Katalog

Cuma 1 Mayıs 2015 haber EDİTÖR: SERKAN OZAN TASARIM: BARIŞ AKTAŞ 12 Hâkimlere tutuklama Cemaat operasyonlarında tutuklananlar için tahliye kararı çıkaran Özçelik ve Başer, ‘örgüt üyesi’ olmakla suçlanıyor. Özçelik tutuklanırken Başer hakkında gıyabi tutuklama kararı verildi Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca ve eski emniyet müdürlerinin de aralarında bulunduğu Cemaat operasyonlarında tutuklanan şüphelilerle ilgili reddi hâkim ve tahliye kararı veren hakimler Metin Özçelik ve Mustafa Başer hakkında “örgüt üyesi” oldukları iddiasıyla gözaltı kararı verildi. Gözaltına alınan Özçelik tutuklanma istemiyle sevkedildiği Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde tutuklandı. Polis, hakkında gıyabi CANAN COŞKUN tutuklama kararı verilen Başer’i aradığını duyururken Başer, Twitter’dan “Sabah adliyede olacağım. Muhtemelen beni de tutuklayacaklar. Bile bile gidiyorum” diye yazdı. Metin Özçelik’in tutuklanmasına “Şimdi tweet’ten öğrendim hakim Metin’in sorgusunu yapan Bakırköy 2 Ağır Ceza Mahkemesi nöbetçi değilmiş bu tabi yargıçlık ilkesine aykırı ve suçtur. Tutuklanan hakim değil ‘Türk milletinin vicdanıdır’ tweetleriyle tepki gösteren Mustafa Başer, şehir dışında olduğunu ve teslim olmak için İstanbul’a doğru yola çıktığını bildirdi. Başer, “Yollar çok uzun zannediyorum adliyeye sabah anca yetişebileceğim, birde yol yorgunluğu, yine de gayret ediyorum adliyeye çabuk ulaşmaya. Çok yoruldum mecburen dinleneceğim sabah 09.00’da adliyeye gelirim” diye yazdı. Hakimler hakkında gözaltı kararı HSYK Başmüfettişi Yunus Nadi Kolukısa’nın talebi üzerine Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından alındı. Cemaat soruşturmalarında tutuklanan isimlerin reddi hakim talebini kabul eden İstanbul 29, Asliye Ceza Mahkemesi eski hâkimi Metin Özçelik ve tahliye kararı veren İstanbul 32. Asliye Ceza Mahkemesi eski hakimi Mustafa Başer tahliye krizinden 3 gün sonra HSYK tarafından açığa alın Özdemir: Baskı altındayız K Hukuka gözdağı Defalarca şikâyet ettikleri hâkimlerin haklarına sahip çıktılar ukukçular hâkimlerin tutuklanma istemiyle mahkemeye sevkedilmesini değerlendirdi. Hakimlerin tutuklama istemiyle mahkemeye sevkedilmesi işleminin yanlış olduğunu belirten avukat Turgut Kazan, “O hakimlerin büyük olasılıkla suç örgütü üyesi olduğu kanısındayım. Özel Yetkili Mahkemeler döneminde insanlara nasıl zulmettiklerini yakından biliyorum ve asla hakim olarak saymıyorum. Ama sistem onları hakim saymış. Soruşturma izni verilmiş, kovuşturma izni verilmemiş. Bu iki kararı farkı daireler verebilir. Dava açılıp açılmadığı bilinmeden tutuklamaya sevk etmek yanlış” dedi. Yapılan işlemin başka hâkimler üzerinde tehlikeli bir baskı aracı olarak değerlendirilebileceğini söyleyen Kazan, şöyle devam etti: “Korku kaynağı olur. Bütün yurttaşlar için tehlikelidir. Cumhurbaşkanı ve Başbakan’ın istekleri doğrultusunda karar vermeyen her yargıcın başına böyle bir şey geleceği izlenimidir. Bu iki hakim gibi Pensilvanya’dan emir alan hukukçulan hukukla o kadar oynadılar ki... Hukukla oynadığın zaman böyle olur. Kendini imparator sananlara da bu oyun oynanıyor.” Yargıtay Onursal Başkanı Sami Selçuk ise, “Şaşırdım, hiç böyle bir uygulama görmedim. Ellerindeki kanıtların ne olduğunu bilmiyorum. Onları bilmeden bir şey söylemek mümkün değil. Ama olayların seyrini yadırgadım. Çok önemli kanıtlar olmalı ki tutuklama talep edilsin” dedi. Selçuk, Hâkimler ve Savcılar Kanunu’na göre tutuklama talebinin acele işleme konmuş bir davranış gibi göründüğünü belirtti ve kanunun nasıl yorumlandığını gördükten sonra bu konuyu değerlendirebileceğini kaydetti. Avukat Celal Ülgen de, hakimler hakkında yapılacak itham veya herhangi bir şikayetin uygun bir yöntemle süratle ve adil bir şekilde çözümlenmesi hakime kendisine savunma hakkının tanınmasının çağdaş hukukun bir gereği olduğunu vurguladı. Ülgen, “Ancak bu iki yargıç ile ilgili olarak HSYK soruşturma izni vermiş bulunmaktadır. Bu konuda idari soruşturma farklı adli soruşturma farklı prosedürler gerektirir. Adli soruşturma yapılacak ise ki görünen odur 1. sınıf kakimlerin yargılanmaları Yargıtay tarafından yapılacaktır” dedi. Ülgen, “Biz bu yargıçların hukuk dışı uygulamalarını çok eleştirdik. Haklarında şikayette bulunduk. Tazminat davaları açtık. Ancak kimsenin başına gelen olaylar nedeniyle oh olsun anlayışına sahip değiliz” dedi. Ülgen, tutuklamaların ve soruşturmanın çok acil ve savunma hakkı göz ardı edilerek yapıldığı izlenimini taşıdığını vurgulayarak, “Çünkü Anayasa Mahkemesinin kumpası işaret ettiği ve ihlal kararı verilen Balyoz davasını gören hakimler ile ilgili bugüne değin ne bir soruşturma izni ne de tutuklama çıkmıştır. Demek ki siyasi iktidar yargıyı silah gibi kullanarak kendisine yönelen konularda işe ivedilik katarak sonuçlar almak istemektedir” dedi. Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi ise “Başbakan talimatın başka odaklardan geldiğini ve ellerinde delil olduğunu söyledi. Bu delilleri görmeden bir değerlendirme yapmak olanaklı değil ancak bir hakimin tahliye kararı verdiği için tutuklanması herhalde dünya adalet tarihinde ilktir” dedi. T. Kazan S.Selçuk C.Ülgen T.Elçi anal D Ana Haber Sunucusu ve CNN Türk’te yayınlanın 5N1K’nın yapımcısı gazeteci Cüneyt Özdemir, 7 Haziran seçimleri öncesinde “müthiş bir baskı altında olduklarını, maddi manevi gözdağı verildiğini” açıkladı. Özdemir seçime sayısı günler kala isyanını Twitter hesabı üzerinden dile getirdi. Özdemir, attığı twitlerde “Kanal D’de göreve geldiğim ilk günden bu yana tek yapmaya çalıştığım, objektif, tarafsız ve her kesime eşit mesafede olmak ama bu bile zor!, Müthiş bir baskı altındayız.. Dört bir koldan maddi manevi gözdağı verilmeye çalışılıyor.. Seçim döneminde objektif yayından çok korkuluyor!” ifadelerini kullandı. l İSTANBUL / Cumhuriyet Hâkim Özçelik (sağda) avukatı ile geldiği Bakırköy Adliyesi’nde gazetecilere açıklama yaptı. mıştı. Hakimler hakkında soruşturmayı en yakın Ağır Ceza Mahkemesi yürütebiliyor. Özçelik dün adliyedeki odasını boşalttıktan sonra adliyedeki basın odasına uğradı. Özçelik basın mensupları ile sohbet ettiği sırada Başsavcıvekili Hacı Hasan Bölükbaşı yanında polislerle odaya gelerek, “Odayı boşaltın burada basın açıklaması olmaz” dedi. Bunun üzerine gazeteciler de, “Biz sohbet ediyoruz, siz çıkın odadan” diye karşılık verdi. Başsavcıvekili, Hakim Özçelik’in dışarı çıkmasını istedi. Bu tavır üzerine gazeteciler Başsavcıvekili’ne tepki göstererek, “Burası basın odası, bizim misafirimiz, biz sohbet ediyoruz. Kamera veya fotoğraf makinesiyle çekim de yapmıyoruz” dedi. Özçelik’in bildiri dağıttığını iddia eden Bölükbaşı, hakim Özçelik’e “Hakim bey lütfen dışarıda dağıtır mısınız ne dağıtıyorsanız” dedi. Özçelik de, “Tamam Başsavcım çıkıyorum” diyerek çantasından çıkardığı basın açıklamasını gazetecilere dağıtmaya başladı. Başsavcıvekilinin tavrına karşı gazeteciler de, “Bildiri de dağıtabilir. Bunun yolu böyle olmaz. Varsa bir suç yasal yollara başvurursunuz. Biz terör hükümlüsü de olsa oturur görüşürüz. Burası bizim odamız lütfen siz ayrılın. Size kim aktardıysa yanlış aktarmış” dediler. Gazetecilerin tepkisi üzerine Bölükbaşı basın odasından ayrıldı. H Herkes için tehlikeli Kararın arkasındayım Özçelik, Terörle Mücadele Şubesi’nden bir komiserin kendisini arayarak Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nden beklendiğini söylediğini ifade etti. Özçelik, “HSYK Başmüfettişliği’nin bir yazı gönderdiği ve benim ifademin alınmasının istendiğini söyledi. ‘Gözaltı kararı yok’ dedi. Ben şu anda görevli İstanbul hakimiyim. Zaten yargıda böyle bir gözaltı kararı, sorguya sevk kararı falan, şu ana kadar ben hukukçu olarak ne okudum, ne duydum, ne gördüm. Bu da böyle bir ilk olacak zannediyorum. Ben bir karar verdim, hukuki bir karar verdim. Gerekçelerini belirttim. Sonuna kadar arkasındayım” dedi. Fuat Avni yine bildi emaate operasyonlarını bilmesiyle tanınan Fuat Avni, hakimlerin tahliye kararını verdikleri gün tutuklanmasının kararlaştırıldığını ancak tepkilerden çekinilerek karardan vazgeçildiğini yazmıştı. Fauat Avni, 28 Nisan’da Twitter’da şu ifadelere yer verilmişti: “Hâkimlerin o gece 03.30’dan sonra tutuklanması kararlaştırıldı. Hakimlerin tutuklanması amacıyla o gece 04.00’e doğru bir grup savcı adliyeye gitti. Hâkimler tutuklanacak böylece kimse istenmeyen bir karar veremeyecekti. Plan buydu. Adalet Bakanlığı, tepkilerden çekinerek Başsavcılığa kararı veren hâkimlerin tutuklanmasının ertelenmesini iletti.” l İSTANBUL / Cumhuriyet C Acele davranılmış Karar hukuki Basın odasına baskın Özçelik, “Kararlarım tamamen hukukidir. Türkiye’de yaşananlar uzun süre sürdürülebilir değil. Türkiye’ye hukuk geri geldiğinde, şu an bu kararları verenler arkasında durabilecek mi? Umarım onlarda hukuki olarak kararlarını savunabilirler. Bu az önceki olay bile Türkiye’nin şu andaki geldiği durumu gösteriyor” yorumunda bulundu. Özçelik, gazetecilerle tek tek tokalaşarak veda etti. l İSTANBUL Yargıtay yargılar Prof. Özsoy tutuksuz yargılanacak ‘Oh olsun’ anlayışı değil Samanyolu Televizyonu’nda yaptığı konuşmada, “halk arasında korku ve panik yaratmak amacıyla tehdit” suçunu oluşturabilecek ifadeler kullandığı iddiasıyla tutuklanması talebiyle mahkemeye sevk edilen Prof. Dr. Osman Özsoy, tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Özsoy, Anadolu Adalet Sarayı’nda, Örgütlü, Kaçakçılık ve Ekonomik Suçlar Bürosu Savcısı Alim Yaşar’a ifade verdi. Tutuklanması istemiyle mahkemeye sevk edilen Özsoy, 8. Sulh Ceza Hâkimliğince tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Özsoy, gözaltına alınışını Twitter’dan “Ülkenin haline bak. TEM Şube beni takip ediyormuş. Eminönü Üsküdar vapurundan aldılar” diyerek duyurmuştu. l İSTANBUL / Cumhuriyet O tweet ağır cezalık Gazeteci Sedef Kabaş ağır ceza mahkemesinde yargılanacak CANAN COŞKUN Sezgin Tanrıkulu, Mahmut Tanal, Melda Onur, Yaman Akdeniz, Mümtaz’er Türköne, Turgay Olcayto Kabaş’a destek oldu. Fotoğraf: VEDAT ARIK witter’dan 17 Aralık yolsuzluk soruşturmasına takipsizlik kararı verilmesine ilişkin İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Hadi Salihoğlu’yla ilgili “Bu adamı asla unutmayın, 17 Aralık soruşturmasına takipsizlik kararı veren savcı” mesajı attığı için 5 yıla kadar hapsi istenen gazeteci Sedef Kabaş dün hâkim karşısına çıktı. Mahkeme görevsizlik kararı vererek dava dosyasının ağır ceza mahkemesine gönde Adalet tarihinde ilk T rilmesine karar verdi. İstanbul 22. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada söz alan Kabaş, beraatını talep ederek “Savcıyı tanımıyorum, bununla da ilgilenmiyorum. Hukukta kişiler değil, kararlar önemlidir. Ben yolsuzluk soruşturmasının kapatılmasını eleştirdim. Sözlerimin arkasındayım. Kimseyi hedef göstermedim” dedi. Görevsizlik istedi Kabaş’ın avukatı Vildan Yirmibeşoğlu da iddianameye konu suç maddesinin ağır ce za mahkemesinin görev alanına girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmesini talep etti. Mahkeme de Kabaş’a isnat edilen suçun sevk maddeleri dikkate alındığında yargılama, delillerin takdir ve değerlendirilmesinin üst derece mahkemeye ait olduğunu belirterek dosyanın yetkili ağır ceza mahkemesine gönderilmesine karar verdi. Hâkim kararın ardından “Sürekli kanunlar değişiyor. Savcı beyin gözünden kaçmış olabilir” dedi. Kabaş, duruşmanın ardın dan adliye önünde yaptığı açıklamada, “Toplumda haksızlık yapanlara, suç işleyenlere, yasaları hiçe sayanlara karşı bir duruş sergileyip ‘dur’ demek görevimizdir. Ben yazdım, eleştirdim, susmadım. Ömrüm el verdiği sürece yazmaya, sormaya, sorgulamaya, konuşmaya ve tweet atmaya devam edeceğim ve yine asla unutmayın, diyorum. Vicdanı rahat, yüreği temiz ve fikri hür insanların cesareti karşısında her türlü güç yenilmeye mahkumdur” diye konuştu. l İSTANBUL Hukuk devletinin sonu HP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu da gözaltı kararlarına Twitter hesabından tepki gösterdi. Tanrıkulu şu paylaşımlarda bulundu: “2 hakime gözaltı kararı Hukuk Devletinin sonu demek. AKP seçime kadar; ölümlerle alamadığı sonucu hukuku öldürerek almaya çalışıyor.AKP düştükçe; yargıdaki emir er’leri ile siyasi gündem mehendisliği yapmaya devam ediyor. 7 Haziran’a kadar sabırlı ve sağduyulu olmalıyız.” C C M Y B