18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cuma 1 Mayıs 2015 haber 6 Yurtdışında 3 milyon seçmen Gurbetçiler, Türkiye’de 7 Haziran’da yapılacak milletvekili genel seçimleri için Avrupa’da 57 noktada, diğer ülkelerde ise 55 noktada oy kullanacak. Oy verme işlemi yurdışında 831 Mayıs 2015 tarihleri arasında, gümrük kapılarında ise 8 Mayıs 7 Haziran 2015 tarihleri arasında gerçekleşecek. Yurtdışında 2 milyon 800 bin Türk seçmen 54 ülkede 112 temsilcilikte oy kullanılacak. (AA) EDİTÖR: AYŞEGÜL ÖZBEK TASARIM: MÜGE KAYGUSUZ GENEL SEÇİM 2015 Yakında Lefkoşa Büyükelçimizi de Çekeriz ir devletimiz var, bir varlığız biz burada. Bu varlığın artık kimliğiyle, kişiliğiyle Türkiye tarafından tanınmasını istiyoruz.” Halkının yüzde 60 oylarıyla seçilen KKTC’nin yeni Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın bu sözleri Ankara’yı yergiye, sövgüye ve tehditler savurmaya değil, düşünceye sevk etmeli. Akıncı açıkça, “Bizi bugüne kadar uluslararası yalnızlıktan kurtaramamış olan anavatanyavru vatan denkleminden bıktık. Yeni bir yöneliş olmazsa bu durum bir çeyrek asır daha sürer. Daha eşit, karşılıklı saygıya dayalı ve kendi işlerimizde daha fazla söz sahibi olduğumuz bir gelecek arzuluyoruz” diyor. Özetle Akıncı ve onu seçenler Türkiye’den bağımsızlık istiyor. Akıncı’yı seçmekle Ankara’nın keyfini kaçırdıkları anlaşılan Kıbrıslı Türklerin, “Sizi Rumlardan kurtardık, daha ne istiyorsunuz?” söylemine artık tok oldukları görülüyor. Bu “kurtuluşu” minnetle takdir etmeyen neredeyse hiçbir Kıbrıslı Türk yoktur bugün. Fakat adanın kuzeyindeki yerli halk arasında, bu “kurtuluşun” bir “işgale” dönüşmesinden büyük hoşnutsuzluk duyulduğu da sır değil. Kıbrıslı Türklerin kendi ülkelerinde azınlık konumuna düşmüş olmaları ise ayrı bir hoşnutsuzluk kaynağıdır. Bugün adadaki “Türkiyeliler” ile Kıbrıslı Türkler arasında büyük bir yakınlık olduğunu söylemek zor. Birçok açıdan iki farklı ve paralel toplum olarak yaşıyorlar. Türkiyelilerin Kıbrıslı Türkleri aşağılayan söylemleri de biliniyor. Bunu Annan Planı sürecinde de görmüştük. Kıbrıslı Türkler bu plana “evet” deyince bazı gazetelerimizde “YavRum Vatan” türünden manşetler atılmıştı. AKP’li Burhan Kuzu’nun Akıncı hakkında kullandığı “Rum tarafı senin gelmeni istiyorsa belli ki sende yamukluk var” sözlerini de bu çerçevede ele almak gerekiyor. Bu sözler Kıbrıslı Türklere ve seçtikleri liderlere karşı saygısızlık sergilemekle kalmıyor, AKP’nin bir türlü diplomatik terbiye denen şeyi öğrenemediğini tekrar gözler önüne seriyor. Türkiye’de AKP iktidarı altında yaşanan antidemokratik gelişmeler de çoğunlukla demokrat ruhlu olan ve laik ve modern yaşam tarzlarını benimsemiş bulunan Kıbrıslı Türk tarafından kaygıyla izleniyor. Bunlar Akıncı’nın seçilmiş olmasının verdiği mesajlardan sadece bazıları ve Ankara’da ciddiye alınmazsa Kıbrıs sorunu Türkiye açısından çok farklı ve nahoş bir mecraya girebilir. Türkiye’de Kıbrıs konusunda yapılan temel hata başından beri değişmedi. Bunu Erdoğan’ın Akıncı’ya dönük olarak kullandığı “Kuzey Kıbrıs’a bedel ödemiş şehitler vermişiz” sözlerinde de görüyoruz. 1974 Kıbrıs harekâtı Türkiye’de her zaman, bir “restorasyon çabası” yani bozulanı tamir etme girişiminden” çok, bir “fütuhat anlayışı” içinde değerlendirilmiştir. “Gittik ve kanımızı döktük, bu nedenle orası artık bizim. İstediğimizi yapar, istediğimizi yerleştiririz.” Açıkça telaffuz edilmese de temel anlayış budur. Ancak bu anlayış dünyaya sunulan resmi tez ile ciddi şekilde çelişiyor. Ankara’nın ise tezi şudur: “Kıbrıslı Türkler kendi kaderlerini tayin etme hakkına sahip bağımsız bir millettir. Türkiye ise Kıbrıslı Türklerin egemenliğini korumak için oradadır ve Kıbrıs sorunu çözüldükten sonra da bu egemenliğin garantörü olmaya devam edecektir.” Ankara’nın, Kıbrıs sorununun yeni bir yaklaşım ve AB perspektifi içinde çözülmesini isteyen Akıncı’ya karşı sergilediği “soğuk” duruş, dış politika yönetimindeki zaafları ortada olan Türkiye’nin uluslararası konumunu daha da zayıflatacak niteliktedir. Oysa normal şartlarda Türkiye’nin, KKTC’nin “Artık yavru vatan olmaktan çıkıp kendi ayaklarımız üzerinde durmak istiyoruz” söyleminden memnun olup bunu destekleyen adımlar atması gerekirdi. Bunu yapamadığına göre yakında Lefkoşa Büyükelçimizi de “değerli yalnızlık” böbürlenmeleri arasında geri çekersek kimse şaşırmamalı. “B Yolun sonuna gelindi umhurbaşkanı Erdoğan’ın süreçle ilgili ‘masa yok’, açıklamasından sonra HDP İmralı heyeti üyeleri Pervin Buldan, İdris Baluken ve Sırrı Süreyya Önder yaşanan tıkanıklık ve heyetin süreçle ilgili görüşlerini açıkladı. Heyet adına Önder’in yaptığı açıklamalar şöyle: Masa var, koltuklar boş: Bölünmüş iktidar bloku içinden bir barış çıkarmaya çalışıyoruz. Cumhurbaşkanı “Ortada bir masa yoktur, taraflar da yoktur” diyor. Bu kesinlikle doğru değil. En azından (basın toplantısında gazetecilerin oturduğu masayı gösterip) şu gördüğünüz masa büyüklüğünde bir yeni masa yapıldı İmralı’da fiziksel olarak. Fakat koltukları boş şu anda. İzleme komisyonu hükmünü yitirdi: Bu yöntem (izleme komisyonu) gerek ciddiyet, gerek de Cumhurbaşkanı’nın yürüttüğü itibarsızlaştırma anlamında hükümetin de buna sahip çıkmamasıyla an itibarıyla hükmünü yitirmiştir. İlan ediyorum: Üçüncü göz ya da izleme heyetiyle ilgili isimler Fotoğraf: AFP Cumhurbaşkanı’nın ‘Ortada masa yok’ açıklamasına HDP İmralı heyetinden ‘Masa var, koltuklar boş’ yanıtı gelirken uluslararası örgütlere süreçte gözlemci olun çağrısı geldi C HDP İmralı heyeti üyeleri Baluken, Önder ve Buldan süreçle ilgili açıklama yaptı. üzerinde Cumhurbaşkanı’nın buna karşıyım demecinden birkaç gün önce mutabık kalmıştık. Şimdi hangi bağımsız aydın izleme komisyonunda yer almayı kabul edebilir? Öcalan çekilebileceği uyarısı yaptı: Yol yakınken sırf oy ve seçim hesapları uğruna girilen bu dar anlayıştan bir an önce çıkılmalıdır. Bu toplantıyı aynı zamanda Sayın Öcalan adına yapıyoruz. Hükümetin bu konudaki yalpalayan tutumu, sürecin nereye evrilebileceği konusunda kendisine belli fikirler vermişti. Böyle bir şey olması durumunda süreçten çekileceğine dair çok önemli uyarılarda bulundu. Artık Sayın Öcalan’la yeniden görüşecekseniz ve biz de gideceksek Öcalan’ın statüsünün, fonksiyonunun sizin belirlediğiniz anlamda bir yasal çerçeveye ya da hükümet tarafından kamuoyuna deklare edilmesine ihtiyaç vardır. Uluslararası kurumlar gözlemci olmalı: Uluslararası gözlemcilerin, BM, AP ve Uluslararası Af Örgütü, İşkenceyi Önleme Komitesi başta olmak üzere artık bu meselede devreye girmeleri çağrısını yapıyoruz. Biz artık oraya gidip Öcalan ile her zaman yaptığımız sohbetleri tekrarlamak istemiyoruz. Genelkurmay ne yaptığımızı iyi bilir: Hiç sıkılmadan bizi illegal yöntemleri kullanmakla itham ediyorlar. Evet illegal yöntemler yaptık. Üç önemli anda oldu. Birincisi, esir alınan askerlerimizi kurtarmak için bizim işimiz değildi, daha MGK’de çerçevelenmemişti, o askerlerimizi evlerine getirdik. İkincisi Lice’de alıkonulan iki uzman çavuş için... Üçüncüsü Süleyman Şah operasyonudur. Bizim ne yaptığımızı en iyi hükümet ve Genelkurmay bilir. Yolun sonu: Biz bunu çözüm sürecini ve demokratikleşme sürecini her türlü polemiğin dışında tutmaya özen gösterdik. Bugünden sonra da katkı sunmaya devam edeceğiz; ama bu anlayışla gidilecek yolun sonuna gelmiş bulunuyoruz. Bunun karşıtı savaş değil, bu halk demokrasi şemsiyesini bağrına bastı. Bizim muhatabımız artık Türkiye halkları ve kamuoyudur. Ortada masa yoksa, Sayın Muhammet Dervişoğlu kimdir? Bunlar başka bir devletin görevlileri mi? l ANKARA / Cumhuriyet HDP imralı heyetinden olumsuz yanıt Hükümetten dolaylı görüşme isteği FOTOĞRAF: ALİ AÇAR İstihdamda Alevilere kota tanınacak 4 Kamusal ve özel istihdam alanlarında Alevilere kota tanınacak, istihdamda fırsat eşitliği sağlanacak. 4 Alevilere, diğer din ve mezhep gruplarına karşı ayrımcı ve dışlayıcı yazılı ve sözlü söylem ve hakaretler nefret suçu olarak kabul edilecek. 4 Alevi kadınlara gerekli pozitif destek sağlanacak, ayrımcı uygulamalara son verecek önlemler alınacak. Cumhurbaşkanı Tayyip yapılmasına yönelik doErdoğan’ın çözüm sürelaylı yoldan bir girişimde cinde masa olmadığı yöbulunuldu. Çözüm Sürenündeki çıkışının ardınci Kurulu’nun Ankara’da dan hükümet yetkilileri bulunan üyelerinin düngün boyu sessiz kalırken kü açıklamadan sonra bir Ankara’da “Çözüm Sürearaya gelerek durum deci Kurulu”nun bazı göğerlendirmesi yaptığı berevlilerinin konuyla ilgili lirtildi. Görüşmenin arbir değerlendirme yaptı Yalçın Akdoğan dından dolaylı olarak ğı ifade edildi. HDP heyeti dolaylı HDP heyetine aracılar yoluyla diolarak görüşme zemini arayışına yalog kurulması ve görüşme taleyetkili bir ağızdan masayla ilgibi iletildi. Ancak İmralı heyeti tali kamuoyuna açıklama yapılana lebe olumsuz yanıt verdi. İmralı kadar sıcak bakılmadığını iletti. heyeti hükümetin kurulan masaErdoğan’ın “Ortada masa yok” ya sahip çıkması ve bunu kamuçıkışının ardından İmralı heyeti oyuna ilan edene kadar görüşme üyeleri dün Erdoğan’ın süreci itiyapılmayacağını iletti. Öte yanbarsızlaştırmak istediği ve bu ne dan Başbakan Yardımcısı Yalçın denle artık heyet olarak yolun so Akdoğan’ın, İmralı heyetinin hünuna geldikleri yönünde sert bir kümetin açıklama yapmasını taaçıklamayla karşılık verdi. Bu lep etmesinin ardından bazı progaçıklamanın ardından Ankara’da ramlarını iptal ettiği ileri sürüldü. yaşanan krizle ilgili bir görüşme l MAHMUT LICALI / ANKARA HDP’den 15 maddelik AleviBektaşi seçim bildirgesi DP’nin Alevi milletvekili adayları, partilerinin 15 maddelik AleviBektaALİ şi seçim bildirAÇAR gesini dün kamuoyuna açıkladı. “Halklara Eşitlik, İnançlara Özgürlük” başlığıyla yayımlanan bildirgede ‘Alevi kimliğinin önkoşulsuz tanınması, cemevlerinin ibadethane olarak kabul edilmesi’ne kadar birçok madde yer aldı. Alevi örgütleri ve yöneticisinin de destek verdiği toplantıya HDP İstanbul il eşbaşkanları Cesim Soylu ve Ayşe Erdem de katıldı. Bildirgede yer alan maddeler özetle şöyle: 4 Alevi kimliğini hiçbir koşul ileri sürmeksizin tanıyacak, Alevi kimliğinin devlet dahil, Alevi dışı kurumlarca tanımlanmasına karşı çıkacaktır. H 4 Diyanet İşleri Başkanlığı kaldırılacak, din ve inanç işleri sivil alana bırakılacak. 4 Zorunlu din dersleri kaldırılacak, eğitimin dinselleştirilmesi anlayışından vazgeçilecek. 4 Cemevlerine ibadethane statüsü tanınacak, el konulmuş ve kapatılmış dergâh ve bütün inanç merkezlerinin inanç sahiplerine iade edilmesinin önü açılacak. 4 Alevi köylerine cami yapılması önlenecek, mevcut camilere din görevlisi atamaları durdurulacak, atanmış olanlar geri çekilecek. 4 Yer isimlerinin değiştirilmesine son verilecek, değiştirilen isimler iade edilecek. 4 Alevilerin kutsal değerleri ve mekânlarını tehdit eden, HES, nükleer santrallar, barajlar ve kalekolların yapımı ile kentsel dönüşüm projelerine son verilecek. 4 Hükümetin izlediği mez hepçi, hegemonyacı ve militarist politikalar karşısında, barışçıl bir dış politika ilke edinilecek. 4 Kürt sorununun yanı sıra, Alevi sorunu, kadın sorunu, ekolojik ve benzeri demokratik sorunların çözümünü de kapsayan 10 maddeyi müzakere ve çözüm sürecinin temel ilkesel çerçevesi olarak savunacaktır. 4 Mevcut devleti daha da otoriterleştirecek ve tek kişi diktatörlüğüne dönüştürecek başkanlık sistemine her durumda karşı çıkılacak. 4 Alevi toplumunun yıllardır dile getirdiği eşitlikçi, özgürlükçü, laik, ekolojik, sosyal ve demokratik bir anayasanın yapılmasına öncelik verecek. 4HDP, Alevi toplumuyla demokratik, laik ve özgürlükçü bir Türkiye’yi inşa etmek için omuz omuza gönül gönüle olacak. Kışanak: Dumanlı’nın ziyareti nezaket icabı Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Başkanı Gültan Kışanak, Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı’nın kendisini ziyaret etmesiyle ilgili Başbakan Ahmet Davutoğlu ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eleştirilerine yanıt verdi. Diyarbakır’ın ev sahibi olarak herkese kapılarının açık olduğunu söyleyen Kışanak, “Bir nezaket ziyaretiydi. Ziyarette onlarca kişi vardı. Arka kapıdan falan da yapılmadı. Evlerindeki kiri pası bize bulaştıramazlar” dedi. lDİYARBAKIR/ Cumhuriyet C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle