uyuşturucu hap kullandı. Hapın etkisiyle rahatsızlanınca yardım isteyen ve ambulansla hastaneye kaldırılan gençlerden Onur S. (21) yaşamını yitirdi. M.F.D. (19) ve Y.E.K’nin (20) durumu ciddi. l DHA PerakendeGunleri perakendegunleri PGSoysal SOYSAL SOYSAL V C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle