19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazar 4 Kasım 2018 kültür 16 EDİTÖR: ORHUN ATMIŞ TASARIM: İLKNUR FİLİZ Karagöz’ünöfezsetikv’ianlkiu2r1.dkueğz upekrudkelaaçtı gerçeğine ulaşmak Hayatını Karagöz’e ve kukla sanatına vakfetmiş Cengiz Özek ile meslekte 40. yılını doldurması vesilesiyle özel bir söyleşi yaptık “Gerçek bir kuklacı öyle bir despottur ki, Rus Çarı bile onun yanında sıradan bir jandarma eri gibi kalır. Bir düşünün, o oyunlarını tek başına yazar, dekorlarını kendi boyar, kuklalarına tahtadan iste diği şekli verir, kendi sesiy le beş, altı, hatta bazen da ha bile fazla sayıda rolü ko nuşturur. Ve asla bir zor EMRAH KOLUKISA luk, bir tutukluk yaşamaz, bir engelle karşılaşmaz. Ama diğer taraftan da kuk lalarıyla iyi geçinmek zorundadır, çünkü onun için birer canlı olmuşlardır.” Wal ter Benjamin’e ait bu satırları okuduğum da “Kesinlikle her şeyi doğru özetlemiş” diyor Cengiz Özek. Kendisi 40 yıldır Ka ragöz ile uğraşıyor, kukla dendiğinde ül kemizde akla gelen ilk isim belki de. Ken di kurduğu İstanbul Kukla Festivali bu yıl 21. kez perdelerini açtı ve şu sıralarda do ludizgin devam ediyor. Sanatta 40. yılını dolduran Özek ile bu vesileyle kapsamlı bir söyleşi yaptık. Buyrunuz... ‘Hocam ‘deve’ derdi’ n 40 yıl öncesine dönersek Cengiz, seni bu işe çeken ne oldu? Buna net bir cevap vermem kolay değil ama ortaokuldaki resim hocamız Ali Kıyak bize elişi derslerinde Karagöz’le ilgili ödevler vermeseydi, birlikte Karagöz figürlerini değişik malzemelerden yapmasaydık ve bu ödevlere benim ekstra katkılı çalışmalarım olmasaydı, sanıyorum hoca bana Karagöz öğretmek istemezdi. Bu da benim kendi içimde olan, Karagöz’e ya da kaybolmuş sanatlara karşı bir ilginin olduğunu gösteriyor. Böyle olunca birden hoca bana “deve” diye hitap etmeye başladı. Ben de düşünüyordum, o kadar uzun boylu değilim, hatta kısa sayılırım, eğri büğrü de değilim, nedir bu durum diye... Sonra bir gün hoca “Karagöz figürü deve derisinden ya pılır, Karagözcü için deve çok kıymetlidir, ben de sevdiğim ve değer verdiğim öğrencilerime deve diye hitap ederim” deyince mutlu oldum. Yıl 1978. n Hangi okuldu bu? Oruçgazi Ortaokulu. Ve o yıl bizim okula gelmişti hoca, şans her şey yani, pamuk ipliğine bağlı her şey. Kendisi önceden imam hatipte ders veriyormuş, oraya atamışlar, sonra böyle figürler falan yapmaya başlayınca bir anlaşmazlık olmuş ve bizim okula geçiyor. Bunu da şunun için anlattım, günümüze dokunan bir durum söz konusu, birkaç yıl evvel hocanın cenazesinde öğrendik ki şu andaki Cumhurbaşkanımız ve bir önceki İstanbul belediye başkanı da onun öğrencileri olmuşlar imam hatipte. 17 yaşında ilk sergi n Karagöz’e olan ilgin bu noktadan sonra okulun da önüne geçti değil mi? Evet. 14 yaşımda Karagöz’le tanıştım, 17 yaşımda da ilk sergimi açtım. O zamanlar Beyoğlu’ndaki Yapı Kredi Bankası’nın altında Kazım Taşkent Sanat “İçimdeki Güneş” Çocuklar için Haftasonu Yaratıcı Drama Etkinlikleri Başlangıç tarihi 10 17 Kasım 2018 Yaş grupları: 10 12 / 13 14 Galerisi vardı ve sanat danışmanı da Vedat Nedim Tör’dü. Herhalde 15 yaşımda falandım, bir cesaretle çıktık yanına arkadaşlarla ve şans eseri karşımıza o çıktı. Buyrun ne istiyorsunuz, işte sergi açabilir miyiz, ne sergisi, Karagöz... Sempatik geldik herhalde öyle küçücük görünce karşısında bizi ve “Var mı yanınızda yaptıklarınız?” dedi. Yaptıklarımızı görünce birden bire suratındaki ifade değişti ve yardımcısı Nurhayat Berker’di, sonra hatta Nurhayat Hanım geldi galerinin başına ve dedi ki “Nurhayat, derhal delikanlılara yer verelim.” O da şaşırdı ve kulağımza fısıldayarak “Hocamız Sanat Dünyamız dergisine profesörden aşağı kimseye yazı yazdırmaz, sanatın hep en üst noktasındaki insanlara yer verir, çok şanslısınız” dedi. Böylece ilk sergimizi 17 yaşında açtık ve o sergi olduğu gibi Hollanda Ulusal Müze tarafından satın alındı. Tüm halkın eğlencesi n Karagöz ve genel olarak kukla aslında muhalif bir sanat değil mi? Halkın yanında, onun sesi bir anlamda. Tabii kesinlikle öyle, ama bir dönem tam tersi yapılmış ve Karagöz halkı eğitmek için kullanılmış hep. Oysa Karagöz tüm halkın eğlencesi olmalı, sadece bir zümrenin değil. Tüm Türkiye’yi kucaklayan esprilere sahip olmalı, ki kendi Karagözümde bunu yapmaya çalışıyorum ben. Karagöz figürlerine baktığında da onun dünyasının ne kadar zengin olduğunu ve günü takip ettiğini görüyorsun. Bu çok önemli. Karagöz hep aynı oyunların oynandığı bir sanat değil. Eski araştırmacılar Karagöz’ü anlatırken sanki kuralları olan, başı sonu belli bir sanat diye anlatmışlar. Ama öyle olmadığını anlıyorsun. Bunlar hep masal, işte o masallardan kurtulup Karagöz’ün gerçeğine ulaşmak lazım. n Kurduğun İstanbul Kukla Festivali 20 yaşını geçti. Yurtdışı turnelerine çıktığında ister istemez yabancı kuklacılarla, kukla tarzlarıyla da tanıştın. Herhalde festival fikri oluşmaya başladı kafanda, değil mi? Hem festival fikri oluştu, hem de bi raz bu grupların bizi bu sürece sürüklemesi... Herkes Karagöz’ü tanıyor bir kere. Bir Türkiye’de bilmiyor insanlar. Ama dünyada biliyor insanlar Karagöz’ün ne olduğunu. Diyorlar ki, “Biz böyle bir sanatı gelip kendi yerinde daha iyi görürüz.” Hiçbir şey yoktu ortada, bir iki kişi vardı. Hepimizin bildiği. Biz de yapalım bu festivali dedik. Oturduk, konuştuk. Yanıma bir yoldaş seçtim; Selen Korat Birkiye’yi. İlk yıl, yurtdışında tanıştığımız arkadaşlarımızı davet ettik festivale. Hiç kimse 5 kuruş talep etmeden koşarak geldi, ilk festivalimizde oynadılar. Ve tabii, bizim için ilginçti, yurtdışından gelen oyunlar. Ama biraz kuklanın modern yüzünü yansıtıyordu. İzleyicilerin Kenter Tiyatrosu’ndaki homurtusunu hatırlıyorum. Biz de balkondayız, duyuyoruz, “Böyle oyun mu olur” diyorlar... Birkaç kişinin nerede bu adam diye yukarıya doğru çıktığını gördüm, biz hemen balkon kapısını kilitledik ve dışarı çıkmadık seyirci gidinceye kadar. İlk yılımız böyle geçti. n Geleceğe bakalım biraz da, neler var yapmayı hayal ettiğin ama henüz fırsat bulamadığın? Biz bir vakıf kurduk, İstanbul Karagöz Kukla Vakfı, elimdeki koleksiyonları vakfa bırakayım diye. Böylece biliyorsun, vakıf senedinde bir yer işaret ediliyor ve vakfın eserleri o işaret edilen yere kalıyor. Yani bunca çabayla topladığım koleksiyon bir yere gitsin hiç değilse. Öte yandan vakıf olarak belki uluslararası fonlardan destek buluruz diye düşündük. İlk günden beri yüreğimde bir heyecan olarak büyütüp beslediğim Karagöz Müzesi oluşturma arzusu bu vakıfla belki bir çözüme de ulaşır diye düşünüyorum. Bir kere İstanbul’da, UNESCO’nun da somut olmayan kültürel miras olarak kabul ettiği Karagöz üzerine bir müze olmaması kabul edilemez. Bu, Büyükşehir Belediyesi’nin asli görevi aslında ama çok zor anlatmak. Zaten anlatacak mercii bulamıyorsun, Beyaz Masa’ya herhalde söyleyecek değiliz. Bu konuyu Cumhurbaşkanı’na da yazdım, herkes yazıyor ya artık, ama hiçbir yanıt alamadım. Bu da ilginç yani. ‘Altın oranı bile biLmiyorlar’ Eğitmenler Serap Antepli Gülnur Korkmaz Tosun Aynur Eğitmen Ebru Cankurtaran Yavaş Bireysel özellikleri keşfetme Bedenle ritim oluşturma Sağlıklı iletişim kurma Doğaçlama çalışmalar Yaratıcı drama ve resim Yazınsal Türler Gazetecilik Başvurularınız için: www.umag.org.tr itibariyle başlıyor. n Hayatının büyük bir kısmı Beyoğlu çevresinde geçen biri olarak, buranın ve İstanbul’un dönüşümünü nasıl yorumluyorsun? Hayatım İstiklal Caddesi üzerinde geçiyor ve çocukluğumdan beri buraya aşina biriyim. Çocukluğum da Beyoğlu’na büyük bir saygıyla çıktığımızı hatırlarım ve Beyoğlu’ndaki vitrinlerin düzenlemelerinin bizi nasıl bir estetik dünyaya götürdüğünü de hatırlıyorum. İstanbul o zaman bu kadar kalabalık değildi tabii. Şimdi bakıyorum, İstanbul’un içinde, civarında ya da, bir sürü şehircik türedi. Bunlar İstanbul’un hiçbir kültür uzantısına sahip değiller. Tamamen bambaşka yerler, kimliksiz yerler. n AKM’nin hızla yıkılıp üzerine yeni inşaatın başlamaması ama karşısında Taksim Camisi’nin hızla yükseliyor olması zamanın ruhuna dair bir şeyler söylüyor değil mi? Bir acelecilik var her şeyde. Ben eski AKM’yi sevmezdim, içinde oynamış biri olarak bir sürü handikapı olduğunu düşünürdüm ama mesele yıkmak değil. Bunca kavgaya sebebiyet vermeden bazı şeyleri düzeltmek, geliştirmek gerekir bence. Korkum yeni yapılacak AKM’nin ruhunun olmaması, yeni yapılacak bu caminin de aynı akıbete uğraması. İçinde 5 bin kişinin namaz kıldığı bir cami gerekli mi? Müsriflik yaparak kendi inandığın sistemle çelişiyorsun ve kendi ecdadım dediğin kişilerin yaratmış olduğu muhteşem mimarlığı hiçe sayar bir mimarlıkta cami yapıyorsun. Kopya, ne idüğü belirsiz bir uzantısı olan bir mimariye sahip, caminin minaresinin oranını bile bilmeyen, altın ölçüyü bilmeyen bir mimarın yaptığı bir camiden bahsediyoruz. Aslında buna bakarak geleneksel sanatlarımızın da nasıl yok edildiğini görebiliyoruz. spor... spor... spor... spor... spor... Türkiye, F.Bahçeli KORAY’A ağlıyor HİLMİ TÜRKAY Koray Şener... Henüz yaşı 20. ÜNİFEB’li Fenerbahçelilerden birisiydi o.. Âşıktı SarıLacivertli renklere, Kocaeli Üniversitesi’nde okuyordu. Maç günü koştu geldi İstanbul’a. Kulübün önünden Seyrantepe’ye gidecek olan taraftar otobüslerinden birine o da bindi. Yol boyunca arkadaşlarıyla şakalaştı. Sonra 1200 kişiden oluşan grubun içinde statta yerini aldı, maç saatini beklemeye koyuldu. Fenerbahçe yeşil zemine çıktığında, grup ayağa kalktı, tezahürata başladı. İşte tam bu sırada, Koray fenalaştı, yere yığıldı, acil ambulans çağrıldı. Koray, ambulansa konuldu, hastaneye kaldırıldı. Koray’ın ÜNİFEB’li arkadaşları hastane telefonlarını kilitledi. Devre arasına doğru kötü haber geldi. Koray hayatını kaybetmişti (Doktorlar daha önce geçirdiği hastalığı olmadığını söyledi). Hepsi bulunduğu yere çöktü kaldı. Gözyaşları sel oldu. Bizi de üzdü Koray. İkinci yarı başlarken baktım Fenerbahçe taraftarları tribünleri boşaltıyor. Öğrendim ki hastanenin yolunu tutmuşlar. Maç biter bitmez Fenerbahçeli futbolcular, yöneticiler geldi hastaneye. Galatasaraylısı, Beşiktaşlısı, Bursalısı, Erzincanlısı da vardı. İnsanlık budur, böyle günlerde belli olur. Derbiler, galibiyetler, kupalar hepsi kazanılır, kaybedilir. Ama kaybedilen can bir daha geri gelmez. Hiçbir şey gencecik bir insanın hayatından önemli değil. ‘Oğlum için...’ Şener’in 4 yıl önce sosyal medya hesabından yaptığı “Kalpten gideceğim ondan eminim bu takıma kalp dayanmaz” ve Orhan Veli’nin “Ölünce biz de iyi adam oluruz” paylaşımı yüreğimizi burktu. Şener’in babası Hasan Ali Kaldırım’la hastanedeki görüşmesi sırasında “Bundan sonra biraz da oğlum için oynayın” ifadelerini kullanmış. Yazıklar olsun! Koray’ı kaybetmişiz, televizyonlarda hakem Fırat Aydınus’u, Belhanda’yı, Soldado’yu, Jailson’u, Fatih Terim’i, Hasan Şaş’ı, Yusuf Namoğlu’nu tartışıyoruz. Yazıklar olsun. On kere, yüz kere de ğil milyonlarca kere yazıklar olsun. Bazı kanallar, hatalarını fark ettiler, bazıları vardı ki saatlerce Koray’ı hatırlamadı. Aklıma gelmişken; Hasan Şaş sen Galatasaray’ın yardımcı hocası değil misin? Futbolcular kavga ederken işin araya girerek ortamı yumuşatmaktır öyle değil mi? Sen, Skrtel’e vurmaya kalkışıyorsun. Vuruyorsun da.. Bu kaçıncı olumsuzluğun Hasan Hoca? Galatasaray yöneticisi olsam Hasan Şaş’ın gözünün yaşına bakmam, yolları ayırırım. Futboldan iyice soğudum. Bugün bu mesleği bıraksam bir daha statların önünden geçmem. Statta tören Koray Şener için Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı’nda bugün saat 11.00’de tören düzenlenecek. Törenin ardından servislerle Kocaeli’ne geçilecek. Cenaze, Kocaeli Körfez ilçesi Mimar Sinan Camisi’nden ikindi namazına müteakip kaldırılacak. Benzia’dan tepki özrü l Fenerbahçe’nin Cezayir şünmeden hareket ettim. Kazan li oyuncusu Yassine Benzia, der ma isteğim ve öfkemin beni yö bide oyundan çıkarken göster netmesine izin vermemeliydim. diği tepki nedeniyle özür dile Kulübümüzden, başkanımızdan, di. 24 yaşındaki futbolcu, sos HHH sportif direktörümüzden, bütün yal medya hesabından konuy teknik ekipten, taraftarlarımız la ilgili yaptığı açıklamada, dan ve takipçilerimden özür dile “Oyundan alındıktan sonra dü rim” dedi. Miniklerin bisiklet düşü gerçek oldu l Veloturk Gran Fondo Çeşme’de öğrencilerin bisiklet hayali gerçek oldu. Organizasyon için elde edilen gelirlerle İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nün belirlediği ihtiyaç sahibi 140 öğrenciye bisikletleri hediye edildi. Bu arada 17 ülkeden sporcunun yarışacağı Veloturk Gran Fondo Çeşme’de startlar bugün saat 08.00 (LAPIERRE Parkuru100 km.) ve 09.00’da (TOYOTA Hybrid Parkuru47 km.) verilecek. l SAMİ GÜREL/ÇEŞME aAdmımpuatdeımmizllailfeerre l Dünya Ampute Futbol Kupası’nda (Meksika) Türkiye, çeyrek finalde Rusya’yı 51 yenip yarı finale yükseldi. AyYıldızlıların gollerini; Barış, Muhammet, Rahmi, Serkan ve Şeyhmus attı. Türkiye, final vizesi için bu sabah 05.00’te Meksika’yla karşılaşacak. AyYıldızlılar, geçen sene Türkiye’deki finallerde rakiplerini geçip Avrupa şampiyonu olmuştu. KISA... KISA... KISA... KISA... KISA... KISA... KISA... KISA... l AVRUPA Golf Turu Rolex Serisi’ndeki 8 turnuvadan biri olan Turkish Airlines Open 2018’de 3. günü; Çinli H. Li, 196 skor ve 17 vuruşla ilk sırada bitirdi. l BALKAN Gençler Grekoromen Güreş Şampiyonası’nda Türkiye; Balkan şampiyonu oldu. l SPOR Toto 1. Lig: DenizliAdanaspor: 42, Gazişehir G.AntepAltay: 30. l TAHİNCİOĞLU Süper Basketbol Ligi: Arel Üniv. B.ÇekmeceBeşiktaş S.J.: 6979, T.TelekomG.Antep: 8367, G.SarayP.Karşıyaka: 8171, kadınlar: G.AdanaOGM Orman: 7981, K.BodrumF.Bahçe: 59105. l VESTEL Venus Sultanlar Voleybol Ligi: G.SarayÇanakkale B.: 31, VakıfBankA.Karayolları. 32, AydınTHY: 30, HalkbankK.Beylikdüzü: 13, Nilüfer B.Eczacıbaşı VitrA: 03. l CEV tarafından düzenlenen ‘2018’in enleri’nde F.Bahçe Başantrenörü Z. Terzic; ‘Yılın En İyi Kadın Takım Antrenörü’, Eczacıbaşı VitrA’dan Boskovic, üst üste 2. kez ‘Yılın En İyi Kadın Voleybolcusu’ ödülünü aldı. l KOLOMBİYA’da D.Tolimalı taraftarlar, D.Calili seyircilerin taş, şişe, sopa ve palalı saldırısına uğradı. Olaylarda birçok taraftar yaralandı. mAtlAF(TzLKtBrbtlGçA(lh(ClpBÇİTKs1EŞaüoaoeOiaieUaa.a.d.VuatgrnÜasnK6AGr.nnşnrbVahyBFSnaGkFkTknb’iO.alek(üNksneDçynULiuOA3aüA/BBüiNulkrheacşsıeIbeianrp0İŞÜaEn1/lLuSTNOg.eisnürom,şuByrŞeb)Be,ErB3ii1DKıNhevLe/(,lS,as.rSeKüakşHŞY(5.3O,gaieEh(B(1a13rP/ynpakLB1aB1Eö(a.,Pmi/TL,OŞ650h31rdilo1yO.67.ltO(gıBBRS,1,Y.B.)o10.a6sciır9F..01rnL((oRpOt39.0ğOeyH(.a4)..11S.s05,lO0BlA0o0M.l0rka.MLua77pBu0(G))i00ar10)s./r)2,E,t.oA./a0ŞShK0)0aM3/)T(fA1R0((lr1f)BBçeT1aA)0BEayo0T1y6...AelTE3a.k0aA3tM)PtOtreo)3.Üy,oaohasah.B00M.AlirnA3.Tyaa0(ekmbir30e)1R,Ln1Aaf0n,yr0Ii0şy)Dş5isKnc.aŞy)g)ioei.igAkaaiAn0oGBnKotrS(.ğ0YŞa1ü.BGaBSlG)A3 224İ16141ş.Zş4BuŞy3 üM.aSH5..şi. s .BrSc80 7rSDa aaaeaTü.a0 üflal5111746r ykra 42aA)iA ta , kt 29İysaNN. 6471342 AB U6ÇtlllllllnVlBcBİ(( 91115u s12a 1 ei LŞAuOt ,yş’93.1bTTSSbaTkBL0Se( , L.. iRin1ee6u00532.,vv(K EISS2II bT7ri00i(B NN YppEbbo’1 u0 .))aLS0oouBuTv6l.MMhEMp0arr055683IBOB. SSttsç0o,0)aa O o //ŞLkppe(0r)xxPn112B/iLyplll(((VMESBsoşo)şD222atea12639e.iorreo1iepAbarl002/a,h//.bbb..rlvl4m2heM3aa03ndor...1(iieee11334B.ü/ilr1lrr.000ga0rall3iIIIC,r33i005aşul19NNNnn)Aee0a.O(MCşi..,F)))r05.a1aHrt33alns0a(arsSSSyhİRRH0.7.l200.MBaaoDfA10mBveppp..auL.St.2sBBSGe5)t3eulKHoooaakeeasioa.soeTm.n0crrrry3aavFaensSSlu,sttttcrkao)r0act.alsssiiBaaat(iTiBaıssnranlAn1hae).kbryOb432CyateAatda8fCSUaazaBGüey///Fh..yma.o.Ü.r.P.,deoA,1kAçKe121Vydnamişpne5tfaŞi480niBsynlaigt.)ak.er...Booofgo000ae.nns.000,.,, C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle